HOŞGELDİN RAMAZAN AYI!
Posted: 27 Aug 2008, 08:24
Selamün aleyküm!
Bereketinden istifade etmeyi murat ettiğimiz geçen Receb ve gitmekte olan Şaban ayı ile birlikte kavuşmayı ve temizlenerek tamamlamayı murat ettiğimiz Razaman ayına yaklaşıyoruz.
Yüce Allah (c.c.) hepimize hayırlı ömürler ihsan etsin de, Ramazana ermeyi, ihya olmayı ve hayat standardımızı yükseltecek meziyetlerle yüklenmiş olarak çıkmayı, bunları kalan ömrümüzde devam etmek nasib olsun.
Ramazan ve tabiki oruç mevzuuna bir giriş yapmış olalım diye; arkadaş grubumuz için hazırlanan Kur'an-ı Kerîm'den ve Hadis-i Şerif'lerden bir miktarını ihtiva eden bilgi notunu istifadenize sunuyorum.
Âyet-i kerîmelerin meâllleri "Feyz'ül-Furkân"dan, Hadîs-i Şerif'lerin mealleri "Riyazü's-sâlihin"den alınmıştır.
Yüce Allah (c.c.) dünyada ve ahirette nimete erenlerden eylesin. (Âmin)
Rahman ve Rahim Allah'ın adı ile.
“Ey îman edenler!
Sizden önceki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç tutmak yazıldı (farz kılındı). Olur ki bu sâyede takvâya erer (Allah’tan gerektiği gibi çekinir ve kendinizi kötü sondan korur)sunuz.
O (farz kılınan oruç), sayılı günlerdir.
Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç) tutar.
(İhtiyarlığından veya tedâvisi mümkün olmayan bir hastalıktan dolayı) oruç tutmaya gücü yetmeyenlere, (her güne karşılık) bir yoksulu (sabah-akşam) doyuracak bir fidye vermesi (gerekli)dir. Kim de gönülden gelerek (daha fazla) bir ihsanda bulunursa, bu, onun için daha hayırlıdır.
Bununla beraber (zor da olsa), (işin önemini) bilirseniz, oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.
(Orucun tutulması gereken o sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, Kur'ân; insanlara hidâyet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.
Sizden kim (mâzereti olmaksızın) bu ay(ın ilk hilâlin)e erişirse/görürse hemen orucunu tutsun, kim de hasta veya seferde (olup da yer) ise, tutmadığı günler sayısınca (câiz olan) başka günlerde (orucunu kazâ etsin). Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Bu da, o sayıyı (kazâ ile) tamamlamanız ve size yol göstermesine karşılık Allah'ın yüceliğini tanımanız içindir. Olur ki (düşünür de) şükredersiniz.
(Rasûlüm!) Kullarım sana beni soracak olurlarsa bilsinler ki, ben, şüphesiz onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet eder (kabul eder)im. O halde onlar da benim (iman, ibadet ve kulluk etmeleri) davetimi kabul ed(ip bana itaat et)sinler ve bana îman(da sebat) etsinler. Tâ ki bu sâyede doğru yola (kurtuluşa) ulaşmış olsunlar
Oruç (günlerinin) gecesinde eşlerinizle cinsî ilişki kurmanız size helâl kılındı. (Haramdan korunmak ve sükûnete kavuşmanız için) onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz. Allah (onlara yaklaşmamakla) nefislerinizin arzularına karşı zâfiyet göstereceğinizi bildi de tövbelerinizi kabul edip, sizi bağışladı. Artık bundan böyle onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı (takdir ettiği) şey (nesl)i isteyin.
Beyaz iplik siyah iplikten (fecrin aydınlığı, gecenin karanlığından) seçilinceye (tanyeri ağarıncaya) kadar yiyin, için, sonra da orucu akşam oluncaya (iftar vaktine) kadar tamamlayın.
Fakat, mescidlerde i'tikâfa (ibâdete) çekilmiş iken kadınlarınıza yaklaşmayın. Bu (hükümler) Allah'ın sınırlarıdır; sakın sınırlara yaklaşmayın! Allah, sakınıp (kötü akıbetten) korunsunlar diye âyetlerini insanlara böyle açıklar. “
(el-Bakara Sûresi 2/183-187.âyet-i kerîmeleri)
“(Ey Resûlüm!) Tevbe eden, ibâdet eden, hamd eden, oruç tutan, (namaz kılarak) rükû eden, secde eden, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışan ve Allah'ın sınırlarını (koyduğu hükümleri) koruyan (böyle) mü'minlere (cenneti) müjdele! “
(el-Tevbe Sûresi 9/112.âyet-i kerîmesi)
“Şüphesiz ki,
müslüman olan (Allah'ın emirlerine teslim olan) erkeklerle, müslüman kadınlar;
îman eden erkeklerle, îman eden kadınlar,
itaat (ve ibâdet)e devam eden erkeklerle; itaat (ve ibâdet)e devâm eden kadınlar;
doğru erkeklerle, doğru kadınlar;
sabreden erkeklerle, sabreden kadınlar;
alçak gönüllü (ve saygılı) erkeklerle, alçak gönüllü (ve saygılı) kadınlar;
sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar;
oruç tutan erkeklerle, oruç tutan kadınlar;
mahrem yerlerini (haramdan) koruyan/hayâlı erkeklerle, mahrem yerlerini (ve görünümlerini haramdan) koruyan/iffetli kadınlar;
Allah'ı çok anan erkeklerle (Allah'ı çok) anan kadınlar (var ya, işte)
Allah, onlar için (günahlarına) mağfiret ve (hesap sonrası) büyük bir mükâfât hazırlamıştır.”
(Ahzâb Sûresi 33/35.âyet-i kerîmesi)
"Ramazan hilâlini görünce oruç tutunuz. Şevval hilâlini görünce de oruca son veriniz. Ramazanın başlangıcı bulutlu bir güne rastlarsa, şâbanı otuza tamamlayınız. Eğer şevval ayının başlangıcı bulutlu olursa, orucu otuza tamamlayınız."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Savm 11; Müslim, Sıyâm 4, 7, 8, 17-20.
Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 5; Nesâî, Sıyâm 8; İbni Mâce, Sıyâm 7
"Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Îmân 28, Savm 6; Müslim, Sıyâm 203, Müsâfirîn 175.
Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1, Savm 57; Tirmizî, Savm 1,
Cennet 4; Nesâî, Sıyâm 39; İbni Mâce, İkâmet 173, Sıyâm 2, 33’de kayıtlıdır.)
"Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Savm 5, Bed'ul-halk 11; Müslim, Sıyâm 1, 2, 4, 5’te kayıtlıdır.)
“Aziz ve celîl olan Allah: "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.
Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163’de kayıtlıdır.)
Bereketinden istifade etmeyi murat ettiğimiz geçen Receb ve gitmekte olan Şaban ayı ile birlikte kavuşmayı ve temizlenerek tamamlamayı murat ettiğimiz Razaman ayına yaklaşıyoruz.
Yüce Allah (c.c.) hepimize hayırlı ömürler ihsan etsin de, Ramazana ermeyi, ihya olmayı ve hayat standardımızı yükseltecek meziyetlerle yüklenmiş olarak çıkmayı, bunları kalan ömrümüzde devam etmek nasib olsun.
Ramazan ve tabiki oruç mevzuuna bir giriş yapmış olalım diye; arkadaş grubumuz için hazırlanan Kur'an-ı Kerîm'den ve Hadis-i Şerif'lerden bir miktarını ihtiva eden bilgi notunu istifadenize sunuyorum.
Âyet-i kerîmelerin meâllleri "Feyz'ül-Furkân"dan, Hadîs-i Şerif'lerin mealleri "Riyazü's-sâlihin"den alınmıştır.
Yüce Allah (c.c.) dünyada ve ahirette nimete erenlerden eylesin. (Âmin)
Rahman ve Rahim Allah'ın adı ile.
“Ey îman edenler!
Sizden önceki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç tutmak yazıldı (farz kılındı). Olur ki bu sâyede takvâya erer (Allah’tan gerektiği gibi çekinir ve kendinizi kötü sondan korur)sunuz.
O (farz kılınan oruç), sayılı günlerdir.
Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç) tutar.
(İhtiyarlığından veya tedâvisi mümkün olmayan bir hastalıktan dolayı) oruç tutmaya gücü yetmeyenlere, (her güne karşılık) bir yoksulu (sabah-akşam) doyuracak bir fidye vermesi (gerekli)dir. Kim de gönülden gelerek (daha fazla) bir ihsanda bulunursa, bu, onun için daha hayırlıdır.
Bununla beraber (zor da olsa), (işin önemini) bilirseniz, oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.
(Orucun tutulması gereken o sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, Kur'ân; insanlara hidâyet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.
Sizden kim (mâzereti olmaksızın) bu ay(ın ilk hilâlin)e erişirse/görürse hemen orucunu tutsun, kim de hasta veya seferde (olup da yer) ise, tutmadığı günler sayısınca (câiz olan) başka günlerde (orucunu kazâ etsin). Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Bu da, o sayıyı (kazâ ile) tamamlamanız ve size yol göstermesine karşılık Allah'ın yüceliğini tanımanız içindir. Olur ki (düşünür de) şükredersiniz.
(Rasûlüm!) Kullarım sana beni soracak olurlarsa bilsinler ki, ben, şüphesiz onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet eder (kabul eder)im. O halde onlar da benim (iman, ibadet ve kulluk etmeleri) davetimi kabul ed(ip bana itaat et)sinler ve bana îman(da sebat) etsinler. Tâ ki bu sâyede doğru yola (kurtuluşa) ulaşmış olsunlar
Oruç (günlerinin) gecesinde eşlerinizle cinsî ilişki kurmanız size helâl kılındı. (Haramdan korunmak ve sükûnete kavuşmanız için) onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz. Allah (onlara yaklaşmamakla) nefislerinizin arzularına karşı zâfiyet göstereceğinizi bildi de tövbelerinizi kabul edip, sizi bağışladı. Artık bundan böyle onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı (takdir ettiği) şey (nesl)i isteyin.
Beyaz iplik siyah iplikten (fecrin aydınlığı, gecenin karanlığından) seçilinceye (tanyeri ağarıncaya) kadar yiyin, için, sonra da orucu akşam oluncaya (iftar vaktine) kadar tamamlayın.
Fakat, mescidlerde i'tikâfa (ibâdete) çekilmiş iken kadınlarınıza yaklaşmayın. Bu (hükümler) Allah'ın sınırlarıdır; sakın sınırlara yaklaşmayın! Allah, sakınıp (kötü akıbetten) korunsunlar diye âyetlerini insanlara böyle açıklar. “
(el-Bakara Sûresi 2/183-187.âyet-i kerîmeleri)
“(Ey Resûlüm!) Tevbe eden, ibâdet eden, hamd eden, oruç tutan, (namaz kılarak) rükû eden, secde eden, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışan ve Allah'ın sınırlarını (koyduğu hükümleri) koruyan (böyle) mü'minlere (cenneti) müjdele! “
(el-Tevbe Sûresi 9/112.âyet-i kerîmesi)
“Şüphesiz ki,
müslüman olan (Allah'ın emirlerine teslim olan) erkeklerle, müslüman kadınlar;
îman eden erkeklerle, îman eden kadınlar,
itaat (ve ibâdet)e devam eden erkeklerle; itaat (ve ibâdet)e devâm eden kadınlar;
doğru erkeklerle, doğru kadınlar;
sabreden erkeklerle, sabreden kadınlar;
alçak gönüllü (ve saygılı) erkeklerle, alçak gönüllü (ve saygılı) kadınlar;
sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar;
oruç tutan erkeklerle, oruç tutan kadınlar;
mahrem yerlerini (haramdan) koruyan/hayâlı erkeklerle, mahrem yerlerini (ve görünümlerini haramdan) koruyan/iffetli kadınlar;
Allah'ı çok anan erkeklerle (Allah'ı çok) anan kadınlar (var ya, işte)
Allah, onlar için (günahlarına) mağfiret ve (hesap sonrası) büyük bir mükâfât hazırlamıştır.”
(Ahzâb Sûresi 33/35.âyet-i kerîmesi)
"Ramazan hilâlini görünce oruç tutunuz. Şevval hilâlini görünce de oruca son veriniz. Ramazanın başlangıcı bulutlu bir güne rastlarsa, şâbanı otuza tamamlayınız. Eğer şevval ayının başlangıcı bulutlu olursa, orucu otuza tamamlayınız."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Savm 11; Müslim, Sıyâm 4, 7, 8, 17-20.
Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 5; Nesâî, Sıyâm 8; İbni Mâce, Sıyâm 7
"Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Îmân 28, Savm 6; Müslim, Sıyâm 203, Müsâfirîn 175.
Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1, Savm 57; Tirmizî, Savm 1,
Cennet 4; Nesâî, Sıyâm 39; İbni Mâce, İkâmet 173, Sıyâm 2, 33’de kayıtlıdır.)
"Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Savm 5, Bed'ul-halk 11; Müslim, Sıyâm 1, 2, 4, 5’te kayıtlıdır.)
“Aziz ve celîl olan Allah: "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.
Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edilmiştir.
Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163’de kayıtlıdır.)