Gucdüvânî

Nahşebi!Dinden çok gafil olma,
Bir füze vardır felek altında,
Gafletten kurtuluş hiç yoktur sana,
İnsanın gafleti bugünlük sanma,

Nahşebi!Kimsenin derdi kimseye değil,
Ancak bu işin sırrı pek ayan değil,
Kişi yaptığının cazasını görür,
Başa gelen kendimizden,başkasından değil,

-İspanyanın,Gırnata da bir üniversite kapısında;1300’lü yıllarda gırnata da Yusuf Ebü’l-Hallac tarafından yaptırılan üniversitenin giriş kapısında şu kitabe yer almaktadır.
Dünya şu dört şey üzere dayanıp durur;
1-Hikmet sahiplerinin taşıdığı İLİM,
2-Yetkili kimselerin göstereceği ADALET,
3-İyi ve Salih kimselerin DUASI,
4-Yiğitlerin CESARETİ,

-Kur’an’ı Kerim’i anlıyan dört sınıf insan vardır;
1-Dinin temel kurallarını bilen insanlar,
2-Arapça bilenlerin anladığı bir kitap,
3-Alimlerin anlayabildiği bir kitap,
4-Allah’ın kendilerine mahsus ilim,irfan verdiği zikir ehl-i kişiler,
Ve’l hasıl kalb gözü açık olanların Kur’an’ı Kerim’i izah etmeleri kolaylaşır.Doğruyu,güzeli,iyi olan,hayırlı olan her şey seçimini o zaman elde ederler.

Önce insaf,
Sonra ilim,
Sonra İslâm,
Sonra nefis terbiyesi,
------------------------
Sonra irfan,
Sonra aşk ve şevk,
Sonra da sa'yü gayret,
Sonra âmel-i sâliha,

Hayrat-ü hasenat
Tebliğ, irşad, cihad
Sonra zafer
Sonra SÂÂDET-İ DÂREYN
CENNET ve CEMAL

Yol varsa budur
Bilmiyorum
Başka çıkar yol!
Prof. Dr. M. Es’ad (r.h.a.)

Deli gibi aşık olsa da güle
Kim acır çöllerde öten bülbüle
Birgün alev alev yanıp da küle
Dönmek istiyorum, dönemiyorum.

-Nurullah Genç'in Hıçkırıklar şiirinden-

Ahh! Tuti mucizeguyem, ne desem laf değil,
Çerh ile söyleşemem, ayinesi saf değil.
Ehli dildir diyemem, sinesi saf olmayana,
Ehli dil birbirini, bilmemek insaf değil.

-çok sevdiğim bir dörtlük-

http://gucduvani.com/forum/viewtopic.php?f=193&t=3114

Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken
Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur
Unutulur, azizim unutulur

Ümit Yaşar OĞUZCAN'ın Bir Ayrılık Gününde şiirinden

(satır sayısını aştık ama... )

Nahşebi!Kabul devletini iste
İkbal bahçesinin hazânı yoktur
Allah dergâhında kabul edilirsen
Bunun ötesinde bir devlet yoktur

Nahşebi!Dostları incitmeyi arzulama
Her ne kadar dostluk ortadan kalkmışsa da
Ne Yaradan Allah ne de yaratılmışlar
Dostların incitilmesini istemez asla

Gönül Çalap'ın tahtı
Çalap tahtına bahtı
İki cihan bedbahtı
Kim gönül yıkar ise

Kabe'nin yolları bölük bölüktür.
Benim yüreciğim delik deliktir
Dünya dedikleri bir gölgeliktir.
Canım Kabe'm varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana

Eşim dostum yüklesinler yükümü
Komşularım helal etsin hakkını
Görmez oldum ırak ile yakını
Canım Kabe'm varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana

Yunus derviş oldu diye,
Benden nasihat isteme,
Sanırdım ki ben bilirdim,
Şimdi bildim bilmiyorum.

Gelin insafa ey nefse uyanlar,
Demidir uyana uyuyanlar,
Döneler Hakk'a nefsini terkedenler,
Bağışlanır bugün tevbe edenler.
Eşrefoğlu Rumi

Bu sırları duymalıydın,
Büyüklere uymalıydın,
Dinimizi yaymalıydın,
Gafletlerin neye değer ?

MEN BENDE-İ KUR'ANEM EGER CAN DAREM
MEN HÂK-İ REH-İ MUHAMMED MUHTAREM
EGER NAKL KUNED CÜZ İN KES EZ GÜFTAREM
BİZAREM EZ U VEZ AN SUHEN BİZAREM


BEN YAŞADIKÇA KUR'AN'IN BENDESİYİM
BEN, HZ. MUHAMMED MUSTAFA'NIN YOLUNUN TOZUYUM
BİRİ BENDEN BUNDAN BAŞKASINI NAKLEDERSE
ONDAN DA ŞİKAYETÇİYİM, O SÖZDEN DE ŞİKAYETÇİYİM,

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.)

Bunların duasıyla mahvolur cümle günah
Kalmadı dünyada onlar gibi şimdi âh
Eksik değil merdan-ı Hak dünyada veli
İllâ ki değmeyi lâyık eylemez ol duaya padişah

Gelin zikredelim ol Zülcelâli
Ki gönülden süren oldur melâli
Veli zikrin haramından sakın kim
Safâ vere onun sana helâli

Yer gök benim seyrangâhım dembedem seyran eyleyem
Yüz bin Süleyman kimisin seyrimden hayran eyleyem
Gâh arş üzre uram kadem gâh lâmekandan dembedem
Yerden göğe şarktan garba bir demde cevlân eyleyem

Kanaat gencine senin meğer erişmedi elin
Anınçün nefsin ucundan bıraktın mihnete canın
Gel özün mihnete salma bu fâni zevke aldanma
Serâbı su sanıp kalma sözün işitme şeytanın

Ger yürek yansa etse bir kere âh
Nice başlardan gide altın külah
Ey nice sultanları tahttan yıka
Taht ü tahtalarını oda yaka
Eşrefoğlu Rumi(k.s)

Ezelden aşinanım ben, ezelden hem zebânımsın
Beraber ahde bağlandık, ne olsa yâri canımsın
Ne olsan zerrenim kalbimde hâlâ çarpar esrarın
Gel ey cânân gel ey can kalmasın ferdaya didarın

Mehmed Akif (hanımına ithafıdır diye biliyorum)