2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Edebiyat adına herşey...

Moderator: VYZ

User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Hacda bize hizmet eden kardeşlerimden Mevlam gani gani razı olsun,hepsi mükemmel insanlardı,kardeşlik ve yardımlaşmak ne kadar güzel,güler yüzlü tatlı dilli olmak ne güzel....
Kimler hizmet etmediki bavullarımızı taşıyandan, bize yemek yapanlardan,şoförlerimizden ve tüm diğer hizmet üzere olan Mekke ve Medine hadimlerinden, Mevlam gani gani razı olsun...

Aslında karmakarışık duygular içindeyim...

Hayretle---seyir halinde---------->Aşkla--- muhabbet halinde
Visalle ----gurbet halinde-------->celalle--- Cemal
teslimiyetle----- tevekkül--------->Huzur ile Mücadele

Yinede Mekkeyi görmeniz lazım, inanın başka yerlere verdiğiniz paraya yanacaksınız... Burada Allahü teala'nın BİRLİĞİNİ Lâ ilâhe illallah'ı müşahade ediyorsunuz,sadece O'nun evi lüks, sadece O'nun evine koşuluyor,sadece O'nun evi dolu....
Diğer tarafları o kadar aramıyorsunuz.Kâbe'nin muhteşemliği aşk,huzur,muhabbet size yeterli...

Burada dünya aklınıza gelmiyor sanki ahiret hayatındasınız hep Kâbe'de olsam diyorsunuz.Çünkü Kâbe'de ya tavaf, ya namaz,ya zikir,ya seyir,ya dua,ya tefekkür var boşluk yok zaten Mekke'de hayat Kâbe'de, oraya geldinizmi canlanıyorsunuz....

Diğer yerlerde ölü gibisiniz Kabe'de yapılan ibadetler 100.000 kat daha faziletli normal yerdekilerden, inşaallah doyasıya yapmayı Rabbim lutfeder..

Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Daha sonra özel tur düzenlendi ve Sevr mağarasına çıkmak için yolculuğa çıktık,yine sabah 04 te bu yolculuğumuzda... Nedendir bilmem ama geceleri çok severim, huzuru bulurum gecelerde, bu anlamlı zirve yolculuklarımızın gece oluşuda ayrı bir mutluluk verdi bana, zaten güneşin sıcaklığında bu zirve çok zor olur gecenin serinliğinde kolay oluyor...

Nasıl anlatayım bilemiyorum öyle güzel ve derin anlamları olan yolculukki bu demler... Mevlam sizlerede tatmayı nasip etsin... Bu yolculuk Hira'dan daha uzun ama daha kolaydı yolu...Sabah namazında yine zirvedeyiz...Güneşin doğuşunu seyrettik bu güzelim zirveden,burada dikkatimi çeken konu iki mağara oluşuydu, birbirine geçiş var,anlatılana göre Peygamberimiz (s.a.v) arkadaki ikinci mağarada gizlenmiş H.Z. Ebu Bekir'le ( R.A.)

Burada yine duygular hücüm ediyor,ya Rabbim ne zor bir yolculukmuş Medine yolculuğu, rahatça gitmesine bile izin vermemişler,3 gün dile kolay büyük sıkıntılarla burada hapis gibi Allah'ım birde onların canına kast eden düşmanlar var, her an ölümle burun buruna,ah olaydım onu koruyan örümcek ağı olaydım, ah olaydım yuvadaki güvercinlerin otu olaydım....Biz öyle rahat Medine yolculuğu yaptıkki arkamızda düşman korkusu yoktu,
ya O'nlar ahhhhhhhhhhhhhhhh ya O'nlar Allahım hatırladıkça burnumun direği sızlıyor ...

Zirvelerin ayrı bir güzelliği var,özgürlük var zirvelerde....

İkinci mağaraya girdi bazı arkadaşlarımız ben yine giremedim bayanlar için zormuş girenler oldu ama biz giremedik, yeğenim Şeyma kamera ile çekti içersini ancak öyle seyredebildim, gerçektende çok farklı bir yerdi...Ve orada iki yakın sırdaş, gönlü birliği can yoldaş konaklamıştı. Ne olaydım üçüncüde ben olaydım, haddim olmayarak layık olmayarak...Acizliğime binaen gönül bu işte arzu ediyor, seven sevdiğinin yanında olmak istemezmi :cry:

Zirvede Endonezya'lı kardeşlerimizle beraberdik. Pakistan'lı kardeşlerimizde sıcak çay ikramı hazırlamışlar...
Abimle yarış yapmıştık, ben yeğenimle abim ve yengemden önce çıktım. Tabi abim çok üzüldü neden beraber çıkamadık diye, hemen ona sıcak bir çay ikram ettik sakinleşti :)

Bana kalsa hiç inmezdim, öyle güzeldiki ama inmek zorundaydık, yine vuslat ve hasret halleriyle arkama bakarak ayrılmak istemeyen aşıklar gibi istemeye istemeye indim oradan, sevdiğinden ayrılmak ne zor :cry:

Image

İnerken yine Türkiye'nin ve başka ülkelerin hacılarıyla karşılaştık yine karınca yuvası gibi, inenler ve çıkanlar, uzaktan bakınca o kadar ufak görnüyoruz zaten..Elhamdülillah o mutlu karıncalardan biride ben oldum....

Gündüz Gülten gelinimizle Hilton otelini ve mağazasını dolaştık lakin ben o kadar doymuşumki bir şey almak gelmedi içimden,yoksa her şey güzeldi ama talep olmayınca olmuyor işte, benim aklım fikrim Kâbede'ydi, yalnız bu gezinin bir güzel tarafı Safiye ebe arkadaşımı Bin Davud mağazasında görmek oldu şok olmuşum onun hacda olduğunu bilmiyordum, çok hoş bir süpriz oldu bana, nasip beraber hacı olmamız varmış çok sevdiği ve saygı duyduğum bir kardeşimdi kendisi... Mütevaziliği ve engin gönlü zenginliği ile her zaman özel bir yeri olmuştur hatıralarımda....

Buradaki güzellik Kâbe'nin çevresinde hemen istediğin yere oturup, Kâbe'yi seyredebiliyorsun.Cemaat Hilton otelinin önüne dek taşmıştı, içeri girmeye yer bulmak çok zordu,öyle bir kalabalıkki tarifi mümkün değil... Size bir tatlı anımı anlatayım; Oturdum boş bulduğum bir yere, bir yanımda Endonezya,bir yanım Pakistan,bir yanım Afganistan önümüzde Nijerya,arkamızda hakeza başka bir din kardeşim... Allah'ım bu ne kadar güzellik böyle hacca gitmeyen zor yaşar bunları burada sanki sıfır noktası gibi tüm harita yok sanki, biz BİR OLDUK birde dikkatimi çeken konu tesettür şekilleriydi...

Tesettür var ama çeşit çeşit olduğu gibi herkesi hoş görüyorsun, bu çok önemli,ama hiç açık bir kardeşe rastlayamazsın hele o küçücük kızlarımızın kapalı olması beni çok düşündürdü...Neden bizim çocuklarımız eksik yetişiyordu bu konuda...

İnanın en çok üzüldüğüm kardeşlerimden Nijerya'lılardı öyle fakirdiki tesettürleri bile büyük bir renkli bezi çarşaf gibi üzerlerine bürünmüşlerdi,fakirlik her hallerinden belliydi,ama o halde bile kutsal hac yolcuğunun ihmal etmemişlerdi. Allahım varlığı olup ta bir sürü bahane bulan kardeşlerime akıl fikir ver bu güzellikleri onlarada nasip et inşaallah...
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Kâbe'de zor olan bir konu sünnet namazlarına yeterince zaman tanınmayışı bizde ezan okunurken hemen başlıyorduk, o zaman yetişiyordu yoksa kılamıyorduk sünnet namazını,zaten vakit namazlarını bile çok zor yer buluyorsun,saatler önceden gelip yer ayarlaman lazım :cry:

Ayrıca çokça cenaze namazı kıldık, her vakitte mutlaka en az bir tane cenaze namazı var,sevabı çok yüksek hele birde kâ'bede olunca daha bir katlanıyor ecri...Tefekkür edelim biraz;Kimbilir hangi ülkeden,hangi kardeşimin ahiret yolculuğuna uğurlamaya gelişimin düşünceleri ile hem hal oluyorum hem de böyle mübarek bir beldeden uğurlanmak herkese nasip olmuyor malesef.......

Mekke'nin gökyüzü sabahtan akşama devamlı renk değişiyor akşam namazında ezanı beklerken hep gökyüzünü seyrediyordum, öyle güzel oluyorduki,akşam üzeri mor bulutlar akşam namazında lacivertin en güzeli, daha sonra gri bir gökyüzü resmi oluşuyor,bütün gün renkten renge giriyor....

Gecesi başka güzel gündüzü başka güzel...

Cennet-ül Muallâ'ya gittik.H.Z. Hatice (r.a) medfun oldğu yer, bu mübarek kabristan...Ama bayanları yine almıyorlar,olumsuz bazı davranışta bulunan bayanlar olmuş bu yüzden tüm bayanlara izin yok içeri giremiyoruz ama erkek kardeşlerimiz giriyor...
Dışarıdan ziyaret bile öyle güzelki,anlamlıki,H.z Hatice'ye(R.A.) yakın olmak hoş ve maneviyatı yüksek bir duygu,yine her ülkenden ziyaretçileri vardı bu mübarek yerlerin....

Buda İslamiyetin evrenselliğini gözler önüne seriyor.Barış ve huzur kâbe'de,diğer tüm müslüman kardeşlerimizle bu büyük kongreleri sık yapabilsek oradaki vize ve dil engelleri kalksa bizim önümüzde kim durabilir...
__________________
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

O yaşlı teyze ve amcalar Hira Ve Sevr mağaralarına nasıl çıkıyorlar bir görseniz,teyzemizin birine latife yaptım,teyze sen evde bulaşık zor yıkarsın değilmi dedim,?
-Evet, dedi...
-Sandalyeye yaslanıp yıkıyorum dedi,aman dedim geline kıza söyleme buralara çıktığını :)

İşte muhabbet ve aşk kimleri gençleştirmiyorduki bu hürmet edilecek büyüklerimizi buraya çıkaran aşk ve muhabbetti...

Dedim ya AŞK AŞK AŞK olmazları olduruyor,engeller aşılıyor,yapamam denilenler başarılıyor,aşkın hiç bir engeli olmadığını seyrediyorum....Bu gün Şeyma yeğenimle otelden yalnız başımıza Kâbe'ye gittik,artık servisler konuldu rahatladık tanımadığımız taksilere binemiyorduk yanımızda abim olmadan, servisler daha güvenli inşaallah....Bu gün 3 tavaf yaptım1. Bütün peygamberlere
2. Sahabe ve ensara 3. Peygamber efendimize(S.A.V) hediye ettim...
İnşaallah eve gidene dek ne kadar hayırla meşgul olabilirsem ne mutlu....

Azıcıkta oda arkadaşlarımdan bahsedeyim,Şeyma hanımefendi saygılı esprili cana yakın huzurlu özgüvenli bir genç yeğenim....Bir zamanlar ayaklarımda salladığımı yeğenim hacda oda arkadaşım olmuştu :)

Birde Gül teyzemiz var O'da çok sessiz sakin huzurlu bir insan, Kur'an-ıyla namazıyla mutlu, velhasıl kendim gibi oda arkadaşlarım.Biri gençliğim, biri geleceğimin ahlakı bazen gülümsemeler, bazen ibadete dalışlar....

Geceleri umrelerimiz devam ediyor,bir umremizin edası için Cirane mescidine gittik,Peygamberimiz (a.s.) buradan umre yaparmış,bu umremizin sevabını Peygamberimize (S.A.V) hediye ettim bazı kardeşlerimde öyle yaptılar,gece yarısı Tavaf öyle hoşki hele Say...Gece o saatlerde Mevlamızın rızası için yürümek uykuyu onun için feda etmek bize öyle bir huzur veriyorki...

Seninle beraber koşturan kardeşlerin var, bir an ev aklıma geldi ne kadar gafletli gecelerimiz olmuştu,halbuki Mekke hep nurlu 24 saat tavaf var....
Birde namaz anı öyle bir disiplin hakimki, o kadar çok insanı bir tekbir sözüyle saf tutmuş namazda görüyorsun, ne bir gürültü ne bir huzursuzluk var, herkeste bir sukunet hakim,kuşları rahatça dinleyebiliyorsun hele birde Kâbe imamlarının Kuran okuyuşları, tüm kardeşlerimi ayrı güzelliklere daldırıyordu,unuttuğum bir şey daha var burada Kâbe'yi seyrederek namaz kılıyorsunuz bunu tadını nasıl anlatırım bilmem, yaşamanız lazım...
Mevlam acilen tüm isteyen kardeşlerime nasip etsin.....Gece uyuyanlar var, Kâbe mescidini bir tarafında,emre geç kalmamak için kapı kulu gibi hazırlar...


Ayakkabılarınızı kayıp etmeniz an meselesi :)
Ya yanlış poşet alıyor, ya koyduğunuz yeri bulamıyorsunuz,yada yanlışlıkla alıyorlar,velhasıl bunda bile hikmet var
Bu arada ben 3 çift kaybettim :)
Kâbe'den otele yalınayak gitmek zorunda bile kaldım, zaten kaybetiğimide aramak istemedim orada kaybolsun yeterki :cry: :cry:

Sabah namazında kuşların tavafını seyrederek tavafımızı yaptık ahhhhh..............

Kıskandım onları, istedikleri anda gelebiliyorlardı,tavaftaydılar hayranlıkla seyrettik onları, hoş bizde ruhaniyetimizle gelebiliyorduk ama bedene çok engeller var Kâbe'ye gelmek için...

Tavafta bütün dünya müslümanları ile berabersiniz, bazen bir Afganlı'yı geçiyorsunuz, bazen bir Japon kardeşimizi yada bizi geçen bir Pakistan'lı kardeşimizi memleket sorsanız hepsi farklı, bir coğrafyanın tek bir millet oluşunu müşahade ediyoruz...
Nafile tavaflarımız hep devam etti tümünü hediye ettik.... Arkadaşlarımıza,şehitlerimize,atalarımıza talebelerimize,akrabalarımıza, ailemize ve tüm müslüman kardeşlerimize, onlar için yürümek öyle güzelki ayaklar senin ama yürüyen kim?Sanki herkes yanımızda tüm dostlarımız, paylaşmak ne güzel ya Rabbbb.........
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Otelimiz çok dinlendiriciydi,odalar klimalı ve yeşil tonların hakim olduğu bir dekorasyon ile döşenmişti, tüm yorgunluğu kısa bir sürede atıyorduk,yemeklerimiz Türk yemekleriydi,Mevlam gani gani razı olsun tüm emeği gecenlerden, buralarda hacılara hizmet çok önemli, O'nlar için yollarda hep sebiller var(hayrına dağıtılan su ve gıdalar)

Genelde Bangladeşli kardeşlerimiz hizmet ediyordu gelen hacılara,içlerinden birini anlatmıştım Muhammed'i bizi aile gibi görmüştü, bize saat hediye almıştı çok ince bir ruhu vardı bana abla, abime baba diyordu,yengeme anne diyordu...Nasıl hizmet edeceğini şaşırıyordu öyle hoş süprizleri vardıki kardeşimin Allah'ım nereden nereye, kimin ellerinden çay içiyoruz, kimin ellerinden rızkımız geliyordu :cry:

23 ocak pazartesi

Ciddeye ziyarete gittik, özel turlar düzenlendi. 5 otobüs gittik amacımız H.z. Havva Annemizi ziyarettik,ilk olarak El- Rahme camisini ziyaret ettik denizin üzerine kurulmuş bir camiydi hemen Kızıldeniz alttan geçiyordu, hatta o dönemde istanbul'da yoğun kar yağışı vardı, biz telefonda Kızıldeniz'in üzerinde güzneşli bir havadayız deyince çok şaşırmışlardı,
kış gününde nasıl olur dediler, buraların iklim çok yumuşaktı, kış olmuyordu daima sıcacıktı....

H.z Havva annemize gittik ,kabristan kapalıydı ama olsun kapısına gelmek bile çok anlamlı oldu sanki, vefa bocumuzu ödemeye gelmiş gibi hissetmiştim, hani evlatlar bayramlarda, özel günlerde büyüklerini ziyaret ederdi ya,biz de o duyguları yaşadık...
Biraz alışveriş yaptı ziyaretçi hacılarımız, bu arada ben yine tefekküre başladım, burada sakat çocuk çoktu, en çok o ilgimi çekti çok üzüldüm, dilendiriliyordu bu çocuklar neden diye sordum hep kendime ve çevreme,ya bir kolları yok, ya bir ayakları,ya elleri yok,acaba dilenci mafyasımı diye sormadan edemedim... Mevlam yar ve yardımcıları ol bu çocukların...

24 ocak salı

Sabah Osman Küpeli hocamız helaleşme programı tertip etti biz ayrılıyorduk artık... Medine yolculuğu gelmişti,uzun süre kalan hacı kardeşlerimizle helalleştik duygulu anlar yaşadık bu demde, Peygamberimizin(S.A.V) evinin önünde oldu zaten...

Bizim buluşma yerimiz,Peygamberimizin (S.A.V) evinin önünüydü hep, şimdilerde her ne kadar kütüphane olarak kullanılsada o bizim peygamberimizin eviydi sanki sancağının altıydı, kaybolan oraya gelirdi, rahatça bulurdu arkadaşlarını o müberek evin önünde çok oturdum ayrı bir güzellikti bu, ahhhhhhhhhhhhh...
Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

25 Ocak çarşamba

Sabah veda tavafı yaptık,grup olarak hocamız bize yine bay kardeşlerimizden dikdörtgen oluşturuyordu, içinde biz rahatça tavaf yapıyorduk...

Bu sistemi Endonezya'lılarda yapıyordu grup birbirini kaybetmiyor böyle....

Kâbe'ye veda etmek çok acı geldi bize hasret vakti gelmişti... Ahhhhhhhhhhh ayrılıklar olmasa ne olurduki sanki :cry: :cry: :cry:

ama kader bu yaşamak zorundaydık bu demide...

Hasret her şeyi daha bir güzelleştiriyordu kıymetlendiriyor velhasıl doyamadan otelimize geldik,tekrar yine gittik Kâbe'ye, akşam yolculuk vardı ama biz yine gitmek istedik bu tavafımızda Kâbe'de kırmızı bir toz bulutu hakim oldu, ya çevredeki inşaatlardı yada kum fırtınasıydı,biz yine devam ettik tavafımıza biter bitmez acele ile geri döndük, tüm arkadaşlarımız hazırlanmıştı bizi bekliyordu, öyle bir hazırladıkki eşyalarımızı 10 dakika bile sürmedi, bir koşuşum varki akşam namazı için yan mescide gidişim.

Ondan bahsetmedim size Allahım öyle güzel bir kırati vardıki bu hocamızın da, Kâbe'ye gidemediğim zamanlar bu küçük mescidde kıldım cemaatle namazlarımı işte bu mescidede veda ediyordum ama öyle bir veda olduki bu artık gözyaşlarımı tutamıyordum. Kendimi ancak bu kadar tutabilmiştim, daha dayanacak gücüm kalmamıştı ,bıraktım kendimi, ağlaya ağlaya kıldım o akşam namazını :cry: :cry: :cry: , hocamızın kıraati beni dahada bir etkiledi. Allahım ne kadar güzel kuran okuyuşlarıyd bunlar. Ahmed el acemi hocamızın okuyuşuna benziyordu,daha gencecik bir hocaymış ama bu ses ne müthişdi ya Rabbim tüm gençlerimiz böyle Kur'an okuyabilse Allah'ım...
Ve bitti artık Medine yolculuğu başlıyordu son vedalar yapıldı ve otobüsümüz hareket etti. Ben isterdimki en güzel elbiselerle gidebileyim ama ne mümkün, çok aceleye gelmişti bu yolculuk benim için, vardı bir hikmeti zamana bıraktım, sırrını ilerde çözecektim....

Yarı hüzün (layık olamayışımın verdiği ve daha güzel hazırlanamadım diye) :cry:
Yarı sevinçle(Medineyi görebilmenin, Peygamberimize s.a.v kavuşabilmenin heyecanı ) :)

Birde O'nun bu yolları deveyle çok zorluklarla yapışı, :cry: bizim ise rahatlıkla yapışımız :cry: Çok utandırdı beni :oops: :oops: :oops:
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Başlamıştı mübarek yolculuğumuz,o anki duyguları anlatmaya diller aciz kalır,belki çok otobüs yolculuğu yapmıştım özellikle memlekete yaptığım yolculuklar vardı, ama bu yolculuk o kadar başkaydıki, istedim her anını faydalı geçireyim...

Tefekkürlerle geçirdim, bu otobüstekiler ne kadar şanslıydı, çünkü H.Z Muhammed'e (S.A.V) gidiyorduk...

Allah'ım diller anlatamıyor bu anları;

Bir yanda utanıyorum, o deveyle zorluklarla yaptı, ben ise otobüste rahat koltuğumda........ :cry:

Bir yanda içim içime sığmıyor,dakikalar asır gibi...........


Yolculuğumda bazı sevmediğim davranışlar oldu, özellikle bir yazar kardeşimin sitemleri çok üzdü beni,otobüsün konforunu şikayet ediyordu neden daha lüks değil diye, ahhhhh,yolculuğumuzun mübarekliğine binaen onu üzmek istemedim ama kalbim ona hep şu sözleri söyledi, inşaallah O'nun kalbine yol olmuştur bu sözler:

'' İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir,

eğer kendin bilmezsen bu nice okumaktır''



Bizki ne haddimize konfor ararız,

bizki......... ahhhh........... :cry: :cry: :cry:

Sürünerek gitsek bile layık olamayız o kapıya, nice Allah C..C dostları Peygamber aşıkları ne büyük hürmetle gitmişlerdi o kapıya, ama ya biz ..........

Yolculuk bitmek bilmiyordu, hepimizde bir heyecan, Alllah'ım sanki yanımızda O(S.A.V), sanki bizimle ...

ahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh............

Sevdim seni ya RasulAllah

Sevdim seni ya HabibAllah........


Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Image

Akşam üzeri saat 6 da başlayan yolculuğumuz gece saat 02 de bitmişti,o ilk ışıklar o ilk ışıklar...............


Oteli istemiyorum bir girebilsem, hemen, hemen ....

Hepimiz ayaktayız görmek için yarış yapıyoruz....

Ve indik otelin önüne, eşyalar teslim edildi, ama yine bir süpriz daha, evet anahtarları vermiyorlar otel odaları hazır değilmiş.... :)

Allah'ım nasıl sevindim, nasıl sevindim..... :)

Valizleri hemen girişe bırakıp, Ravza-i Mutahhara'ya doğru yürüyoruz, otelimiz hemen Ravza-i Mutahhara'nın karşısında...

Green Palas, ama Ravza-i Mutahhara'nın yanında öyle sönükki, otel, tüm oteller sadece bir misafirhane, bu kutlu yolculuğun misafirhaneleri....

İlk abdest aldık ,çok az hacılar vardı, nasıl sevindik, biz doya doya hasret giderecektik, Mekke çok doluydu, bir türlü boşalmamıştı biz ayrılana kadar :cry:
kızmayın bana ne olur insan sevdiğini paylaşamıyor...

Burada da yine kalabalık olacak diye korkuyorduk, bu rahatlık sevindirmişti bizi demek hacılar gitmişti artık memleketine...

Yatsı namazlarımızı, teheccüd namazlarımızı kıldık.Mescid-i Nebevi öyle büyüktü ki tarifi mümkün değil,kapısı çok fazla...

Image
Biz genelde H.Z Osman kapısından giriyorduk,her kapının bir adı vardı ve numaraları vardı...

Ben, hocamızın hanımı birde Aynur ablam vardı, onlarla Ravza-i mutahharaya gittik,tabi içeriye giremiyoruz açık değil henüz, bizde dışarıdan ziyaret edecektik, daha sabah namazına çok vardı...

Ve o AN YEŞİL KUBBE'nin karşındayım.........

Image

Allahım sanki o diyorki hoş geldiniz ama benim yüzüm öyle kızardıki, işlediğim hatalar, kusurlarım, layık değilim bu kapıya, ne sunacağım şimdi :cry: hani hediyem :cry:

ve dilimden dökülenler şu kelimeler oldu...

Esselatü vesselamü aleyke ya RASULALLAH
Esselatü vesselamü aleyke ya HABİBALLAH


Esselatü vesselamü aleyke ya H.z Eba Bekir

Esselatü vesselamü aleyke ya H.z. Ömer

Sana getirecek temiz hiç bir şeyim yok,ya RasulAllah, belki riya karışmamış bir amelim varmı bilmiyorum ama sadece sana sunacağım en kıymetli hediyem, Kâbe'nin üzerimize toplanan tozlarını sunabilirim, onlar benden çok çok temiz,ne olur Kâbe'nin tozu hürmetine,EBEDİ SEVGİLİNİN EVİNİN TOZU HÜRMETİNE affedermisin benide, ne olur bağışlarmısın bu acizide... :cry: :cry: :cry:
Gözlerim yeşil kubbede takıldı kaldı ayrılamıyorum ne büyük bir onur bu Allah'ım, bizi direk huzuruna kabul etmişti, otelde misafirliğimize bile izin vermemişti...

O gece sabaha dek Mescid-i Nebevi'nin misaifiriydik bu mutluluğu anlatmaya doyamıyorum.....

Sonra Cennet-ül Baki'ye gittik H.z Osman'a(R.A.) ve tüm sahabelere H.z Fatıma'ya(R.A.) ve Peygamberimizin(S.A.V) tüm yakınlarına doyasıya selamlar verdik.... Onbinlerce sahabi vardı burda Allah'ım ben kitaplardan okuyarak onlara ulaşmaya çalışırdım burdalar ve karşımdalar...
Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Geri geldik, aman Allah'ım bu kalabalık!!!!!!!!!

Nasıl olur ama daha yarım saat öncesinde kimseler yok gibiydi,şu an akın akın insan seli geliyor ve ve, ben, bu kadar büyük Mescid-i Nebevi'nin içine giremiyorum çünkü yer kalmamış, ne zaman geldi bunca insan........

Aman Allah'ım erken düşünmüşüm yine, yanıldım, :cry: bir aşık bizmiyiz sandın....

Ahhhh, aşıklar meğer saatini gözetliyormuş buluşmak vakti varmış, hiç kılarmı onlar evlerinde yada otellerinde, sabah namazına koşmuşlar buraya, Sevgili Peygamberimiz'e(S.A.V)....

Gıpta ediyorum,imreniyorum ve birazda kıskanıyorum, ne güzel Allah'ım buradalar her vakit namazını burada kılıyorlar,çok geç kalmışım çoooook....

http://www.youtube.com/watch?v=_Dz2V9vklfE

Mescid-i Nebevi'nin bahçesinde bir yer buldum kendime, evet bahçesi bile dolmuştu, AŞIKLAR doluydu, onu sevenler doluydu....

Burada namazlarımızı artık ayrı kılıyoruz,kadın erkek ayrı, bahçe bölünmüş bayan ve erkekler ayrı .....

Burayıda paylaşmak zorundaydık ,Sevilen bu kadar güzel olursa sevenide bir o kadar çok olacaktı tabi ne bekliyordun dedim ve o güzelim sabah serinliğinde sabah namazlarımızı 75ooo kişi ile birlikte eda ettik....

Ve büyük bir Şâd olmuş gönülle otelimize döndük, kahvaltımız hazırdı bir an önce dinlenip içeriye girmek için hazırlık yapmamız gerekiyordu,Ravza-i Mutahhara'yı içeriden ziyaret etmek için bayanlara belli vakitler varmış, erkeklere daha çok izin var, bizim günde 2 kere: Bir sabah bir öğle sonu....

Oteldeki tüm hacı arkadaşlarımıza bakarken tefekkür ettim,ne güzel bir birliktelikti bu, ne güzel bir demi paylaşmaktı,Mevlam hepsinden razı olsun tümhocalarımızdan, hacı arkadaşlarım ve hizmet eden görevlilerden.....

Otelimizde bu sefer restoranda hakim renk tonu; Tatlı bir pembe mor arası( en sevdiğim renklerdendir)... Bu renkler tüm yorgunluğu üzerimizden atmamıza yardımcı oluyor, odalar yine yeşil renk tonunda...

Ben genelde cam önünü istiyordum bulabilirsem boş olarak çünkü tam karşımız Ravza-i Mutahhara'ydı.Onu seyr bile öyle güzelki....

Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Vakit namazlarımızı hep Mescid-i nebevide kılıyoruz 40 vakit namazımızı burada niyetlendik, zaten toplam 8 günümüz kaldı. Allah'ım 8 gün yetermi, yetermi?

Sadece 8 gün....

Acaba bir daha ulaşabilecekmiyim buralara?

Bilmiyorum :cry: Ama yetmek zorunda bu 8 gün...

Bende hiç bir vakit namazımı kaçırmadan, hepsinde Mescid-i Nebevi'ye koşuyorum...

İş yerleri ezan okunmadan önce kapanıyor , halas=bitti, salat namaz diyorlar onlar için namaz önemli, ticaret ikinci planda, ne kadar güzel ahhhhh...

Neler gelmediki aklıma, Türkiye geldi, acaba namaza gereken değeri bu kadar veriyormuyduk, önce namazmıydı? yoksa ticaretmi?Yorumsuz......

Buradada ibadet Kabe'de olduğu gibi çok değerli Kabe'de 1 rekate 100.000 sevap varken burada bir rekata 1000 sevap var...Hepsi kıymetli buralarda değerlendirmeli uyuyarak geçirmemeli,kıymetini bilmeli....

Tüm insanlar akın akın Mescid-i Nebevi'ye geliyorlar saatler öncesinden, hatta kaç namaz vakti mescidden ayrılmayanlar var, bol bol Kuran-ı Kerim okuyoruz.

Burda tavaf yok, bu yüzden boş vaktimiz çok ve en güzel değerlendirme şekli Kur'an-ı Kerim okumak, özellikle hatim üzerine hatim indiriyoruz, tüm kardeşlerimizle beraber hatimler indirdik. Zaten öyle güzelki mesid-i Nebevide Kur'an-ı Kerim okumak, doyasıya okudum, okudum...
Image

Çünkü 3 çocuğum var ve bu yüzden istediğim kadar zaman bulamıyordum eskisi gibi Kur'an-ı Kerim okumaya...
Gençliğimde çokça okurdum ama hayat şartları ağırlaştıkça yüküm arttıkça ibadetlerimi istediğim zenginlikte yapamıyordum .Zaten en çok ibadetlerle dinlenirdim tüm yorgunluğum sıkıntılarım bir bir giderdi, Kur'an-ı Kerim okurken.....

Image

Bu yüzden çok özlüyordum doyasıya ibadeti ve bunun için bol bol okuyordum, hiç yorulmuyor insan bir şeyi severek yapıyorsa...

Kur'an okumayı çok seviyorum, namaz kılmayı çok seviyorum, Allah'ım iyiki bizi müslüman dünyaya getirdin ve iyiki Seni Tanıdım ey Yüce Sevgilim, ne kadar şükretsem az, ne kadar hamdetsem az, seni çok seviyorum, aşkım sen ol Allahım...
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Sıra ilk Ravza-i Mutahhara'yı ziyaretimizİ anlatmaya geldi...

Biz bayanlara günde iki sefer Ravza'ya girmeye izin var,hazırlandık kardeşlerimle, grup olarak sıraya girdik, burada çok beklemeyi göze alacaksınız acele etmeyeceksiniz,sıra sıra ülkeleri alıyorlar, evet bekliyorum...

Allah'ım benim şikayetim yok bu bekleme öyle güzelki ben nerelerde beklemedimki, :cry:

Bunca zaman vakitlerimi nerelerde harcamadımki, kaldiki başka yerlerde bekleyişlerim bu mübarek yerde beklemenin değeriyle denk olurmu... :cry:

Yanımda Türkiye'nin değişik şehirlerinden gelen kardeşlerimle biraradayım...

Antep, Urfa, Adana, Niğde, Konya, Diyarbakır...

Hepimiz aynı niyet için burdayız, bayanlar nerelerde toplanmıyorki :cry:

Ama içlerinde en güzel toplanma yeri bu mübarek yer... :)

Biraz ilerimizde diğer ülke bayanları var...
Diğer din kardeşlerim: İran, Endonezya, Nijerya,Pakistan, Hindistan,Hollanda'dan kardeşlerim, sırayla alınıyor tüm ülkeler...

Biz Türkiye'yi en son alıyorlar, en sabırlı bizmişiz bayanlardan, bu yüzden denildi....

Bu anı anlatamıyorum müthiş bir duygu selindeyim,ağlıyorum, titriyorum....

Allah'ım burada beklemek Peygamberim'in(s.a.v) kapısındayım, birazdan ona çok yakın olacağım, benki İstanbul'dan ona gönül dolusu selamlar gönderirken,bazen hayalen onu ziyaret ederken bazen rabıtayla ona yakın olmaya çalışırken, evet geldim işte davetle, kapısındayım hak etmediğim halde, kara yüzümle...

Ama burdayım işte ne olur hiç bitmesin bu anlar ben burda günlerce bekleyim razıyım ...

Yavaş yavaş ilerliyoruz....
Kademe kademe ilerliyoruz, hep bekleyerek kaç kapı geçtik saymıyorum ve sıra yavas yavas bize geliyor, yakınlastıkça heyecanim artıyor.,Allah'ım öyle bir koşuşturma varki ,

hele kapılar açıldıkça içeriye bir koşuş, kendimizi su gibi hissediyorum,

Deryaya akan bir su ...
O coşkuyu bir görseniz, dillerim tarif edemiyor hoş görün...

BAZEN ANLATABİLMEK İÇİN SUSMAK GEREKİR....
Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Dillerimizde devamlı salavatı şerifeler getiriyoruz

artık vuslat yakınlaştıkça ,kardeşlerimin heyecanı daha bir artıyor ve istemeyerek izdiham oluyor burda ... :cry:

Kaburgalarımın birbirine geçtiğini hissediyorum ama burda ölmeye razıyım zaten, burda vefat eden kardeşlerimiz olmuş,çünkü o anki aşk ve muhabbeten kimse birbirini göremiyor sahabe hayatında bile okursanız birbiriyle yarışan sahabelerimiz okursunuz....

Ve... Ve.... Ve... Geldik işte buradayız...Onun huzurunda(s.a.v)........

Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Image

Ya RasulAllah,seni en güzel selamla selamlıyorum,

geldim kapına aciz bir ümmetinim,

affet biçareyim kapında ne olur benide kabul et...

Geldim sana ümmetinin selamlarını getirdim,

ne olur kabul et, gelemediler ama seni çok seviyorlar...

Yanıyorlar hasretinden, çok ağladılar ben gelirken çok :cry: :cry: :cry:

ne olur affet onlarıda burda gibi her biri,

belki bedenleriyle gelemediler ama ruhlarıyla burdalar.... :)

Image
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Image

Image

Allahım nedir bu demir parmaklıklar yinemi engel, yinemi göremeyeceğiz Rasulumüzü (S.A.V)

Görmeden sevmek kaderimizdi bizim H.z. Veysel Karani misali....Öyle isterdimki ona dahada yakın olmayı öyle isterdimki,ama bu demir perde yaktı beni...

Sevgililerin buluşması niye bu kadar zor...

Selamlarımı verdim. O'nun (S.A.V)türbei şeriflerini daha yakından göremediğimiz gibi birde acele etmemizi işaret etmeleri yokmu bayan polis kardeşlerimin

Onlarda haklı anlıyorum onları ama ya bizler, ya bizler yetermi bir kaç dakikalık görüş, gözümüz arkada kala kala bu minik pencerelere takıla takıla ilerliyoruz...Olaki.....


Evet bulunduğumuz halı, yeşil halı, yani cennet bahçesi,burada kılınan namaz cennette kılınıyor hükmünde...

Bu yüzden namaz kılmaya çalışıyoruz lakin ne mümkün, yer yok ve zaman yok,arkadaşımın sırtına secde etmek zorunda kaldım, artık varın kalabalığı siz tefekkür edin,neden bu kadar geç kalmışım peygamberimi(S.A.V) ziyarete neden çok mu zordu niçin bu kadar geç kaldım ....

Gözlerim arkada kala kala ayrılıyordum ....

Ve ziyaretimizi tamamlamıştık, hediyelerimizi sunmuş, emanet edilen selamları bizzat ulaştırmış ve hüzünle ayrılmıştık....
__________________
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

Re: 2006 yılı Hac anılarım,saygı ve hürmetlerimle....

Post by muhteremnur »

Burada kaldığımız dönem boyunca devamlı Mescid-i Nebevi'de geçirdim zamanlarımı, otelin çok yakın olması özgür olmama yardımcı oldu... Abimden genel izin almıştım, artık özgürce istediğim an ordayım, genelde hep ordaydım alışverişlerde bile gözüm yoktu, sırf bazı arkadaşlarımın bana siparişleri için aceleyle gidiyordum ve hemen dönüyordum...

Genelde en çok namaz kıldığım yer Mescid-i Nebevi'nin bahçesinde kılıyordum...

Büyük bir seccade seriyor ve diğer din kardeşlerimi davet ediyordum bu seccademe, beraber kılıyorduk tüm dünyadaki kardeşlerimle...
Her bir namazın tadı başkaydı, akşam serinliğinin başka, öğle sıcağının başka ,yatsının dingin namazı bir başka, sabahın seher vakti, ikindi de ise tüm yorgunluğa inat yine tıklım tıklım dolu bahçe...

Kabede nasıl ayakkabılarımı kaybettiysem bir kere, buradada iki kere kaybettim :)

Dursun Ali Erzincan'lı okuyorya Mescid-i Nebevi'de ayakkabısını kaybeden çocuk diye bir şiirini, inanın ben hep kendimi hatırlıyorum bu şiirde...
Sadece benmiyim kaybeden tek? Öyle çok ki ben gibi kaybedenler.... :)

Ve peşine düşmedim bu ayakkabıların, vardı bir hikmeti bıraktım oluruna ,

kaybolsundu........


Ahhhhhhhhhhhhh......

Birde ben Rasulümde(s.a.v) kaybolsam.......................
Post Reply

Return to “Edebiyat”