Mûsikînin Çeşitli Etkileri

Musikîmiz...

Moderators: VYZ, Abdüllatif

Post Reply
User avatar
anchebout
Posts: 82
Joined: 25 Oct 2007, 22:20
Kan Grubu: B (+)

Mûsikînin Çeşitli Etkileri

Post by anchebout »

Mûsikînin Çeşitli Etkileri

Doğumdan ölüme kadar tabiat ile iç içe yaşayan insan, her türlü güzellikleri algılayacak şekilde yaratılmıştır. Bu sebeple güzel bir nağme bir su sesi, kuş cıvıltısı, denizin çırpınışları, hafif bir rüzgarla sallanan yaprakların hışırtısının insana zevk ve neş?e vermesi bundandır.Yeni doğmuş bir bebeğin ilk tepkisi ses ve ışığa karşıdır.Bir kimse hakkında çok güzel konuşuyor deniyor ise, kullandığı dile özel bir mûsikî katıyor demektir. Eğer algılandığımız sesde bir frekans değişikliği olmuyor yada pek az oluyorsa bu sesler ?monoton? dur.

Cenab-ı Hakk?ın yarattığı her şeyde her zerrede bir intizâm vardır. Mûsikî de bu intizâmın bir netîcesidir. İnsan ana karnında belirli aralıklardaki kalb atışlarını duyarak mûsikîyle tanışır. Beşikte ağlayan çocuklara ninni söylediği ya da müzik dinlediği zaman hemen sustuğu, rûhen huzura kavuşup uyudukları bir gerçektir. Mûsikî çocukların eğitiminde de önemlidir. Çocukların çeşitli alışkanlıklar kazanmalarında, öğrenmelerinde ezberlemelerinde sevgi-saygı mefhumlarını idrâk etmelerinde, insânî ve rûhî yapılarının güzelleşmesinde mûsikîden faydalanılır.

Mûsikî, tıpkı lezzetli yiyecekler yemek, güzel elbiseler giymek, kokuların güzelliğini hissetmek gibi Allâh?ın kullarına nimet olarak bağışladığı zevklerdendir. Allah insandaki bu duyuları yüce amaçlar için yaratmıştır. Bütün bunlar insanda rahatsızlığı dindirme, zihni, rûhi veya fiziki yorgunluğu giderme gibi etkiler bırakırlar.Ancak ?yiyiniz, içiniz fakat isrâf etmeyiniz? emri vardır. Nasıl ki yiyecekleri fazla ve zararlılarını yemek, giyeceklerin aşırı süslüsünü giymek, aşırı koku sürünmek sakıncalı ve ni?meti isrâf etmek ise, mûsikîyi de kötüye kullanmak, kötü yerlerde icrâ etmek, meşru olmayan eğlencelere âlet etmek de aynı şekilde yasak ve ni?meti israf etmek, ni?mete ihânet etmektir. Ayrıca çalışmak, ibadet etmek, uyumak, okumak gibi tabii işler için ayrılacak vakitleri mûsiki ile işgâl etmek de doğru değildir.

Bir milletin mûsikisî o milletin kültürünün en önemli unsurlarındandır. Zirâ mûsikî milletlerin kendi târihi gelişim çizgisi içinde kendi inançlarını, örf ve âdetlerini, milli rûhunu ve ilhâmlarını, sanat ve güzellik anlayışını resmeden ifâdeler taşır. Bu yüzden mûsikîde millilik vasfı en önce göze çarpar.

İnsanlar sevgilerini, hüzünlerini, neş?elerini, mûsikî ile dile getirilir. Rûhi coşkuları, milli ve mânevi duyguları mûsikî vasıtasıyla ifâde ederler. Düğünlerde, bayramlarda, sosyal ve kültürel faaliyetlerde hatta askeri alanda mûsikînin birleştirici, rûhu galeyâna (coşturucu) getirici etkisi tartışılmaz. Bu yüzden büyükler ?mûsikî rûhun gıdâsıdır? demişlerdir.

İnsanın maddi ve mânevi her türlü dertlerini, neş?elerini, ızdıraplarını ve duygularını ihtivâ eden mûsikîden tıp alanında da istifâde edilmiştir. Bilhassa ruh hastalıkları alanında yine ilk defa Türk­­­­­- İslâm tıbbında faydalanılmış. Batı?da ruh hastalıklarını insanların başlarına cinler girmiş diyerek tokmakla vurarak tedâviye çalışır veya öldürerek rûhunu kurtardıkları düşünülürken İslâm tıbbında ruh hastaları için hastaneler açılmış ve bir çok rahatsızlıkların tedâvisi için, günün çeşitli vakitlerinin insan üzerindeki tesirleri göz önünde bulundurularak, uygun makamlarda eserler seçilerek dinletilmiş ve tabîî etkisi görülmüştür. Hatta ameliyatlarda narkoz yerine mûsikî kullanılmış, bugün de modern tıp tarafından etkisi kabul edilmiş ve çeşitli alanlarda faydalanmaktadır.

Yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre bütün canlılar mûsikîden etkilenmektedir. Koyunların kaval sesinden etkilendiği herkesçe bilinmektedir. Diğer bütün hayvanların ve bitkilerin de mûsikîden etkilendiği, araştırmalar sonucu görülmüştür.

Bütün bunlar gösteriyor ki mûsikî zannedildiği gibi sadece bir eğlence vasıtası değildir. Allah tarafından insan rûhuna yerleştirilmiş estetik bir duygudur ve tabîî hayatın ihtiyaç unsurlarından biridir.

-alıntıdır-
"Her rüzgarla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin." Mevlana
Post Reply

Return to “Sanat Ziyafeti”