Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in görmediği hadise

Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in görmediği hadise

Post by Halil Necati »

Demet Tezcan

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in görmediği hadise

Geçtiğimiz pazartesi akşamı televizyonda haberleri izliyoruz. Haberin konusu sevgililer günü Mevlit Kandili’ne denk geldiği için eğlence sektörünün alternatif arayışı ve bu arayış ile eğlenceleri iki gün önceye çekeceklerine dair.

Ve muhabir Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e “Herkes çok merak ediyor,14 Şubat tarihi Sevgililer Günü ve aynı zamanda Mevlit Kandili farklı çözümler bulunmaya çalışılıyor, Sevgililer Günü’nün önceden kutlanması gibi. Sizin bu konudaki yorumunuzu alabilir miyiz?” diyor.

Diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez neredeyse sevinçle “Ne güzel bir tesadüf veya tevafuk. Çünkü biz kendi kültürümüzde ve medeniyetimizde sevgili peygamberimize ‘sevgililer sevgilisi’ adını veriyoruz. Hem de bütün sevgilerin kaynağı yaratıcımıza olan sevgimizi de gösterir, böyle bakıyoruz. Bizim kültürümüzde peygamberimize çok farklı bir sevgimiz var. Dolayısıyla bu iki günün bu sene tesadüf etmesini bir güzellik olarak görüyorum. Biz hem hepbirlikte sevgililer sevgilisinin doğum gününü kutlarız mevlidi çok daha canlı yaşarız hem de ‘sevgililer sevgilisi’nden aldığımız sevgiyi kendi sevgililerimize en güzel şekilde ifade etmiş oluruz.”

Bizim kültürümüzde medeniyetimizde peygamberimize sevgililer sevgilisi deriz de sevgililer günü bu dinin neresinde? Yasak kılınmış olan gayri meşru ilişkileri meşrulaştırmaya, yaygınlaştırmaya, tüketim sektörünün, ahlaki yozlaşmanın bir vesilesi olan, mahrem değil namahrem ilişkilerin öne çıkarıldığı bu günün bizim kültür ve medeniyetimizle ne gibi bir ilişkisi olabilir? Hem ayrıca kültür bakanı değil diyanetten sorumlu bir başkanın cevabının alakası olmadığı halde kültürümüzle ilişkilendirmek yerine dinimiz ne der? Nasıl bakar böyle bir güne cihetinden bir cevabı olması gerekmez mi? Eğlence sektörü bile farklı çözüm arayışlarına girerken dine saygısından değil ticaret kaygısından olsun bu arayış Diyanet İşleri Başkanı’nın da inanç perspektifinden önerileri olamaz mı?

Bu durumda Diyanet İşleri Başkanı olarak kandil günü Mevlit Kandili mesajı yayınlarken Sevgililer Günü’nü de tebrik edecek mi? Diyanetin ağzından çıkacak olana bakan vatandaş mevlit kandili mesajı atarken sevgililer gününü de mi ekleyecek cep mesajlarına? Mevlit kandili programı yapan televizyonlar bu “güzel tevafuku” daha da güzelleştirmek için birkaç sevgili de davet edecek mi mesela?

Kendilerinden beklerdik ki: “İfsat olmuş toplumları ıslah için gönderilmiş bir dinin peygamberinin doğum günü ile toplumu ifsada yönelik bir günden söz ediyoruz” diyerek gençliği yanlıştan döndürmek için bir fırsat kabul edip onlara telkin olacak birkaç kelam etsin. Uyarıcı, hakka ve hakikate davet eden bir cümle kursun, toplumu yönlendirsin yok çıkmıyor böyle bir cümle. Hepimizi dumura uğratan bir sevinçle karşılanıyor bu tevafuk.
Mevlit kandili, peygamberimizin doğum günü kutlaması vs. tartışmalarını bir yana bırakarak mevcut kabul görmüş bu gün üstünden sürdürelim tartışmamızı.

Toplumu ahlaki değerlerini yozlaştırmaya, yerle bir etmeye yönelik hem ahlaki, hem imani boyutuyla bireylere zarar veren bir gün nasıl olur da Allah’ın peygamberinin doğum gününün daha canlı kutlanmasına vesile olur? Mevlit kandilini çok daha canlı yaşamamıza sebep olacak (!) sevgililer günü, Sevgililer gününe karışmış, kaynaşmış bir Peygamber doğum günü. Sayın Görmez’in görmediği hadise meşru, mahrem sevgilerin ve ilişkilerin değil meşrulaştırılmak istenen gayrimeşru ilişkilerin alabildiğine empoze edilmeye çalışıldığı bir gün Sevgililer günü.

Sevgililer gününden yola çıkarak “bütün sevgilerin kaynağı yaratıcımıza olan sevgimizi gösterir” çıkarımı ile neredeyse kutsanan sevgililer günü karşılaması nereye gidiyoruz? Çizgilerimize, sınırlarımıza ne oldu? Mütedeyyin kesime hitap eden gazetemiz “sevgililer günü eki” verir nerelerde nasıl kutlanmalı ne giymeleri tüyoları sunar Diyanetin başı sevgililer gününü “güzel tevafuk” olarak görür. Oldu olacak romantizmin dozunu arttırıp gül peygamberimizi temsil eder o gün herkes sadece gül alsın diye de bir öneride bulunurlarsa bu tevafuku daha bir güzelleştirmiş olurlar. Biz de merakla sayın başkanın yılbaşı kutlamalarına dair önerilerini bekleriz bu arada.
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”