Protestocu öğrencilerin ne istediğini bilen var mı?

Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Protestocu öğrencilerin ne istediğini bilen var mı?

Post by Halil Necati »

Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit

Protestocu öğrencilerin ne istediğini bilen var mı?

Dün; tüm televizyonların, gazetelerin ortak konusu, İstanbul’daki üniversiteli gençlerin(!) protesto gösterisine, polisin sert tepkisi idi.
Haberler içinde, bir de “Hamile öğrenci, polis dayağı sonrası çocuğunu düşürdü” bilgisi akşama kadar tekrarlanıp durdu..
Kimsenin dayak yemesine, alkış tutacağımız yok. Kimseye eziyet edilmesine “Güzel olmuş” dememiz de mümkün değil..
Ama; sergilenen ikiyüzlülüğe, ortaya konulan ahlâksızlığa da sessiz kalmamamız gerekir.
Nedir ikiyüzlülük?Nedir ahlâksızlık?
Öğrencilerin polisten yedikleri dayağı, birinci sayfadan, polisi suçlayarak veren medya kuruluşları/köşe yazarları, benzer dayakları başörtülü öğrenciler yediklerinde, tek satırla bir eleştiri getiriyorlar mıydı?
Çapa’da, yeni evli bir öğrenci, başörtüsü sebebi ile sınıftan polis zoru ile çıkartılırken, yediği dayak sonucu çocuğunu düşürdüğünde, bu gazeteler tek satırlık haber yapmışlar mıydı?
28Şubat sürecinde, İmam-Hatipler’in orta kısımlarının kapatılması gündemde iken, göstericileri acımasızca dağıtan polislerin tavırlarına, bugünkü demokrat gazeteciler, tek kelimelik eleştiri getirmişler miydi?
Bursa İHL önünde, polis copları ile dağıtılan kız öğrenciler, sınıflarına giremedikleri için evlerine dönerken, 13 yaşındaki kız öğrencinin kamyonet altında kalıp bir bacağnı kaybetmesi, tek sütuna bile haber olabilmiş miydi?
Bugün demokratlık ayağına yatan tüm gazeteciler, o günlerde kalemlerini ellerine almış, “Bu öğrencilere bir tokat da biz, nasıl atabiliriz!” arayışı içindeydiler.
“O gün biz dayak yedik, şimdi de solcular dayak yesinler” noktasında değilim.
Ama şu karşılaştırmayı da yapmamız lazım..
Dün dayak yiyenlerin talebi ne idi?
Çok net.
Birincisi, “Başörtü yasağı kalksın.”
İkincisi, İmam-Hatip liselerinin orta kısımları kapatılmasın.
Çok net iki talep..
Hiç eğip bükülecek, oraya buraya çekilecek istekler değil.
“Ben; bu talepten bir şey anlamadım, yani ne istiyorsunuz siz!” denilecek istekler değil bunlar.
“Siz, işin politikasını yapıyorsunuz.Somut konuşun. Nedir istediğiniz?” diyebilir misiniz, “Başörtü özgürlüğü istiyorum” diyen öğrenciye!.
“Nihai noktada ne istiyorsunuz?” gibisinden anlamazlığa verilebilinir mi, “İmam-Hatipler’in orta kısımları kapatılmasın. 8 yıllık zorunlu eğitim, kesintili olarak uygulansın” diyen bir öğrenciye..
Evet; dün dayak yiyen öğrenciler, bu çok somut talepleri dile getiriyorlardı.
Ama anlamazlığa verdiler. Dayak attılar. Okul kapatmakta ısrar ettiler.. Yasağı uygulamakta direndiler.
Bu somut talepleri, bugünkü demokrat gazeteciler, “Yasadışı örgüt istekleri” diye takdim edip, atılan dayakları meşru göstermeye çalıştılar.
Peki bugün yaşadıklarımızı, dünkü olaylara kıyaslayabilir miyiz?
Bence hayır!
Öncelikle belirteyim, bugünkü gösterici öğrencilerin, neyi protesto ettiklerini, tek kelime ile söyleyebilecek bir kişi çıkabilir mi?
Protestocular, dün CHP’yi ziyaret etmişler. Düşüncelerini açıklamışlar. Gün boyu; avukatları da, kendileri de ekran ekran dolaştılar.
Tek bir tanesinden, somut bir talep duydunuz mu? “Ben başım açık olarak okula devam edemiyorum.Beni almıyorlar” gibi somut bir talebi olanı duydunuz mu?
“Bana kalabileceğim bir yurt imkânı tanınmadı. Kazandığım üniversite, ailemin ikametgâhından uzak.Ama benim kalabileceğim yerim yok” diyeni gördünüz mü?
Hepsinin söylediği, ülkenin siyasi tartışmaları ile ilgili..
Kimisi diyor ki, “YÖK kaldırılsın!” Kimisi diyor ki, “Üniversiteler özgürleştirilsin!”
Ohaaa yani.
YÖK’ün kaldırılıp kaldırılmayacağı, kaldırılırsa nasıl bir sisteme geçileceği; 15 tane öğrenci gelip, gösteri yaptı diye mi sonuca bağlanacak?
Üniversitelerin özgürleşmesi, “başörtü yasağının kaldırılması” gibi çok net, çok somut bir talep midir ki, gelmiş “Üniversiteler özgürleşsin” diyorsunuz.
Sorununuz net olur. Somut bir konuyu anlatıyorsunuzdur. “Canım, somut bir talep var. Başbakan’a, en azından bir temsilcilerini gönderip, isteklerini tekrarlasınlar” derim.
Ama klasik laflarla, “Üniversiteler bizimdir, AKP’ye teslim etmeyeceğiz” pankartı açarsanız, “gerici iktidar” sloganı atarsanız; “hak arayışı” değil, siyaset yapmaya kalkışırsanız, kusura bakmayın, dayağı da yersiniz!
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”