Riya'dan sakınma ve Tevazu:

Başta hocaefendilerimiz olmak üzere büyük zatların tasavvuf tanımları, tasavvufun inceliğine dair yazılar, vs...
Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Riya'dan sakınma ve Tevazu:

Post by Halil Necati »

S a
Madem dedik Rh A M. Zahid Kotku Hocamızın yaşamını incelediğimizde hemen gözümüze Hocamızın bu iki önemli özelliği çarpıyor..
Gelin hep beraber bu başlık altında, tevazu ne demektir? Riya'dan sakınma yolları nelerdir? Rh A Hocalarımızın hayatlarından tevazu'ya örnekler.. Mutasavvıf, Evliyaullah büyüklerimizden tevazu numunelerini bu başlık altında yazmaya çalışalım..
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Re: Riya'dan sakınma ve Tevazu:

Post by Halil Necati »

Madem konu'yu açtım, haddim olmayarak bir örnek de ben vereyim..

Baştan belirteyim yanlışlarım muhakkak vardır, bu yüzden kardeşlerimizden imkanı olanlar bu kıssa'yı kaynağından yazarlarsa daha evla olur.. Tabii burada asıl önemli olan kıssa'dan çıkarılacak sonuçtur.. Sonucu etkilemeyen anlatımlara musamaha etmek bazen iyi olabilir kıssa için..

"Birbirini iki kimse Allah için seviyorlar, kardeş olmuşlar, tabi daha sonra birbirlerinden ayrılıyorlar..
Bilahare kardeşlerden biri, diğerini ziyarete gidiyor.. Varıyor ve soruyor falanca nerede diyerekten.. Demişler ki o hapis, borcu vardı ödeyemedi şimdi de haps edildi diyorlar.. Ziyarete gelen kardeş hemen soruyor ne kadar borcu var? İşte şu kadar var dediklerinde hemen çıkartıp kardeşinin borcunu ödüyor. Burada asıl dikkati çeken nokta, borcu öder-ödemez hemen o diyarı terk ediyor ve kardeşinin borcunu ödediğini, kardeşi dahi bilsin istemiyor..

Ayrıca bir de kardeşlik numunesi oldu değil mi?
Last edited by Halil Necati on 05 Nov 2007, 21:12, edited 1 time in total.
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Riya'dan sakınma ve Tevazu:

Post by Abdüllatif »

Cevaben:

Bir büyük zatın, falanca şehirde bir talebesi varmış. Bir gün bu talebesini ziyarete gidiyor. Gittiğinde öğreniyor ki, talebesi hapse düşmüş. Soruyor neden hapse düştü? Diyorlar ki, "Borcu vardı, ödeyemedi; o yüzden hapse düştü."

Hemen onun borcunu ödüyor ve o şehirden hemen çekip gidiyor.
Çıkınca hapisten, soruyor kim çıkardı beni, borcumu kim ödedi. Diyorlar ki, bir zat geldi, borcunu ödedi çekti gitti. Soruyor, kimse tanımıyor.

Kardeşlikten evet.. Ancak şu da var; büyük zatlar, minnet duyulmasını istemiyor. Yaptığını Allah için yapıyor; kulun minnet etmesini istemiyor, kul bilsin istemiyor; Allah bilsin yeter diyor.

Hocamız bu kıssayı anlatırken, Ö. Seyfettin'in "Diyet" isimli hikayetisini de özet olarak anlatmıştı.
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Post Reply

Return to “Tasavvuf Yolu Nedir?”