Baykal ve Kırmızı Başlıklı Kız'daki kurt

[Halil Necati]

Baykal ve Kırmızı Başlıklı Kız'daki kurt

Ünal TANIK

CHP lideri Baykal, taktik gereği genel başkanlıktan istifa etti. Baykal’ın istifasının, 11 yıl önce partisini yüzde 10 barajının altında bıraktığı dönemdekinden daha göstermelik olduğunu önceki yazımda detayları ile anlattım.

22-23 Mayıs’ta yapılacak kurultay, Baykal’ın bugüne kadar girdiği genel başkanlık yarışlarının en kolayı olacaktı. Çünkü, hem karşısında aday yoktu, hem de delegeler tornadan çıkmış gibi özel yöntemlerle bizzat Baykal’ın onayından geçerek belirlenmişti.

Böyle bir delegeye karşı istifa etmek kadar bir siyasetçi için risksiz bir adım yok. Dolayısıyla bu delegeye kendini yeniden “aranan adam” olarak istetmek kadar kolay bir şey yok.

Baykal’ın attığı adım, gitmek amaçlı değildi. Kamuoyu nezdinde yok olan ahlak imajını düzeltme yolunda atılan bir adımdı. Bunu sağlamak için de gündemi değiştirmesi gerekiyordu.

Tabii bunu yapmak için bir de hedef saptırmaya ihtiyacı vardı. Bunu da kendisine yapılandan çok daha çirkin ve gayri ahlakî yaptı. Kendisine karşı “bu tezgahı kuranların, üzüldüklerini söyleyenler”den başkası olmadığı iddiasında bulundu.

Baykal kendisine karşı çirkin bir komplo kurulduğunu söylüyor. Bu tuzağı pazarlayanın da Habervaktim sitesi olduğunu öne sürüyor.

Baykal’a karşı bir tuzak kuruldu ise bu tuzağı kuranlar, daha düne kadar Baykal yalakalığı yapan medya ve onun emrindeki kalemler idi.

Bir kere, “tuzağın içinde” dediği site, videoyu yayınlamadı. Sitede yayınlanan sadece bir linkti ve bu link ise yarım saat süreyle yayında kaldı. “Baykal karşıtı” gazeteler, ertesi gün haberleri görmedi bile. Kendi yalakası medya Baykal’ın ipini çekme peşinde koştu.

Şimdi biraz gerilere dönme zamanı.

Hüseyin Üzmez denilen bir adam, bir halt etti diye adama saldırmak yerine yıllarca Vakit gazetesine saldırıldı. Hatta saldırıyı o dereceye ulaştırdılar ki bu çirkinliği adam değil de tebeddün edip Vakit gazetesi yaptı diye algılanmaya başlandı.

Aslında bu alçak saldırının ardında yatan ne Hüseyin Üzmez bunağı, ne de bir dönem onda yazı yazmış olan Vakit gazetesi idi. Asıl amaç, Vakit gazetesinin şahsında Müslümanları karalamaktı.

Hüseyin Üzmez’in pisliğinde her ayrıntıyı toplumun gündemine getireceksin. Çocukların ekran karşısında olduğu saatteki ana haber bültenlerinde bangır bangır bağıracaksın, ama Baykal’ın yediği herzeye sıra gelince bunu konuşmayı ayıplayacaksın.

Siz isteseniz de istemeseniz de bu kasetin içeriğini toplum konuşacak. Konuşuyor da…

Zaten toplum konuştuğu için, yaptığını ayıpladığı için, çirkin bulduğu için Baykal istifa numarasını çekmek zorunda kaldı.

Aksi takdirde niçin istifa etti ki?

Yoksa Baykal, siyasi hayatı boyunca ilk kez mi karalama karşısında kalıyor?

Bülent Ersoy’dan rüşvet aldığı iddiaları karşısında niçin istifa etmeyi aklına getirmedi?

Kızı Aslı ve oğlu Aytaç ile ilgili yurt dışı hesapları gündeme geldiğinde niçin istifa etmek yoluna gitmedi?

Baykal, çirkin görüntülerin yer aldığı videonun içeriğini açıkça yalanlamadı. Kendisine karşı komplo olduğunu söyledi. Üstelik de bu komployu, bu konuda kendisini en çok koruyan iktidarın yaptığını öne sürecek kadar da alçaldı.

Bu yasalarla bu görüntülerin içeriğine yönelik her şeyi yasaklayabilirsiniz. Bu toplumun değer yargıları, yanında özel kalem müdürü olan ve sonra da onu milletvekili yapan bir genel başkanın onunla ilişkiye girmesini affetmez.

“CHP’deki 10 kadın milletvekilinin hali hiç düşünülüyor mu?

Yüzlerine nasıl bakılacaktır?

Genel Merkez sorumluları, ağır ithama dayalı tablo karşısında ne yapacaktır?

İşin şakaya gelir yanı yoktur ama vatandaş dilini tutamıyor.

“Milletvekili olmak istiyorsan.....”

“Agacığım beni mebus yapsana...”

Cümlelerin devamını yazmaya utanırız.

Maalesef yakıştırmalar bu, espriler bu.”

50 yıllık zalimce geçen siyasi hayata, ahir ömründe mazlumluk kisvesine bürünme girişimi Baykal'a hiç yakışmıyor. Bu kisve, Baykal'ın sırtında iğreti duruyor.

Kırmızı Başlıklı Kız’daki kurda bile babaanne rolü, Baykal’a mazlumluk rolünden daha çok yakışıyor.


Ünal TANIK / Haber 7