Çanakkale Zaferi

İzlenmeye değer videolar...
Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Çanakkale Zaferi

Post by Halil Necati »

Muhteşem bir video-İZLEYİN

Söylenecek Hiçbirşey Bırakmamış Üstad!.. Bu ŞAN, Ne Tarihe sığıyor, Ne Destanlara... Sizden bahsederken bile Yürek dayanmıyor, O ne büyük bir sevgi ki bize kadar gelmiş, Atalarımız işte böyle ŞANLI imiş...

Habervaktim.com

http://www.habervaktim.com/haber/112672 ... leyin.html

s a video'yu eklemeyi beceremedim, videonun linki: http://www.dailymotion.com/video/x8pmvp ... ic?start=2 bilen bir kardeşimiz videoyu ekleyiverirse daha güzel olur.
ziyaret
Posts: 69
Joined: 18 Mar 2009, 21:32
Kan Grubu: B (+)

Re: Çanakkale Zaferi

Post by ziyaret »

:cry: :cry: :cry: Benim dedem çanakkale şehidi :cry: :cry: :cry:
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

Re: Çanakkale Zaferi

Post by asım »

ziyaret wrote: :cry: :cry: :cry: Benim dedem çanakkale şehidi :cry: :cry: :cry:
ne mutlu! :idea: :idea: :idea:
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: Çanakkale Zaferi

Post by Duru »

Çanakkale Şehitlerimizi Rahmetle anıyoruz..

Ruhları şad olsun..

Umarım torunları olarak Atalarımızın/Dedelerimizin kemiklerini sızlatmıyoruzdur..


--
Bugün çanakkele şehitlerini anma konulu bir konferansa katıldım,konuşmacı olarak istanbul il Müftümüz davet edilmişti.Ve anlattıkları çok etkileyiciydi..

Image

Şu listeyi okurken Müftümüzün sesi bizlerinde içi titredi ..

Siper için gönderilen çuvallardan elbise dikildiği dahi olmuş..
Sonra İstanbul Üniversitesinde okuyan son sınıf tıp öğrencileride askere alındığı için o yıl hiç mezun verememiş..Çünkü hepsi şehit olmuşlar..

Aslında yazmak istediklerim çok ama bitürlü toparlayamıyorum.Cümlelere aktarmakta zorluk çektim nedense..

İnşaAllah önümüzdeki ay bizzat gidip ziyaret etmekte nasip olur..

konu ve video için teşekkür ederiz.

Dilerim o ruh yeniden dirilir..
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Re: Çanakkale Zaferi

Post by Halil Necati »

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,

Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...

Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.



Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,

Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,

Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.



Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;

'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.

Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?

'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmed Akif Ersoy
Post Reply

Return to “Görüntü”