Baylar siz bu vaziyetten hiç sıkılmıyor musunuz?

Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Baylar siz bu vaziyetten hiç sıkılmıyor musunuz?

Post by Halil Necati »

Baylar siz bu vaziyetten hiç sıkılmıyor musunuz?

Şu rezalete bir bakınız...
Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli biri Albay, diğeri Binbaşı iki muvazzaf subay, ülkenin Başbakan Yardımcısı’nın evini tarassut ederken yakalanıyor. Niyetlerinin Başbakan Yardımcısı’na, Meclis Başkanı’na, Başbakan’a ve Cumhurbaşkanı’na suikast yapmak olduğu söyleniyor. Tertibin 1 numaralı muhatabı Arınç, ‘Ümit ederim sadece tarassut amaçlıdır’ diyor.
Emniyet tarafından yakalanan subaylardan Binbaşı, Arınç’ın evinin adresi yazılı kâğıdı yutmaya çalışıyor. Subaylar, savcı tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakılıyorlar. Güya evlerinde göz hapsine alınıyorlar...
Allah aşkına, bu olayın hangi şekilde izahını yapabilirsiniz? ‘Hukuka ve demokrasiye bağlı’ Genelkurmay Başkanımız bu defa da firkateyn yerine tanka çıkıp basın toplantısı yapsın da bizleri aydınlatsın. Malûm bu subaylar herhalde karacıdırlar...
***
Bazı gazeteler olayı görmezden gelirken muhalefet de dalgasını geçiyor. Koskoca Binbaşı’nın iki satırlık adresi ezberleyemeyip kâğıdı yutmaya çalışmasını doğrusu biz de komik buluyoruz. Lâkin, memleketin silâhlı kuvvetlerine mensup iki üstsubayın bu açıkça yasa dışı eylemini kabullenmek mümkün değildir.
Bu tarassutun ve fişlemenin suikast amaçlı olmadığı iddiası da olayın vahametini azaltmıyor. İki subayın ellerinde fişlemeleriyle Başbakan Yardımcısı’nın evinin önünde ne işleri olabilir?
TSK’nın ve Genelkurmay Başkanlığı’nın görev ve yetkileri arasında, Başbakan Yardımcılarını gözetlemek, Devletin en üst kademesindeki kişiler hakkında fişleme yapmak ve suikast plânları hazırlamak var mıdır? Yoksa bu da ‘koruma ve kollama’ gereği midir?...
***
Baylar, sahiden siz bu vaziyete düşmekten hiç sıkılmıyor musunuz? Bu ne biçim demokrasi, hukuk, devlet idaresi, disiplin ve ast-üst anlayışıdır?
Bu devlete en üst seviyede yıllarca hizmet ettim, böyle skandal görmedim. Benim yönetimimde ve emrimin altında olanlar böylesine kepazeliklere sebep olacaklar, ben de bütün bunlara seyirci kalacağım, öyle mi?...
Şu son birkaç ayda ortaya çıkan rezaletler hiç yeni yutulur gibi değil... Emekli Kuvvet Komutanları darbecilikten sorgulanıyor; bir kuvvet, bir ordu komutanı çetecilikten yargılanıyor; Genelkurmay’ın birimlerinde yazılmış ve üst kademelere sunulmuş, baştan aşağı suç teşkil eden eylem plânları, destek plânları, andıçlar, gizli yazılar âdeta işportaya düşmüş durumda; albaylar, yarbaylar birbiri ardına intihar ediyor; özel kuvvet subayları devlet adamlarını gözetlerken yakalanıyor...
Sonra siz de kalkıp ‘TSK’ya karşı yürütülen asimetrik psikolojik savaş’tan bahsedeceksiniz...
Sayın Başbuğ, bütün bu olan biten karşısında millete bir açıklama borcunuzun olduğunun farkında değil misiniz?...
***
Yazmaktan kalemimizde mürekkep bitti. Demokratik bir hukuk devletinde bu olaylar olmaz veya olsa da derhal gereği yapılır.
Bu, ‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ zihniyetiyle, bu ‘ocakçılık’ mantığıyla bir yere varamazsınız. Her defasında baltayı taşa vurduğunuzun, hepimizin gözbebeği Ordumuzu bizzat yıprattığınızın farkında değil misiniz?...
Bu millet herşeye rağmen sizi seviyor ve size güveniyor. Bırakınız siyaset hevesini de milletin bu güvenine lâyık olmaya çalışınız.
Sizin tek bir göreviniz var: Vatan savunmasını yapmak ...
Artık bunu anlayın da siyasetçilik oynamaktan vazgeçin. Yırtın andıçları, eylem plânlarını, fişleri... Lağvedin siyasî istihbarat birimlerini, bilgi destek ünitelerini... Tasfiye edin darbe odaklarını...
Gelin demokrasimizi birlikte rayına oturtalım.

Hasan Celal GÜZEL/Radikal
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”