...kaside-i burde...

İzlenmeye değer videolar...
Post Reply
güLâLe

...kaside-i burde...

Post by güLâLe »

http://www.youtube.com/watch?v=yJQgVYG7ELE
İslâm Dünyasında yetişen şairler,dehâ ve sanatlarının en olgun ürünlerini Hz. Peygamber için yazmış oldukları naat ve kasîdelerde ortaya koymuşlardır. Fakat bunlardan bazısının eseri sanat değerinden çok, kazandığı şöhret bakımından diğerlerinden daha şanslı sayılmaktadır. İşte bu kervanın önde gelenlerinden biri Mısır'da yaşamıs olan
İmam Bûsîrî'dir.

Bûsîrî'nin kaleme aldığı eserlerin tamamına yakını Hz.Peygamber hakkında yazılan kasidelerden ibarettir.Coşkun bir peygamber aşığı olan Bûsîrî'yi şöhretin zirvesine taşıyan bu kasidenin tanınması gördüğü bir rüyâdan kaynaklanmaktadır.

Şöyle ki;hayatının sonlarına doğru felç hastalığına yakalandığı sırada, rivayete göre rüyâsında Hz. Peygamber Bûsîrî'den kendisi için yazdığı kasideyi okumasın ister; O: "Yâ Resûlallah! Ben sizin için çok kasideler yazdım, hangisini emredersiniz?" deyince, Hz. Peygamber kasidenin 'matla' beytini okuyarak bu kasideyi işaret eder. Bûsîrî kasidesini okurken Hz. Peygamber iki yana doğru sallanarak zevkle dinler.

Yine rivayete göre Bûsîrî'yi ödüllendirmek üzere hırkasını çıkarıp yatmakta olan hasta şairin üzerine örter; bir diğer rivayette ise vücudunun felçli kısmını eliyle sıvazlar.Şair heyecanla uykudan uyanır, gördüğü rüyânın zevkiyle toparlanmaya çalışırken felçten bir eser kalmadığını farkederek sevincinden ne yapacağını şaşırır.Bu sırada safak söküp sabah namazı vakti yaklaşmaktadır.Bûsîrî abdest alıp mescide giderken bir dervişle karşılaşır.Derviş ondan bu gece Hz.Peygamberin huzurunda okudugu kasideyi kendisine vermesini ister.İşte bu olay duyulduktan sonra kaside büyük bir üne kavuşur ve zaman aşımı ile şairin verdiği isimle değil, Hz. Peygamber tarafından üzerine örtülen hırka sebebiyle "Kasîdetü'l-bürde" diye anılmaya başlar.

Rabbim şefaatlerine erdirsin inş...
bende
Posts: 33
Joined: 17 Sep 2007, 20:06

Re: ...kaside-i burde...

Post by bende »

Sa.
Çok beğendim gerçekten çok güzel bir video.Allah razı olsun.
Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)
güLâLe

Re: ...kaside-i burde...

Post by güLâLe »

Ve aleykum selam... /inşallah...
Benimde çok beğendiğim bir video..Parça zaten çok güzel..
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

Re: ...kaside-i burde...

Post by asım »

?RASÙLÜLLAH SEVGİSİ VE TEZAHÜRLERİ

Bismillàhi'r-rahmâni'r-rahîm. El-hamdü lillàhi hakka hamdihî ve's-salâtü ve's-selâmü alâ hayra halkıhî seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîne't-tayyibîne't-tàhirîn ve ba'd.
?.
d. Rasûlüllah Sevgisiyle Yazılan Eserler
?..
Böyle Arap Edebiyatında Rasûlüllah SAS hakkında nice nice şiirler, kasideler, eserler var. Onların bir tanesi de meşhur imam Muhammed Busîrî'nin ki bu 13. Asrın ricâlinden, Mısır'da devlet dairelerinde hizmetler görmüş, vezirlik yapmış bir kimse. Rasûlüllah'a çok kasideler yazmış.

Yolda bir zât bir gün kendisine sormuş, demiş ki:

"--Rasûlüllah'ı rüyanda gördün mü?"

Düşünmüş... Görmedi. İçine bir ateş düşmüş, "Niye ben Rasûlüllah'ı görmüyorum ki?" diye. O şevk ve o aşk ile rüyada Rasûlüllah Efendimiz'i görmüş. Sonra kendisine felç gelmiş. Felç gelince, ayakları tutmaz olunca, yine Rasûlüllah SAS Efendimiz'e şu bizim sabahları Evradımızın içinde okuduğumuz:

E min tezekkeri cîrânin bi zî selemi
Mezecte dem'an cerâ min mukletin bi-demi
Em habbeti'r-rîhü min tilkài kâzımeten
Ve ev meda'l-barku fi'z-zalmâi min idami(*)

kasîdesini yazmış. Rivayete göre, Rasûlüllah SAS'i rüyasında görüyor, kasideyi Rasûlüllah SAS Efendimiz'e okuyor. Efendimiz mübarek elleriyle felçli ayaklarına şöyle meshedince, sürünce mübarek ellerini, felçten berî olmuş, beraet bulmuş, yâni şifa bulmuş. Onun için bu kasîdeye de Kasîde-i Bür'e, yâni hastalıktan kurtulmaya vesîle olan kaside derler. Böyle felçlilere okurlar ve şifası da mücerrebdir.

Yolda kendisini şeyh Ebu'r-Recâ görmüş. Demiş ki:

"--Rasûlüllah'a yazdığın kasideyi bana da verir misin?"

Diyor ki:

"--Çok kaside yazdım, hangisini istiyorsun ki?"

Diyor ki:

"--Felçten berî olmana sebep olan (E min tezekküri cîrânin bi-zî selemin) diye yazdığın kaside. Onu Rasûlüllah'a okurken ben de duydum, çok beğendim." diyor.

Daha kimseye duyurmamış, hiç kimsenin haberi yokken, yolda şeyh Ebü'r-Recâ, kimseye söylemediği şeyi böylece, kasideyi kendisinden ilk beytini de söyleyerek istediği rivâyet edilir.
?..
Allah-u Teàlâ Hazretleri bizi de Rasûlüllah SAS Efendimiz'in muhabbetini kazanmağa muvaffak eylesin... Yâni Rasûlüllah SAS Efendimiz bizi sevsin ve bizden râzı olsun...
Bizim içimizde de, Rasûlüllah'a karşı o yanıcı, yakıcı muhabbet, sevgi, saygı hasıl olsun... Gönüllerimiz Rasûlüllah SAS Efendimiz'in sevgisiyle, muhabbetiyle dolsun...
Bu sevginin tabii, sebebi var, kaynağı var, vesîlesi var, vasıtası var... Rasûlüllah Efendimiz'i tanımaya çalışmak lâzım, hadis-i şerîflerini okumak lâzım, hadis-i şerîflerine göre hayatı yaşamağa çalışmak lâzım!.. Rasûlüllah SAS Efendimiz'e salât ü selâmı çok getirmek lâzım!.. Rasûlüllah SAS Efendimiz'in ümmetine çok halisâne hizmet etmek lâzım!.. Kendisine salât ü selâm, sünnet-i seniyyesine temessük, ümmet-i merhumesine hüsn-ü hizmet ile, umulur ki bu sevgi sizlerde ve bizlerde de olduğundan çok daha yükseklerde olur, yüksek seviyelere çıkar, kuvvetlenir.

Allah-u Teàlâ Hazretleri bizi muhabbetullaha, muhabbet-i Rasûlüllah'a gark eylesin... O deryâya gark eylesin... O sevgiyle yaşatsın... O sevgiyle ahirete göçürsün... Huzur-u Rabbü'l-izzet'e yüzü ak, alnı açık, o sevgiyle vardırsın... Habîb-i Edîbi'ne Firdevs-i Alâsında komşu eylesin... Dünyada gül cemâlini sık sık görmeyi nasib eylesin...

Mübarek evliyâullahtan bir büyük zât diyor ki:

"--Rasûlüllah'ın cemâli, hayâli gözümden bir an kaybolsa, kendimi müslüman saymam."

Demek ki, daimî Rasûlüllah müşahedesi makamında... Allah-u Teàlâ Hazretleri bizlere de ihsân eylesin...
Es-selâmü aleyküm ve rahmetu'llàhi ve berekâtühû!.. ? Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN (Rh.A.) 02. 02. 1993 - İSTANBUL
http://www.dervisan.com

(*)?Selem ağaçlarını mı, ordaki dostları mı andın ki birden gözbebeğin kanlandı, gözyaşın aktı kırmızı kırmızı.. Yoksa bir yel mi esti kâzime yönünden; yoksa eden dağı?nın üstünde, kapkaranlık gecede şimşek mi çaktı?.. ? çeviri : Sezâi Karakoç
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

KASİDE-İ BÜRDE'den

Post by asım »

?
allah?ım sen affet bizi!
bizzat söyleyip te tutamadığımız sözlerden ki
andırır kısırların nesliyle öğünmesini tıpkı...

sana ?yap!? dedim ama ben yapmadım onu;
sana ?yol işte bu yoldur? dedim ama nefs, beni o yola bırakmadı.

üstüme borç olan namazı kıldım, orucu tuttum; ama o kadar..
ölüm, evet ölüm göz önündeyken bir parçacık arttırmadım onları.

kendime zulmettim, ihmal ettim geceleri ihya sünnetini.
can verdi gecelere namazla o, öyle ki, şişerdi ayakları.

boş midesinin üstüne taş kor, derisini büzüp düğümler,
çekilen karnına kuşak bağlardı; yine azalmazdı açlığa sabrı...

altundan ulu dağlar nefsine sundular da kendilerini,
reddetti o, gösterdi onlara gerçek ululuğu ve gerçek altını...

zühd ve takvasını arttırdı, eksiltmedi o dağlarca zarûret.
ne denli olsa da yok edemez ihtiyaç, insandaki temizliği, pırıltıyı...

dünya ne oluyor ki, o ona muhtaç olsun.
dünya o?na muhtaç ki, onun için değil midir var oluşu, yokluktan çıkışı?.

bu dünyanın ve öte dünyanın, göze görünür- görünmez yaratıkların,
acemin, arabın, bölük bölük bütün insanlığın hz. muhammed?dir başı.

bir eşi yoktur o?nun emir ve nehiy peygamberliğinde;
?evet? i tam evetti, ?hayır? ı tam hayırdı...

her yönden hücum eden korkunun türlüsünden
ancak o sevgili kurtarabilir bizi, o?nun merhameti, o?nun şefaati...

kim döndüyse sesine, koşup yapıştıysa o?nun eteğine,
yapışmış oldu kopmaz bir ipe, hiç kopmaz ve tam kurtarıcı...

?

gerçi günah işliyorum ama dönmüş değilim o?na verdiğim sözden,
kopar cinsinden değil gönlümün bağı..

söz vermiştir kurtaracaktır, adıyla çağrılanı..
ve beni o?nun adıyla çağırırlar.
ve insanlık içinde kim olabilir, o?ndan çok sözünde duranı..

yarın hesap gününde tutmazsa o elimden:
sen benim için de: vay sana!
hey sonsuz kayan adam, uçurumlar kurbanı.

haşa! o, mahrum etmez yardımından isteyeni;
koğmaz konu komşuyu, soğuk karşılamaz kendine sığınanı..

düşüncemi, şiirimi o?nu öğme yoluna koyduğum günden beri,
o oldu benim için koruyucular koruyucusu, kurtarıcılar kurtarıcısı..

lütfunu esirgemez en dar elden bile o.
çünkü: yağmur ihmal etmez çiçeklerle süslemekte
su tutmaz yalçın dağ uçlarını.

gözüm yok, bu dünyanın parasında pulunda, zerresinde.
bu türlü zehirleri iki avucunu açıp toplar ancak,
herem?in öğücüsü şair züheyr takımı.

ey insanların en iyisi!. en üstünü! yalnız sana sığınılır,
herkes için geçerli, kimsenin kurtulamadığı vakit kapıyı çaldı mı.

allah?ın resûlü, beni de bürümeye, örtmeğe yeter kurtaran örtün.
göründüğü o gün, öç alan adıyla yaratıcı.

?

rabbim! izin ver çözülsün ebedî salavat bulutları bir kez daha..
boşansın resûl üstüne sel sel, sicim sicim ?selam! selam? yağmurları..

ailesi üstüne, arkadaşları ve bağlıları üstüne bir kez daha.
yaşasın bir kez daha, o sana en yakın, eli açık, gönlü ipekten yumuşak,
içleri pırıl pırıl yolunun uluları.
ban ağacının yaprağını, göğdesini titrettikçe tiril tiril bad-ı sâba,
kızgın çöllerde ürpettiği sürece develeri devecinin şarkıları.

İmam Muhammed Busîrî - çeviri : Sezai Karakoç
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
Post Reply

Return to “Görüntü”