Niyette Ölçü

Post Reply
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Niyette Ölçü

Post by nisanur »

Farz veya nâfile olarak yaptığımız bedenî ve mâlî ibadetlerde "niyyet" farzdır. İbadete vesile olan abdestte ise sünnettir. Yeme, iç-me, ve uyku gibi âdet kabilinden olan işler, Cenâb-ı Hakk'ın rızası için yapılacak olursa o işin değerini yükseltir ve "ibadet" hüviyyeti kazan-dırır. Meselâ elimizdeki bir bardak suyu içeceğimizde "Yâ Rabbi! Ben bu suyu, nefsimin ihtiyacını karşılamak için değil, zât-i ilâhine ibadet etmeye kuvvet elde edebilmek için içiyorum" diyerek yudumlamaya başlasa içtiği su bile "fezâil" seviyesine yükselir.
Niyyetin bu derece büyük ve geniş ehemmiyetinden dolayı, tevâtür derecesine ulaşmış bir hadis-i şerifte "Ameller(in ecri) ancak niyyetlere göredir. Herkese ancak niyyet ettiği şey(in karşılığı) vardır"(1) buyrulmuştur.
İbadetlerimizde yapacağımız niyyet, "vücut ikliminin sultanı"
bulunan kalp ile yapılmış olacaktır. Dil ile yapılan niyyetler, olsa olsa, "sünnet" olabilir. Kalp ile yapılması gereken niyyet ise farzdır. Halkın birçoğu niyeti kalbinde oluşturmadan ve zihnini işgâl eden gaflete de aldırış etmeden dille söylemekle yetinmektedirler. Bu durumda ibade-tin (meselâ namazın) farzlarından biri bulunan niyyet, tamamen terk edilmiş ve ibâdet fesada uğramış olur(2) . Diğer ibadetler de buna kı-yaslanabilir.
Niyyetsiz yapılan ibadetler âdet seviyesine iner ve tamamen değer kaybına uğrar. Bu durumda:
a) Tutulan oruç, perhiz;
b) İfâ edilen hac, seyahat;
c) Kılınan namaz, fizikî bir hareket;
d) Zekât diye dağıtılan şey, nâfile sadaka olur.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.),"İmân kalbin nîyyeti (ve tasdiki) dilin de ikrarı ile; hicret ise (şahsın) kendi ve malı ile (göç etmesi neticesinde) tahakkuk eder"^3' buyurmuştur.
İmân bahsinde kalp ile tasdik rukn-i asli, dil ile ikrar rukn-i zâit ol-maktadır. Kalp ile tasdik, kişinin Allah katında mü'min sayılması için şarttır. Halkın yanında mü'min kabul edilebilmesi, dolayısıyla müslüman bir kadınla evlenebilmesi ve öldüğü zaman mü'minlerin defn olunduğu kabristana gömülebilmesi için dil ile ikrar aranmaktadır.

(1) et-Terğib ve't-Terhib c.2 s.297
(2) Bakınız: Mektûbat-ı İmam Rabbânî (k.s.) 186. mektup
(3) Feyz'ül-kadir c. 3 s. 188
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
Post Reply

Return to “Fıkıh”