Domuz gribi nar suyu..

Türkiye gündemi, önemli haberler, duyurular, siyasi ve dini gelişmeler...
Post Reply
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Domuz gribi nar suyu..

Post by nisanur »

ANKARA - Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün küresel domuz gribi salgını uyarısı üzerine yaptığı değerlendirmelerde, Türkiye’de önlem alınmazsa 21 milyon kişinin hastalanacağını, 5 bin 300 kişinin öleceğini öngördü. Aşılama ve diğer önlemler alındığında ise hasta sayısı 1.8 milyon, ölüm vakası sayısı 400 olacak. 40 milyon doz aşı almaya hazırlanan Bakanlık, aşılar gelir gelmez, başta ilköğretim okulları, risk gruplarını aşılamaya başlayacak.
Sağlık Bakanı Akdağ, DSÖ’nün uyarısı çerçevesinde domuz gribine karşı aldıkları önlemleri ve istatistiki bilgileri kamuoyuna açıkladı.

MUHTEMEL SALGIN ŞUBATTA: Muhtemel salgının aralık ayında yayılmaya başlayıp şubat ayında zirve yapması bekleniyor. Milyar ile ifade edilen insanın kış boyunca enfekte olması mümkün.

ÇOĞU AYAKTA GEÇİRECEK: Hastalıkların seyri ülkeden ülkeye göre değişecek. Sağlık hizmetleri iyi ülkelerde hastaların çoğu grip sürecini evde izole olarak geçirebilecek. Hastaneye başvurmak için solunum sorunları önemli bir belirti sayılacak.

ÖLÜM ORANI BİNDE 1: Meksika, Güney Amerika, Avustralya ve Yeni Zelenda’da ölümlere yolaçan domuz gribinin bulaştığı insanlar arasındaki ölüm oranı binde 1. Bugüne dek laboratuvarda teyidi yapılmış 340 bin vaka var. Bunlardan 4 bin 100’ü yaşamını yitirdi.

TÜRKİYE’DE 472 VAKA: Türkiye’de bugüne dek 472 vaka tespit edildi. Bunların 315’inin ülkeye dışardan girdiği 157’sinin de yurtiçinde enfekte olduğu tespit edildi. Yurdışından gelen enfekte insanların sadece 22’si termal kameralarla tespit edildi. Türkiye’de ölüm olmadı.

HİÇ ÖNLEM ALINMAZSA: Yapılan simülasyona göre, domuz gribi virüsü hiçbir önlem alınmadan kendi haline bırakılırsa, Türkiye’de enfekte olması beklenen insan sayısı 21 milyon. Bunlardan 8.8 milyonunun hastaneye başvurması gerekecek. Başvuranlardan 96 bini hastaneye yatırılacak. Bunların da 15 bin 500’ü yoğun bakım hizmeti alacak. Bu süreçte 5 bin 300 kişinin ölmesi muhtemel. İş kayıpları dışında sağlık hizmetleri açısından Türkiye’ye maliyeti 1.1 milyar TL olacak.

TEDBİR ALINIRSA: Aşılama ve yayılmaya karşı önlemlerle enfeksiyon sayısı 1.8 milyonla sınırlı tutulabilecek. Bu durumda da 750 bin kişinin hastanelere başvurması bekleniyor. Hastaneye başvuranların 7 bin 500’ü hastaneye, bunların da 1200’ü yoğun bakıma yatırılacak. Bu durumda 400 ölüm yaşanabilecek.

AŞI YOLDA: Aşının yüzde 95 başarı sağlaması bekleniyor. 40 milyon doz aşı gelecek. Bakanlık aşıları ücretsiz uygulayacak. Bir doz aşının maliyeti, 5.2 avro artı KDV. Bu da toplam 556 milyon TL aşı parası demek.

RİSK GRUPLARI: Altı aydan 24 yaşa kadar olan kesim, altı aydan küçük bebeklere bakanlar, hamileler ve 65 yaş üstü aşılanacak. İlköğretim ve liselerde toplu aşılama yapılacak. 24-65 yaş arasında ise kanser gibi hastalıkları olanlar aşılanabilecek. Bunun dışında bakanlar ile sağlık, güvenlik, belediyecilik gibi temel hizmetlerde çalışan herkes aşılanacak.

İLK AŞILAR HACILARA: Aşıların ruhsatlandırma çalışmaları sürüyor. İlk etapta bu ay 1.8 milyon aşı gelmesi bekleniyor. İlk aşılar ekimde hacı adaylarına uygulanacak.

ECZANEDE AŞI YOK: İlaç şirketleri yoğun talep nedeniyle eczanelere aşı vermeyeceğini bildirdi. Bu nedenle aşılama, okul ve iş yeri gibi toplu yerler dışında, aile hekimliği ve sağlık ocağı gibi birinci derecede sağlık kuruluşlarında yapılacak.

GRİP AŞISI OLSA DA: Domuz gribi, mevsimsel gripten farklı. Bu nedenle grip aşısı yapılanların da domuz gribi için aşı olması gerekiyor.

YUMURTA ALERJİSİ VARSA SAKINCALI: Domuz gribi aşısının yan etkileri olabilir. Ancak bu etkiler diğer ilaç ya da aşılardan fazla değil. Daha önce grip aşılarına reaksiyon gösterenler ya da yumurta alerjisi olanların aşı yapması önerilmiyor.

Kobay mı oluyoruz?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlığın önlemleri abarttığını, domuz gribinin mevsimsel gripten farklı olmayacağını söyleyen bilim adamlarını ‘marjinaller’ olarak nitelerken, “Kafa karıştırıyorlar. Şu anda bir salgın yok. Biz salgının yaşanacağı söylenen döneme dek geçecek zamanı, toplumu bilinçlendirip, farkındalık yaratmak için kullanmak istiyoruz” dedi.
Yeni geliştirilen domuz gribi aşısının daha önce hiçbir yerde kullanılmadığı, Türklerin toplu olarak kobay gibi kullanılacağı iddialarını da yalanlayan Bakan Akdağ, ABD’nin aşıyı kullanmaya başladığını söyledi. D

Çok yeni yayınlanan bir çalışmada nar suyunun polifenoiik bileşikler bakımından zenginleştirilmiş preparatının grip virüsü üze etkisi tespit edilmiş.
İçerisindeki polifenoiik bileşenler arasında en yüksek etkiyi punikaligin göstermiş ve virüsün çoğalmasını durdurmuş. Bence bir bulgu ise, bu zenginleştirilmiş nar özütünün virüs öldürücü bir ilaç olan tamiflu (oseitamivir) ile birlikte uygulanması durumund virüs üzerindeki etkisinin belirgin bir şekilde kuvvetiendiği gözlenmiş. Kanımca, özellikle domuz gribi gibi H1N1 tipi virüslere kaşı alınan ilaç ile birlikte nar suyu kullanılması daha yüksek bir etki sağliyabilir. Bunun muhtemel nedeni, nar suyu içerisindeki elijik tanenlerin virüsün hücre duvarını etkileyerek antiviral etkili ilicın virüsün içine daha yüksek oranda girmesini sağlaması ve öldürmesi şeklinde açıklanabilir. Tabi bu son kısım benim kişisel yorumum ve deneysel olarak da ispatlanması gerekir.
Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
Sizı bılmem ama şahsen ben etrafımda hapşıranlara mendıl kullanmalarını tavsıye edıyorum ve nereye gıdersem gıdeyım ellerımı bol sabunla yıkıyorum .Adı bile kötü olan bu acaıp hastalıktan Allah bızlerı korusun.
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
halil
Posts: 109
Joined: 11 Feb 2008, 14:20

Re: Domuz gribi nar suyu..

Post by halil »

konuyla ılgılı abdurrahman dılıpakın makalesını burada nesretmeyı uygun gördum
BU İŞTE BİR DOMUZLUK VAR MI?

MHP’li Sağlık eski Bakanı, domuz gribi aşısı ile ilgili ilginç iddialarda bulunuyor..
Kimine göre, bu aşı kampanyaları ile dünya soyuluyor.. Yılda 5 milyon dolarlık aşıya ihtiyacı olan Türkiye, domuz gribi için 500 milyon dolarlık aşı stoğu yapmış deniyor.. Eğer bu iddia gerçekse, dünya devletleri 100 milyarlarca dolar para harcayacak demek. Bu da belli ülkelerin kasasına akıyor.
Bir başka iddiaya göre, bu aşı kampanyaları ile dünya kısırlaştırılıyor, bir mikroba karşı bağışıklık sağlanırken, arkasından gelecek, laboratuvarlarda üretilen bir başka mikrobun zemini hazırlanıyor..
Her yıl mevsimsel grip salgınlarından dünyada 250-500 bin, Türkiye'de ise, 17 bin kişin hayatını kaybettiğini söyleyen Durmuş, domuz gribi nedeniyle 1 yılda ölen hasta sayısının tüm dünyada sadece bin 500 kişi olduğunu iddia ediyor.
Bir başka iddia da şu, sadece domuz gribi aşısı için harcanacak paranın onda birine, Türkiye’de ileride ihtiyaç duyulacak aşıların yerli üretimini mümkün kılacak tesis kurulabilir ve hammadde üretilebilir..
İnsanın ister istemez aklı karışıyor. Bu işin içinde bir domuzluk var mı diye düşünmeden edemiyor..
Buyurun bir iddia daha. Bir zamanlar BBP’den aday olan, halen bir AK Parti belediyesinde üst düzey yöneticilik yapan bir arkadaş, Amerikan basınından derlediği, konuyla ilgili bir bilgi notu gönderdi bana. Domuz aşısının içeriği ile ilgili bir bilgi notu bu. Buyurun okuyun:
Domuz gribi aşısı içindeki maddeler:
1-Alüminyum hydroxide, alüminyum fosfat, Amonyum sulfat, amphotericin B
2-Domuz kanı, At kanı, Tavşan beyni, Köpek böbreği, Maymun böbreği.
3-Civciv embriosu, Tavuk-Kaz yumurtası, Sığır serumu, Betapropiolacton
4-Doğmamış sığır serumu, Formaldehyde, Formalin jelatin, Glicerol, Köpekbalığı karaciğeri yağı.
5-İnsan fetusu
6-Maymun böbrek hücreleri
7-Yıkanmış Koyun kanı
Bunların bir kısmı kanserojen madde. Bir kısmı akıllara durgunluk veren cinsten şeyler. Mesela insan fetusu..
Durmuş, Sağlık Bakanlığı’nın aldığı Smith Klein, Pastör ve Novartis aşılarında alüminyum ve skualen maddesinin bulunduğunu kaydetti. Durmuş, aşının gerekliliği, etkinliği ve hem de öldürücü ve felç edici etkilerinin, bilim çevrelerinde isteksizliğe yol açtığını vurguladı.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, domuz gribi aşısı ile ilgili başka şeyler söylüyor: “Evet. Domuz gribi virüsünün DNA yapısını inceleyen uzmanlar, salgına yol açan H1N1 virüsünün insan, domuz ve kuş gribi virüslerine ait genetik bir karışımdan oluştuğunu açıkladılar. Dolayısıyla hazırlanacak aşıda, domuz gribi virüsüne ait genetik materyal de bulunacak. Aşı içinde, domuz virüsü genlerinin bulunması, Müslüman ve Musevilerin domuz gribi aşısı olmalarının caiz mi, haram mı olduğu sorularını da gündeme getiriyor. Salgına yol açan virüsün, domuz gribi virüsü yerine, ısrarla Meksika virüsü, İnfluenza H1N1 virüsü, 2009 H1N1 virüsü gibi içinde domuz geçmeyen terimlerle isimlendirilmek istenmesi de aşının satışında dini faktörlerin etkisini ortadan kaldırmak için olabilir. Kim ne derse desin, dünyada bu domuz gribi salgınında ve tedavisinde bir domuzluk olduğundan ciddi şekilde şüpheleniyorum.”
Birilerinin bu iddialara bir cevap vermesi gerek.. Şöyle ya da böyle, doğru ya da yanlış bu konu toplumun gündemine girdi. Bana kalırsa konunun tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerek..
“Grip aşılarına tıp dilinde adjuvan adı verilen ve vücudun aşıya daha fazla tepki vermesini sağlayan maddeler ekleniyor” deniyor. Alüminyum ve skualen bunlar içinde en çok kullanılanlardanmış. Bir bilim adamı: “Aşılara adjuvan eklenmesi teorik olarak mantıklı, çünkü bu sayede kısa zamanda az sayıda virüsle aşı üretmek ve böylece de daha az virüs antijeni ile daha çok insanı aşılamak mümkün oluyor. Ancak bu işlemin çok tehlikeli yan etkileri var. Bu sebeple de Avrupa’da üç çeşit aşıda skualen kullanılıyor olsa da Amerika’da bu maddelerin aşılara eklenmesine kesinlikle müsaade edilmiyor. Oysa medyada, domuz gribi aşısı üreten şirketlerin en az ikisinin (Novartis ve GlaxoSmithKline), hazırladıkları aşıda adjuvan kullanacakları haberleri yer aldı” diyor.
Skualen aslında vücudumuz için yabancı bir madde değilmiş. Karaciğerde yapılıyor ve kolesterol metabolizmasında da rolü varmış. Sinir sisteminde ve beyin dokusunda bulunuyormuş. Skualen ayrıca zeytinyağı, köpekbalığı karaciğeri ve birçok doğal besin desteğinde var olan ve antioksidan özelliklere sahip bir yağ molekülü imiş. Bunlar ‘iyi skualen’. “Vücuda enjekte edilen skualenin ise, karaciğerde sentez edilen veya besinlerle alınan skualen gibi faydalı değil, aksine oldukça zararlı olduğunu gösteren pek çok bilgi var” deniyor. Bu tür skualene kötü skualen deniyor mu? İyi kolestrol, kötü kolestrol gibi yani.
“İyi skualen ve kötü skualen arasındaki en önemli fark bunların insan vücuduna giriş yolları. Skualen besinlerle sindirim sisteminden vücudumuza girerse hiçbir sorun olmuyor, ama bunun aşılarda olduğu gibi deri altına veya kas içine zerk edilmesi, bağışıklık sistemini vücuttaki tüm skualene saldıracak şekilde harekete geçmesine yol açabiliyor”muş.
Bu aşılar yapıldıgı takdirde: Guillain - Barre sendromu, Vaskülit, felç, Anafilaktik şok ve ölüme neden olabileceği iddia ediliyor.. Novartis firmasının geliştirdiği ilacın yan etkilerini, Novartis’in aşısının laboratuvar sonuçları internette yayınlamış: http://www.fluscamcom/Vaccine_Package_I ... 182242.pdf. “Bu sitede Novartis’in kendi sitesinde 50’ye yakın yan etkisinden söz ediliyor” deniyor gelen maillerde.. Benden söylemesi.
Bu işin içinde bir domuzluk olmasın sakın.. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.. Selâm ve dua ile..
halil
Posts: 109
Joined: 11 Feb 2008, 14:20

Re: Domuz gribi nar suyu..

Post by halil »

konuyla ılgılı abdurrahman dılıpakın makalesını burada nesretmeyı uygun gördum
BU İŞTE BİR DOMUZLUK VAR MI?

MHP’li Sağlık eski Bakanı, domuz gribi aşısı ile ilgili ilginç iddialarda bulunuyor..
Kimine göre, bu aşı kampanyaları ile dünya soyuluyor.. Yılda 5 milyon dolarlık aşıya ihtiyacı olan Türkiye, domuz gribi için 500 milyon dolarlık aşı stoğu yapmış deniyor.. Eğer bu iddia gerçekse, dünya devletleri 100 milyarlarca dolar para harcayacak demek. Bu da belli ülkelerin kasasına akıyor.
Bir başka iddiaya göre, bu aşı kampanyaları ile dünya kısırlaştırılıyor, bir mikroba karşı bağışıklık sağlanırken, arkasından gelecek, laboratuvarlarda üretilen bir başka mikrobun zemini hazırlanıyor..
Her yıl mevsimsel grip salgınlarından dünyada 250-500 bin, Türkiye'de ise, 17 bin kişin hayatını kaybettiğini söyleyen Durmuş, domuz gribi nedeniyle 1 yılda ölen hasta sayısının tüm dünyada sadece bin 500 kişi olduğunu iddia ediyor.
Bir başka iddia da şu, sadece domuz gribi aşısı için harcanacak paranın onda birine, Türkiye’de ileride ihtiyaç duyulacak aşıların yerli üretimini mümkün kılacak tesis kurulabilir ve hammadde üretilebilir..
İnsanın ister istemez aklı karışıyor. Bu işin içinde bir domuzluk var mı diye düşünmeden edemiyor..
Buyurun bir iddia daha. Bir zamanlar BBP’den aday olan, halen bir AK Parti belediyesinde üst düzey yöneticilik yapan bir arkadaş, Amerikan basınından derlediği, konuyla ilgili bir bilgi notu gönderdi bana. Domuz aşısının içeriği ile ilgili bir bilgi notu bu. Buyurun okuyun:
Domuz gribi aşısı içindeki maddeler:
1-Alüminyum hydroxide, alüminyum fosfat, Amonyum sulfat, amphotericin B
2-Domuz kanı, At kanı, Tavşan beyni, Köpek böbreği, Maymun böbreği.
3-Civciv embriosu, Tavuk-Kaz yumurtası, Sığır serumu, Betapropiolacton
4-Doğmamış sığır serumu, Formaldehyde, Formalin jelatin, Glicerol, Köpekbalığı karaciğeri yağı.
5-İnsan fetusu
6-Maymun böbrek hücreleri
7-Yıkanmış Koyun kanı
Bunların bir kısmı kanserojen madde. Bir kısmı akıllara durgunluk veren cinsten şeyler. Mesela insan fetusu..
Durmuş, Sağlık Bakanlığı’nın aldığı Smith Klein, Pastör ve Novartis aşılarında alüminyum ve skualen maddesinin bulunduğunu kaydetti. Durmuş, aşının gerekliliği, etkinliği ve hem de öldürücü ve felç edici etkilerinin, bilim çevrelerinde isteksizliğe yol açtığını vurguladı.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, domuz gribi aşısı ile ilgili başka şeyler söylüyor: “Evet. Domuz gribi virüsünün DNA yapısını inceleyen uzmanlar, salgına yol açan H1N1 virüsünün insan, domuz ve kuş gribi virüslerine ait genetik bir karışımdan oluştuğunu açıkladılar. Dolayısıyla hazırlanacak aşıda, domuz gribi virüsüne ait genetik materyal de bulunacak. Aşı içinde, domuz virüsü genlerinin bulunması, Müslüman ve Musevilerin domuz gribi aşısı olmalarının caiz mi, haram mı olduğu sorularını da gündeme getiriyor. Salgına yol açan virüsün, domuz gribi virüsü yerine, ısrarla Meksika virüsü, İnfluenza H1N1 virüsü, 2009 H1N1 virüsü gibi içinde domuz geçmeyen terimlerle isimlendirilmek istenmesi de aşının satışında dini faktörlerin etkisini ortadan kaldırmak için olabilir. Kim ne derse desin, dünyada bu domuz gribi salgınında ve tedavisinde bir domuzluk olduğundan ciddi şekilde şüpheleniyorum.”
Birilerinin bu iddialara bir cevap vermesi gerek.. Şöyle ya da böyle, doğru ya da yanlış bu konu toplumun gündemine girdi. Bana kalırsa konunun tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerek..
“Grip aşılarına tıp dilinde adjuvan adı verilen ve vücudun aşıya daha fazla tepki vermesini sağlayan maddeler ekleniyor” deniyor. Alüminyum ve skualen bunlar içinde en çok kullanılanlardanmış. Bir bilim adamı: “Aşılara adjuvan eklenmesi teorik olarak mantıklı, çünkü bu sayede kısa zamanda az sayıda virüsle aşı üretmek ve böylece de daha az virüs antijeni ile daha çok insanı aşılamak mümkün oluyor. Ancak bu işlemin çok tehlikeli yan etkileri var. Bu sebeple de Avrupa’da üç çeşit aşıda skualen kullanılıyor olsa da Amerika’da bu maddelerin aşılara eklenmesine kesinlikle müsaade edilmiyor. Oysa medyada, domuz gribi aşısı üreten şirketlerin en az ikisinin (Novartis ve GlaxoSmithKline), hazırladıkları aşıda adjuvan kullanacakları haberleri yer aldı” diyor.
Skualen aslında vücudumuz için yabancı bir madde değilmiş. Karaciğerde yapılıyor ve kolesterol metabolizmasında da rolü varmış. Sinir sisteminde ve beyin dokusunda bulunuyormuş. Skualen ayrıca zeytinyağı, köpekbalığı karaciğeri ve birçok doğal besin desteğinde var olan ve antioksidan özelliklere sahip bir yağ molekülü imiş. Bunlar ‘iyi skualen’. “Vücuda enjekte edilen skualenin ise, karaciğerde sentez edilen veya besinlerle alınan skualen gibi faydalı değil, aksine oldukça zararlı olduğunu gösteren pek çok bilgi var” deniyor. Bu tür skualene kötü skualen deniyor mu? İyi kolestrol, kötü kolestrol gibi yani.
“İyi skualen ve kötü skualen arasındaki en önemli fark bunların insan vücuduna giriş yolları. Skualen besinlerle sindirim sisteminden vücudumuza girerse hiçbir sorun olmuyor, ama bunun aşılarda olduğu gibi deri altına veya kas içine zerk edilmesi, bağışıklık sistemini vücuttaki tüm skualene saldıracak şekilde harekete geçmesine yol açabiliyor”muş.
Bu aşılar yapıldıgı takdirde: Guillain - Barre sendromu, Vaskülit, felç, Anafilaktik şok ve ölüme neden olabileceği iddia ediliyor.. Novartis firmasının geliştirdiği ilacın yan etkilerini, Novartis’in aşısının laboratuvar sonuçları internette yayınlamış: http://www.fluscamcom/Vaccine_Package_I ... 182242.pdf. “Bu sitede Novartis’in kendi sitesinde 50’ye yakın yan etkisinden söz ediliyor” deniyor gelen maillerde.. Benden söylemesi.
Bu işin içinde bir domuzluk olmasın sakın.. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.. Selâm ve dua ile..
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Domuz gribi nar suyu..

Post by mehmetemin »

herkes birşey diyorda genelde bu tip durumlarda sanki muhalif olanlar ve komplo teorilerinde bulunanlar insan zihninde hemen haklı gibi bir intibada uyandırabilir onun için uzman olmadığımız için olayı pek bilmeyeceğizde.

işin bir yönüde bu hastalık neticesinde ölüm vakası yaşansa bu seferde ortalığı tedbir alınmadı diye ayağa kaldıracaklar.
Post Reply

Return to “Türkiye”