Kur'an ile Buluşturan

"Ehl-i Hikmet'e selam olsun!"
Post Reply
seyir

Kur'an ile Buluşturan

Post by seyir »

Esselamualeyküm.

Birçoğumuz demişizdir ve ara ara hüzünlenerek dahi deriz. Hocamız(ks) yanımızda olsa, beraber olsak, sohbetine ersek, civarında olsak, yakınlığını hissetsek, şöyle bi yüzümüze baksa bir tebessüm etse veya azarlasa... Niye istiyorsun deseler, sorulur mu birader, ne biçim dervişsin sen denir. Hakikaten de öyle.

Hocamızın(ks) bu zamana kadar en çok üzerinde durduğu konu K.Kerim'i anlama.
Aslı ile buluştunuz ve buluşmaya devam ediyorsunuz ama buyrun bide bu tarafa, anlamı ile de buluşun... Önyargılardan uzak, duru dingin bir kalp ile.... Ben bu ibarelerden şunu anlıyorum. Önceden iyi kötü oluşmuş bilgi birikimi ile değerlendirip idrak ettiğini sanarak geçmeden oku. İlk defa karşılaşmışsın gibi. Hiç bilmiyormuşsun gibi. Sanki Allah(cc) yeni göndermiş sende yeni karşılaşmış ve hiçbir yönlendirmenin yönlendirmediği (yalnız tefsirsel açıklamalar, parantez içre bilgiler şart) bir hal ile taptaze bir insan olarak taptaze bir kitabı oku...
Alemlerin Rabbi olan Allah(cc)'a Hamd olsun. Tamam, alemler var biz de onların içindeyiz ve tümümüzü yoktan var edip var tutup geliştiren Allah(cc)'a dır övgü, ancak Onadır. bitti. İdrak ettim mi? yok. Ben daha bu kitabın varlığını idrak etmedim ki bu ayeti idrak edip titriyeyim.... Elinden tuttuğum çocuğumla caddeden karşıya geçiyorum. Birden sağ kulağımda çığlıksı bir korna sesi ve kafamı çevirdiğimde freni patlamış bir kamyon üzerimize gelmekte. Bir telaş bir panik bir korku çocukla kendimi zor atıyorum kenara. Biz dahil gören herkez dehşet içinde. Kalpler güp güp, korkuyu bünyesinde taşıyamıyanlar ağlıyarak boşaltmakta. Ne olduk. Koca bir olaya şahit olduk. Kamyonu gördük, kesin ezicek dedik ve can havli ile kaçtık... Hmm bize bahşedilen fakat sınırlı olan duyu organları ile (görme gibi) sonradan yaratılmış ve yok olabilme özelliği olan bir varlıktan ne kadar etkilendiğimizi gördük. Hayaldan meyali kaçırdık. Hayal meyal denir ya. Ama asıl var olanı ve bizleri var edeni, ezeli/ebedi olanı ve her daim bizleri gözetip kollayanı şu kamyon kadar zihniyatımızda idrak edip büyütemiyoruz. Bu kamyondan, ölüden diriden ve gördüğümüz herşeyden daha gerçek olanı, bizi icad imar edeni Sahibimizi, bu hayal meyali(dünyayı) gözümüzde büyüttüğümüzden dolayı herhal daha iyi göremiyoruz. Belki geçmiş önyargı bilgisinden uzak kalırsak, büyüdüğümüz çevrede küçüklüğümüzden beri bize Allah(cc)'ı anlatan fakat Onun varlığını Azamet ve Kudretini yeterince bize aşılayamıyanların öğretegeldikleri idraki aşabilirsek.... En baştan tefekkürle, ben varım bir varlığım. Bir Sahibim var ve işte sunduğu hava işte yiyecekler işte su toprak... Bizim bir sahibimiz var. Sonsuz hikmeti ile yaratmış ve yaşatıyor. Diri diri canlı canlı ayan beyan herşey ortada.... Bize bir kitap göndermiş. AAAAAA Rabbimiz bize kitap göndermiş... Köydeki amcaoğlu Sinanın yazdığı mektup gelmemiş. Allah(cc)'dan gelmiş. Allah(cc) bize binlerce kelamını göndermiş. Sahibimiz ne demiş? Ne diyor?.... Neler anlatmış... Cebrail taşımış, Muhammed Mustafa(sav)'nın gönlüne yazılmış ve o mubarek ağzından bizlere ulaşmış. Ne ulu bir diyardan ne mubarek ne kudsi yollarla gelmiş. Okumamak heyecanlanmamak titrememek olur mu? Olmaması lazım.

Hocamızın(ks) kelamını sohbetini dervişlik heyecanı ile arzular beklerken Hocamız(ks) sanki şöyle diyor.. Mahmud Es'ad Coşan(rha) halen cap canlı duruyor, yüzlerce vaazı sohbeti var ve istifade ediyorsunuz. Bunların üzerine benzer şeyleri söyleyip yeni bir külliyat oluşturmayı uygun bulmuyorum. Şimdi ki en büyük eksiğiniz K.Kerimi anlamak. İdrak ederek, sindirerek dahası yaşayarak gözle görüyormuş gibi okuduğun olayların durumun gerçekliğine kendini dahil ederek okumak anlamak...

Hocamız(ks) bize klasik bir şey söylemiyor. Elinizdeki Allah(cc)'ın bir hitabıdır. Ciddiye alın, ne diyor anlayın, Onunla, Allah(cc) ile buluşun diyor.


Dün yatsı vakti aklıma düştü, burdaki gibi sorular sorgular cevaplar, idrak kuvvesi sağlama tefekkürleri... Daha iyi anlayan, idrak eden olur diye bu kişisel sorgulamayı paylaşayım dedim. (Kimseye vaaz nasihat çektiğimiz yok.. kesinlikle)

Cumanız mubarek olsun.
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by Leyla Hanne »

Ve Aleykumselam ve rahmetullah

Allahu Teala Hz. razı olsun Seyir Bey,çok güzel bir anlatım, yazı olmuş. Allah İdrakımızı açmayı, anlamalarımızı çoğaltmayı, kuranı hem yaşayıp hemde öğretmeyi bizlere nasip eylesin. Dün ki hadis sohbetinde bu konu üzerindeydi(zaten her sohbet bu konu üzerinde ana fikir olarak ama bu sohbet bunun önemine binayendi.) Çok güzeldi, bu kişisel sorgulamalarınızı bizlerle paylaştığınız için kardeşiniz olarak teşekkür ediyorum.

Cumalar, günler, geceler, vakitler,anlar mübarek ola efendim. :)
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by nisanur »

Bir ayette ne diyor sizin en hayırlınız Kuranı Kerim öğrenen ve öğretenizdir ,Biz meal öğrenmeyi okumayı hocamızdan öğrendik evet günde kaç defa okuduğumuz besmele hocamız sadece ona bile o kadar büyük ehemniyet göstermişti,Kuran kursunda devamlı dersimiz vardı o dönemde meal elimden düşmüyordu , :( şimdi çok ihmal ediyorum ,kesinlikle bu günler fırsat günleri .
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
seyir

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by seyir »

Amin Cümlemizden. Allah(cc) razı olsun.

Birçok roman/hikaye kitabını özet olarak ezbere anlatabilir, irdelemesini yapabiliriz. Aynı şekilde izlediğimiz bir çok filmin de öyle. Üzerine dakikalarca sohbet edebilir, şurası şöyle burası böyle, şu sahne çok iyiydi, senaryo öyleydi, şu lafa bayıldım vs. Birçok anektod sunabiliriz. Diziler hele... Bölüm bölüm ne oldu ne gelişti kim kimin çocuğu, sırrı kim biliyor, kim kimin bilmemnesi...vs Siyasetçileri, yazarları, film karakterlerini, şarkıcı türkücü ressamları...
Güncel yaşantımızdaki düşüncelerimizde ve dostlarımızla söyleşilerimizde bu edevatı da çok kullanırız. Yaşadığımız bir olayı bu malzemelerden edindiğimiz (hikaye,sinema vs.den) bir sahneyle bağdaştırıp, "aynı x filmindeki şu sahne gibi, hatırlasana" gibi iliştirebiliriz. Aklımızda bu malzemeler çok. Neden? Çok hemhal olmuşuz/oluyoruz ve boşluklar bunlarla dolduruluyor. Dolmasın mı? Yanlış mı??? Seviyesi derecesi miktarı kararı doğrusu yanlışı tartışılır.

Bir bu tür doluluklarımız var. Birde tabiri caiz ise yutmamız gereken K.Kerim... Şöyle bir kıyasla hangisinden ne kadar var diye kişisel değerlendirme yapılınca durum ortaya çıkıyor.

Allah(cc) bizi uyandırsın.
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by Duru »

Birçoğumuz demişizdir ve ara ara hüzünlenerek dahi deriz. Hocamız(ks) yanımızda olsa, beraber olsak, sohbetine ersek, civarında olsak, yakınlığını hissetsek, şöyle bi yüzümüze baksa bir tebessüm etse veya azarlasa... Niye istiyorsun deseler, sorulur mu birader, ne biçim dervişsin sen denir. Hakikaten de öyle.
Daha yarım saat evvel bunları düşünüyordum ve hatta dualar ettim Hocamızın sohbetlerine bi an önce kavuşabilelim diye..

Yazınızdan istifade ettik inşaAllah,Rahman razı ola..
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
maneviyat

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by maneviyat »

Allah Allah ya ! Birkaç seferdir konuda takılıp kalıyorum. Seyir Bey çok güzel açıklamış daha fazla yazacak birşey bulamadım.Bizlere bu konuda düşünmeye, ibret almaya vesile olduğunuz için teşekkür ederiz.Allah razı olsun.
seyir

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by seyir »

Image

KUR’ÂN-I KERÎM’İN ÖĞRENİLMESİNDE DİNAMİZM

Kur’ân-ı Kerîm, hiç şüphesiz, hepimizin baş tacıdır; çünkü yüce Rabbimizin bize gönderdiği kitabıdır. Ne büyük şeref, ne tatlı bir iltifat ve mazhariyet! Bizim o padişahlar padişahının bu şahâne fermanını, defalarca öpüp başımıza koymamız, yüzümüze, gözümüze sürmemiz, ona en büyük saygıyı göstermemiz icap eder.


Onda eski ümmetlerin ibretleri, geleceklerin haberi vardır. Onun içinde bize yöneltilmiş emirler, yasaklar bulunuyor. Biz ancak onları en iyi tarzda öğrenip tamı tamına uyguladığımız zaman Hakk’ın rızasına erişebiliriz. Hiçbir kaçamak imkânı yoktur, tembelliğin hiçbir mazereti olamaz. Ruhumuzun, bedenimizin, maddî ve mânevî rahatsızlıklarımızın devası, çaresi Kur’an’dır. Fert, aile, cemiyet, ümmet ve nihayet bütün insanlık ona uyulduğu zaman huzura ve mutluluğa kavuşabilecektir; çağımızın buhranlarına reçete Kur’an’dır.


Bu kadar kıymetli, dünya ve âhiretimiz bakımından bu derece ehemmiyetli bir kitabı acaba bu mevki ile mütenasip öğretip öğreniyor muyuz? Maalesef hayır. Kur’an evlerimizde garip garip, boynu bükük durur; yeni nesillerin anlayacağı doyurucu tefsirler yoktur, kütüphanemizin raflarında tefsir kitapları toz tutmuştur. Birçok müslüman onu yüzünden bile okumasını beceremez; okuyanların çoğu tertil ve tecvide, tâzim ve tebcile riayet etmez veya iyi okursa da içindeki ahkâmı bilmez, çoğumuz ise İslâmî emirlere uymaz, Kur’ân-ı Kerîm’e zıt bir hayat tarzı sürdürürüz. Büyük alim Hasan-ı Basrî (rha.) diyor ki:

“Kur’ân-ı Kerîm, ahkâmına uyulsun, kendisiyle amel olunsun diye indirilmiştir. Halbuki şimdi halk onun sırf kıraat ve tilavetini amel edinmiş.”

Meşhur sahabî Abdullah b. Mes’ûd’dan da böyle bir ifade rivayet edilir. Demek ki söze takılıp kalmak, öze inmemek, ana gayeyi unutup detayla oyalanmak, lafa dalıp icraata, çalışmaya, emrin gereğini îfâya, eyleme geçmemek eski, yaygın, çirkin ve çok tehlikeli bir hastalık. Bu hastalıktan kendimizi kurtarmak zorundayız sevgili okuyucular! Meşhur mutasavvıf alim Ebû Abdurrahmân Muhammed b. Hüseyin es-Sülemî (v. 412/1021) bu mevzuda çok dinamik, çok değerli bir metot zikrediyor ve diyor ki:

“Bize ilim öğreten üstatlarımız rivayet ettiler ki onlar, on âyet-i kerîme (veya bir aşr-ı şerîf) öğrendiler mi, asla daha öteye geçmez, önce o on âyet ile amel ederler, sonra öğrenmeye devam ederlermiş. Biz de o usulü takip ettik. Bu yolla Kur’ân-ı Kerîm’i ve onunla ameli (ahkâmına ittibayı) birlikte yan yana öğrendik.”

Cehalet felakettir, amelsiz ilim ise vebal sayın okuyucular! Silkinelim, atâlet ve cehaleti yenelim; Allahu Teâlâ’nın aziz kitabını yeni bir şevkle, aşır aşır, deste deste, sözünü belleyip, ahkâmını tatbik ede ede bağrımıza basalım, başımıza taç, hayatımıza rehber eyleyelim. Salahımız, felahımız, nusretimiz, izzetimiz, saadetimiz Kur’an’ı iyi anlayıp iyi uygulamaktadır.

Mahmud Esad COŞAN (rha)
User avatar
_Zişan_
Posts: 136
Joined: 09 Jul 2009, 17:37

Re: Kur'an ile Buluşturan

Post by _Zişan_ »

Allah razı olsun.
Rabbim hocalarımızın tavsiyelerini emir kabul edip derhal yerine getirmeyi nasip etsin.
Hak kulundan intikàmın yine kul ile alır,
Bilmeyen ilm-i ledünnü onu kul yaptı sanır.
Cümle işler Hàlik'ındır, kul eliyle işlenir;
Hakk'ın emri olmaz ise, sanma bir çöp deprenir.
Post Reply

Return to “Tefekkür”