Müslümanlar yan gelip yatıyor

Post Reply
halil
Posts: 109
Joined: 11 Feb 2008, 14:20

Müslümanlar yan gelip yatıyor

Post by halil »

Nijerya’da Müslüman kıyımı

Nijerya'da ordu bir camiye saldırdı. İki yüz Müslüman vahşi ve barbar şekilde katl edildi, cami al kanlar içinde kaldı. Müslümanların emîri yakalandı. O da vahşice öldürüldü. Daha bitmedi... Cami buldozerle yıkıldı...

Biz Türkiye Müslümanları ne yapıyoruz? Müslümanlar kardeştir edebiyatı yapıyoruz ve yan gelip yatıyoruz.

İsrail Gazze'ye saldırınca biraz kıpırdanmıştık. Sonra unuttuk. Doğu Türkistan'da Müslümanlar katliama uğrayınca cılız protestolarımız oldu. Onu da unuttuk.

Arada bir Keşmir Keşmir diye bağırıyoruz, sonra unutuyoruz.

Çeçenistan diye bağırırız unuturuz.

Haçlı emperyalistler Somali'yi cehenneme çevirdiler. Milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu. Açlık, hastalık, sefalet, güvensizlik... Bizim gündemimizde Somali var mı?

Filipinlerdeki Moro Müslümanlarının durumu nedir, biliyor muyuz?

Tayland Müslümanları kan kusuyor.

Bazı OrtaAsya Türk ve Arap ülkelerinin hapishaneleri Müslüman dolu. Haberimiz var mı?

İslâm dünyası hakkında bilgi sahibi olmanın birinci şartı çok ciddî bir "İslâm Bilgi Bankası'na" sahip olmaktır.Biz Türkiye Müslümanlarının böyle bir bilgi bankası var mı?

Yirmi yıldan beri sayıklar dururum: Büyük, köklü, ciddî, vasıflı bir İslâm bilgi bankası kurulsun...Doların milyarlarına sahip Müslüman cemaatler, vakıflar, dernekler baskı grupları böyle bir müessese kurdular mı?

Böyle bir bilgi bankamız olsaydı, "Norveç'te kaç Müslüman var?Bunların kaçı Norveçli mühtedi, kaçı başka ülkelerden gelmiş? Sosyal ve kültürel durumları nedir? Birlik halinde midirler, yoksa on parçaya ayrılmış olup birbirleriyle tartışıp durmakta mıdırlar? Norveç'te İslâm'ın geleceği nedir?.." ve bunlara benzer soruların cevaplarını uzmanların kaleme aldığı raporlardan öğrenebilirdik. Bırakın Norveç'i, biz Türkiye'mizdeki Müslümanların durumunu bile doğru dürüst bilmiyoruz?

Saçmalama!.. Bilgi bankası hezeyanlarını bırak da bizim Cemaat baronumuzun şanına, şerefine, tantanasına, saltanatına bak... Bizim müteşeyyihimiz nasıl uçuyor kuşlar gibi, ona bak...

Varsa bizim hizbimiz, yoksa bizim hizbimiz... Varsa bizim parçamız, yoksa bizim parçamız...

Kardeşlerimizin başına gelen felâketlere ağlamak için bile bilgi lazımdır, haberimiz olması lazımdır.

Size bir şey anlatacağım:

Bundan iki ay kadar önce tarihî İstanbul'un çok kalabalık bir semtinden geçiyordum. Yolda biri selâm verdi, ayak üstü biraz konuştuk. İmammış, bana ne dedi biliyor musunuz? "Hizmet gördüğüm bölgede 30 kadar cami var. Diyalogcu olmayan beş imam kaldık. Emekli olan, yeri değişen, vefat eden arkadaşlarımızın yerine hep diyalogcu imamlar geldi..."

Bu değişiklikten, bu kadrolaşmadan haberimiz var mı?

Gitar çalan, insan ve zîhayat tasviri yapan ve bununla öğünen imamlar tayin edildiğini biliyor muyuz?

Geçenlerde Anadolu'nun çok köklü bir vilayetinin kadın müftü yardımcının Buharî'de geçen bir hadîsi reddettiğine dair bir yazı kaleme almıştım. İslâm tarihinde görülmemiş bir şey, kadın müftü yardımcısı ne demek?Bir kadın müftü yardımcısının sahih hadisleri reddetmesi ne demek?.. Yeterli istihbaratımız var mı bu konuda? Tabiî ki yok. Çünkü ciddî, seviyeli, vasıflı, güçlü bir bilgi bankası olmadan olup bitenlerden doğru şekilde haberdar olamayız.

Ehl-i Sünnet Müslümanları için çok önemli konular ve sorular var:

* Diyanet mezhepler üstü yapılmak isteniyor...

* Hadîsleri ayıklamak işinde Fazlurrahmancı profesörlere büyük telif ücretleri ödenmiş...

* AB standartlarına ve normlarına uygun yeni bir İslâm türetilmek isteniyor...

* Bir cemaat, Diyanet kadrolarına diyalogcu elemanlar sızdırıyor...

* İki Ortadoğu ülkesinden, Ehl-i Sünnete karşı kullanılmak üzere külliyetli petro-dolarlar geliyor...

Bu iddialar ve rivayetler doğru mudur? Doğru ise ne derecede doğrudur? Elimizde ciddî raporlar var mıdır? Yok... Elbette olmaz. Çünkü ciddî bir bilgi bankamız yoktur.

Patagonya'da bir Yahudi'nin burnu kanasa bütün Yahudilik alemi ayağa kalkıyor, Yahudiyi savunuyor.

Borneo'da bir misyonere fiske vurulsa, Nasranîler ayaklanıp onu savunuyor.

Nijerya'da camide 200 Müslüman şehid ediliyor. Reisleri yakalanıp sorguda kurşuna diziliyor. Cami buldozerle yıkılıyor. Müslümanlardan bir inilti çıkmıyor...

Diyalog tuzağı
Sorularım çok açıktır. Cevapları da kısa ve açıktır.

Birinci soru: İslâm dini hak din değildir, batıl ve uydurma bir dindir diyenler kurtuluşa ermiş midir, onlar Cennetlik midir?

Cevap: Onlar, bu inkârları dolayısıyla küfürdedir ve dolayısıyla ehl-i necat ve ehl-i Cennet değildir.

İkinci soru: Hazret-i Muhammed'in (Salat ve selâm olsun O'na) peygamberliğini inkâr eden, o bir Peygamber değildir diyen kimseler Cennetlik midir?

Cevap: Değildir.

Üçüncü soru: Kur'ân hak ve ilahî kitab değildir, kul sözüdür diyenlere ne lazım gelir?

Cevap: Küfür lazım gelir. Onlar asla ehl-i necat ve ehl-i Cennet değildir.

Dördüncü soru: Tevhid inancı ile Teslis inancı bir midir?

Cevap: Kesinlikle bir değildir. Bu iki inanç birbiriyle uyuşmaz ve bağdaşmaz. Uyuşur ve bağdaşır diyenler İslâm'ı, Kur'ân'ı, Tevhid'i inkâr etmiş olur.

Beşinci soru: Zamanımızda üç ayrı ibrahimî din var mıdır?

Cevap: Kesinlikle yoktur. Başlangıçtan bugüne tek bir ibrahimî din olmuştur, o da İslâm'dır.

Altıncı soru: Diyalog denilen bozuk inanç ve akide ne zaman çıkmıştır, kimler tarafından çıkarılmıştır?

Cevap: 1960'lı yıllarda Vatican tarafından, misyonerliğin yeni şekli olarak çıkartılmıştır. Diyalog kesinlikle islâmî bir terim, metod, düşünce, kavram değildir.

Yedinci soru: Müslümanların vazifesi diyalog mudur, yoksa davet ve tebliğ midir?

Cevap: Diyalog değildir, davet ve tebliğdir.

Sekizinci soru: Ahir zamanda Hazret-i İsa nüzul ettiğinde Teslisçi Hıristiyanların yanına mı gidecektir, muvahhid Müslümanların yanına mı?

Cevap: Muhbir-i sâdık olan, yani haber verdiği herşey, her bilgi kesinlikle doğru olan Peygamberimiz, Hz. İsa'nın Müslümanların yanına gideceğini ve onlarla birlikte namaz kılacağını beyan buyurmuştur.

Dokuzuncu soru: Ehl-i kitab ile Müslümanlar Âmentüde ittifak halinde midir?

Cevap: Kesinlikle değildir. İslâm Teslisi kabul etmez. İslâm bütün Peygamberlere iman edilmesini şart koşar. İslâm inancında Peygamberler mâsumdur. Hazret-i Lût'u, iki kızının sarhoş edip kendisiyle yatıp gebe kalmaları gibi çirkin ve iğrenç kıssaları dinimiz kabul etmez. Kur'ân'ı hak kitap olarak kabul etmeyen Ehl-i Kitab ile aramızda nasıl ittifak olabilir?

Sevgili Müslümanlar!.. Dinlerarası diyalog ve hoşgörü cereyanı İslâm dışı dehşetli ve vartalı bir bid'at cereyanıdır. Sakın bu tuzağa düşmeyiniz.

M. Şevket Eygi


http://www.habervaktim.com/yazar/16476/ ... tiyor.html
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Re: Müslümanlar yan gelip yatıyor

Post by nisanur »

Şevket eygi nin yazılarını beğenerek okuyoruz, hem hükümeti eleştirmeside bana kalsa hem öğüt verici hemde eğitici, Müslümanlar yan gelip yatır mevzuuda bazıları yatıyor bazılarıda gece gündüz çalısıyor, şahsi olarak yapacaklarımızın belki azını yapıyoruz evet ama toplum olarak dernekler var ama ne kadar yeterli.Gecen gün bir yakınımıza başsağlığına gittik orda bir konu geçti iki akrabam arasında şaştım kaldım islama hizmet diye nasıl sömürüldüklerini hala anlamayan insanlara ne anlatabilirim ki malum cemmatin evli veya bekar farketmiyor ne çocukların ne eşlerine nede akrabalarıyla bir bağı oluyor ,yeni doğum yapmış bir hanım daha 4 günlük bebeği varken çocukların kitap günü var diye evini sabah akşam en az 15 kişiye açmiş doğal olarak bebeğiilgilendiği için ona hizmete gelmiş anneleri gelenlerle ilgilenmek durumunda kalıyor ayaklarıma kara sular indi diye şikayet ediyor,kızını eşine şikayet ediyor oda hizmetin herşeyin üstünde olduğunu söyluyormuş,bebeğinin ona ihtiyacı olduğu halde gece yarısı 11 lerde eve döndüğünü anlatıyor bebekle birlikte ağladığını susturamadığını çok üzülerek dinledim,şimdilerde hepside üniversite okudukları için öyleya nefisleri tertemiz olduğu içinmidir bilmem kendilerini topluma adamış bu insanlar başörtülerini açmaları gerektiklerini büyük yerden aldıkları fetvayla acıp her konudaki yerlerini kimseye kaptırmayacakalrını altlarını çize çize anlattılar.
Akrabalık bağının kopmamasını biz farz olarak biliyoruz onlar sünnet diyor,ve ben çok daha cok şeyi üzülerek dinledim.
Onların çalışma şekli yıllardır yapılan altyapıyla beraber ortaya cıktı,bizde derneklerde aidati toplayamıyoruz ne yazık ki ,bunun ortası yok mu ??
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Müslümanlar yan gelip yatıyor

Post by mehmetemin »

bizde ne yazıkki camiada çok gördük evlenen kardeşler herşeyden elini eteğini çekiyorlar.

yani mahalle sohbetine dahi gelmeyen kardeş var evlenince ,evde hanımı yalnızmış.e bi zahmet hanımı al annesine koyver o akşamlık sohbetten sonrada git ordan al.yani.bu kadar kolayınada kaçmayalım.biraz fedakarlık gösterelim.bu en basiti.

koyacak ,edecek yeri olmayan olur amenna.ki sen işe gidince nerede duruyor sanki çok bahane üretiyoruz.
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: Müslümanlar yan gelip yatıyor

Post by Leyla Hanne »

mehmetemin wrote:bizde ne yazıkki camiada çok gördük evlenen kardeşler herşeyden elini eteğini çekiyorlar.
Bende bunu bayanlar için çok duymuştum Mehmetemin Bey. :)
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Müslümanlar yan gelip yatıyor

Post by mehmetemin »

ha şunuda demek istemiyoruz yanlış anlaşılmasın.bizim camiamız içindede malını,mülkünü,enerjisini herşeyini paylaşacak,gözden çıkaracak çok insan vardır.tasavvufi camialarda mürşidin önemi bellidir.sevgimiz,saygımız başkadır.onun için bir kardeşimiz ,bir kardeşimizi harekete geçiremiyor.sözü tesirsiz oluyor.ama hocamız desin bak neler neler yapar ,ne fedakarlıklara katlanır kardeşler görürüz ,herkes şaşırır.
lale-zar kardeşin yazısındaki hizmet algılamasındaki farklılığı ben buna bağlıyorum.
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”