Lüks

[Leyla Hanne]

Bu haftaki sorumuz şöyle;

Lüks nedir? Haram mıdır? Caizmidir? Neler lüks olabilir, bir dozajı, tarifi varmıdır?

[mehmetemin]

sa köyde olduğum için 10 gün kadardır yoktum tekrar selamlar.

bu konu iyi olmuş son zamanlarda müslümanlar arasında bu meselede tartışılır olmuştu.müslümanların lüx içinde yaşamaya başladığı oysa bir hırka bir lokma anlayışı ile yaşamak gerekir diye.bunun üzerinede bir tv programında eski müsiad başkanlarından birini bu konuda dinledim .

lüx ü şahsen ben insan ihtiyaçları içinde daha pahalı,daha kaliteli,daha işçiliği yükse,estetiği yüksek mallar olaral anlıyorum.

tabi lüx ile israfın karıştığını söylediler ve haklı buldum.kişi zekatını verdiyse allah indinde sorumluluktan kurtulduktan sonra allahın kendisine verdiği servet ortalamadan fazla ise edindiği mallar lüks mallarsa yaşamı lüks bir yaşama girebilir.

nitekim kişinin gelirine göre 1 trilyonluk evlerde var.50 milyarlıkta.
150 milyarlık arabalarda var.5 milyarlıkta.

kişi bu malları alabilir kullanabilir bir beis yok dediler.

imam-ı azam ın çok zengin olduğunu ,evinin o şehrin en iyi evlerinden olduğu ,kaliteli pahalı kıyafet giyindiğini örnek verdiler.

bir ksımda demektedir ki

müslümanlar gösterişten kaçınması gerektiği için parası olsa bile orta halli yaşamalı,bu parayı daha çok infak etmeli bu tabi farz değil ama sünnet ve takva emrediyor.kişinin lüks içinde olması şaşaa getirir,bu kibre yol açabilir.zenginler belli yerlere toplanır ,müslümanlar arası kardeşlik bozulabilir gibi eleştirilerde var.

dahası bir takım görüş sahipler servetin fakirlere daha fazla dağıtılması gerektiği kişinin servetini fakirlere dağıtacak biçiminde bölüştürmesi görüşünü ileri sürenler var.mesela kişin 200 milyarlık evi satsın 100 milyara kendine 100 milyar başka müslüman ev alsın gibi
bu görüşe şahsen ben katılamyacağım çünkü bu artık kişinin kendisine kalır,sosyalizm gibi eşitlikçi bir anlayış islamda yok.kişinin mülkiyet hakkına saygı var.bu tür servet sahiplerinin kınamak veya yaşantılarını gayri islami göstermek doğru olmaz.

kendi kanaatim.

lüks ile çılgınlık diyorum onu ayrılmalı.
-kişinin parası olması artık onun iyice abartılı bir yaşam yaşacağını anlamına gelmez,tabiki üretim içinde fiyatı yüksek mallar kullanılır ama özellikli mallar değilde aynı seviyede zenginlerinde sahip olduğu emsal mallar kullanılmalıdır.bu mal bir tek onda veya bu mal sadece 10 kişide var gibi iyice uç noktalara gidilmemesi lazım.

-lüks kişinin gelirinden gelirinede değişmektedir.benim için 30 bin tl lik araba diyelim yaşam satandardıma göre lüsk olabilir ama başkası için olmaz.onun için dikkat çekmemesi lazım.insanların o kişinin o mala sahip olmasını yadırgamaması lazım.

-lüks kullanım demek birşeyi eskimeden atıp atıp yenisini almak olarak algılanmamalı,aldığı şeyi kullanmalı.bu israfa girer.

-gösterişe yönelik mallar olmamalı.

-lüks kişiyi toplumdan ,camiasından koparmamalı.mesela bu konuda özel lüks sitelere karşyım.bunlar kendilerini toplumdan soyutlama yoluna gidiyorlar pek hoş değil.


işin dengesi israf a kaçmamaktır.bunu ayarlamak lazım.israf bilindiği gibi haramdır.israfa kaçtığı an haram olacağı kesindir.

[maneviyat]

Aleyküm Selam hoşgeldiniz.Bende yazıcaktım İmam-ı Azam'la ilgili belirttiğiniz konuları yanlız sorun nerde bilmiyorum foruma giriyorum kendi kendine sayfa kapanıyor görüntülenemiyor birsürede açılmıyor başka sayfalardada aynı sorun oluyor neyse velhasıl yazmamıştım.Tam hatırlayamıyorum ama İmam-ı Azam mesela pahalı giyinmesiyle ilgili sanırım şöyle demiş halk bizden maddi destek isteyebilsin çekinmeden maddi sorunlarını söylebilsin diye bir konu okumuştum ama doğruluğundan emin değilim.Yani kısacası maddi durumu iyi olmayan insanların İmam-ı Azam'ın durumunun iyi olduğunu bilip sıkıntılarını söyleyebilsin diye bu şekilde giyindiğini açıklayan bir konuydu detaylı ve kesin bilgisi olan varsa bu konuda paylaşırsa sevinirim.Bende aynı düşüncedeyim servet sahibi olanları da sürekli ağzımıza dolamak ya da servetiyle ilgili yorum yapmak,yatırım yaptıklarında bunu yadırgayıp kınamakta doğru değil sanırım.Maddiyatı yüksek kardeşlerimizinde diğer kardeşlerimizin derdiyle ilgilenmesinden servetinin ve nefsinin onu alıkoymaması gerekir.Tabi birde şu var Peygamber Efendimizin s.a.v komşusu açken tok yatan bizden değildir hadisi şerifine göre serveti olsun olmasın normal bir maddi hal içinde ve ya zengin olsun maddi olarakta elimizden geldiğince sorumlu olduğumuz kardeşlerimize destek olabilmeliyiz eğer İslam kardeşliğimizin farkındaysak zaten bunun herkes farkındadır yazdıklarım yanlış anlaşılmasın diye belirttim.Bu lüks siteler konusundada size katılıyorum.Ailemin bulunduğu ilçede siteler yapılmış dikkatimi çekti siteye zenginler sitesi deniyor ya da adımı öyle bilmiyorum eleştiri, kınama veya alay olarak demiyorum belki o sitede oturanlarda bundan rahatsızdır ama ilginç geldi ismi.Böyle belirtilmesi ya da söylenmesi hiç hoşuma gitmedi açıkcası.Sanırım bizim yapmamız gereken israfa kaçmadan güzel olanı ve ihtiyacımız olanı alıp kullanmak, kendimizden maddi olarak daha alt derecede ve zor durumda olanları düşünmek ve maddiyatımızda da takva ile yaşamak.Yanlız şunuda belirteyim yazdıklarım kendi düşüncelerim şu lüksdür şu caiz ve haramdır diyemem.Mehmet Emin Bey'in dediği gibi ''israf bilindiği gibi haramdır.israfa kaçtığı an haram olacağı kesindir.''

[mehmetemin]

bu lüks siteler konusunda yazılmış bir eser vardı onu okumuştum siteril hayatlar diye.
bunu islami bir bakış açısı ilede bakınca islam toplumunda zenginler var.hz peygamberin ashabı içindede zenginler vardı.çok çok fakir evi olmayan mescidde yatıp kalkan sahabilerde vardı.

ama hiçbir zengin kendini toplumdan ,mahalleden soyutlamamıştı.zengini ,fakiri mescidi nebevide buluşuyordu veya eskiden şehirlerimizde daha yaygınmış mesela çok zengin birinin çok fakir komşusu olacak şekilde sokak,mahallelerimiz vardı.bu herhalükarda bir komşuluk ilişkisi getirir.birçok faydası olacağı kesindir.ama kişilerin kapandığı ,kapısında özel güvenlikler ,içinde sosyal tesisler ve hatta içinde mescid bile olduğu için ,mahalle camisine dahi gidilmiyor .bunu sadece lüks siteler için söylüyorum başka amaçlı bu tip yapılanmalar olabilir tabi.

aslında zenginlikte,lüks kullanımıda bir kültür gerektirir.yani toplumda atadan ,dededen zengin olanlar aslında daha mütevazi bir yaşam sergilerken halkımızın sonradan görme dediği ,aniden zenginleyen kişilerde garip bir yaşam tarzı lüks tüketimi oluyor.

mesela ben antikaya meraklıyımdır,çok param olsa gidip müzayedelere para yatırırım ki bunlar ciddi paralar .mesela bu mantıklı bir davranış mı acaba derken acaba bu caizmidir bileyorum şimdi düşünmeye başladım.

[mnctosman]

Mehmet Zahid Kotku Hz. ( k.s) da bir sohbetinde şöyle diyordu.(aklımda kalanı mealen söyleceğim.Hata varsa Affola.)'Parası olan ve durumu iyi olan biri pazarda hamal varken pazardan aldığını kendi taşıması uygun değildir.Aksi halde hamallar nasıl geçinecek?' diyordu.

[Leyla Hanne]

Vas efendim,
Ben bu soruyu büyüklerime, aileme sorduğumda onlar şu bahsi örnek verdiler. Efendimiz'den.

Efendimiz birgün bir fakir sahabenin evine yemeğe gidiyorlar, sahabede de hiçbirşey yok. Evde sirke var, ekmek var. Efendimiz diyor sirkeyi sulandırın, ekmeği bana bana yiyin diyor. Öyle yapıyor yiyorlar.

Bir gün de sahabeden zengin birinin evine gidiyorlar. O da efendimiz önceden gittiği yerde sirke ikram ettirmiş demek bu güzel şey diyor sahabeye ve efendimize sirkeli su ikram ediyor. Efendimiz şaşıyor tabi sirkeyi görünce, sen de neler var et koyun kuzu işte bir sebze diyor sen onları getir misafirlerine.

Yani halimiz bu hale benzemesin diyorum bende, imkanımız ne kadar çoksa giydiğimiz kiyafette, yemekte, oturduğumuz evde o nispette olacak.... Mehmetemin Bey'in fıkıh bölümünde bununla ilgili bir mesajı var diye hatırlıyorum. Yani zengin müslümanlarla ilgili...

İsraf konusu ayetle sabit zaten, "Yiyin,için israf etmeyin... "diyor kuranı kerim.

Bende hep şunu karıştırıyorum, düşünüyorum. Bir insanın diyelim bir arabası var, ikinci arabaya ihtiyacı yok. Ama sırf zevki için, başka bir modeli de beğendiği için kıyafet değiştirir gibi bir birini bir öbürünü kullanmak istiyor. Bu ne kadar uygundur, bu insan ikinci araba alacağına sadaka verse, burs verse, dernek çalışması, fakir giydirmek vs... yapsa daha bir hayırlı olmaz mı? Bunun sınırı varmıdır, ölçüsü nedir, takvamıdır? Bu bir lüksmüdür?

[maneviyat]

Mehmet Zahid Kotku Hz. ( k.s) da bir sohbetinde şöyle diyordu.(aklımda kalanı mealen söyleceğim.Hata varsa Affola.)'Parası olan ve durumu iyi olan biri pazarda hamal varken pazardan aldığını kendi taşıması uygun değildir.Aksi halde hamallar nasıl geçinecek?' diyordu.

Hocamızın bu sözünü okuyunca aklıma şu geldi mesela maddi durumu çok iyi biride özel şoför tutabilir çünkü o kadar işsiz var ki en azından o kişide ailesini ve kendini geçindirir sanırım bunu tembellik ve lüks olarak değilde yardım olarak düşünerek yapmak ve görmek gerekir.

[mehmetemin]

yani güzel fikirler sadaka vereceğine kişiyi bir işte çalıştırması daha iyi.

dahası harcama olacakki ekonomi,ticaret olacak,iş olacak.yoksa herkes herşeyi ömür boyu kullanmayı düşünürse ekonomi durur.sadece gıda piyasası iş yapar.

[nisanur]

Bize göre lüks denilen şeyler parası olana belki çok normaldır, mesela benim param var gidipte pazaryeri yerine kaliteli bir yerden alişveriş yaparım,ucuz peynir diye satılan içinde ne olduğu beli olmayan ürünlerin yerine kaliteli doğal olanı tercih ederim,iki günde ,veya tek katlı evim olacagına kocaman geniş ferah ve kaliteli evi tercih ederim,hatta bir büyüğümüzden duymuştum,büyük geniş bir ev ve araba bu dünyalık değilmiş,ama kapınıza gelipte sizden yardım isteyen birine veya daha düşük gelirli birisine bunlar lüks gelebilir, yani yaşayışa göre lüks anlayışı değişir.

Hz. Ömere bir gün adamın biri gelmiş eşinden şikayet etmiş isteklerini anlatmış ,adama Hz.Ömer nerde oturduğunu sormuş oda zenginlerin olduğu bir yerin adını söylemiş Hz.Ömerin tavsiyesi bana çok ilginç gelmiş ti ''ya ordan taşınmasını yada eşinin eteklerini yerine getirmesini söylemişti''..
Lüks denilen şey varlığından fazlasını almak kullanmak olmayan paralarla kredi kartlarına yüklenmek kadın veya erkek olsun eşlerine yüklenmek,yakınlarımda bu tür örnekler o kadar çok var ki şükrünü eda edebileceğin az mal şükrünü yerine getiremeyeceğin çok maldan daha hayırlıdır hadisi her şeyi açıklıyor sanırım .

[mehmetemin]

birde heralde pahalı zevkler ile lüks ü karıştırıyoruz gibi geldi bana.

kişi anlık zevkleri için çok fazla para harcanarak yapılan bir aktiviteden bence uzak durmalı .

[Leyla Hanne]

birde heralde pahalı zevkler ile lüks ü karıştırıyoruz gibi geldi bana.

kişi anlık zevkleri için çok fazla para harcanarak yapılan bir aktiviteden bence uzak durmalı .

Karıştırıyor olabiliriz doğrudur, ama bazı şeyler ömürde bir defa oluyor. İmkana göre misalen diyorum Kapadokya'da balon turları 180 € civarıymış geçen arkadaşlarla araştırdık. Çok pahalı 45 dakika gibi bir süre için. Ama paran avrsa kıyabiliyorsan çok güzel birşey güneşin doğuşunu izlemek. Ya da Uzakdoğuya gitmek, bir kenti ziyaret etmek...

Dağcılık,rafting, vs devam eder bunlarda bence anlık zevkler arasında ama giden gidiyor. İmkanı, düşüncesi olan bu kişiye de neden gidiyorsun şu kadar zamanlık zevk için diyemeyiz. Bizede nasip olsa keşke derim ben.(Şahsi görüşüm...)

[Refika]

Lüks Fr. luxe

(I) a. 1. Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat: “Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir.” -N. Cumalı.
2. sf. Gösterişli, şatafatlı: “Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor.” -T. Buğra.
3. sf. Gereksinim dışı olan: “Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi.” -A. Ağaoğlu.
4. sf. Aşırı, fazla.
(Türk Dil Kurumu)


Soru:
--Peygamber Efendimiz mütevâzi yaşadı. Eski sultanlar saraylar yapmışlar, konaklar yapmışlar, lükse dalmışlar; biz de onları niye müdafaa ediyoruz?
--Muhterem kardeşlerim! İsraf haram, lüks haram... Mütevâzi olacak insan... İhtiyaçtan fazla şatafata, gösterişe kaymayacak. Böyle köşkler, saraylar doğru değil...
Bu zamanda bizde de bu var... Eski insanlar, "Buğday ekmeğini bulunca katık istemek gerekmez!" demişler. "Arpa ekmeği olunca yanına biraz zeytin, tuz, biber lâzım ama; buğday ekmeği bu... Pamuk gibi, sünger gibi ekmek; bu da mı katık ister?.. Gerekmez, bu katıksız âlâ yiyecektir." demişler.
Şimdi biz çok lüks durumdayız. Ben şahsen kendime bakıyorum, kendimde de o kusurları görüyorum. Kardeşlerime de baktığımız zaman görüyoruz. Evlerimiz eşya dolu... Dolaplarımız yiyecek dolu... Ceplerimiz para dolu... En fakirim diyen insanın bile haline şöyle bir bakacak olsanız, zekât alır mı almaz mı şüpheli yâni... Elhamdü lillâh bolluk memleket... Böyle olunca tabii, lükse kaçmamak lâzım!..
……

http://209.85.229.132/search?q=cache:xy ... &inlang=tr

Soru:
--Bir müslümanın zengin olmasını ve çok rahat içinde yaşamasını anlayamıyorum. Bi rmüslüman lüks içinde yaşayabilir mi?..
--Peygamber SAS buyuruyor ki: "Allah verdiği nimetin eserini kulu üzerinde görmeyi sever." Bir nimet vermişse, para pul vermişse; tabii onun yaşamı parasız pulsuz, o nimet verilmemiş insandan biraz farklı olabilir ama burada ölçü israfa düşmemektir. İsraf etmeden mâkul ölçüler içinde yaşamaktır. Parasının gerektirdiği hayrını, hasenâtını da yapmaktır.
İslâm'da lüks, lüzumsuz şatafat için yapılan harcama doğru değildir.
http://209.85.229.132/search?q=cache:Ac ... &inlang=tr


…(Ve mâ tef'alü min hayrin) "Hayırdan ne yaparsanız, (feinnallàhe bihî alîm) Allah-u Teàlâ Hazretleri onu çok çok, hakkıyla, tamamıyla, bihakkın bilir. Hiç şüphe yok ki, yaptığınız her hayrı Allah-u Teàlâ Hazretleri bilir." buyurmuş oluyor.
Şimdi burada Meymun ibn-i Mihran (Rh. A)'in bir sözünü almış tefsir kitabı: Ana-baba, yakınlar, yetimler, fakirler, yolda kalmış fakir yolcular filân bunlar var da infak edilecek yerler arasında; lüks tabaklar, çalgılar, süsler, oraya buraya asılıp duvarları süsleyen, duvarların güzel görünmesi için asılan askılar, örtüler... Böyle şeyler yok." diyor. Yâni demek istiyor ki:
Allah-u Teàlâ Hazretleri paraları böyle gerçek faydası olacak yerlere harcamanızı emretmiş bu ayet-i kerimede. Lüzumsuz yerlere harcamayın! Çünkü paranın nereye harcandığını da Allah-u Teàlâ Hazretleri soracak. Sen istediğin her yere harcayamazsın!
…………………………………………………………………………………………………..

Allah-u Teàlâ Hazretleri cümlemizi, görevlerini bilip, onları eksiksiz yapmaya muvaffak etsin... Yapmayıp da sorumlu duruma düşmekten korusun... Yanlış yerlere lüzûmsuz, fuzûlî veya israf yahut haram harcamalar yapmaktan da korusun...
Çünkü harcarsın, ama onun vebali, sorumluluğu kalır. Harcanacak yerlere harcamaz; o zaman da onlar cehennem ateşinde kızdırılacak, alınlarına, sırtlarına, yanlarına yapıştırılacak. O harcamadığı altınlar, gümüşler, paralar, Allah yoluna harcamadığı şeyler yapıştırılacak. Cehennemde, "İşte dünyadayken harcamadıklarınız. Tadın bakalım, saklayıp biriktirdikleriniz nasılmış?" diye o azabı tatmak ne demek? Yâni son derece acı ve feci olacak. Öyle cezalandırılacağı ayet-i kerimelerde bildiriliyor.
Binâen aleyh, cimrilik yapmamak lâzım! Keseyi açtığı zaman da, yanlış yerlere sarf etmemek lâzım! Gösterişe, günaha, harama, yasak şeylere harcamamak da lâzım.
http://209.85.229.132/search?q=cache:8m ... &inlang=tr

[maneviyat]

Yani Hocamız açıklanması gerekeni açıklamış bu ölçülere uymak gerekir.Yanlız şu da var lüks olmayan şeyide lüks gibi görüp göstermekte yanlış mesela M.Zahid Kotku hz.lerinin yukarıda yazdığı gibi maddi durumu iyi birinin hammal tutmasına karşıdan görüp şuna bak adam lüks içinde hammal bile tutuyor gibi düşünmek ya da geniş ve bir ev alan kardeşimizede lüks içinde yaşıyor diye adlandırmak yanlış olur sanırım.Güzel ve temiz giyinmeyle gösterişli, israf içerisindeki bir giyinmeyide karıştırmamalıyız .Mesela Peygamber Efendimiz'de (s.a.v) geniş evlerde oturulmasını tavsiye ettiğini hatırlıyorum aşırıya kaçmadan tabi.Paylaşım için Allah c.c razı olsun .

[mehmetemin]

hocamızın izahındanda benim anladığım israf boyutuna geçmemek olarak anlıyorum.

geçmişe göre en fakir dahi lüks içinde denilebilir.Allah bolluğu bereketi artıryor fakat insanların şükrü bu boyutta azalıyor.

yaşlı bir amcadan dedem dinlemiş anlatmıştı.onun zamanında biz mahallenin zenginiydik ,benin damatlık elbisemi mahllede evlenen ödünç alırdı.yani çoğu kimsenin en özel gününde giyecek elbisesi dahi yoktu.

yine böyle bir akrabamızın kayınvalidesi evlenirken komşudan ödünç aldıkları ayakkabı karda yürüken ayağından çıkmışta ,gece ayakkabıyı bulmak için karların içini aramışlar.

gülsevda hanımada katılıyorum

eğer lüks ün kelime manası gösteriş,şaşaa ise daha kaliteli,daha pahalı işçiliğe sahip eşya,farklı işler yapan makinalar eşyalar ve malları israf dahilinde kullılmamasına ne isim verelim.


yani mesela şu örnek ne derecedir.istanbula gideceğim diyelim.
trenle mi gideyim.otobüsle mi uçakla mı. bence bu kişinin gelir seviyesi ile alakalı uçak lüks değil.

ama tarifeli uçak varken özel uçak kiralıyıp gitmek lüks(gösteriş manasında) yanlış.

[Refika]

Şu sıralar zihnim çok dağınık önce bunu belirteyim. Kafamdakileri çok net ifade edemez oldum. Cümleler karmaşık olabilir, kusura bakmayın artık

Lüks haram mıdır? dendi...

1. Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat: “Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir.” -N. Cumalı.

sf. Gereksinim dışı olan: “Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi.” -A. Ağaoğlu.

...bu tariflere bakılınca haram.

Gösterişli, şatafatlı: “Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor.” -T. Buğra.

bu örneğe bakınca da yoruma açık.

Hocaefendimizin (rh.a.) yukarıda ki kitap taramalarını yaparken şunlar dikkatimi çekti. Mesela lüks otellerde ki toplantılardan bahsetmiş, Hicaz da lüks otellerde ki hac ve umre ibadetinden vs... Ben şöyle algıladım buralarda ki lüks tabirini. Rahat, ferah, temiz, rahatca kalınıp, ibadetini, toplantını nezih ortamlarda yapacabileceğin yerler. Demek ki dedim bunlar lükse kaçmıyor. Bilakis imkanları nisbetinde müslümanın böyle dünya nimetlerine de sırt çevirmemesi lazım dedim, satır aralarını kendimce böyle okudum.

................................................................................................................................

yani mesela şu örnek ne derecedir.istanbula gideceğim diyelim.
trenle mi gideyim.otobüsle mi uçakla mı. bence bu kişinin gelir seviyesi ile alakalı uçak lüks değil.

ama tarifeli uçak varken özel uçak kiralıyıp gitmek lüks(gösteriş manasında) yanlış.

Yine Rahmetli Hocaefedimizin verdiği şu cevap sizin sualinizi ya da ifadenizi diyelim açıklıyor.

Soru:

--Bir dergide okudum: Buharî'de mevcut olan iki hadise göre, Peygamber Efendimiz elenmiş undan yapılmış ekmek yememiş. İhyâ'da da, "Ümmetimin en kötüleri, buğdayın özünü yiyenlerdir." dediği görülüyor. Şir'atül İslâm adlı eserde de, İslâmiyette ilk bid'atlerden birinin unu elekten geçirmek olduğu ifade ediliyor. Aynı eserde satmak için değil de, ev için yapılan ekmeklerde buğday ile arpanın karıştırılmasında bereket olduğu naklediliyor. Sünnete uymak için arpa ve buğdayın dolap veya hayvanlar yardımıyla değil de, bizzat el ile öğütülmesi gerektiği dile getiriliyor. Bu konuyu açıklar mısınız?


--Şunu söyleyeyim ki, İslâm tevâzuu emrediyor. Giyimde, yemede itidali tavsiye ediyor. Peygamber Efendimiz'in hareket tarzı da öyle... Bu işlerde lükse, şatafata kaçmamayı tavsiye ediyor. O bakımdan, o zamana göre unun elenmesi lüks bir şey olması dolayısıyla --yâni elenmeyince kaba saba oluyor, elenince güzel bir has ekmek oluyor-- böyle buyrulmuş.

Bu meselelerde Peygamber Efendimiz'in doğrudan doğruya söylediği şeyi, tavsiye ettiği şekilde yapmağa çalışmak, en iyisidir. Çünkü, bazı şeylerin hikmetini biz anlayabiliriz, bazılarını anlayamayız. Meselâ; şimdi çok iyi anlıyoruz ki, aslında buğdayın ununu eleyenler, buğdayın kıymetli kısmını elekte bırakıyorlar, kıymetsiz kısmını yiyorlar. İşin aslı öyle... B vitamini, diğer vitaminler, kıymetli besleyici şeyler kepeğinin içinde...

Peygamber Efendimiz'in yaptığı şey daha güzel... Elbette, müslümanlar mânâsını anlasa da anlamasa da, tam Peygamber Efendimiz'in yaptığı şekilde hareket ederlerse uygun olur.


Yalnız bugün, bu işler fabrikasyon hale gelmiştir. Çok kimse ekmek yapmıyor. Halkın %95'i gidip fırından alıyor ekmeği ve bu işle meşgul olmuyor. Fırınlar da eliyorlar, elemiyorlar, şöyle oluyor, böyle oluyor... Bu mesele şimdi, bir lüks meselesi olmaktan ayrı bir mesele haline gelmiştir. Lüks meselesi değildir. Belki öteki türlü hareket etmek, bir başka külfet durumuna gelecektir. Halka kolaylaşmış olan bir şeyi tekrar yokuşa sürmek, zora götürmek, fıkhın kaidelerine aykırıdır. Doğru bir şey değildir.

Millet ekmeğini alsın fırından... Afiyetle yesin, Allah'a şükretsin; öbür ibadetlerine, taatlerine koşsun!.. Ama kendisi ekmek yapma durumunda olan kimseler varsa; köyde oturup, kasabada oturup bu imkâna sahip olan, zâten böyle yapmakta olan kimseler varsa; onlara da tavsiyemiz, kepeğini ayırmasınlar!.. Çünkü hem sünnete uygundur, ordan kârları var; hem de vitaminler bakımından, besleyicilik bakımından daha iyidir, ordan kârları var...

eğer lüks ün kelime manası gösteriş,şaşaa ise daha kaliteli,daha pahalı işçiliğe sahip eşya,farklı işler yapan makinalar eşyalar ve malları israf dahilinde kullılmamasına ne isim verelim.

şimdi kaliteli mal kullanımını ben lüks olarak görmüyorum. Fakat daha pahalı işçiliğe sahip bir malzeme kullanmak deyince ne anlamalıyım? Arabanın biri atıyorum 2007 modeldir biri 2009. İşlev farkı olmayıp sadece dış görünüm farkı varsa, bu farktan dolayı 2009 modeli almayı lüks mü görmeliyim? (ki ben öyle görüyorum şu an). Sonra farklı işlevler yapan makinalar gereksizse onlarda lükse girer. Misal: bulaşık makinası sadece bulaşıkları yıkayan bir alet olarak düşündüğümüzde benim için son derece gereksiz bir alet. Ama şimdilerde işte su tasarrufu, elektirik tasarrufu sağladığı söyleniyor bu sebepten kullanabilrm.

Bu alet edevatın kullanımı sana bana görede değişir belki. Ben evimin işini kendim yaparım, sağlığım yerindedir ve eve yabancı birini almak istemem işlerimi kendim yaparım, bi yardımcı temzilikçi almak bana gre lükstür, gereksizdir. Diğer tarafdan yaşlı ya da hasta olur insan mecbur kalır onun için bu ihtiyaçtır gibi. (sınır nedir sorusuna da böyle bir cevap verebilirm)