Hidayet Allah'tandır!
Posted: 27 Apr 2009, 17:24
Muvaffakiyet veren ve hidayete erdiren yalnız Allah-u Teala’dır.
VUSLAT YOLU
Ey Müeyyed cihan hakimiyeti için niçin gönlün tutuşuyor,
Cihan hakimiyeti ancak Allah’a mahsustur bilmez misin!
Bir gönül ki,şu dünya pazarından benliğinden geçerek ve gönlü yanarak vazgeçerse,
Gönlün halvet sarayında bu dünyaya yer layık olmadığını anlamıştır.
Gönlün masivadan temizlenirse,Hakk’ın tecellisine kavuşur,
Nefsinin nakışlarına sakın aldanma,hevasından uzaklaş.
Kanaatin ayak tozunu gözüne sürme eyle,
Bununla nefsinin tamamından,mide şişirmekten kurtulursun.
Şu gaddar dünyanın tamamından uzak,uzak dur,
Zira onun o uzun gibi görünen süresi çabuk tükenir.
Şu alçak,düşük ve deni dünyadan geç,sakın ona tutulma,
Çünkü o bir yol gibidir,geçip git,ona takılma.
Gücün neye yetiyorsa onu yap ki Hakk’ın nûru olasın,
Fakat şu dünyanın zulmetine düşme,onu yüklenme,
O temiz rûhunu teninin hizmetine verme,
Zira gülün vazifesi dikene asla yaraşmaz.
Tenin şu bedenin ruhunun bineğidir,binici sensin,
Vaktin nasihi sensin şu merkepten ne umarsın,yükünü niye çekersin.
Şüphen olmasın hiç asla,ölümden sonra,
Sen hep Hakk’ın nûrları içinde ebedi yaşarsın.
Eğer şu sûret ve kalıp dünyasının zulmetinden,
Geçer,onu terk edersen,nûr ehli olursun.
Şu unsuri sûretlerden soyun ve sıyrıl ki,
Rûhun sırlar sarayına ulaşabilsin.
Eğer sen bu rûhani makamın gereğini yapmasan,
Olur olmaz her şeye layıksın demektir.
Çünkü senin zamanını,ömrünü zaman zayi eder,
Kazancını kaybeder,hayırsız,işsiz kalırsın.
Her şey için neye gam yiyorsun böyle,
Allah’ın sevgisiyle mesud olursan sana gam yaklaşmaz.
Hep Hakk’ın nimetleri içindesin,elinde de bir şey yok,
Sende baki kalacak olan yine Hak Teala’nın ihsanıdır.
Müeyyedüddin el-Cendi(k.s)
VUSLAT YOLU
Ey Müeyyed cihan hakimiyeti için niçin gönlün tutuşuyor,
Cihan hakimiyeti ancak Allah’a mahsustur bilmez misin!
Bir gönül ki,şu dünya pazarından benliğinden geçerek ve gönlü yanarak vazgeçerse,
Gönlün halvet sarayında bu dünyaya yer layık olmadığını anlamıştır.
Gönlün masivadan temizlenirse,Hakk’ın tecellisine kavuşur,
Nefsinin nakışlarına sakın aldanma,hevasından uzaklaş.
Kanaatin ayak tozunu gözüne sürme eyle,
Bununla nefsinin tamamından,mide şişirmekten kurtulursun.
Şu gaddar dünyanın tamamından uzak,uzak dur,
Zira onun o uzun gibi görünen süresi çabuk tükenir.
Şu alçak,düşük ve deni dünyadan geç,sakın ona tutulma,
Çünkü o bir yol gibidir,geçip git,ona takılma.
Gücün neye yetiyorsa onu yap ki Hakk’ın nûru olasın,
Fakat şu dünyanın zulmetine düşme,onu yüklenme,
O temiz rûhunu teninin hizmetine verme,
Zira gülün vazifesi dikene asla yaraşmaz.
Tenin şu bedenin ruhunun bineğidir,binici sensin,
Vaktin nasihi sensin şu merkepten ne umarsın,yükünü niye çekersin.
Şüphen olmasın hiç asla,ölümden sonra,
Sen hep Hakk’ın nûrları içinde ebedi yaşarsın.
Eğer şu sûret ve kalıp dünyasının zulmetinden,
Geçer,onu terk edersen,nûr ehli olursun.
Şu unsuri sûretlerden soyun ve sıyrıl ki,
Rûhun sırlar sarayına ulaşabilsin.
Eğer sen bu rûhani makamın gereğini yapmasan,
Olur olmaz her şeye layıksın demektir.
Çünkü senin zamanını,ömrünü zaman zayi eder,
Kazancını kaybeder,hayırsız,işsiz kalırsın.
Her şey için neye gam yiyorsun böyle,
Allah’ın sevgisiyle mesud olursan sana gam yaklaşmaz.
Hep Hakk’ın nimetleri içindesin,elinde de bir şey yok,
Sende baki kalacak olan yine Hak Teala’nın ihsanıdır.
Müeyyedüddin el-Cendi(k.s)