Kur'an Okuma Adabı
Posted: 14 Mar 2009, 16:23
Kur’an-ı Kerîm’in Allah kelamı olduğunu bilerek, ciddiyet ile ve kaşını gözünü oynatmadan, gayet dikkatli bir şekilde, edebe riayet ederek okumak icab eder.
Kulakları çınlasın, bir hafız efendi vardı ki, gelir giderdi buraya; çok muhterem bir kimseydi, çok talebe yetiştirmiş. Bir gün namazı kıldık, Kur’an-ı Kerîm’i mihrabta okuyacağı zaman ne kaşını kıpırdatır, ne gözünü kıpırtadır; ne vücudunu sallardı böyle iki tarafa… Gayet ciddi, okurken çok ciddi okurdu. Yâni insan vakarı, müşahhas olarak onun o haliyle görürdü, Kur’an-ı Kerîm’in nasıl ciddi okunması gerektiğini.
Şöyle namazı kıldık, kapıdan çıkarken; o gün de müezzinliği bir çocuk yapmıştı. O da iyi bir genç… Dedi ki:
“—Evlâdım, niye velem yekun lehuuuuuuuuuuu küfüven ehad dedin?”
Yâni demek istiyor ki lehuuuu sözünü çok çekmeyecektin, bir elif miktarı çekecektik, niye fazla çektin?
İşte o da şöyle ezildi, büzüldü, boynunu büktü,
“—Hocam, işte unuttum…”
Dedi:
“—Şöyle bir tane patlatırsam sana, unutmayı anlarsın!..”
Böyle kaşlarını çattı, “unutmayı anlarsın, o Allah kelamı” falan dedi. Yürüdü gitti…
Yâni böyle Kur’an-ı Kerîm’e hürmet ile hizmet etmeyi Allah cümlemize nasib etsin. Güzel ses ile, güzel söz ile okumayı nasib etsin!..
21 Kasım 1982, İskenderpaşa Hadis Dersi
Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rh.A
Kulakları çınlasın, bir hafız efendi vardı ki, gelir giderdi buraya; çok muhterem bir kimseydi, çok talebe yetiştirmiş. Bir gün namazı kıldık, Kur’an-ı Kerîm’i mihrabta okuyacağı zaman ne kaşını kıpırdatır, ne gözünü kıpırtadır; ne vücudunu sallardı böyle iki tarafa… Gayet ciddi, okurken çok ciddi okurdu. Yâni insan vakarı, müşahhas olarak onun o haliyle görürdü, Kur’an-ı Kerîm’in nasıl ciddi okunması gerektiğini.
Şöyle namazı kıldık, kapıdan çıkarken; o gün de müezzinliği bir çocuk yapmıştı. O da iyi bir genç… Dedi ki:
“—Evlâdım, niye velem yekun lehuuuuuuuuuuu küfüven ehad dedin?”
Yâni demek istiyor ki lehuuuu sözünü çok çekmeyecektin, bir elif miktarı çekecektik, niye fazla çektin?
İşte o da şöyle ezildi, büzüldü, boynunu büktü,
“—Hocam, işte unuttum…”
Dedi:
“—Şöyle bir tane patlatırsam sana, unutmayı anlarsın!..”
Böyle kaşlarını çattı, “unutmayı anlarsın, o Allah kelamı” falan dedi. Yürüdü gitti…
Yâni böyle Kur’an-ı Kerîm’e hürmet ile hizmet etmeyi Allah cümlemize nasib etsin. Güzel ses ile, güzel söz ile okumayı nasib etsin!..
21 Kasım 1982, İskenderpaşa Hadis Dersi
Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rh.A