Biraz da Felsefe Yapalım

asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

Biraz da Felsefe Yapalım

Post by asım »

Abdüllatif wrote:(Hadisin orijinal metnini yükleyen olursa oldukça memnun olurum.)
"orjinal metin" den kasıt arapça metin değildir diye aşağıdaki metinleri aktarıyorum. Eğer arapçası ise inşaallah onu da aktarmaya gayret edeyim.

1- (Tirmizî, Zühd 36)
Abdullah İbni Mugaffel (r.a.) şöyle dedi:
Bir adam, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e:
-- Ey Allah'ın Resûlü! Allah'a yemin ederim ki, ben seni seviyorum, dedi. Resûlullah o kişiye:
-- "Sen ne söylediğini iyi düşün?" buyurdu. Adam:
-- Allah'a yemin ederim ki, ben seni seviyorum, dedi ve bu sözünü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:
-- "Eğer beni seviyorsan, o halde fakirliğe karşı kendine bir zırh hazırla. Çünkü fakirlik, beni sevene yüksekten inen bir selden daha çabuk ulaşır" buyurdu.

2- (Ramuz el-ehadis: 149.9 ) Ebû Hüreyre (r.a.)'dan rivâyetle:
"Eğer beni seviyorsan, belaya sabıra hazırlan. Yemin ederim ki, Beni sevene bela, tepeden dereye gelen sudan hızlı gelir. Yarabbi Beni sevene iffet nasib et. Rızkı kafi miktarda olsun. Sevmeyenin malı da evladı da çok olsun."
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Duru »

Değerli yorumunuz için çok teşekkürler,sizden başka katılan olmamış (:
Abdüllatif wrote: Bir insan herşeyin Allah'tan geldiğine tam iman ediyorsa, mutsuz olması için bir sebep olmaz.
Sıkıntılar,dertler,kerderler,acılar,sevinçler hepsi bizler için ama..Devamlı mutluluk hali namümkün birşey gibi görünüyor...Bize düşen bu gibi durumlarda sabretmek ...

Neyse..hadi şimdi başka konuya geçelim,
katılmayan herkese teessüflerimi iletiyorum (: nezaketen bi iki kelam etseydiniz bari : P
Zeyneb sanırım sizin aklınızda bir konu vardı.isterseniz ona geçiş yapalım?
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
Eylül

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Eylül »

Her daim mutlu olunamaz belki ama huzurlu olunabilir.
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

Biraz da Felsefe Yapalım

Post by asım »

hülyanur wrote: Elimizin altındakilerin, elimizin altında dururlarken kıymetini bilmediğimizden mutlu olamıyoruz.
.....
En mutsuz insanın bile, mutlu olmak için birden çok sebebi vardır.
Sanırım önemli olan, bunun farkında olabilmek..
Mutsuz olalım diye yaratılmadığımızı anladığımız an...
ve
60-70 senelik bir ömrün imtihanlarının, sıkıntılarının geçici olduğunu ve bize ebedi mükafatlar bırakacağını düşündüğümüzde..
ve
Geçici olmayan, ölümsüz bir âlemde bizlere ikrâm etmek isteyen, şu misafirhânenin sahibi olan Zatın, o ebedî âlemin mutluluğunu, nümune nev’inden bu âlemde bahşettiğini farketiğimizde....
Mutluluk daha ne olabilir ki?
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Duru »

Eylül wrote:Her daim mutlu olunamaz belki ama huzurlu olunabilir.
Buda biraz zor ihtimal gibi :roll: Okadar basit nedenlerden etkilenen bir yapıya sahibizki en ufak olumsuzluklar bile huzurumuzu bozmaya yetiyor..Mesela durduk yerde gelip sana biri çatsa sinirini bozacak kelamlar etse sakinliğini koruya bilir misin? Yani hiç mi etkilenmezsin :?:
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Duru »

asım wrote:
hülyanur wrote: Elimizin altındakilerin, elimizin altında dururlarken kıymetini bilmediğimizden mutlu olamıyoruz.
.....
En mutsuz insanın bile, mutlu olmak için birden çok sebebi vardır.
Sanırım önemli olan, bunun farkında olabilmek..
Mutsuz olalım diye yaratılmadığımızı anladığımız an...
ve
60-70 senelik bir ömrün imtihanlarının, sıkıntılarının geçici olduğunu ve bize ebedi mükafatlar bırakacağını düşündüğümüzde..
ve
Geçici olmayan, ölümsüz bir âlemde bizlere ikrâm etmek isteyen, şu misafirhânenin sahibi olan Zatın, o ebedî âlemin mutluluğunu, nümune nev’inden bu âlemde bahşettiğini farketiğimizde....
Mutluluk daha ne olabilir ki?
Güzel tespitler,,
Bardağın dolu tarafını görmek gibi bişey yani..
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

Biraz da Felsefe Yapalım

Post by asım »

“Mutlu olmak” çok zor ve karmaşık işlemler neticesinde mümkün olur diye düşündüğümüzden ve “mutlu olmak” için ne yapmak gerektiğini bilmememizden (kelimenin tam anlamıyla “bilmememizden”) mutlu olamıyor olabilirmiyiz?

“hülyanur” kardeşimizden alıntı ile : “Elimizin altındakilerin, elimizin altında dururlarken kıymetini bilmediğimizden mutlu olamıyoruz.”

“Kanaat” bir mutluluk vesiledir.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz mal ve yaratılış itibariyle kendisinden üstün olan kimseye bakarsa, ardından kendinden daha düşük derecede olana baksın." Buhârî, Rikak 30. Ayrıca bk. Müslim, Zühd 8

Ayrıca “kıyas”ı doğru yapabilmek te bir mutluluk vesiledir. Allah ve resûlünün “hayır/iyi” olarak bildirdiklerini “şer/kötü” olarak bildirdiklerine tercih etmek, ikisi arasındaki kıyas neticesinde tercihimizi “hayır/iyi” olan tarafında kullanmak bir mutluluk vesilesidir.

“Doğrusu, hem (günahlardan) temizlenen hem de Rabbinin adını (tesbih, tehlîl ve tekbirle) anıp namaz kılan mutluluğa/kurtuluşa ermiştir.” (A’la sûresi 14-15.âyeti kerimeler) O halde, tevbeden geri kalmayarak, tevbelerimizi “Nasuh tevbe” kalitesine çıkararak, Rabbimizi anarak, namaz kılarak mutlulağa ermemiz mümkündür.

“Efendimiz buyuruyor ki: (Men etàanî dehalel-cenneh) Kim bana itaat ederse, cennete girer, girecek; (ve men asànî) kim bana àsî olur, beni dinlemez, benim yolumdan gitmez, sünnetime uymazsa, (fekad ebâ) o kendisini geri çekmiş, reddetmiş, kabul etmemiş olur." Onun için, ….., Peygamber SAS Efendimiz'in sünnetine sarılmak dinin temeli ve saadet-i dâreynin, yâni hem dünyada mutlu olmanın, hem ahirette mutlu olmanın medârıdır, sebebidir, kaynağıdır.” (M.Es’ad Coşan (Rh.A.)

Baştan beri aktarılanlar (belki de) bildiğimiz şeyler. Yüce Allah (c.c.) bildiklerimizi faydalı ve onlarla âmil eylesin. (âmin)

Ne yapabiliriz?

Sakin bir anımızda bir kağıda bizi “mutsuz” kılan şeyleri, anları yazabilir, listeleyebiliriz.
Sonra bunlar üzerinde düşünebilir ve bunların bizi “mutsuz” kılma sebeplerini tespit edebiliriz.
Yukardaki hususları da göz önünde bulundurarak bizi “mutsuz” kılan şeylerin karşısındaki tercihlerimizi düşünebilir, benimseyebilir ve “mutlu”luğa erebiliriz.

Her şeye kâdir olan Yüce Allah (c.c.) yardımcımız olsun. (âmin)
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
dergah
Posts: 318
Joined: 30 Nov 2007, 23:53
Kan Grubu: B (+)

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by dergah »

katılmayan herkese teessüflerimi iletiyorum

teesüf etmeyin bende yazıyım bari. :lol: ya maşallah forumumuzda felsefi bi çok kardeş var ne güzel.bende felsefe yapcam ama vakit yok YOĞURT yapıyorum tam ağzınıza layık.bol kaymaklı bol sütlü :lol: bi yoğurt.birde pilav yapan olsa ne güzel olur. :lol: ayrıca mutlu olmak elimizde deil :lol: şu an bakıorum elimde yoğurt kabı var :lol: galiba mutluluk kafamın içinde :lol: kafamın nerde oldunu bulsam mutlu olcamda :lol: bulamıom abi bi yardımcı olun :lol: (not:felsefeyle uğraşan adamın halini az uz izah etmeye çalıştık,binanenaleyh :lol: allah benden razı olsun)
Eylül

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Eylül »

:shock: :shock: :shock: :)
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Abdüllatif »

İçimiz dışımız yoğurt oldu... :lol:
Ne mübarek bir gıdadır şu yoğurt.
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by mehmetemin »

şimdi ben bu mutluluk konusunda vakit yetersizliğinden görüş belirtememiştim ama mutluluğun kaynakları nelerdir felsefede tartışılır.

bir grup mutluluğun kaynağı haz der.

ne den haz alırsa kişiyi o mutlu eder derler.ama tabi bu çok isabetli bir görüş değildir.çünkü insan tabiatı birşeyden zamanla bıkar.dahası zihni karşıkken belki en zevk aldığı şey ona zevksiz gelir.

onun için hazcılık görüşü pek taraftar bulmamıştır.

ikincisi zorla mutlulukta olmaz.yani her olaya polyanna gibi de bakılmaz.insan sinirlenen,zaman zaman kin tutabilen,heyecanlanan,üzülen kırılan özellikere sahip.ama tabi her daim karamsar olmakta ayrı bir sorun.

yani her daim huzur halide bence pek mümkün değil.

hayat bir değişken başımıza ne geleceğini bilmiyoruz.bence mutluluk sahip olduğumuz nimetler için her zaman sevinmemiz.elimizdekinin değerini bilmek.mutlu olmaktan ziyade mutlu kalabilmeye çalışmalıyız diyorum.mutlululukta tükenen bir şey,fazlaca tüketmemek gerek ihtiyatlı kullanmak lazım.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by mehmetemin »

eğer yeni bir konuya geçeceksek benim bir önerim var.

çocuklar daha küçükken kötü veya iyi olarak ayrılabilir mi.

şimdi gözlemliyorum.bazı çocuklar yaramazlıktan gelen bir hareket yaptıkları belli oluyor ama bazı çocukların sanki bilinçli kasıtlı hareketler yaptıklarını gözlemleyebiliyorum.

ben kötülüğün,ahlakın daha doğuştan geldiğine inanıyorum.ailesinden gelen genetik bir ahlaki miras.yetiştirme ile alakalı değil,ailesinden çok farklı ortamlarda bile yetiştirilse yine bazı özellikler taşıyacağını düşünüyorum.

atalarımızında bu yönde sözleri var.

asıl azmaz,bal kokmaz veya herşey aslına rücu eder gibi.

mesela bazı çocuk başka bir çocuğun oyuncağını bazen kasıtlı kırar amna bazı çocukta melek gibidir.

ama tabi bu görüşümü çürütecek çok sayıda aksi örnekte mevcut ,çok kötü insanların çok iyi çocukları olacağı gibi çok iyi insanların çok kötü çocuklarıda olabiliyor.

acaba bu konuda sizlerin ne gibi düşünceleri var ,ben karasızım.
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Abdüllatif »

mehmetemin wrote:ikincisi zorla mutlulukta olmaz.yani her olaya polyanna gibi de bakılmaz.insan sinirlenen,zaman zaman kin tutabilen,heyecanlanan,üzülen kırılan özellikere sahip.ama tabi her daim karamsar olmakta ayrı bir sorun.
İnsan kızar sinirlenir... Misal, forumda bazen çok kızdığım şeyler yazılıyor, ama yine de forumda olmaktan dolayı mutluyum.. İnsan sinirlense de mutlu olabilir bence.
mehmetemin wrote:ben kötülüğün,ahlakın daha doğuştan geldiğine inanıyorum.
Şöyle kıyas yapabiliriz. Her bebek İslam üzere doğuyor. Daha sonra yaşadığı çevre onun dininide rol oynuyor.

Çocuklarda ise hocamız bir konferansında söylüyor, çocuk doğup, "ıngaaaaa" dediği zaman eğitiminin 5'te 3'ü bitmiş oluyormuş. Yani 5'te 3'lük bir kısmı daha çocuk doğmadan oluyor.

Sonra halk arasında "besmelesiz" derler. Yani evlilik münasebetleri olmadan önce besmele çekilmemiş, Allah rızası için olmamış, o yüzden bu ahlakını etkiliyor.
Yine besmelesiz olan bu işlerde, çocuğa şeytanın ortak olduğu yine hadislerde geçiyor.

Çocuk yaratılış itibariyle kötü ahlaklı olmaz bence.. Terbiye ile alakalı. Terbiye ise taaaa evlenme zamanından başlıyor.
Hayırlı bir eş seçiminden başlıyor. Hayırlı bir düğün ile başlıyor.

Hatta ben arkadaşlara derdim lisede, bakın arkadaşlar; sizin şu andan itibaren yaşantınız en az 5 kişiyi etkileycek ona göre davranın derdim. İnsanın gençliğinde yediği haltlar bile çocuğu etkiler diye düşünüyorum.

Alimin oğlu alim oluyor, hırsızın oğlu da hırsız.. (Bunlar genelleme tabi, istisnalar elbette ki var...)
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
mahinur
Posts: 754
Joined: 30 Apr 2008, 20:06
Kan Grubu: A (+)
Contact:

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by mahinur »

Allah razı olsun Abdüllatif bey kardeşim. Mehmetemin bey'in yazısını okuyunca yazdıklarınızı düşünüyordum. :)
Önce davranmışsınız.

Çocuğun terbiye ahlak eğitimi taa anne karnında başlıyo. Bakıyoruz temiz müslüman kimselerin çocukları maşaallah ne kadar akıllı ve olgun. Bozuk olanın çocuğu da bozuk oluyo yaa. Sonra onun çocuğu torunu bilmem neyi derken nesli bozuk çıkıyo..
Mesela kadınlar çocuklarını taşımaya başladıkları andan itibaren artık her hareketine sözüne hatta düşüncesine bile çok çook dikkat etmeli.Hemen yansıyo çünkü. Yani duymuşsunuzdur annenin dinlediği müzik bile etkilermiş çocuğun tepkisini. Karnındayken en çok ne dinlemişse ona yatkın olurmuş gibi..
E sürekli Kur'an dinleyen bir çocuğu düşünsenize :)
Sonra annenin kalbi dili bir kerecik bile gaflete düşmemeli.Çok çok ihtiyatlı olması gerek. Dedikodu gıybet asla.Çünkü bunların hepsi çocuğun ahlakına şekil veriyor,etkiliyor illa..

Aslında çok dikkat edilmesi gereken bir husus. Ama basit bir olay gibi algılanıyo maalesef. Sonra da efendim bu çocuk bozuk ahlaklı.Niye hayırsız falan filan işte... Toparlayın analyın işte siz :D
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor
.
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: Biraz da Felsefe Yapalım

Post by Duru »

çocuklar daha küçükken kötü veya iyi olarak ayrılabilir mi.
çocuklara böyle bir ayrım yapmak yakışı kalmaz,en nihayetinde dünyanın en masum varlıkları O'nlar (:
Ne yaparlarsa yapsınlar çocukluklarına veririz :)
Yinede bazen bizleri ileriye dönük düşüncelere sevk edebiliyorlar(:
Mesela;ben küçükken başıma gelen bir olayı anlatayım,
Babamla birlikte bazen iş yerine giderdim -bizim evimiz caddede olduğundan bisiklete binmek mümkün olmazdı-
orda bisikletimle giderken bi grup çocuk yolumu kesip benden bisikletimi vermemi istediler! çok korkunçlardı..bi teyze sayesinde kurtulmuştum,ama sanıyorumki şimdi o çocuklar dağda terörist felandırlar..çünkü hani çocuklar genelde masum olurlar ya,ama O'nlar hiç öyle değillerdi,,

Demekki neymiş,kesin bir ayrım söz konusu olmasada ilerisi hakkında tahminde bulunabiliriz (: yaptıkları eylem ve davranışlarından (:
mesela bazı çocuk başka bir çocuğun oyuncağını bazen kasıtlı kırar amna bazı çocukta melek gibidir.
Ama burda yapılan davranışın altında yatan nedenleri araştırmak lazım,bu çocuğun problemleri vardırda bi şekilde tepkisini böyle dile getiriyordur..

Çocuk eğitiminde ailenin rolu kesinlikle çok büyük!Ama bazı durumlardada ne yapılırsa yapılsın istenmeyen durumlar ortaya çıkabiliyor..Alimden zalim doğması gibi..Yani Peygamberler tarihindede örnekleri mevcuttur..Babası peygamber ama kendisi iman etmeyen ve helak olanlar gibi..

ben kötülüğün,ahlakın daha doğuştan geldiğine inanıyorum.ailesinden gelen genetik bir ahlaki miras.yetiştirme ile alakalı değil,ailesinden çok farklı ortamlarda bile yetiştirilse yine bazı özellikler taşıyacağını düşünüyorum.
Yetiştirilen ortamda çok önemli ama..Bir insanın doğasında kötülük varsa ama bunu uygulayabileceği ortam yoksa O'nun kötülüğü içinde kalmaz mı :mrgreen:

Ya bide şu var,aile önemli felan diyoruz ki kesinlikle doğru bende katılıyorum bu fikre,ama bide şu sık kullanılan deyim var "beş kardeşin beşi bir olur mu" yani aynı ortamda yetişipte çok farklı karekter özelliklerine sahip bireylerde yetişmiyor değil..

toparlamaya çalışayım (:

yada hayır bırakalım dağınık kalsın,siz anlamaya çalışın (:

hee bide çocuk eğitimine gereken önem hala verilmiyor maalesef...çünkü anneler çocuklarının ihtiyaçları konusunda bilinçsizler..maddiyattın yanında birde manevi ihtiyaçlarının olduğunu bilmiyorlar!ki asıl önemli olanda manevi ihtiyaçlarının giderilmesi...
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
Post Reply

Return to “Anketler”