Çan ve Ezan Sesleri İçinde Dehşetli Bir Diyalog

Post Reply
mahinur
Posts: 754
Joined: 30 Apr 2008, 20:06
Kan Grubu: A (+)
Contact:

Çan ve Ezan Sesleri İçinde Dehşetli Bir Diyalog

Post by mahinur »

TARİH: 13 Mayıs 2004... Yer: Harran ovası Mardin Kasımiye medresesi... Konu: Kültürler Arası Diyalog Platformu’nun tertiplediği Dinler ve Barış Uluslar Arası Sempozyumu.

Ses: Mahsun Kırmızıgül’ün okuduğu türküler... Ezan... Çan sesleri...

Sahne: Medresenin havuzunun üzerine köprü gibi bir şey yapmışlar, en önde Rum Patriği 1. Bartholomeos olmak üzere çan ve ezan sesleri arasında bunun üzerinden Süryanî ve Katolik papazlar, başka gayr-i müslim din adamları ve Diyanet İşleri temsilcisi İstanbul Müftüsü geçiyorlar... Bu köprü Sırat köprüsünü temsil ediyor. Böylece hep beraber Cennet’e giriyorlar...

Toplantının süresi: Üç gün.

Zamanın İçişleri Bakanı da ordadır.

Bu toplantı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından tertip ve teşvik ediliyor. Vakfın onursal başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi Amerika’dan tebrik mesajı gönderiyor.

Konuşmalar esnasında sık sık “Ortak Ata Hz. İbrahim...” deniliyor.

Yorumlarım:

Müslümanların çoğunun, bu anlattığım toplantı hakkında bilgisi yoktur. Bazıları da bir şeyler duymuş sonra unutmuştur.

Bu hadise 1400 küsur yıllık İslâm tarihinde görülmemiş bir yenilik, bid’attir.

Bu bid’ati nasıl değerlendireceğiz?

Önce Kur’an’a soracağız. Kur’an’da Hz. İbrahim için “O Yahudi ve Nasara değildi, Hanif ve Müslimdi” buyuruluyor. Allah katında tek hak dinin İslâm olduğu bildiriliyor.

Sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize soracağız. O’na nasıl sorulur? Sünnetine, bize ulaşmış olan sahih hadîslerine bakılarak. Efendimiz bir gün Hz. Ömer el-Faruk radiyallahu anh’in elinde rulo halinde bir kitap görmüş. Nedir bu diye sormuş. Tevrat’tır demiş. Okuyacak, inceleyecekmiş... Efendimiz ona şu cevabı vermiş: Kardeşim Musa bugün hayatta olsa ona bunu okuma izni vermezdim...

1400 küsur seneden beri gelip gitmiş eimmenin, büyük ulemanın, fukahanın eserlerine, yazdıklarına, yaptıklarının ışığında soralım: Onlar böyle bir toplantıyı hoş karşılarlar mıydı? Buna katılırlar mıydı?

Bu gibi toplantıların amacı nedir?

1. Müslümanlardaki, “Tek hak din İslâmdır” inancını yıkmak. Başka hak dinler olduğu zannını uyandırmak. Zaten gizlemiyorlar, açıkça haykırıyorlar: Ehl-i Kitap da necat ehlidir ve Cennetlik’tir...

2. Hz. İbrahim aleyhisselamın “Ortak Ata” olduğu imajını zihinlere yerleştirmek. (Kur’an Hz. İbrahim için “O Yahudi ve Nasranî değildi, hanif ve müslimdi” diyor.)

3. İslâm’ı evcilleştirmek.

4. İslâm’daki cihad farizasını hükümden düşürmek.

Bu gibi Diyalog toplantıları ile Büyük Orta Doğu Projesi arasında paralellikler vardır.

Durumu inceleyelim:

Biz Müslümanlar BÜTÜN Peygamberlere iman ediyoruz. Yahudiler Hz. İsa’yı ve Hz. Muhammed’i (Salat ve selam olsun onlara), Hıristiyanlar Hz. Muhammed’i inkar ve tekzip ediyor.

Biz Müslümanlar, Allah’ın Tevrat ve İncil adında iki kutsal kitap gönderdiğine iman ediyoruz. Lakin bu kitapların asıl metinleri bütünüyle korunamamıştır. Tahrife uğramışlardır... Bu tahrif ve değişim realitesini artık nice papaz bile kabul ediyor. Yahudiler ve Hıristiyanlar ise insanlığa bir kurtuluş düsturu olarak gönderilmiş Kur’ân-ı Azimüşşan’a iman etmiyorlar, onun -hâşâ- düzmece bir kitap olduğunu iddia ediyorlar.

Tarihe bakalım: Müslüman devletler Yahudilere ve Hıristiyanlara tolerans göstermişler, onların kendi dinlerini, kültürlerini ve kimliklerini koruyarak yaşamalarına imkân tanımışlardır. Haçlılar ise Müslümanları ezmiş, silmiş, kazımışlardır. Haçlıların Kudüs’ü feth ettikten sonra yaptıkları vahşet ve zulümleri (Bunları sâbık papa bile kabul etmiş, Müslümanlardan özür dilemiştir) ve bir de Selahaddin Eyyubî’nin kutsal şehri istirdat ettikten (geri aldıktan) sonra sergilediği adaleti, insafı, merhameti ve hoşgörüyü düşünelim. Sömürgecilerin ve emperyalistlerin İslâm dünyasındaki zulümlerine bakalım. ABD Evangelistlerinin Irak’ta, Afganistan’da, Siyonistlerin Filistin’de döktükleri kanlar...

Bendeniz şahsen bir Müslüman olarak çan ve ezan sesleri içinde papazlarla birlikte Kasımiye medresesi havuzu üzerindeki köprüden geçmezdim.

Sevgili okuyucularım, siz çan ve ezan sesleri içinde bu köprüden geçer miydiniz?

(Çanlı, Ezanlı, Köprülü, papazlı, hahamlı, müftülü bu toplantı hakkında mufassal (geniş, ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz/Mardin Kasımiye Medresesi Dinler ve Barış Sempozyumu/ kelimeleriyle arayarak internette hayli malumat bulabilirsiniz.)

M. Şevket Eygi
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor
.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Çan ve Ezan Sesleri İçinde Dehşetli Bir Diyalog

Post by mehmetemin »

mehmet şevket eygi önemli tesbitler yapmış lakin.bu tarz eleştiriler yapılırken bir nokta göz ardı ediliyor.

1.islamiyet ile diğer dinler arasında ortak payda bulma arayışı son derece yanlış bir politikadır,bunda her müslümanın hemfikir olmasıda lazımdır.

2.göz ardı edilen nokta ise bu tarz ortak payda arayışlarında eleştiri yapılırken,müslüman ülkelerde yaşayan diğer din mensupları ile müslüman ülkelerle çatışan yahudi ve hristiyanlar arasında fark olduğunu belirtmek lazım.

müslüman bir ülkede yaşayan ,ve müslümanlara zararı olmayan yahudi ve hristiyanın ne dinine ne ibadetine karışılır,hatta iyi komşuluk ilişkisinde bulunulur,hem islam tarihi ,hem ecdadımız böyle yaptı.bizim ecdadımız cihadı bize tehdit olanlarla yaptı,onlardada sivil katliamlar falanda yapmadı.

diyaloğu reddediyoruz diye yahudi ve hristiyanlarlada düşman tavırlar içinde olacağız diye birşey yok.silahlı çatışma yaşanmadıkça insani ilişkiler ne gerektirirse o yapılmalıdır.

israildeki yahudi kurşunu hakeder belki ama türiyedeki yahudiye aynı muamele yapılmaz.zaten islamiyeti tebliğ etmek içinde irtibatın koparılması gibi bir anlayışta olamaz.velevki şimdi türkiyede böyle yerler yok oldu ama eskiden ermeni,rum vb müslümanlar birada yaşıyordu.o şehirle ilgili ortak bir meselede toplanılır,müzakerede yapılırdı.şimdide olabilir.mardinde bir papazla,bir imam dost olamaz mı olabilir.

bu noktalarıda yazılarında belirtseler.çok daha isabetli olur.
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”