Türk Dış Politikası

Türkiye gündemindeki meselelere çözüm önerileriniz.
Post Reply
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Türk Dış Politikası

Post by mehmetemin »

son günlerde bir gürcistan olayı patlak verdi ve rusya birden seneler sonra amerikaya karşı sert bir çıkış yaptı.tabi bu çıkış gerçek mi yoksa restleşmemi zaman gösterecek fakat bu olayda görüldü ki türkiye yine arada kaldı.bunun sebebi tabi geçmişinden geliyor.türk dış politikasının geçmişine şöyle eğilerek ,bu güne gelerek bazı değerlendirmeler yapmamız iyi olur.

cumhuriyet öncesi döneme bir göz atmak lazım


1- klasik dönem :bu dönemde dünyada diplomasi askeri güce göredir.o zamanki bir antlaşmada görürüzki padişah bir antlaşmanın başında kendini 3 sayfada tanıtır ve birden işte avusturya arşidikü ferdinand der ve bir cümlede geçer ,burada güç farkını bariz görülür.

2-denge politikalarının olduğu dönem gelir.burada uluslarası camiada devletler gruplaşır ,ve buna göre antlaşmalar yapılır.mesela 1800 lerin sonuna kadar ingilterenin ticaret yollarının güvenliği açısından osmanlı toprak bütünlüğünü desteklemiştir.fakat sanayi devrimi ile sömürü düzenini genişletmek için bu sefer tam tersi politika ile osmanlıyı parçalama girişmlerine ön ayak olmuştur.bu arada osmanlı avrupada kendine sıkça müttefik ülke aramıştır.çünkü mesela bir başka ülkeye karşı antlaşma yaparken elinin kuvvetli olup olmaması kendine bulduğu yandaş devlete göredir.çoğu antlaşmada sıkça görürüzki osmanlı rusya arasında ama işin içine ingiltere ve fransada girmiş.

3-modern dönem :artık burda diplomasi daha önemli bir hale gelmiştir.tabi burası safha safhadır.onun için burayı geniş anlatacağız.

ingiltere ve fransanın osmanlıyı parçalama girişimine başlaması ,rusyanında işine gelmişti.fakat bu arada kendide bir imparatorluk avusturya macaristanda aynı sorunlarla karşı karşıya olunca birden eski düşmanlar aynı safta yer aldılar.malum almanya ,avusturya ve osmanlı 1.dünya savaşında müttefiktiler.

savaş sonunda tabi bu devletler kaybetti ve dünyada dengeler değişti.eski süper güç ingiltere zayıfladı bu ara amerika ise monroe doktirininden vazgeçip dış politikada sadece amerika kıtasını değil bütün dünyaya açılma kararı verdiler.bu arada 1917 bolşevik devrimi ile rusyada kominsit rejim kuruldu.avusturya macaristan imparatorluğu ile osmanlı ise parçalanıp tarihe karıştı.

türkiye cumhuriyeti kuruluşunda sovyetler ile bir kaç teması olmasına rağmen savaş sonrasında ,örnek olarak batı ülkelerini aldı.bu ara batı ilede arası düzeldi.fakat 1. dünya savaşında yenilen ülkelerde baskıcı rejimler işbaşına geldi.almanyada hitler,italyada mussolini gibi.tabi türkiyede demokrasi yoktu.inönü ve tek parti yönetiyordu.
ve bir kaplaşma oldu.

amerika ,ingiltere,fransa ve ilerde düşman olacak sovyetler.

karşı blok ise yeni bir güç japonya ,almanya ve italya .

tabi türkiye ne yaptı.

balkanlar ve orta avrupayı sovyetler ile almanya işgal ettiler.mesela bulgaristanı sovyetler ,yunanistanı almanya gibi,iyice sınırımıza dayanmışlardı.

bu ara türkiye batının kışkırtmasına rağmen almanyaya karşı iyiniyetli oldu.ama onun safına geçmedi,bu ara batı ilede teması koparmadı. ama onların yanındada savaşa girmedi velhasıl denge politikası ile ülkeyi savaşa sokmadı.tabi bu ara türkiyede ihracat,ithalat durduğu için ciddi ekonomik sıkıntılar oldu ama inönünün o zaman söylediği bir söz çocukları şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım diye.

savaş sonrasına sonra devam edelim.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Türk Dış Politikası

Post by mehmetemin »

2.dünya savaşı dünya için çok büyük bir yıkım olmuştu.

ingiltere bütün sömürgelerinde otoritesini kaybetmişti ve bağımsızlık isteyen sömürgelerini kontrol gücü yoktu,lakin diplomasisinin gücü ile öyle sınırlar çizdiki ,bu ülkeler iç ve dış karışıklıklar ve çekişmeler yaşasın,hiç olmazsa buraları yeniden birgün kontrol altına alırsam zorlanmayayım.

fransa ise almanya tarafında işgal edilmişti,ülkeyi amerika kurtardı ,ekonomisi iflas etmişti.

almanya savaşın en mağduru idi ülkesi müttefik devletlerce işgal edilmiş ve bölünmüştü.
japonya atom bombalarına maruz kalıp kayıtsız şartsız teslim olmuştu.


savaşın galipleri

amerika birleşik devletleri,gerek denizaşırı saldırı gücü gerek atom bombası ile gücünü tüm dünyaya göstermişti.
diğeri ise güçlü ordusu ile sovyetlerdi.

fakat almanyayı durdurmak adına orta avrupa ve balkan ülkelerine giren sovyetlerin buradan çıkma niyeti yoktu.ve birden abd ile arası açıldı.ve kendine yakın komnist rejimler kuran sovyetler bu ülkeleri yönetmeye başladı.
bilindiği üzere bu ülkelere demirperde ülkeleri dendi.

tabi amerika ile sovyetlerin birbirine düşmesi almanyayıda parçaladı,savaş sonunda sovyetler kendi bölgesinde kominist doğu almanyayı ,diğerleri ise kendi bölgelerinde federal almanayayı kurdular.

ayrıca bu ülkeler sovyet tehdidine karşı natoyu kurdular.

ve gelelim türkiyeye

bu arada türkiye tek parti yönetimi ile yönetiliyordu.1940 1945 arası eli silah tutan erkeklerde seferberlik nedeniyle silah altındaydı lakin savaşın bitmesi ile terhis oldular ve aynı zamanda türkiyede savaş sonrasında ciddi bir nüfus patlaması oldu.buna rağmen ekonomi içine kapanık ve geriydi.

sovyetler bu arada türkiyeden kars ardahan ve ığdırı istedi,türkiye ise natoya giriş talebinde bulundu ama alınmadı.sebebi ise demokrasiye geçilmesiydi.

nitekim inönü muhalefet partilerinin kurulmasına izin verince demokrat parti kuruldu.ekonomide liberalizmi savunuyordu.amerika ile arası iyiydi hatta celal bayar türkiyeyi küçük amerika yapacağız diyordu.chp nin baskıcı politikasıda halkı bunaltmıştı.ve seçim neticesinde demokrat parti büyük çoğunlukla iktidara geldi.ezanı arapçaya çevirme gibi bazı baskıcı politikalarıda hafiletince halktan ciddi destek aldı.

fakat amerika taviz istiyordu. dünyada sovyetler ile abd karşılıklı çatışmıyor.başka ülkeler marifetiyle güç gösterileri yapılıyordu.o ara korede savaş patlak vermiş.kuzeyi sovyetler güneyi abd destekliyordu ve türkiye koreye asker gönderme şartıyla natoya alındı.

tabi bu ara incirlik üssüde abd ye verilmişti.türkiye bölgede amerika ne derse onu yapıyordu.sovyetlerin suriyeye silah satması neticesinde amerika türkiyeyi suriye ile ciddi şekilde savaşa tahrik etmiş lakin gerçekleşmemiştir ama türkiye suriye sınırına asker yığmıştır.

ve yine o ara amerikanın icadı olan casus uçaklar sovyetleri gözetlemek için uçuyorlardı.bunların kalkış noktasıda incirlikti.sovyetler bunu biliyor ve türkiyeyi tehdit ediyor.türkiye ise reddediyordu.

bu ara bir casusu uçağını sovyetler düşürüyor.amerika bu uçağın pakistana giderken yolunu şaşırdığını iddia ediyor.türkiyede bu uçağın incirliktan kalkmadığını söylüyor.sovyetler birkaç gün sessiz kaldıktan sonra ,aslında pilotun canlı yakalnadığını açıklıyor ve dünyanın gözü önünde amerikan pilotu sovyet yetkililer yanında herşeyi açık açık anlatıyor.uçaklar incirlikten kalkıyor,sizi gözetliyoruz.

ve türkiye amerikanın uğruna bütün dünyaya rezil oluyor ve sovyet tehdidine de açıkça davetiye çıkarıyor.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Türk Dış Politikası

Post by mehmetemin »

türkiye nin 2.dünya savaşından sonra dış politikasında kıbrıs beirleyici olmuştur.

bilindiği üzere somanlı zamanında geçici olarak ingiltereye bırakılan kıbrıs daha sonraki antlaşmalarla ile daimi olarak ingiltereye bırakılmış ve bir ingiliz denizaşırı toprağıydı.

kıbrıs nispeten geç fethedilmiş bir ada idi ,adanın yerli halkı rumlardan oluşmuyordu.bu adada eskiden fenikelilerden ,ceneviz venedik yani italyanlar ,sonra bizans zamanı rumlar ,arap katolikleri olan maruniler ,yani çok karışık bir etnik özelliği vardı.1571 yılında fethedilen kıbrısa anadoludan türkler iskana tabi tutuldu.

adaya türklerin gelmesi ile toplum müslümanlar ve hristiyanlar olarak 2 ye bölündü.bunlar ise yıllar sonra millet olarak rum ve türk şeklinde ayrılmış oldu.

ingiltere denziaşırı topraklarından çekilirken ,kıbrıstanda çekiliyordu.ve adada rum nüfus fazlaydı.tabi yunanistan ,türkiye ve ingiltere konunun kendilerini ilgilendirdiğini iddia ettiler ve toplanan konfernaslar neticesinde londra ve zürih antlaşmaları ile kıbrıs devleti kuruldu 1959 yılında.

aslında yunanlıların teklifi o zaman için kıbrıstan ,veya türkiye isterse batı trakyadan toprak vererek kıbrıstaki garantörlükten vazgeçmesiydi.türkiye ise kıbrıstan bir miktar toprak alınırsa kalan kısım yunanistana bağlanır ve yunanistan akdenize kadar genişler diye bu teklifleri hep reddetti,ve türkiye adada rumlardan ve türklerden oluşan ayrı bir devlet için ısrar etti.

aslında şahsi fikirime göre adanın o zaman taksim edilmesi daha iyi olurdu.türkiye barış harekatından sonra fikrini değiştirip bu sefer adanın taksimini istedi.

nihAyetinde kıbrıs devleti kuruldu.kıbrıs cumhurbaşkanlığına başpiskopos makarıos ,yardımcılığına ise dr fazıl küçük seçildi.başkan ve yardımcısı beraber karar almak zorundaydı.

tabi bu arada makarıos yönetimi eline aldı.ayrıca rum terör örgütleride türklere saldırılar yapıyorlardı.türkiye bir çok defa ingiltereye başvurdu,fakat sonuç alamadı.amerikaya inönü ise adaya askeri müdahale yapacağını söylediğinde amerikan başkanı johnson tarihimize geçen meşhur jonhson mektubunu gönderip 1960 tan sonra yeniden başbakan olan inönüyü adeta azarlamıştır.ve yardım olarak verilen amerikan menşeili silahların ve uçakların benden izinsiz kullanamazsın demiştir.

neticede türkiye 1974 barış harekatına kadar kıbrıs konusunda adım atamamıştır.

devam edeceğiz.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Türk Dış Politikası

Post by mehmetemin »

barış harekatın kadar türkiye abd nin baskıları neticesinde adaya askeri harekat yapamadı.

fakat 1974 yılında ,yunanistanda önceden darbe olmuş ve yönetimde askeri bir cunta vardı.bunlar kıbrısta makarıosu devirmeye çalışıyorlardı.ve adada bir darbe yaptılar makarıosta kaçtı.bu gelenler EOKA cıydı ve artık iyice türklerin üzerine silahlı saldırıdan çekinmiyorlardı.türkiyede o zaman ecevit,erbakan kolaisyonu vardı ve tam türkiyenin aradığı ortam vardı.1974 kıbrıs barış harekatı yapıldı.

adanın kuzeyinde bir hat çekilip adadaki türklerin bu kısma toplanması sağlandı,sonra rumlar ve türkler yer değiştirdi.kıbrısta türkler ve rumlar karışık yaşadığı için ,bu bölünme ilerisi için mülkiyet sorunları çıkardı.nitekim adanın kuzey tarafı daha değerliydi.

netiecede bu harekat yunanistandaki cuntayı düşürdü ve makarıosta tekrar adaya geldi.

türkiye öncelikle bu bölgede kıbrıs türk federe devletini kurdu.yani ilerde federal olarak birleşelim.ve birleşme görüşmeleri başladı ama bir türlü sonuç alınamadı.

bu harekat nedeniyle türkiye amerikanın arası açılmıştı,zaten öncesindede türkiyede amerikanın haşhaş ekini yasaklanması için baskısı vardı.ve amerika türkiyeye silah ambargosu başta olmak üzere amabargo uyguladı.

bu ara filistin meselesi nedeniyle arap ülkelerinin petrol ambargosu nedeniyle dünyada enerji krizi yaşanıyordu.

türkiyede ciddi şekilde ekonomik ve sşyasi istikrarsızlık vardı.

ayrıca amerika ve sovyetlerin çekişmleri nedeniyle ve oyunları ile ülkede ciddi sağ-sol çatışması yaşanıyor.anarşi ,grevler ,öğrenci olayları ile türkiye buhranlar yaşıyordu.

tabi bir ülkenin iç sorunlarla boğuşması ,dış politikada zafiyet getirir.nitekim en haklı olduğumuz kıbrıs konusunda bile iç siyasi çekişmeler nedeniyle bir çok kozumuzu kaybettik.

o zamanlar ispanya,portekiz diktatörlük ile yönetiliyordu ve bizden geriydi,doğu avrupa kominist baskısı altındaydı.
türkiye avrupa topluğu AT ın üyeliğine alınması için müzakereler bile yapabilen bir konumdayken 1970 lerle 1980 ler arası ciddi şekilde geriledi.

ve nihayetinde 1980 askeri darbesi oldu.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Türk Dış Politikası

Post by mehmetemin »

1980 lerden sonra türkiyede istikarar sağlanmış ,özal hükümetide serbest piyasa yani liberal okonomiye geçip,ülkeyi ekonomik alanda geliştirmek istemişlerdir.işadamları teşvik edilmiş ithalat ,ihracat artırılmıştır.türkiye amerika ile ciddi ekonomik ilişkilere girmiştir.karadeniz ekonomik işbirliği kurulması,adriyatik çine gibi geniş hedef belirten anlayışlar gelmiştir.1990 lardan sonra bağımsız olan türki cumhuriyetlere açılım sağlanmıştır.

fakat bu arada türkiyede terör patlak vermiştir.1984 de başlayan pkk terörü bölgeye hızla yayılmış.bu zamanda pkk en kanlı saldırılarını yapmış,türkiye bu işlerle uğraşmak zorunda kalmıştır.

1990 yılında artık ,iyice köhnemiş olan sovyetler dağılmıştır.1917 bolşevik devrimi ile rusyada kurulan kominist sistem ,2.dünya savaşı sırasında işgal ettiği ülkeleride bünyesine katmış,sonrasında kurduğu varşova paktı ilede soğuk savaş döneminde amerika ile ciddi şekilde rekabet etmişti,ideolojisinin geçersizliği ve stalin kruşçev gibi birçok diktatör zalim idarecilerin baskı ile yönettiği sovyetler ,artık dayanamıyor ve çöküyordu.

bu çöküş beraberinde amerikanın artık dünyanın tek süper gücü olduğunu ,artık karşısına çıkacak güç olmadığını gösteriyordu.ayrıca yıllardır.komizmle mücadele eden abd kendine yeni bir düşman bulacaktı.buda islam dünyası olacaktır.

sovyetlerin yıkılması bazı önemli olaylar daha meydan getirdi.bölünen almanya yeniden birleşti.bu ara kominist yugoslavyada dağılmıştı.ama burada hazımsız sırplar müslüman boşnakların bağımsızlığından yana değillerdi ve yüzbinlerce müslümanın katliama uğradığı bosna savaşı patlak verdi.

yine kafkaslarda ise artık rusya olarak çeçnistanın bağımsızlığına karşı şiddetli bir savaşa girdi.aslında rusya topraklarından birçok devlet ayrılmıştı.çeçenistan yüzölçümü ile adeta devede kulak misali küçük bir yerdi ama stratejik önemi nedeniyle rusya çeçenistana bağımsızlık vermedi.

bu arada güney komşumuz ırakın başında bulunan diktatör saddam hüseyin ki zamanında iktidara amerika desteği ile gelmişti.amerikanın kışkırtması ile 8 yıl süren iran ırak savaşı neticesinde irandaki rejimi abd dolaylı yoldan yıkamamıştı.ama ırak bu savaş neticesinde ciddi ekonomik krize uğramıştı.ırakın güneyinde körfezde ise küçük bir ülke olan kuveyt vardı.kuveyt suni bir ülke idi ,ingilizler körfezde bir probleme karşı tampon olsun diye zamanında kurdukları bir ülkeydi.zengin petrol sahalarıda vardı.

saddam krizden çıkmak için bu küçük ülkeyi işgal ederse ,kimsenin kendine ses çıkaracağını sanmıyordu,hatta amerikadanda öyle işaret aldığını sanıyordu ama birşeyi unutmuştu.yıkılan sovyetler ile dünya konjoktürü değişmiş artık bir zamnlar kendini destekleyen amerika şimdi onu yutmaya hazırlanıyordu.nitekim kuveytin işgali ile başta amerika olmak üzere ,avrupa ve islam ülkelerinin hepsinin asker verdiği 1.körfez savaşı patlak verdi ve saddam yenildi.bu ara türkiye savaşta abd nin desteklenmesi halinde kazançlı çıkacağımızı düşünüyordu ama savaşın 2 mağduru vardı.biri savaşın mağlup tarafı ırak diğeri ise türkiye .

çünkü abd ye yenilmekle hıncını onlara destek veren kürtlerden çıkarmak isteyen saddam kürtlere saldırmış milyonlarca kürt türkiyeye mülteci olarak sığınmıştı.türkiye yıllarca bu mültecilere baktı.

bu aynı zamanda bölgede türkiyenin kontrolü kaybetmesine sebep oldu ve patlak veren pkk terörüne güvenilir ortam oluştu.

ayrıca gerek kerkük yumurtalık petrol boru hattının durması gerek bölge ticaretinin durması ile bölge ekonomik alanda gerildi bunun üzerine pkk terörüde eklenenince ciddi şekilde iç göç başladı.

velhasıl körfez savaşı ile türkiye ciddi şekilde zarara uğradı.
Post Reply

Return to “Türkiye Meselelerine Çözümler”