Page 1 of 1

Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 18 Jun 2008, 12:11
by dergah
DÜPEDÜZ ŞEREFSİZLİK!!!!

Bir cenazeyi bile hazmedemediler

Mahmud Esad Coşan Hocaefendi'nin babası Halil Necati Coşan'ın cenazesinin, belediye mezarlığı yerine Süleymaniye Camisi'nin haziresine defnedilmesine olanak sağlayan Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay'da dava açıldı.



Avukat Tezcan Çakır, Türk Hukuk Kurumu'na vekaleten, kendi adına asaleten açtığı davanın dilekçesinde, ''Halil Necati Coşan'a 'ayrıcalıklı uygulama' sağlayan Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayımlanmayarak kamuoyundan saklandığını'' savunarak, dava açma süresinin uygulamanın yapıldığı tarihten başlayacağını kaydetti.

Bakanlar Kurulu'nun, ''cami haziresine defne izin verme yetkisi bulunmadığı'' iddia edilen dilekçede, Bakanlar Kurulunun ''takdir yetkisini kötüye kullandığı'' savunuldu.

1593 sayılı Toplum Sağlığının Korunmasına Dair Kanun'da, ''fevkalade hallerde, Bakanlar Kurulu kararı ile malum mezarlıklar haricinde ölü definine izin verileceğinin'' öngörüldüğü ifade edilen dilekçede, ''doğal afet, yangın, salgın hastalık, ülkenin tanınmış, üstün yetenekli bir kişisi, şehit olunması gibi durumların fevkalade hal kavramı içinde yer alabileceği'' belirtildi. Dilekçede, ''Hiçbir fevkaladelik arz etmeyen birisi için yasa kuralı aşılarak karar alınması bir başka 'fevkalade durum' yaratmıştır'' denildi.

Dilekçede, Bakanlar Kurulu kararının, ''dinsel inanç veye dinsel kurallarla bağlantı kurularak tesis edildiği'' savunularak, ''kararla devrim yasaları ve laiklik ilkesinin çiğnendiği, özel bir ailenin veya tarikatın özel mezarlık alanı yaratıldığı'' öne sürüldü.

Süleymaniye Camisi ve çevresinin, 1. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararıyla arkeolojik sit alanı olarak kabul ve ilan edildiği de hatırlatılan dilekçede, söz konusu Bakanlar Kurulu kararıyla, sit alanı ilan edilen alanlarda hiçbir yasal değişiklik yapılamayacağına ilişkin 2863 sayılı Kanun'un da ihlal edildiği belirtildi.

Kararla, aynı konumda olan veya olmayan kişilere nazaran belirli bir aileye öncelik ve üstünlük sağlandığı ileri sürülen dilekçede, böylelikle Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırı davranıldığı savunuldu.


(CENNET UCUZ DEĞİL,CEHENNEM LÜZUMSUZ DEĞİL)

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 18 Jun 2008, 16:19
by Duru
Sizinde dediğinz gibi hazımsızlık başka birşey değil!

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 18 Jun 2008, 16:38
by mehmetemin
korktuğum başıma geldi ,bunu bekliyordum ama hadi yapmazlar belki demiştim ama sonucunda eğer ,nakli kabir kararı falan çıkarsa hiç hoş olmaz ,yine sinirlendim yani

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 19 Jun 2008, 18:04
by dergah
esselamu aleykum

Hiç birşey yapamazlar muhterem kardeşlerim.Hele bir yapsınlar,dünyayı dar ederiz,ebabil olur tepelerinden taş yağdırırız.Onların zulmü varsa,ALLAH dostlarının takvası var.

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 19 Jun 2008, 20:37
by mahinur
Yapamazlar Allah'ın izni ile.
Perişan olurlar..

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 20 Jun 2008, 00:14
by mehmetemin
Güncelleme: 13:07 TSİ 06 Ağustos 2007 Pazartesi


ANKARA - 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal’ın Bakanlar Kurulu kararıyla, annesinin de mezarının bulunduğu Süleymaniye Camisi Haziresi’ne defnedilmesiyle ilgili hukuk sürecinde bir aşama daha kaydedildi. Özal, Ecevit hükümeti döneminde alınan kararla Süleymaniye’ye defnedilmiş, ancak bu karar daha sonra Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından iptal edilmiş, kararın yerine getirilmesi için tebligat da Başbakan Tayyip Erdoğan’a yapılmıştı. Erdoğan’a yargı kararını uygulamadığı için açılan tazminat davasını haklı bulan Yargıtay, 30 gün içinde Özal’ın cenazesinin mezardan çıkarılıp taşınmasını sağlamadığı için Erdoğan’ı “suçlu” buldu.
Haberin devamı

Özal’ın vasiyeti üzerine Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesi kararı Bülent Ecevit’in başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından alınmış, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de onaylamıştı.

Ecevit hükümeti, Avustralya’da ölen Nakşibendi şeyhi Esad Coşan’ın da aynı yere gömülmesine ilişkin karar almış, ancak Sezer bunu veto etmiş, Özal’la ilgili kararnameyi, toprağa verilmesinden sonra kararın Köşk’e gönderilmesi nedeniyle onayladığını belirtmişti.

YÜKSEK YARGI İPTAL ETTİ
Avukat Tezcan Çakır, Bakanlar Kurulu’nun Özal’la ilgili kararının iptali için dava açtı. Danıştay 10’uncu Dairesi de, hiçbir olağanüstü durum olmamasına rağmen Özal’a ayrıcalık yapılmasının eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın iptaline hükmetti.

Başbakanlık temyiz edince dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na geldi. Genel Kurul, 10. Daire kararını oybirliğiyle onadı.

TEBLİGAT ERDOĞAN’A YAPILDI
Söz konusu kararla, Özal’ın Süleymaniye’ye defin kararı iptal edildi. Ancak söz konusu kararın gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle, Avukat Tezcan Çakır bu kez, tebligat tarihinde başbakan olan Erdoğan aleyhine “yargı kararını uygulamadığı” için 25 bin YTL’lik tazminat davası açtı.

Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, Danıştay kararının gereğinin yerine getirilmesi için Başbakanlık tarafından gerekli yazışmaların yapıldığı, Erdoğan’ın olaydan kişisel davanın reddine karar verdi.

Çakır bu kararı da temyiz etti ve davayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını 2’ye karşı 3 oyla bozdu. Yargıtay, Özal’ın defin işleminin iptali kararının kesinleştiği, tebligatı alan Başbakanlığın da ilgili yazışmaları yaptığını belirtti.

KARARA UYMAYAN TAZMİNATLA SORUMLU
Başbakan’ın Anayasa’nın 112 ve 138. maddelerinde yer alan görevlerine değinilen kararda, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca da idarenin Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemesi kararlarına göre 30 gün içinde eylemde bulunma ve işlem tesis etme zorunluluğu bulunduğuna işaret edildi.

Ceza hukuku yönünden yargı kararlarını yerine getirmemenin suç sayıldığı anlatılan kararda, uygulamada da yargı kararlarını yerine getirmeyenlerin tazminatla sorumlu tutulacağının kabul edildiği ifade anımsatıldı.

Kararın Başbakanlığa tebliğ edildiği tarihte Erdoğan’ın Başbakan olduğu anımsatılan kararda, yasada öngörülen 30 günlük süre içinde kararın yerine getirilmesi için işlem tesis edilmediği ve yargı kararının uygulanmadığı belirtildi.

KARARI TARTIŞMA YETKİSİ YOK
Kararda, “Yargı kararını uygulamak durumunda bulunanların, kararın eksikliğini ya da yanlışlığını tartışma yetkileri bulunmadığı gibi bu kararları eksik uygulamaları, uygulamış gibi davranarak işleme yapay bir görüntü vermeleri de kararın uygulandığı sonucunu doğurmaz. Kararın 30 gün içinde uygulanmamış olması, kişisel sorumluluk için yeter sayılmaktadır” denildi.

Erdoğan’ın kararın uygulanmasını sağlamamakla birlikte, ilgili birimler ve Süleymaniye Camisi Haziresi’nin sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Devlet Bakanlığı’ndan kararın uygulanması konusunda gerekli işlemlerin yapılmasını istediğine işaret edilen kararda, 30 günlük sürenin bu yazışma ve işlemler için yeterli olmayabileceğinin göz önüne alınması gerektiği kaydedildi.

HAKİM TECAVÜZÜ KINAYABİLİRDİ
Kararda, idari yargı kararının uygulanması gereken 30 gün içinde Özal’ın cenazesinin mezardan çıkarılması ve başka yere nakledilmesi için yeterli olmayabileceği gözetilerek, Erdoğan’ın sorumluluk ölçüsünün belirlenmesi gerektiği ifade edildi.

Kararda, Borçlar Kanunu’nun 49/3. maddesinde yer alan “Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine diğer bir tazmin sureti ikame ve ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yoluyla ilanına hükmedebilir” düzenlemesinin de gözetilerek, hüküm kurulması gerektiğine işaret etti.

Bozma kararına katılmayan 2 üye, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, onanmasını istediler.

Başbakan Erdoğan’ın avukatının karar düzeltme isteminde bulunma hakkı var. Bu istem de 4. Hukuk Dairesi’nce karara bağlanacak. İstem reddedilirse dosya yerel mahkemeye gidecek. Yerel mahkeme ilk kararında direnir ve bu kararda temyiz edilirse dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gelecek.

ÖZAL’IN ANNESİ DE ORADA
Süleymaniye Camisi avlusunda Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın türbelerinin yanı sıra Özal’ın annesi Hafize Özal ile Nakşibendi Tarikatı liderlerinden Muhammed Zait Kotku’nun mezarları da yer alıyor.

Hafize Özal’ın buraya defni, Turgut Özal döneminde gerçekleştirilmişti. Danıştay 10’uncu Dairesi, o zaman bu kararın iptali istemiyle açılan davayı “ehliyet yönünden” reddetmişti.

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 20 Jun 2008, 00:17
by mehmetemin
yukarda konyla tıpatıp benzeyen bir durum var ,ve verilmiş bir karar var onun haberi yapılmış.

özetle ,bakanlar kuruluna mahkeme ,mezarı nakledin diyor ama hükümet yapmıyor.bu sefer hükümeti tazminat cezasına çarptırıyorlar ,ve böylece çözülüyor.

zannedersem aynı prosedür işleyecek,

o zaman tek ihtimal var,hükümet değişmesin ve kararı uygulmasın ,kararı uygulayan bir hükümet olursa ona da yapacak bişey yok.

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 02 Mar 2011, 17:58
by SABRİ TEMTEK
ÖMRÜ BOYUNCA, ASALAK OLARAK BU AZİZ MİLLETİN KANINI EMEN BİR TAKIM MAHLUKLAR, ELBETTE BU HUSUSTA DA ALLAH(C.C.) IN İZNİ İLE MUVAFFAK OLAMAYACAKLARDIR. BENİM İNANCIM BU YÖNDE. BİZ KULLUĞUMUZU OLMASI GEREKTİĞİ YAPALIM. MEVLA GÖRELİM NEYLER , NEYLERSE GÜZEL EYLER.

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 02 Mar 2011, 19:26
by mihrimah
ALLAH'IN izni ile kimse veli kullara galebe çalamaz.ALLAH dostuna galebe çalanın karşısında ALLAH VE RASULU VE İNŞA'ALLAH BİZLER DE VARIZ.RABBİM kötülere fırsat vermesin inşaALLAH.Bize düşen kulluk görevlerimizi yerine getirmek.Merhum Es'ad (R.ALEYH) hocamızın bir sözü vardı o geldi aklıma, buyuruyor ki; ''Siz ALLAH' a hakkıyla kul olun, ''O'' dünya işlerinizi arkanızdan burnu sürte sürte getirtir.''

ve's-selam

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 02 Mar 2011, 21:17
by erwaa
ALLAH O DAVA açan kişiyi... beddua etmek ıstemıyorum SADECE RABBIME havale edıyorum o en güzel ceza verendir

Re: Süleymaniye'ye Defin'e İptal Davası

Posted: 21 May 2012, 18:17
by dergah
Sa

Kaç sene oldu bi türlü bitmedi şu tadilat. Süleymaniye haziresi ne zaman açılacak bilen var mı?