Kılık - Kıyafet

Tebliğ ve irşad çalışmaları.

Moderator: Leyla Hanne

Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by Abdüllatif »

ravza wrote:Bir diğer nokta pantolon konusu..Pardesü altında uygun olduğu düşüncesindeyim..Hatta bir bayan açısından pardesü altında etekten ziyade pantolon kullanımın daha uygun ve rahat olduğuna inanıyorum...
Bunu hocamız da söylüyor ancak bayanlar her zaman olduğu gibi işlerine geldiği gibi anlamakta ısrarlılar. (Sizin için söylemiyorum.)

Bayanlar diyorlar ki, hocamız pantolon giymeyi teşvik ediyor.. Giyiyorlar pantolonları.. Üstüne ya tunik, yada büyük yırtmaçlı pardesüler giyiyorlar. Kadının her adımınında bacakları meydanda... :o

Son zamanlarda sıkma başların neden arttığını merak eder dururuz. Cihadın en üstünü, zalim hükümdarın karşısında hakkı söylemektir.. Buradan Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum:

Ey idareciler! Hakka uyun.. Sizin hanımlarınızın giyim tarzlarıdır bu milleti etkileyen. Hanımlarınız doğru düzgün giyinseydi, halk onu örnek alırdı. Sizin hükümetinizden sonra sıkma başların sayısı arttı!!! Ey zalim idareciler! Hakka gelin!
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by mehmetemin »

yani şu bildiğimiz bayanların başörtüsünü önden bağlayıp ,öne sarkıttığı örtüde ne vardıda vazgeçtiler anlamadım.bu köylü gibi diyip modern diye bir türban buldular.iğneler.yok islam çatısıymış diye önüne üçgen şekiller vermeler.başörtüsünü ucubeye çevirdiler.
cocuuka
Posts: 30
Joined: 05 Jun 2008, 16:59
Kan Grubu: A (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by cocuuka »

mehmetemin wrote:yani şu bildiğimiz bayanların başörtüsünü önden bağlayıp ,öne sarkıttığı örtüde ne vardıda vazgeçtiler anlamadım.bu köylü gibi diyip modern diye bir türban buldular.iğneler.yok islam çatısıymış diye önüne üçgen şekiller vermeler.başörtüsünü ucubeye çevirdiler.
önünü üçgen yapmanın anlamı bu muymuş bende merak etmiştim
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by deniz »

Abdüllatif wrote:Bunu hocamız da söylüyor ancak bayanlar her zaman olduğu gibi işlerine geldiği gibi anlamakta ısrarlılar.
Şimdilerde "etek pantolonlar " var, gayet bol giyince rahat, pantolon olduğunu neredeyse sadece siz anlıyorsunuz.

Başka bir forum başlığında gördüm de yazayım istedim, çarşaf gayet güzel bir örtünme biçimi fakat , şunu da bir bayan olarak ve iyi bir gözlemci olarak söyleyebilirim ki rüzgar esmsine gerek yok, fazla hızlı yürümeye kalkınca bile hemen üzerinize yapışan bir özelliği var. tesettürü çarşaf ile sağlamaya çaılışan arkadaşların bu konuda daha hassas davranmaları lazım sanırım.
Last edited by deniz on 08 Jul 2008, 23:50, edited 1 time in total.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
Yılmaz Haksöyler
Posts: 129
Joined: 31 Dec 2007, 22:07
Kan Grubu: AB (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by Yılmaz Haksöyler »

Ayrıca kılık kıyafetin dikkat çekmemesi lazım. Türkiye'de çarşaf giydiğiniz zaman
1. Hemen gözler size çevriliyor
2. Potansiyel tehlike olarak görülüyorsunuz.

Tesettürün amacı dikkat çekmemektir... Ayrıca insanları ürkütmemek lazım.

Türkiye şartalrında çarşaf giymenin yanlış olduğuna inanıyorum.
mahinur
Posts: 754
Joined: 30 Apr 2008, 20:06
Kan Grubu: A (+)
Contact:

Re: Kılık - Kıyafet

Post by mahinur »

Herkese göre birşeyler yanlıştır. Önemli olan insanlara göre olan yanlışlar değildir.
İslam'a göresine bakarız. Bizim ölçümüz Kur'an ve Sünnet olmalı.Başkalarının yanlışları değil.
Kur'an'ın tarif buyurduğu örtünme biçimine hangi şekil daha yakın ve uygun ise o.
Rengarenk kıyafetler cıvık ceketler dikkat çekmiyor da saf çarşaf mı çekiyor.
Sokakta görüyoruz sarı çanta yeşil tunik beyaz pantolon kırmızı ayakkabı mor eşarb..
Renklerden gözünü alamıyor insan.Gökkuşağı mübarek.Bi yürüyor bütün gözler üstünde.
Niye? Renkler dikkat çekiyor da ondan.Sonra ceketin darlığı pantolonun duruşu vs. Halbuki sade bir renk ve kıyafet tercih etse öyle mi olur.
Kimse bunlara ses çıkarmıyor da çarşaf giyince aman dikkat çekmiş oluyor..

Neymiş efem? Modeeerrn! tesettür.İslam'a uygun ve yakın değil, illa modern!
Saçma sapan kıyafetlere tesettür deniliyor.
Pantolonun neresi tesettür efendim! Bol da olsa hatlar belli olacak illa..

Herneyse. Dinimiz çeşit sunmuş hamdolsun.Dileyen dilediğini seçer. Ama en yakın ve uygun olanı tabi..
Vesselam..
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor
.
Yılmaz Haksöyler
Posts: 129
Joined: 31 Dec 2007, 22:07
Kan Grubu: AB (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by Yılmaz Haksöyler »

Ne bu şiddet bu celal!

Amerikayı tekrar tekrar keşfetmeye lüzum var mı? Arkadaşlar rengarenk giyinmenin afetlerinden bahsedip durdular. Benim de tekrar zikretmeme gerek mi var?

En yakın en uygun diyorsunuz; en yakını en uygunu çarşaftır mealinde söylüyorsunuz bunu... Rengarenk giyinmek ne kadar dikkat çekiyorsa, çarşaf belki ondan daha çok dikkat çekiyor. (Türkiye şartlarında.)

Yessiru ve lâ tuassir. Beşşirû ve la tüneffir! (Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.)
dergah
Posts: 318
Joined: 30 Nov 2007, 23:53
Kan Grubu: B (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by dergah »

esselamu aleyk.

esad hocamızın mubarek hanımları ve muharrem hocamızın zevceleri çarşafı tercih etmiyorlar.çünkü türkiyede olmuyor giyilemiyor,giyenler fişleniyor,işler zorlaştırılıyor.daha fazla dikkat çekiyor.isteyen tabiki giyebilir.tesettürden maksat belli olmamaktır.zaten kadınların çarşıda pazarda dolaşması PEK uygun olmuyor.dinimiz böyle söylüyor.M.zahid hocamız sohbetinde bu konuyu fevkalade işliyor ve bir hadis söylüyor''KADININ ZİYNETİ EVİDİR.''....
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by mehmetemin »

şimdi yeni bir tartışma konusu olacak belki ama teyzemden dinlediğimi söylüyorum
merhum hocamızın eşini tanırlardı.ankaradaki özelif sitesinden ,dediğini diyorum,merhum hocamızın eşi ,taa tabi 25-30 sene öncesi ,zamanına göre ,yani bizlerden süslü ,renkli giyinirdi.güzel kaliteli giyinirdi.demişti.hatta esad hocamızdan için maddi durumu iyi olan erkekler hanımlarını güzel giydirsin diye tavsiyesini esad hocamızın eşi ,hanımlara dermiş .görmediğim için birşey diyemeyeceğim ama şahsi tanıyanlar görenler ,bu konu üstünde konuşabilirler.hiç bir yorumda yapmıyorum.
dergah
Posts: 318
Joined: 30 Nov 2007, 23:53
Kan Grubu: B (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by dergah »

yorum yok...
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

GÜNCEL MESELELER('E CEVAPLAR)

Post by asım »

s.a.
Bir toplantıda konuşmacı cennetmekân hocaefendimiz (rh.a.)'e istinad ederek bazı şeylerin yapılmasını ve yapılmamasını söyleyince hazirundan bir kardeşimiz dayanamayıp: "Hocamız bunu nerede ve kime söylemiş" dedi.

Konuşmacı kardeşimiz: "İşte felanca gün camiden çıkarken kendisine sorulmuş, hocamız da böyle cevap vermiş" deyince; soru soran kardeşimiz yanındaki çantasından hocaefendimizin -bazı bölümleri işaretlenmiş- 8'e yakın kitabını masaya koyarak ve işaretli yerlerden okuyarak: "Hocaefendimizin bu sözleri kitaplarından aktardığım için delildir. Ayrıca, sizin felanca kişi, felan zamanda, felan camiden çıkarken hocaefendimize sormuş, o da şöyle şöyle demiş diye aktarılan sözlere karşı daha da kuvvetlidir." demişti.

Allah (c.c.) hem o kardeşimize hem de tüm kardeşlerimize hayırla geçireceği bir ömrü nasib etsin. Bir sonraki oturuma da katılamamıştı.

Bunu böyle naklettikten sonra cennetmekân hocaefendimiz (rh.a.)'in kitaplarına kaydedilmiş -kendisine sorulan sorulara vermiş olduğu- cevaplardan bir kısmını aşağıda naklediyorum, hayır ümid ederek.

(Not: Abdullatif ağbi arşivlerinden her hal ve kârda daha faydalı ve tertipli bilgileri bize sunabilir diye de düşünüyorum.)

s.a.


GÜNCEL MESELELER 2

3. Soru:--"En güzel örtünme şekli çarşaftır." diyorlar, siz ne buyurursunuz?
--Estağfirullah!.. Ben bir şey demem. Bizim şeriatimiz, alimlerimiz ne buyuruyor, kitaplarımız ne buyuruyor; mühim olan odur. Yoksa ben Es'ad Çoşan olarak bir şey söylemişim ne kıymeti var...
Fıkıh alimlerimiz diyor ki: "Mühim olan örtünmektir." Örtünmenin şekli: Şeffaf olmayacak, altı görünmeyecek... Bol olacak, uzuvları belli olmayacak... Altı görünürse sayılmıyor, uzuvları belli olursa sayılmıyor.
Buna uygun çeşitli örtünme şekilleri vardır. Örtünme şekilleri, örfe göre değişir. Yâni, Yemen'de başka türlü örtünür, Pakistan'da başka türlü örtünür, İran'da başka türlü örtünür... Hattâ Urfa'da başka türlü örtünür, Aydın'da başka türlü örtünür müslüman... Şekil önemli değil... Mühim olan, ana prensiplere göre, başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerini güzelce örtmektir. Çarşaf güzeldir diye bir şey yok...
Çarşaf deyince ilk hatıra gelen, o siyah renkli çarşaftır. Anadolu'nun bir çok yerinde siyahtan başka renkler kullanılıyor. Başka şekiller var... Kimisi tepeden aşağıya kadar oluyor. Kimisi dokuma ehramlar kullanıyor, yünlü bazı kumaşlar kullanıyor. Şekil mühim değil, mühim olan güzelce örtünmesidir.
Kimisi çok güzel bol manto giyiyor, abâye giyiyor, harmânî giyiyor... Başını çok güzel örtüyor. Başından omuzuna başörtüsü güzelce örttüğü için, ne boynu görünüyor, ne başka bir yeri belli oluyor. Çok güzel kıyafet oluyor. Bunların hepsi güzeldir.
Hattâ benim kendi müşâhedem, çarşaf iki parçalı oluyor; ağzıyla böyle ısırarak tutuyor. Ağzıyla konuşacağı zaman bir türlü, eliyle tutmadığı zaman biraz zor... Eliyle bir şey alacağı zaman açılıyor... Çok iyi bir kıyafet değil çarşaf... Çünkü, her zaman tam koruyamıyor, eliyle bıraktığı zaman sağa sola açılabiliyor.
Şimdi kızların çok güzel örtünmeleri var... Hem vücudunu gayet güzel örtüyor, hem boynunu örtüyor; hem de ayaklarına gayet güzel, eşofman gibi bol kıyafetler giyiyorlar, şalvar gibi oluyor. Çok güzel oluyor o zaman, Allah râzı olsun...
Mühim olan güzel örtünmektir. "En güzel örtünme çarşaftır." sözü doğru değil...

4. Soru:--Kızlar pardesü veya manto altına pantolon giyebilirler mi?
--Manto veya etek veya pardesü altına pantolon giyebilirler. Sadece pantolon giyip de avret yerleri görülecek bir şekilde gezemezler. Yâni, pantolon giymek yasak değil; pantolonu üstünden etekle, pardesü ile veya entari ile örttü mü, pantolon giymek çok iyi... Çünkü pantolon daha iyi koruyor. Düşse de, bayılsa da hiç bir yeri açılmayacak, saçılmayacak. Tesettür bakımından uygun olduğundan pantolon iyi...
Peygamber Efendimiz, şalvar giyenlere, "Allah onlara rahmet eylesin, rahmetine gark eylesin..." diye dua etmiş. O devirde tabii şalvar dikmek, giymek de kolay değil; teşvik etmiş. Şöyle bir peştemal gibi bir şeyi bürünüp öyle gezerlermiş. Kumaş yok, terzi yok, iplik yok, iğne yok... Bizim sahip olduğumuz şartlar yok...
Dünyanın bir çok yerinde böyledir. Malezyası, Hindistan'ı, Pakistan'ı, Afrika'nın bir çok yerleri hâlâ böyledir. Ne yapsın, böyle örtünüyor; içine bizim giydiğimiz gibi bir don giyemiyor. Ama içdonu giymek, şalvar giymek, pantolon giymek tesettürü sağladığı için, erkek için de iyidir, kadın için de çok iyidir.
Ama kadın, pantolonu giyer de üstüne bir şey giymezse çok fenâ oluyor. Niye fenâ oluyor?.. Câzibedar oluyor, haram yerler meydana çıkıyor. Bu sefer daha büyük günah oluyor. Örtünmüş olmuyor.
Örtünmenin esasını her zaman burda söylüyorum: Örtünmede vücut hatları örtülecek, belli olmayacak. Vücudun hatları saklanacak!.. Ne diyor:
(Velâ yübdîne zînetehünne) "Kadınlar zînetlerini izhar etmesinler, göstermesinler!" buyruluyor Kur'an-ı Kerim'de... Zînet nedir?.. Göğüs zînettir, kalça zînettir, bel zînettir, gerdan zînettir, saç zînettir; göstermeyecek bunları!.. Başını örtecek, saçını örtecek, boynunu örtecek... Vücudunu da bol bir şeyle örtecek ki, görünmesin!.. Göründü mü, veyahut belli oldu mu; olmaz!..
--Efendim böyle şey olur mu, Fâtıma Ana gömleği gibi?..
--Tabii ya, bak ne güzel söyledin, Fâtıma Ana gömleği diye... Bol olacak tabii...
Hacca gidiyor hacı hanımlar, köylü hacı teyzeler... Güzel, entarisi bol, omuzdan büzgülü, bol yapmış. Beline bir kuşak sarmış. Yâ kim söyledi sana bu kuşağı sar diye?.. Bir kuşak bağlamış, iyi olmamış. Neden?.. Her şeyi meydana çıkmış.
Pakistanlı hanımlar geliyor hacca... Onları memleketi çok sıcak galiba; başına incecik bir tül örtmüş, incecik bir tülden blüz yapmış... Terliyor da... Haydii, çıplak gibi oluyor. Kâbe-i Müşerrefe'yi tavaf ederken, orada namaz kılarken, bu kıyafetle oraya gelinir mi?.. Bunların hocaları yok mu, söylemez mi?.. Hocaların söylemesi lâzım!..
Olmaz böyle, bu tesettür değil... Altını göstermemesi lâzım!.. Altı göründü mü, tesettür değil... Şekli belli oldu mu tesettür değil... Erkek için de öyle... Şimdi kadın için söylüyoruz.
Erkek de bir blue-jean pantolon giyiyor; önü arkası boğum boğum, yumuk yumuk her tarafı meydanda... Olmaz! Namaz da olmaz. Arkasındakinin namazını da bozar.
Niye hocaefendiler cübbe giyip mihraba geçiyor?.. Tesettürü sağlasın diye... Erkeğin de tesettürü var, erkeğin de bir yerlerinin belli olmaması lâzım!.. Olmaz öyle şey...
Onun için, kızlar mantonun altına, eteğin altına, pardesünün altına pantolon giyebilirler. Pantolon yasak değil... Üstüne bir şey örtmeden, sırf pantolon giymek tahrik edici oluyor; o doğru değil...

GÜNCEL MESELELER 1
Soru:
-- İslâm'da kadının tesettürü nasıl olmalıdır?
--İslâm'da kadının tesettürü, el hariç bilekten, ayak bileğinden ayak hariç, yüz hariç her tarafını örtmek tarzında olmalıdır. Fıkıh kitaplarında, fitne bahis konusu olduğunda yüzüne de peçe takarsa iyi olur diye de bir hüküm vardır. Orası mecbur değil ama, fitne olacaksa, bakılacak, sataşılacak vs. gibi durumlar olursa örtmesi iyi olur denmiş.
Örtü bol olacak; el hariç, ayak hariç, yüz hariç bütün vücudunu örtecek, vücudunun hatlarını belli etmeyecek!..
Şimdi --streç diyorlar galiba-- dar bir blue-jean pantolon giyiyorlar; bu tesettür değil!.. Neden?.. Bütün her şeyi belli... Veyahut üstüne dar bir blûz giyiyor, her tarafı belli... Olmaz! Veyahut şeffaf, altı görülüyor. Olmaz!
Bir hadis-i şerifte okumuştuk, Peygamber Efendimiz: "Kâsiyâtün, âriyâtün" diyordu. Ahir zamandaki bazı insanları anlatırken, "Giyinmiş ama çıplak!.." Nasıl giyinmiş ama çıplak?.. Elbisenin kumaşı şeffaf, görünüyor alt tarafı da ondan... Örtecek, altını göstermeyecek, vücut hatlarını belli etmeyecek!.. Yüzü, eli, ayağı hariç her tarafını güzelce kapatması lâzım! İslâm'da örtü böyledir.
--Hocam, ben öyle örtünürsem patlarım!
--Hiç bir şey olmaz. Ben senden daha fazla örtünüyorum. Erkekler daha fazla örtünüyor. Öyle değil mi?.. Erkekler maşaallah kadınlardan daha fazla örtünüyor. Daha az örtünme hakları varken, erkekler daha fazla örtünüyor. Bol giyersin. Bol olduğu zaman havalanır içi, hiç bir şey olmaz. Böyle güzelce örtünmesi lâzım geliyor. Tesettür böyle...
Asıl ince tesettür ise, hassas, tam böyle takvaya uygun tesettür, erkeklerin gözüne hiç görünmemek... En güzeli o... Yâni, giyimli de olsa ortada görünmemek... Erkeklerin gözünün önünde geziyor, çarşıyı dolaşıyor, pazarı dolaşıyor, alışveriş yapıyor, kumaş beğeniyor, başörtü beğeniyor... Sütyenini, acaba bu numarası bana uyar mı, uymaz mı diye sorarak alıyor, ediyor... Olmaz!.. Mümkün olduğu kadar, böyle şeyler yapmayacak. Nazarlara, gözlerin dikildiği bir duruma gelmemeğe gayret edecek. Güzel olanı bu!..
Çarşı pazar işini kocası yapsın, oğlu yapsın, akrabası yapsın...
--E, iyi kumaşı bilemezler!
--Biraz kötü kumaş giy, Allah rızası için!.. İyi tarif et!.. Muvakkat olarak getirsinler; beğenirsen alırsın, beğenmezsen iade edersin... Ama, çarşıya pazara gidip de, elin adamıyla alışveriş, konuşma vs. olmasın.
Ben şimdi hoca olduğum için, zaman zaman gösterip anlatıyorum: Bakın, çarşıya gitmiş şu kadıncağız... Başı örtülü mü, örtülü... Mantosu var mı, var... Bak, biberleri almak için eğildi, neresine kadar görünüyor!.. Tesettür olmuyor. Beyler hanımlarına dikkat edecekler. Altına şalvar giyinecek, eğilse de görünmemesini sağlayacak.
--Uzun mantom var ya, dizimin altında!..
Dizinin altı da zaten nâmahrem... Orasını da göstermemen lâzım, bileğine kadar...
--Naylon çorap giyiyorum!
Naylon çorap örtü değil... Naylon çorap hiç bir şey değil... Ne ısıtır, ne örter. Yalnız bir işe yarar: Parmakların arasında mantar üremesine yarar, kaşıntı yapmağa yarar. Ayağının sırtı kaşınmak isteyen naylon giysin!.. O kadar. Başka bir işe yaramıyor.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Allah rahmetine erdirsin şalvar giyenleri!.." Erkek için de öyle, kadın için de öyle... Şalvar giydiği zaman eteği isterse açılsın, isterse otursun, ister dizini kaldırsın, ister tarlada çalışsın... Neden bizim Adana'mızda, Urfa'mızda, Antalya'mızda halkımız şalvar kıyafetini benimsemiş?.. Tarlada da çalışıyor, her işi yapıyor. Bol, gayet güzel, gayet rahat... O sıcak şehirlerde, o sıcaklığa rağmen gayet rahat çalışılabiliyor. İslâm'ın tesettürü böyle aziz ve muhterem kardeşlerim!..
Soru:
--Tesettür sadece çarşafla mı olur, mantoyla tesettür sağlanamaz mı?
--Hayır! Tesettür çarşafla değil, hasırla bile olur. Dışardaki namaz kılınan hasırı bürünse, hasırla bile olur. Mühim olan, insan günah yerlerini, ayıp yerlerini örtmesidir. Bu örtmeyi nasıl sağlarsa, olur.
Bizim Hanefî fıkhında, ille belli bir kıyafet olacak, ille belli bir renk olacak diye şart yoktur. Muhtelif şekillerde olabilir. Çarşaf olur, harmânî olur, abâye olur, bol manto olur... Daha başka şekiller olur, bol şalvar olur... Mühim olan vücudun hatlarının belli olmaması ve kumaştan öbür tarafının görünmemesi... Öbür tarafı göründü mü, içi belli oldu mu, kalın kumaş olsa bile olmaz!
Bu iki şarta dikkat ederek, vücudun hatları belli olmayacak ve içi görünmeyecek tarzda; kadınlar için yüz ve eller, ayaklar hariç her tarafın örtülmesi lâzım gelir. Naylon çorap, altı göründüğü için tesettür değildir. O çorabın göründüğü her yerde, vücudu görünüyor demektir. Tesettür olmamış oluyor.
Zâten de, o çorabı giydiği zaman, giymediğinden daha da cazib olduğunu cümle cihan halkı biliyor. Çorapçılar da reklam yaptırırken bu hususu öne çıkarıyorlar.
O bakımdan, böyle öbür tarafı görünen naylon çorap tesettür olmaz; güzelce örtünmesi lâzım! Bunu böylece bilesiniz.
Soru:
--Pardesü tesettür yerine geçer mi, ille çarşaf mı olmalı?..
--Muhterem kardeşlerim! Bu konuda alimler toplanmışlar, müzakere etmişler, bir kitap yazmışlar. Dün akşam elimdeydi, bu sabah da masamda duruyor, ciddî bir kitap... Bizim fıkıh kitaplarından ben delilleri getirdim, burda bize derse gelen kadınlar daha önceden sormuşlardı. Onlara eski senelerde söylemiştim.
Çarşaf mecburiyeti yok dinimizde... Cilbâb kelimesi var Kur'an-ı Kerim'de... Bu cilbâbın ne olduğu hususunda ulemâmızın kavilleri çok muhteliftir. "Omuzları örten bir başörtüden, topuklara kadar inen bir örtüye kadar, bu işi gören her kıyafete şamildir." diye ulemâmızın kat'î kanaati vardır. Hanefî fakihlerinin, büyüklerimizin kanaati de budur.
Binâen aleyh, İslâm'ın örtmesini emrettiği azalarını, altı görülmeyecek şekilde, münâsib bir bollukta, şeffaf olmayan bir kumaşla örtündüğü zaman tesettür yerine gelmiş olur. İlle çarşaf olma mecburiyeti yoktur. Ulemamızın, Hanefî fukahâsının, din alimlerinin, kitap yazmış, toplantı yapmış insanların genel kanaati budur.
Bizim dinimiz tek bir model, tek bir kıyafet üzerinde durmuyor. Zâten İslâm ülkelerinde de kıyafetler muhtelif... Yâni aynı ölçüyü sağlıyor ama, formlar, şekiller farklı olabiliyor; örtünmeyi esas alıyor.
Soru:
--Örtünme için belli bir kıyafet şartı var mı?
--Örtülmesi gereken yerleri örten her kıyafet olabilir. Çarşaf veya abaye, veya pardesü, veya saye dediğimiz çok çeşitleri var... İranlılar başka, Afganlılar başka türlü giyiniyor.
Şalvarı medhetmiş Peygamber Efendimiz; hem vücudu örtüyor, hem de bol oluyor diye... Şalvar hakkında hadis-i şerif var... Şalvar giyenlere duası var Peygamber Efendimizin...
Cübbe-sarık yine vücudu iyi kapattığı için makbul... Ve sarık ile kılınan namaz, sarıksız kılınan namazdan yetmiş kat daha sevaplı... Meleklerin siması, alâmeti, kıyafeti deniliyor. O bakımdan yanınızda sarık gezdirirseniz, namazlarda sarık sararsanız iyi olur. Kıyafetiniz uzunca olursa, cübbe olmasa bile uzun pardesü şeklinde dizinizden aşağıda olursa, namazda secdeye vardığınız zaman arkanızı örtecek tarzda olursa, İslâmî bakımdan uygun olur.
Peçe de, şöyle yüzü bir miktar örtmek, o da güzel... Çünkü, insanın güzellikleri mümkün olduğu kadar saklaması ve fitnelere fırsat vermemesi lâzım!..
Soru:
--Erkeklerin kot pantolon veya diğer sıradan insanların giydiği acâib modelde elbiseler giymeleri ve hanımların da pardesünün altına pantolon giymeleri, takvâ sahibi bir müslüman için normal sayılır mı?
--Mesele tam böyle değil... Erkeğin üstüne bir pardesü vs. giymeden kot pantolon giymesi gibi söylemek lâzım!.. Düşmanlık doğrudan doğruya kotun kendisine değil... Pantolon dar olduğu zaman, vücut azaları, ayıp yerleri belli olacak şekilde olduğu zaman uygun olmaz. Mesele odur.
İster kot olsun, ister merinos kumaşı olsun, isterse Suudî Arabistan'dan getirilmiş, deve yününden yapılmış kumaş olsun, farketmez. Ayıp yerleri belli olacak şekilde bir kıyafet dikilmiş olduktan sonra, o dar kıyafet uygun değildir İslâm'da... O bakımdan uygun olmuyor.
Kadınların pardesülerinin altına pantolon giymeleri güzel bir şeydir. Takvâ bakımından da güzel bir şeydir. Çünkü, kadının ayağı sürçebilir, yere düşebilir; otobüse binerken, vasıtaya binerken, merdivenlerden inerken çıkarken eteği açılabilir.
Peygamber Efendimiz, şalvar giyenlere hayır dua etmiştir. Birisi böyle düştü de; şalvarlı bir kimseydi, gözünün önünde düştü. Tabii, hiç bir yerinin açılması, görülmesi bahis konusu olmayınca, şalvarı tavsiye etti Peygamber Efendimiz... Yâni bol alt kıyafetini medhetti.
Onun için, kadının pardesünün altına bir de pantolon giymesi, katmerli güzel bir şeydir. Ama bu pantolon dediğimiz yine dar olmamak şartıyla... Dar olmamak, erkek için de öyledir, kadın için de öyledir.
Bizim Adana taraflarının, Antep taraflarının, Urfa taraflarının bol kıyafetleri vardır. Tabii, onlar azayı belli etmiyor, müstehcenlik olmuyor. Bunlar olabilirse de, öteki dar pantolonlar olmaz. Bunun kot olmuş olması veya başka kumaştan olmuş olması farketmez. Eğer böyle bir pantolon giymişse bir kimse, namaza pardesü ile gelmesi lâzım!.. Veyahut, uzunca bir kıyafetle gelmesi lâzım ki, edep yerlerinin şekli şemâili belli olmasın.
Soru:
--Üniversite imtihanını kazanmış bir kızım. Fakat, fakültelerde kız-erkek karışık okudukları için gitmekte tereddüt ediyorum. Gitsem olur mu?
--Kız arkadaşlarıyla, dersanenin bir köşesinde tesettürlü olarak oturursa, ilim öğrenmek olabilir. Tamamını reddetmek ve yasaklamak da uygun olmuyor.
Ben şahsen kendi kızlarımı göndermedim. Tamâmen İslâmî eğitim yapabilecekleri yerlere gönderdim. Öyle yeri tercih ederse iyi olur.
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
mahinur
Posts: 754
Joined: 30 Apr 2008, 20:06
Kan Grubu: A (+)
Contact:

Re: Kılık - Kıyafet

Post by mahinur »

Allah razı ola!
Hocamız ne buyurmuşsa odur..
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor
.
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by mehmetemin »

zaten dediğim hocamızın sözlerine muhalif birşey yok.

hocamızın hanımı tamamen tesettüre uygun giyinmekte,buna falan dil uzatacak ne haddimize

burda çarşaf tartışmasına binaen söyledim.
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Re: Kılık - Kıyafet

Post by Halil Necati »

mehmetemin wrote:şimdi yeni bir tartışma konusu olacak belki ama teyzemden dinlediğimi söylüyorum
merhum hocamızın eşini tanırlardı.ankaradaki özelif sitesinden ,dediğini diyorum,merhum hocamızın eşi ,taa tabi 25-30 sene öncesi ,zamanına göre ,yani bizlerden süslü ,renkli giyinirdi.güzel kaliteli giyinirdi.demişti.hatta esad hocamızdan için maddi durumu iyi olan erkekler hanımlarını güzel giydirsin diye tavsiyesini esad hocamızın eşi ,hanımlara dermiş .görmediğim için birşey diyemeyeceğim ama şahsi tanıyanlar görenler ,bu konu üstünde konuşabilirler.hiç bir yorumda yapmıyorum.
Ben bu yazının neden yazıldığına hiçbir anlam veremedim.. Bu yazılanlardan kendimizi ne kadar zorlarsak zorlayalım yalnızca iki mana çıkar..

Kabul edilmesi mümkün olmayan bir şekilde yazılmış bir yazı..

"yani bizlerden süslü ,renkli giyinirdi"

Bu ne biçim bir ifade böyle, nasıl böyle bir şey söylenebilir!..

Subhanallah!..
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Kılık - Kıyafet

Post by Abdüllatif »

Yanlış anlaşılan bir nokta var bence. Renkli giyinilmemeli derken millet renksizliği yani siyah/beyazı anlıyor herhalde.
Renkli giyinmekten asıl maksat: Cıvıl cıvıl, bıcır bıcır, kıpır kıpır giyinmektir... Bu türlü renkli giyinilmemeli diyoruz. Yoksa kadın illaki renkleri kullanacak... :?
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Post Reply

Return to “Halka Yönelik”