Gucdüvânî

Es-selamu aleyküm ve rahmetullah!

Es'ad Hocam'ız bir sohbetinde, bir konuşmacıdan; "Çocuğun eğitiminin 3/5'i çocuk ınga dediği zaman bittiğini ve geri kalan kısmın da 0-3 yaş arasında olduğunu" duyduğunu söylüyor.

Doğmadan öncesi için şu an bir yorum yapamayacağım.. Ama doğduktan sonrası için şöyle düşünüyorum:

Hocamız çok büyük bir zat idi.. Çocuğumuzu hocamızın yetiştirmesini kim istemez? Herkes ister...
Ben çocuğu 0-3 yaş arasında hocamız yetiştirsin diye düşünüyorum şöye ki: Çocuk yeni doğduğu zaman hafızası hiç yazılmamış defter gibi.. Doğduğu günden itibaren her gün 2-3 saat hocamızın sohbetini dinletirsek, çocuk 3 yaşına geldiğinde; 3*365*3=3285 saat sohbet dinlemiş olur. Bir sohbet yaklaşık 1 saat ise, 3285 tane sohbet eder bu... Her sohbette 3 hadis okunsa, 9855 hadis... Mükerrer hadisler de elbet var ve hatta mükerrer sohbetlerde olacaktır; ama kaba hesap böyle..

Kim o çocuğun 3 yaşından sonra alim olmayacağını iddia edebilir? Ben yakınlarımdan biliyorum, bu yaş aralığında sohbetlerle büyüyüp de şimdi birçok dini konuyu bilen çocukları...

Dini yön böyle...
Kültürel yöne gelince, yine bu yaş aralığında her gün çocuğa Klasik Dini Musikimiz'den yarım saat, bir saat dinletirsek; o çocukda mükemmel bir de müzik zevki olacaktır! Bunun da aksini kimse iddia edemez!

Hasılı, ben bu düşüncemi ölmezsem hayata geçireceğim! Ne dersiniz? İyi bir fikir değil mi?

Ve Aleykum Selam Abdullatif Bey
tespitleriniz gerçekten çok güzel. zaten yapılan araştırmalar, anne karnındaki 14 haftalık bir fetusun dışarıdan gelen seslere tepki gösterdiğini, 24 haftalıkken ninnileri, çıngırak seslerini ve sakinleştirici müzik parçalarını dinlediğini kanıtlıyor.(1992 yılında yapılmış bir araştırma)
yani bebekler, anne karnındayken zihinsel gelişimlerini yönlendirecek dış uyarımlar bekliyorlar.
bu konu ile ilgili olarak Akıllı Bebekler Akademisi adlı kitabı inceleyebilirsiniz.

Çok güzel bir düşüceler

Ama ben bu işleri daha önce, hamile vakitinden başlamayi teklif ediyorum. Şimdi benim eşim de hamile (Ben olacak çocuğumun Hojamiz gibi birisi olmasını Allahdan dua etmenizi rica ediyorum ). Onun dini bilmesine rağmen, genel dini düşünceleri söyliyorum, Kur'an okuyorum. Bence, bunun de çocuğuma etkisi olacak.

Size daha bir örnek: Özbekistanın Fergana kenti civarındaki köyündekiler çocuğu beşikteyken, bır Kari' nın Kur'an okuduğu odaya getiriyorlar, sonuçta o çocuk büyüdüğü zaman (Hatta 5 yaşteyken) Kur'anı tamamen ezberlemiş Kari' oluyorlar.

Doğru söze, boynumuz kıldan ince.. Maşallah!

(Allah analı babalı büyütsün, hocamıza tam bir mürid, Efendimiz'e tam bir ümmet, Allah'a da tam bir kul eylesin!)

Bence tüm bunların yanında en önemli olan anne ve babanın çocuğa iyi bir örnek olabilmesi. Eğer biz tam manasıyla bu dini yaşarsak ve yaşatmaya da azmedersek Allah'ın izniyle çocuklarımızda hayırlı birer evlat, kul, ümmet olabilirler.
Rabbim, ümmeti Muhammed'in sonunu hayırlı kılsın ve hepimizi kendine layık kullar eylesin.

Elbet anne ve babanın İslamı tam yaşaması, çocuğa da olumlu etki edecektir.

Ancak anne ve babası çok dindar olup, çok derviş olup da; çocuğu kendisinden tamamen farklı niceleri var.
Bakıyorsunuz anne baba çok samimi ihvan; çocuk tamamen farklı, namaz kılmayı bilmeyen, Kuran okumayı bilmeyen bir kişi...

Anne babanın çok iyi dindar olması yeterli değildir, çok iyi çocuğunu yetiştirebilmesi önemlidir.

Sonra 3 yaşına kadar anne baba çocuğa ne kadar faydalı olabilir. Elbet olacaktır da... Bence çocuğun bilinç altına İslâmi prensiblerin yerleşmesi için bu mükemmel bir çözüm.

Biraz sabrederseniz; 20 yıl sonra bu deneyimin sonuçlarını açıklayabilirim.

Aleykum Selam Abdüllatif Bey,

Allah razı olsun. Çok önemli konulara değinmişsiniz. Rabbim bizlere bunları uygulamayı ve dinlediğimiz sohbetler doğrultusunda bir ömür sürmeyi sevdiklerimizle ve sevenlerimizle birlikte bir ömür boyu nasib etsin. Amin.

Allah'a emanet olunuz.

Ben zaten sizin söylediklerinizi reddetmiyorum. Dikkat ederseniz"tüm bunların yanında" diyerek söze girmiştim. Ayrıca anne karnındayken çocukların eğitimine başlanabildiğini araştırmaların kanıtladığını belirtmiştim. Bunlar zaten araştırmalarla, örneklerle doğruluğu kanıtlanmış şeyler.
Şüphesiz anne babası çok dindar olup da kendileri dinden bihaber olan örnekler vardır. Allah zaten insanları mallarıyla, canlarıyla, evlatlarıyla imtihan edeceğini buyuruyor.
Benim demek istediğim; çocuklar ilk olarak ebveynlerini kendilerine örnek alıyorlar. Bu nedenle özellikle ilk çocukluk döneminde anne ve baba çocuğa karşı tutum ve davranışlarında dikkatli olmalı. Sadece çocuğa karşı değil her andaki davranışlarına, sözlerine dikkat etmeli çünkü çocuk bu çağda tıpkı bir kamera gibi olan biteni kaydetmekte. Biz elimizden geldiğince çocuğa Allah'ını, peygamberini, dinini, diyanetini ona sevdirerek vermeye çalışalım. Bu nokta da çok önemli. Çocuğu Allah'la korkutursanız, ona Allah'ı sadece Kahhar ismiyle tanıtırsanız veya dini yanlış bir şekilde ona öğretirseniz çocuk elbette bir yerde dinden soğuyup ailesini dinlemez bir vaziyete gelebilir. Biz elimizden geleni yapalım sonra da Allah'a tevekkül edelim.
Son olarak, ben sabredip sizin deneyiminizin sonucunu öğrenmeyi çok isterim ama vadem yeter mi Allah bilir.
Allah cümlemizin yardımcısı olsun, bizi evlatlarımızla imtihan etmesin, etse de sabırlar versin. Amin

Çok güzel fikirler sunmuşsunuz.Birkaçı gerçekten aklımda vardı ama iyice yerleşti.
Çoçuklarımızın eğitimine ta doğmadan önce başlıyacağız allahın izniyle.
allah razı olsun kardeş

Çocuk anne karnından itibaren herşeye duyarlıdır...
Efendimizinde hadisi vardır bu konuda hepimizi birliriz

“Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.”

Ancak doğru evreleri iyi bilmek lazım doğru zamanla verilmeyen doğru mesaj büyük yanlışlarada sebep olur..

Dil gelişimin başlamasıdan itibaren "kavramlardan" başlayıp çocuğun gelişim evreleride göz önüne alınarak gerekli eğitim verilirse çocuk layıkıyla alır..


bu konuda tavsiye edeceğim güzel bir kitap : Porf Dr Mehmet Emin Ay ın "çocuklarımıza Allah'ı nasıl anlatalım"