28 Şubatçı Rektörler

Post Reply
User avatar
ravza
Posts: 60
Joined: 07 Sep 2007, 11:39
Kan Grubu: 0 (+)

28 Şubatçı Rektörler

Post by ravza »

Üniversitelerde kaos varmış. Yalan! Kaos filan yok. Çünkü... Toplumsal manada kaos... Ölçütlerini yitiren insanların, ne yapacaklarını bilemeyip, birbirinden çok farklı biçimlerde hareket etmeleriyle ortaya çıkar.
Üniversite ve türban konusunda kaos filan yok: Herkes neyi, niye yaptığını gayet iyi biliyor.

Bir tarafta... Meclis'e, Anayasa'ya, demokrasiye, insan haklarına, hukuk devletine bağlı rektörler var. Onlar, Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliklerini imzalar imzalamaz, kapılarını türbanlı öğrencilere açtı.
Diğer tarafta... "Laikliği koruyoruz" palavrasıyla, yukarıda saydığım değerlerin hayata geçmesini istemeyen... Otoriter zihniyetli, dikta heveslisi, özgürlük düşmanı rektörler var. Onlar YÖK Kanunu'nun 'Ek 17'nci maddesinde düzenleme yapılana dek, türbanlı öğrencileri içeriye sokmama kararı aldı.

Gördüğünüz gibi kaos filan yok. Taraflar arasında net bir ayrım söz konusu.

Yasakçı rektörlerin durumu, bilhassa 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ve eski YÖK başkanlarının üniversite yönetimlerinde nasıl bir kadrolaşmaya gittiklerinin açık biçimde göstergesi.
:idea:
Bu rektörler ve onlara destek verenler, 28 Şubat (1997) örtülü darbesinin zihniyetini devam ettirmeye çalışan tipler.

Anayasa değiştiğine... 'Ek 17' de zaten "Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir" dediğine göre... Özetle, kapılarını türbanlı öğrencilere açmalarına hiçbir engel bulunmamasına rağmen... Onlar inatla yasakçı tavırlarını sürdürüyor.

Bu kadronun üniversiteleri adeta kendi mülkleri haline getirdikleri ve Deli Dumrul edasıyla hareket ettikleri apaçık ortaya çıktı.

"Savaşarak geri çekilen" bu zihniyet temizlenecek ama bu arada boşa vakit kaybediyoruz. :idea:

--------------------------------------------------------------------------------

Bunlar ne biçim komünist?
Söylenenleri duyduğumda; güleyim mi, ağlayayım mı, şaşırmıştım. Türbanın tartışıldığı "32'nci Gün" programında, kendini "komünist" olarak tanımlayan bir erkek öğrenci, türbanlıların niye üniversiteye alınmaması gerektiğini anlatıyordu.

Durum çok tuhaftı.

Öğrencinin konuşmasında sürüyle çelişki art arta dizilmişti ama o bunları fark etmeden nutuk atıyordu.

Bir iki örnek veriyim.

* Komünist öğrenci sık sık "Aydınlanmadan" söz ediyordu. Aydınlanmanın en önemli araçlarından biri eğitimdir. Aydınlanma felsefesinin öğretildiği yer de üniversitedir. Hem "Aydınlanmadan yanayım" diyeceksin, hem de tıpkı senin gibi genç olan bir başkasını, bundan mahrum bırakacaksın. Aydınlanmasını engelleyeceksin.

* Konuşmasından ve giyiminden, "iyi aile çocuğu" olduğu anlaşılan o komünist delikanlı, konuşması sırasında bol bol işçilerin, köylülerin, dar gelirlilerin haklarından söz etti.

Güzel. Peki bütün araştırmalar, din konusunda hassas olanların, tam da işçiler, köylüler, dar gelirliler olduğunu göstermiyor mu? Suratına bakarak, utanmadan, "Sizi üniversitede görmek istemiyoruz" diye bağırdığın türbanlı kızların çoğu; işçi, köylü, memur, esnaf ailelerinden gelmiyor mu?

Haberlere bakıyorum: ODTÜ ve Boğaziçi gibi "kalburüstü" üniversitelerde okuyan komünist öğrenciler türban karşıtı gösteriler yapmış.
Merak ediyorum: Faşistlik yaptığını fark edemeyen bu komünistleri kim yetiştiriyor?


Emre Aköz

[email protected]
Eylül

Re: 28 Şubatçı Rektörler

Post by Eylül »

ravza wrote:"Savaşarak geri çekilen" bu zihniyet temizlenecek ama bu arada boşa vakit kaybediyoruz.
Aynen katılıyorum. :idea: :idea:

Diğer karşıt söylemlere de katılıyorum ama gülmekten :?
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”