Su Gibi Ol...

Moderator: Leyla Hanne

Post Reply
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Su Gibi Ol...

Post by Leyla Hanne »

SU GİBİ OL...

Şimdi sen "su" olduğunu düşün. Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar çok, tükenmez... İnaniyorum ki gerçekten de öylesin.Ama ister çesmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın.Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın...

Unutma ; Daha çok bağırdıgında daha çok dinlenmezsin... Gürültünün parçası olursun sadece!..

Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü ;"Su nasılsa burada, lüzum yok ki suyu kana kana içmeye" diyedüşünürler... Aynen, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi!

Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi, hep sabahin en sakinanını bekledi ; suyun durgun yerlerini bulabilmek için, gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler ; Onlar için en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...

Sen, hep bir su olduğunu düsün. Su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez...Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol ; Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü degil!.. Sen bir su ol... Ama rahmet ol ; Afet degil ! Su isen tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme; Sana "felaket" denmesin !

Su isen bir bardağa siğabil ki; Damarlara giresin!..

Su ; YüceAllah (cc)' ın insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri...

Ve suya benzediğini unutma ! Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu da unutma.

Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de "kıyametler koparıcı" olabileceğini unutma...

Unutma; Senin işin rahmet olmak, afet değil !

Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin ; Küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan,hayat verirsin çevrene.Ve yasayabilirsin dünya dönmeye devam ettiği müddetçe...

Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen ; korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi...

Tercih elindeydi hep ve hep de "senin" ellerinde olacak...

Ya tutmayı öğreneceksin dilini ; veya hiç durmadan konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara !

Ama yapman gereken şu degil mi; Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemedigini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin nekadarını anlatabildigini...Hatta anlayanların, anladıklarının da seninanlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin...

Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın...

Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin "kıyıya yanaşmasını" bekleyeceksin !..

Demeyeceksin; "Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!.."

Demeyeceksin; "Ben aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!.."

Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama maalesef degil... Ağzını açıp "Şelaleden dökülen suyu" içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç ?..Veya önüne çıkan ağaçları dahi sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü ?Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler ; Beyni olan her yaratık gibi !

Hadi... Sen şimdi "su olduğunu" düşün ve kendini "su gibi" hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı... Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu hatırla...

Ama yine su gibi "bir küçük bardağın içine" siğdır ki kendini ; Girebilmeyi öğren insanların damarlarına.Hayat ver...

Vazgeçilmez ol !!..

alıntıdır
Post Reply

Return to “Kritik Analitik Düşünce ve Kişisel Gelişim”