Anne Baba Hakkını Ödeyebilmenin Bir Yolu :) İstifadenize

Forumda uygun kategori bulamadığınız yazılar...

Moderators: VYZ, Leyla Hanne

Post Reply
User avatar
HAFZEH
Posts: 116
Joined: 28 Nov 2007, 21:53

Anne Baba Hakkını Ödeyebilmenin Bir Yolu :) İstifadenize

Post by HAFZEH »

Her kim Cuma gecesi akşam ile yatsı arası 2 rekat namaz kılar, her rekatta ;
1 Fatiha
1 Ayete'l kürsi
5 İhlas suresi
5 Felak suresi
5 Nas suresi okur, Namaz bittikten sonra
------>15 kere istiğfar ve 15 kere de salavat-ı şerife okuyup bunların sevabını ana ve babalarının ruhlarına hediye eder ise, onların haklarını ödemiş olur. Bunun sevabınıda ALLAH' tan (c.c) başkası bilemez.. :)

Kaynak : En Güzel Ameller.
MEHMED ZAHİD KOTKU (r.a)

Rabbimiz makamlarını zengin eyleyip, bizleride şefaatlerine erdirip kavuştursun. Tüm anne ve babalarada, rahmet eyleyip dünya ahiret bahtiyar etsin. Amin
**** Sevgi ve dua ile ***
Last edited by Leyla Hanne on 04 Feb 2008, 00:01, edited 2 times in total.
Reason: Bakınız;4.1
User avatar
hülyanur
Posts: 162
Joined: 29 Jan 2008, 21:12

Re: Anne Baba Hakkını Ödeyebilmenin Bir Yolu :) İstifadenize

Post by hülyanur »

Anne ve babasına itaat eden kimseye şu müjdeler vardır:

"Bir kimse anne ve babasını kendisinden razı ederek sabahlarsa, onun için Cennetten iki kapı açılır. Akşamlarsa yine iki kapı açılır. Eğer yalnız annesini yahut yalnız babasını razı ederse o zaman bir kapı açılır. Kim de anne ve babasını kızdırarak sabaha kavuşursa onun cehennemden iki kapı açılır. Akşamlarsa (aynı şekilde) yine iki kapı açılır. Eğer yalnız birini öfkelendirmişse sadece bir kapı açılır. Ana babası haksız dahi olsalar, onların gönüllerini kırmamak karşılarında öf bile dememek lazımdır."(3)

Kim anne ve babasına itaat ederse, iyilik ve ikramda bulunursa, kendi evladı da ona itaat eder. Bu konuda bir hadiste şöyle buyurulmuştur:

"Siz babalarınıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler!"(4)


ANNE BABAYA ASİ OLANLAR CENNET KOKUSU ALAMAZ

Anne ve babasına asi olanlar, ne kadar iyiliklerde bulunurlarsa bulunsunlar, cennete girmeleri çok zor olur. Diğer taraftan onlara iyilikte bulunanlar ne kadar kötü amelde bulunurlarsa bulunsunlar, itikadı bir bozukluk içinde değilseler, eğer varsa cehennemdeki cezasını kolay geçer, cennete gider. Bu konuda bir hadiste şöyle buyurulmuştur:

Cennetin kokusu beş yüz yıllık yoldan rahatça alınır. Fakat anne ve babaya asi olanlar ve akraba ile bağı koparanlar bu kokudan mahrum olurlar. Hadisi şerifte buyuruluyor ki:

"Cennetin kokusu beş yüz yıllık mesafeden duyulur. Ancak onun kokusunu anne ve babaya asi gelen ile akraba bağını koparan alamaz!"(5)

Hazreti Musa Aleyhisselam bir gün Allahu Tealâ'ya münacat ederek şöyle niyazda bulundu:

–Ya Rabbi! Acaba benim cennette arkadaşım kimdir? Allah–u Tealâ Celle Celaluhu:

–Ey Musa! Falan beldeye git, orada bir kasap vardır. İşte senin cennette ki arkadaşın odur, diye cevap verdi.

Bunun üzerine Hazreti Musa Aleyhisselam o beldeye geldi ve tarif edilen kasabın dükkânını buldu. Orada oturup bir müddet kasabın hareketlerini seyretti.

Akşam olunca kasap heybesine bir parça et koyup, dükkânını kapayarak evinin yolunu tuttu. Hazreti Musa Aleyhisselam kasabın yanına yaklaşarak:

–Beni misafirliğe kabul eder misiniz? diye sordu.

Kasap da tebessüm ederek:

–Buyurun, diyerek Musa Aleyhisselam'i evine davet etti.

Eve varınca kasap getirdiği eti kendi eliyle pişirerek çorba yaptı. Sonra evin tavanına asılı olan büyük bir heybeyi aşağıya indirdi ve içinden gayet yaşlı bir kadını çıkardı. Kendi eliyle onu doyurdu, üzerindeki elbiselerini alıp yıkadı ve kuruttuktan sonra onu giydirdi. Sonra tekrar annesini heybeye koyup yerine astı. Tam o sırada kadının dudaklarının kıpırdadığını gördü. Musa Aleyhisselam:

–Bu kadın kimdir? diye sordu.

Kasap da:

–Annemdir, diyerek cevap verdi.

Musa Aleyhisselam:

–Sen onu heybeye koyarken dudakları kıpırdıyordu. Sanki bir şeyler söylüyordu. Acaba ne diyordu?

–O, devamlı olarak şu sözü söyler: "Ya Rabbi! Oğlumu cennete Musa'ya arkadaş yap" işte bu söylediği söz onun duasıdır.
Bunun üzerine Hazreti Musa Aleyhisselam:

–Sana müjdeler olsun! Ben Musa'yım. Sen de benim cennetteki arkadaşımsın, dedi.





Bir kimse annesinin ayağını öperse, cennetin eşiğini öpmüş gibidir. Bu konuda Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuşlardır:

"Kim annesinin ayağını öperse, tıpkı cennetin eşiğini öpmüş gibi olur"(6)

Ashab–ı Kiram'dan Alkame adında bir zat vardır. Bu zat bir gün çok ağır hasta oldu. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hz. Ali, Hz. Ömer ve Hz. Bilal Radıyallahu Anhum hazretlerini onu görmeye gönderdiler. Onlar Alkâme'nin yanına vardıklarında bir de ne görsünler: Alkame'nin dili tutulmuş, bir türlü kelime–i şehadet getiremiyor.

Hemen gelerek durumu Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e anlattılar. Sahabeler, Alkame'nin durumunu gözden geçirdiklerinde onda bir kusur bulamadılar Daha sonra hanımı yüzünden annesiyle arasının iyi olmadığını öğrendiler. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Alkame'nin annesine haber gönderdi. Kadın Peygamber Efendimiz'in huzuruna gelince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kadına:
–Oğlun ile dargın mısın" diye sordu.
Kadın:
–Dargınım ya Resulullah)!" diye cevap verdi.
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
–Oğlun çok zahmet çekiyor. Oğlundan razı olmasan bile ona hakkını helal et" dedi.
Kadın:
–Oğlum karısını bana tercih etti. Ben oğlumdan razı olamam, dedi.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem kadına ne tavsiye ettiyse kabul etmedi. Nihayet Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular:
–Nefsim yed–i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, sen ona öfkeli ve dargın bulunduğun sürece ne namazı ne de zekatı fayda vermez.
Daha sonra sahabelere Alkame'yi yakmak için ateş toplamalarını emretti. Bunun üzerine kadıncağız feryad edip;
–Bırakın oğlumu! Allah'ı şahit tutuyorum ki, ben oğlumu bağışladım, ondan razı oldum, ona hakkımı helal ettim, dedi.
Bunun üzerine Alkame'nin dili açıldı ve kolayca kelime–i şehadet getirerek vefat etti.
Bu hadiseden sonra Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Ey Muhacirler ve Ensar topluluğu! Kim hanımını annesine tercih ederse, Allah'ın laneti üzerine olsun. Allah–u Teala o kimsenin ne farz ne de nafile ibadetini kabul etmez."(7)


Dipnotlar:
1– İsra Suresi 23–24
2– Mecmaul Adab
3– Beyhaki, İhya
4– Taberani; Terğib ve Terhib, Birr:21
5– Taberani, İhya
6– Mecmaul Adab
7– Mecmaul Adab
BİRBİRİNİZİ CAN KARDEŞLER GİBİ,KAN KARDEŞLER GİBİ,ANA BABA BİR KARDEŞLER GİBİ,HATTA ONDAN DA İLERİ SEVMELİSİNİZ...[marq=right][/marq]
Post Reply

Return to “Diğer Konular”