EVLİLİKTE ELEŞTİRİ

Günümüzün en önemli konusu...
Post Reply
User avatar
hülyanur
Posts: 162
Joined: 29 Jan 2008, 21:12

EVLİLİKTE ELEŞTİRİ

Post by hülyanur »

Bir insanın kişiliğini eleştirmekle hatalarını eleştirmek ayrı şeylerdir. Eğer eleştiri insanın şahsiyetine yönelikse, o kimse kendini değersiz hissettiğinden, savunmaya ihtiyaç duyar, ruhunda suçluluk ve pişmanlık duyguları uyanır. Fakat yaptıkları eleştirilirse bu faydalı bir harekettir. Aksi halde insanlar hatalarının farkına varamazlar. Kadınla erkek birbirlerini eleştirirken, ‘sen benim için değerli ve önemlisin. Bu söylediğini şöyle değil de böyle yapsak, nasıl olur?’ tarzında konuşmalıdır. Eleştirinin yöntemi de, kendisi de çok önemlidir. ‘Sen’ dili ile eleştirmek yerine ‘ben’ diliyle eleştirmek çözüme daha yakındır.


Meselâ erkek eve gelip, ortalığı dağınık gördüğünde, ‘sen ne biçim kadınsın, bıktım evin bu halinden, gelmek bile istemiyorum?’ dediğinde, bu davranışı aradaki sevgiyi örselediği gibi evliliği de olumsuz yönde etkileyecektir. Kadın belki erkeğin korkusundan evi toplar, ama bir müddet sonra kendini önemsiz göreceğinden sürekli varlığını ispata çalışır ve arada bir güç mücadelesi başlar. Halbuki aynı erkek, ‘evi böyle dağınık gördüğüm zaman, kendimi kötü hissediyorum,’ dese ve ‘ben’ dilini kullansa daha iyi sonuç alacaktır. O zaman karşı taraf ‘demek ki, evin dağınıklığı eşimi incitiyor’ diyerek, savunma duygusu yerine içindeki sorumluluk hissini harekete geçirecektir. Eleştiri böyle olursa yararlı olur ve hataların düzelmesine imkan verir; yoksa kılıç çekme biçimindeki tenkit köprünün üzerinde karşılaşan keçiler gibi iki tarafı da kaybettirir.

Ayrıca eleştirinin tarzı da önemlidir. İnsan kızarken ya da eleştirirken bile, sevgiyle kızıp eleştirmelidir. Fakat bunu başarabilmenin yolu kâmil insan olmaktan geçer. Kısaca doğru evlilik, doğru kişi olmamıza bağlıdır. Eğer bizler doğru kişi olabilirsek; evliliğimiz de doğru olacaktır. Bu sebeple başkalarını doğrultmadan önce kendimizi doğrultmaya çalışmalıyız.
BİRBİRİNİZİ CAN KARDEŞLER GİBİ,KAN KARDEŞLER GİBİ,ANA BABA BİR KARDEŞLER GİBİ,HATTA ONDAN DA İLERİ SEVMELİSİNİZ...[marq=right][/marq]
m.bozyak
Posts: 1
Joined: 07 Feb 2008, 11:24
Kan Grubu: A (+)

Re: EVLİLİKTE ELEŞTİRİ

Post by m.bozyak »

Sizce Bi kisi evlenmeden önce kendisine layik birisini nasil arastirmali???Evlilik oncesi onunla görüşmesi dogru olur mu?
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: EVLİLİKTE ELEŞTİRİ

Post by Abdüllatif »

m.bozyak wrote:Sizce Bi kisi evlenmeden önce kendisine layik birisini nasil arastirmali???Evlilik oncesi onunla görüşmesi dogru olur mu?
Güncel Meseleler 1-2 kitaplarında, nişanlılıkla ilgili kısımları okuyabilirsiniz.
http://esadcosan.awardspace.com

Şu an müsait değilim, ilk fırsatta eklerim foruma.
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
seyir

Re: EVLİLİKTE ELEŞTİRİ

Post by seyir »

Abdüllatif wrote:Şu an müsait değilim, ilk fırsatta eklerim foruma.
Ara soğumasın, ben müsait sayılırım :)

Güncel meselelerden konu ile ilgili bulabildiklerim..

SORU: Evlenmek için izleyeceğimiz yol nasıl olmalıdır? Görüşme esnasında ne tür şartlar konuşulmalı ve bu konudaki tavsiyeleriniz nelerdir?
CEVAP: Müslüman, mütedeyyin, takvâ ehli bir kimse bulmağa çalışacak! Evlilikte esas budur, böyle olması gerekir. Karşı tarafla bu mânâda büyükler görüşebilir. Evlenecek olan kız ve erkek de birbirini görebilir; dinimizde buna müsaade vardır.
Öne sürülecek şartlar, dinî şartlar olmalı!.. Yâni, "Biz dine bağlılık istiyoruz, Kur'an yolunda yürümeyi istiyoruz, Sünnet-i seniyye'ye uygun yaşamayı istiyoruz." diye. Dünyevî şeyler, maaş vs. önemli değil...

SORU: Sözü kesilmiş iki kişi, eğer aralarında dinî nikâh yapılmamışsa telefon ile görüşebilir mi? Damat adayı kız evine ziyarete gidebilir mi?
CEVAP: Gidebilir. Bu ille nikâh olduğu zaman olacak diye bir şey yok... Kız örtülü olarak, annesinin babasının yanında görüşülebilir. Erkek kız tarafına ziyarete gidebilir. Bunların mahzuru yoktur. Telefonla da görüşebilirler.

SORU: Nişanlı kişilerin birbirleriyle konuşmalarının hükmü nedir?
CEVAP: Konuşma olabilir; çünkü, nişanlanmışlardır. Hattâ nişanlamadan bile bir kimse çarşıya pazara çıkıp ciddî bir şekilde alışveriş yapabiliyor. Başkalarıyla örtülü olarak, belli bir ciddiyet dairesinde konuşabiliyor. Ama, nişan nikâh demek olmadığı için, aralarında yine mesafe ve bir ciddiyet olması lâzım! Lâubâlilik olmaması lâzım! Öyle tek başlarına gezmek, ikisi yalnız bir yerde kalmak filân gibi şeyler olamaz.

SORU: Evlenmek niyetinde olan kız ve erkeğin birbirini görmesinde bir sakınca var mıdır?
CEVAP: Kısa müddet, az bir şekilde, sûisti'mal etmemek, ileriye gitmemek şartıyla görebilir. Öyle çok fazla değil, her zaman değil...

SORU: Bir kızdan hoşlanıyorum; fakat onun bundan haberi yok... Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
CEVAP: Meşrû yoldan git, iste! Fazla da öyle hoşlanıp uzaktan bakma!..

SORU: Aşık olduğum kızın hidâyete ermesi için dua eder misiniz?
CEVAP: Dua ederiz ama, aşık olmak da İslâm'da pek iyi bir şey değil... Elin kızına ne diye baktın, ne diye aşık oldun, ne diye bu duruma geldin?.. Bu bir hatalı durumdur. Doğru düzgün seçme ile olmamış da, aşık olmuş. O kız eğer İslâmî bakımdan iyi ölçüde bir kimse değilse, açıksa, ailesi ve şartları iyi değilse, bunun onunla evlenmemesi lâzım!.. Çünkü Peygamber Efendimiz, "Dindar olanını arayın!" diyor.
Onun için insanın gözünü sakınması lâzım, bu gibi mâcerâlara düşmemesi lâzım!.. Tabii, bazan elinde olmayan sebeplerle, düşer insan bu gibi hallere; ama, mümkün olduğu kadar kendisine hakim olmağa çalışmalı!.. Tehlikelidir.

SORU: Evlenmek istediğim kızla rahat görüşebilmek için, evlilik hayatına başlamadan önce dinî nikâh yapabilir miyim; böyle bir şey olur mu?..
CEVAP: Nikâh nikâhtır. Bunun birkaç çeşidi yoktur. Nikâhlandı mı, bunlar evli olurlar, mehir tahakkuk eder. O zaman istedikleri gibi rahat konuşabilirler birbirleriyle; nikâhlı insanlar olurlar.
Ama nikâlanmadan da bu işler olur. Asırlar boyu böyle devam etmiştir, bir mahzuru yoktur. Hiç görmeden de birbirleriyle evlenenler olmuştur. Anneler, akrabalar gelirler, giderler hallederler.

SORU: Nişanlı iki kimse nikâhlı sayılır mı?
CEVAP: Nişan nikâh sayılmaz! Nikâh akdi yapılmadan; yâni,
"--Sen buna vardın mı?"
"--Vardım."
"--Sen bunu aldın mı?"
"--Aldım."
"--Tamam mı?"
"--Tamam!" diye nikâh akdi mün'akid olmadan, sözleşme yaplmadan yüzük takmakla, nişan yapmakla evlilik olmaz. O nişandır, sadece bir sözdür; nikâhın yerini tutmuyor.
Hattâ nikâh kıyan insan işin inceliğini bilmese de, "Sen bu zâta varır mısın?" dese; o da "E, varırım!" dese yine olmaz. "Ne zaman varacaksın?.." "Varırım işte bakalım..." Zaman belli olmadığı için, o zaman bile olmaz.
Onun için,
"--Sen bu kızı aldın mı?"
"--Aldım!"
"--Sen de buna vardın mı?"
"--Vardım!" diyoruz. Mâzî (geçmiş zaman) sigasıyla söylüyoruz ki, iş bitti mânâsına gelsin diye... Onun için, nişan nikâh demek değildir. Nikâhlanmak şarttır, nişanlanmak yeterli değildir. O bir tanışıklık oluyor.
O zaman birbirlerine tesettürlü olmaları gerekiyor. Nikâhlarını yapıncaya kadar, diğer erkeklerin diğer kadınların birbirlerine durumları gibi oluyor. Yâni, o kadın sokağa çıktığı zaman, çarşıda pazarda, bakkala fırına gittiği zamanki gibi; o erkek de çarşıda pazarda, sokakta bir başka kadınla karşılaştığı gibi, dikkat etmesi gerekiyor.
Post Reply

Return to “Kadın-Erkek İlişkileri”