Okurken Dinle...

Edebiyatımıza mal olmuş şiirler, şairler...

Moderator: VYZ

Post Reply
güLâLe

Okurken Dinle...

Post by güLâLe »

[align=center]Bahaddin Karakoç'tan bir klasik...
İbrahim Sadri'nin seslendirmesi ile...


http://www.iyidosya.com/public/177/i.sadri.mp3]i.sadri.mp3[/ses]
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Bahattin Karakoç

http://www.iyidosya.com/pupload/view/257[/align]
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: Okurken Dinle...

Post by Leyla Hanne »

Ihlamurlar ne zaman çicek açacak ? :) :)
güLâLe

Re: Okurken Dinle...

Post by güLâLe »

Allah-u Alem diyelim.. :)
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Ey Beni Bırakanlar Mevlanasız

Post by Abdüllatif »

[align=center]Çok çok beğendiğim bir şiir ve hocamızın çok çok çok güzel bir yorumu...
Bana çöller gibidir şimdi hayat,
O kadar boş o kadar manasız...


http://www.youtube.com/watch?v=Nm8CVM-fMRs

Yelkenim rüzgârı yok, gemiyim deryâsız
Ne ümidim, ne terânem kaldı, geceyim ferdâsız
Ki kadehler susamış ve sebu sahbâsız
Ne deyim ben size ey bırakanlar beni Mevlânâ'sız

Bu yalan dünyayı niderim Leylâ'sız
Cennetinden geçer Âdem, lâkin olamaz Havva'sız
Kim derdi ki bu gözler kalacak rüyâsız
Ne desem ben size ey bırakanlar beni Mevlânâ'sız

Üzerimden samlar esiyor pervâsız
Bana çöller gibidir şimdi hayat
O kadar boş, o kadar mânâsız
Gezerim âvâre, gezerim me'vâsız
Ne deyim ben size ey bırakanlar beni Mevlânâ'sız

Arif Nihat[/align]
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
güLâLe

Re: Okurken Dinle...

Post by güLâLe »

[align=center]Hacı Bayram-ı Veli'den... Sacit Onan'ın seslendirmesiyle.. Yâd 1429 yaklaşırken...

http://www.youtube.com/watch?v=UOZrPeuJNwg
Noldu bu gön lüm, noldu bu gönlüm?
Derdü gamile doldu bu gönlüm.
Yandı bu gönlüm, yandı bu gönlüm;
Derdine derman buldu bu gönlüm;

Yan ey gönül yan, yan ey gönül yan;
Yanmadan oldu derdine derman;
Pervane gibi, pervane gibi
Şem’ine aşkın yandı bu gönlüm!

Gerçi ki yandı, gerçeğe yandı,
Rengine aşkın cümle boyandı.
Kendude buldu, kendude buldu,
Maksudunu hoş buldu bu gönlüm.

Sevadı azam, sevadı azam;
Belki olubtur Arşı muazzam,
Meskeni canan, meskeni canan.
Olsa acep mi şimdi bu gönlüm?

Seyri billahtır, seyri billahtır;
Fenafillâhtır, limeAllahtır;
Ayinesinde, ayinesinde
Girdi sivayı buldu bu gönlüm;

El fakru Fahri, el Fakru Fahri;
Dimedi mi ol alemler fahri?
Fahrini zikrin, fahrini zikrin.
Mahvü fenada buldu bu gönlüm.

Bayrami imdi, Bayrami imdi
Bayram edersin yar ile şimdi !
Hamdü senada, hamdü senada.
Bayram edüptür yar ile gönlüm.

HACI BAYRAM VELİ [/align]
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Sana Bakmak/ Yılmaz Erdoğan

Post by Leyla Hanne »

[align=center]Yılmaz Erdoğan'ın kendi şiiri ve seslendirilmesiyle Sana Bakmak karşınızda...
Önceki mp3ler durdurulup dinlenmesi tavsiye edilir.

http://www.iyidosya.com/public/2351/yer ... bakmak.mp3[/ses]

Herşey yapılabilir
Bir beyaz kağıtla
Uçak örneğin, uçurtma mesela.
Altına konulabilir
Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
Sallanan bir masanın.
Veya şiir yazılabilir
Süresi ötekilerden kısa
Bir ömür üzerine..

Bir beyaz kağıda
Herşey yazılabilir,
Senin dışında..
Güzelliğine benzetme bulmak zor,
Sen iyisimi sana benzemeye çalışan
Herşeyden:
Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor.
Belki tabiattadır çaresi
Senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin..
Ve benim
Bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim..
Anlarım bitkiden filan
Ama anlatamam
Toprağın güneşle konuşmasını
Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

Sen bana ışık ver yeter
Bende filiz çok..
Köklerim içimde gizlidir
Gelen giden, açan soran, bere budak yok
Bir şiir istersin
"içinde benzetmeler" olan
Kusura bakma sevgilim
Heybemde sana benzeyecek kadar
Güzel birşey yok

Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
Herşeyi anlattım..
Olan olmayan, acıtan sancıtan..
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Severadım gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine..

Sana bakmak
Suya bakmaktır..
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktır..

Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar..
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvan değil tüccarlardır
Sen öyle göz,
Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken,
Sana şiir yazmak ahmaklıktır..

Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar

Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz..
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için önsöz

Sana bakmak
Bir beyaz kağıda bakmaktır.
Her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır..
gördüğün suretten utanmak..
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır..
sana bakmak
Allah’a inanmaktır.

Yılmaz Erdoğan[/align]
Refika

Re: Okurken Dinle...

Post by Refika »

http://www.iyidosya.com/public/2456/Bulmak!.mp3[/ses]

[align=center]Bulmak[/align]

[align=center]Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti

Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma

Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından

Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde

Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş
Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş

Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının sellerine

Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar

Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın

Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi

Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım


Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden
İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden

Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm

Güzlek - 1971
Erdem Bayazıt[/align]
Refika

Re: Okurken Dinle...

Post by Refika »

Şair mülahazaları bölümünden esinlenerek... Çok çok beğendiğim ve Hayri Beyin yorumuyla da ayrıca mest olduğum bir şiir.

http://www.iyidosya.com/public/2722/S%F ... den%21.mp3[/ses]

[align=center]Sürgün ülkenden başkentler başkentine!

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da Emirgan'da
Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili[/align]


Sezâi Karakoç
Post Reply

Return to “Şâirâne”