Gucdüvânî

İnsanların önüne çıkaracak bir erdemi, bir kimliği, bir kişiliği bulunmayan bir kadın ille de farkedilmek istiyorsa, insanlara 'dişiliğini' gösterecektir; kişiliği yerine dişiliğini.

Yani tesettürü emreden Kur'an'ın kadına verdiği açık mesaj şudur: Dişiliğinizle kendinizi görünür kılmak yerine kişiliğinizle/şahsiyetinizle erkek egemen dünyada hak ettiğiniz saygın yeri alın. Onun için tesettür, kadının insan kimliğini teninin önüne koymak demektir.

Tesettür emri, ancak bu yaklaşımla doğru anlaşılabilir. Tesettüre karşı çıkanlar, bilerek veya bilmeyerek kadını kimliksiz ve kişiliksiz yapmak isteyenler, onun teninden haksız kazanç sağlamak isteyen, onu metalaştıran, onu hep edilgen ve zevkine hitap eden bir nesne olarak görmek isteyenlerdir.

Neden böyle isterler? Dikkat ederseniz, kadını kimliksiz ve kişiliksiz görmek isteyenlerin hemen hemen tamamına yakını nefsine kul olmuş erkeklerdir. Neden? Çünkü kimliksiz bir kadının bedenini, estetiğini daha çabuk istismar edebilirler, örseleyebilirler, ondan yararlanabilirler. O sebeple kadının örtüsüne yönelik her düşmanlık, farkında olunsun ya da olunmasın, aslında kadının bedenini istismara açmak isteğinden başka bir şey değildir.

Sonuç: Modern kadın, dişiliği erkekler tarafından tepe tepe sömürülmek amacıyla kişiliği yok edilen kadındır. Eğer Müslüman kadın, tesettürü kişiliğin öne çıkarılması için dişiliğin örtülmesi olarak görmeyip, onu dişiliğini öne çıkarmanın bir aracı kılıyorsa, o tesettür tesettür değildir.
Ona 'örtülü çıplak' derler.

Siz kendi değerlerinizi dalgaya alıyorsanız, sizi kim ciddiye alır?

***
Yazının tamamı için tıklayın.

Çok güzel ..

Paylaştığınız için Allah razı olsun. Çok ama çok güzel bir yazı.

yazının başında erkek egemen dünyada diyerek buna eleştirel bakılıyor sonra devamında dini ve ahlaki değerlendirmeler yapılan bir yazı çokda doğru fakat ,bu ifade ile hemen dikkatimi çekti yazı feminizm kokuyor.

şimdi dünyada erkek egemendir ,bu hem dinen hem işin tabiatı gereği böyledir.
kadın ancak ailede söz sahibi olabilir.kadının vasfı bunu gerekli kılar.kadının şahsiyetiyle erkek egemen dünyada hak ettiği saygın yer neresi olabilir.ancak evi olabilir.

kadın ancak ailesini,çocuklarını dini ahlaki konuda koruyabiliyorsa kadındır.

bu gerçek bir hadise 1930 yıllar ,koca pazardan geldimi kadın hemen çantayı kaparcasına alır ,mutfağa gider ,çocukların hemen bakmasını önlermiş.çocuklarda hep merak edermiş acaba niye diye

niyesi kadıncağız sonra anlatmış ,o zamanlarki kibritlerin üzerinde bir kadın resmi varmış ,çocuklar bunu görmesin diye hemen mutfağa gider ,bıçakla resmi kazırmış

işte bu kadın belki iyi bir fıkıh bilmezdi belki hadisde bilmezdi belki okuma yazmasıda yoktu ama bu kadın evliya
bu kadın saliha idi.işte güzel bir örnek.

şimdi şu konuyada gelelim kadın erkek eşittir gibi bunu dini gerekçelerlede açıklamaya çalışıyorlar ama işin aslı kadınlar bir adım geride olduklarını bilmeleri lazım.zaten problem bunu kabullenememeleri yüzünden çıkıyor.buradaki geride durma onun bazı hareketlerinin sınırlandırılmış olmasından geliyor.

ve konu tesettüre geliyor.tesettürün şeklini çeşitli şekilde tartışıldı belki ama bayanın tesettürü evidir.ev dışında işlerinde ise ancak tesettürü ile zorunluluk halinde olmalıdır.öyledirki kadının kefeni bile mahremdir ,bunada dikkat etmek gerekir kadın ölülerin kefeninin dışını bile başka renk bir bez ile örtmek kabre konunca o örtüyü çekmek gerekir ,salih insanlar bunlara bile dikkat etmişlerdir.

"...Erkeklerin, kadınlar üzerinde ma'ruf (meşru olan) hakları olduğu gibi, kadınların da onlar üzerinde (bazı hakları) vardır. Yalnız erkeklerinki onlara göre (aile reisliği bakımından) bir derece fazladır. Allah mutlak galibtir, hüküm ve hikmet sahibidir. (2/ 228)"

Ayet gayet açık. Beyler evin reisi, amenna. Öyle de olmalı zaten. Onun evdeki otoritesini bozacak, ezecek, kılıbık erkek konumuna düşürecek davranışlardan hanımlar kaçınmalı. Her ne kadar kimi zaman görüşleri isabetli olmasada ciddiye alınmalı (dinleyip değerlendirmeli, dalgaya alınmamalı) vs. vs... bunlar önemli, çocukların babalarına saygı göstermeleri açısından bu konuya dikkat edilmeli. Ama bu da beylere haklarını despotça kullanmaları hakkını vermez. Kadını dinlemeyip ezmek, sadece millli amele gibi çalıştırmak da doğru değil. Herkes için söylemiyorum ama her ne kadar evin reisi beyler olsada, hayatın neredeyse bütün yükünü hanımlar çekiyor. Ses de çıkaramıyor. Bişey söyleyecek olsa, kocana asi olma, alttan al, yuvayı dişi kuş yapar, erkektir sinirlenir vs... Sonra seni feminist seni diyor kimi kardeşler işte ...

Rahmetli Hocaefendimiz'in dediği gibi 'İslam'ın kendisinde hiç bir ayıp yoktur. Gördüğün her ayıp, bizim şahsî müslümanlığımızdandır.

Sitem ediyorsa inançlı kadın, müslümanlara ediyor, İslam'a değil.

şimdi aslında erkekler en başta eleştirilmesi gerekenler.bu konuda ben bayanların yanında yer alırım.
çünkü aslında her türlü fedakarlığı yapan bir kadını ,olgun bir erkeğin takdir etmesi lazım ama bizde erkeler takdir edebilmeyi bilmezler ,öğretilmez.bunda kadınında payı vardır.anne kadın olmasına rağmen bizim kültürümüzde erkek çocuğunu kayırır.bu çok anormal değil genelde çokda yaygındır.bu nedenle bir bayanı takdir etmek gibi bir alışkanlığımız yoktur malum ilerdede edinmekte çok zor birşeydir.hele erkeklerin eşleri için hitapları bile önemlidir.
yani ben erkeklerin ,erkeklerin olduğu bir ortamda eşine falanca hanım ,gibi nezaketle hitap etmesi takdir edilir ama çokda kabaca hitaplarda bulunan kişilerde azda değildir.

ayrıca kadının ev işlerinde çalıştırılması adeti çok eskilerden beri vardır.hele köylerde falan bütün tarım işlerinde ,çok ağır bir şekilde çalıştırılır.aslında kadının bu açıdan korunması gerekir.mesela arap kültüründe kadının bizim kültürümüzde olduğu kadar çalıştırıldığı yoktur.

islam kadına çok değer veriyor. o zaman insan en kıymetli en değerli şeye nasıl ihtimam gösteriyorsa kadınada öyle olmalıdır.

fakat kadın daha fedakardır.fedakar olmakta onun fıtratındandır.

kuran-ı kerimde zikredilen kadınlardan asiye validemiz firavunun zulmüne dayanmıştı.çok yüce mertebelere ermiştir.yine hz meryem validemiz gerek mabeddeki eğitimi gerek sonraki iftiralara dayanmıştır.
hacer validemiz kocası hz ibrahim onları ıssız bir vadiye koyup Allah emanet ettiğinde ,dayanmayı bilmiştir.
hz hatice annemiz mekkede boykot sırasında dayanmayı bilmiştir.

kadını aşağılayan işte hz ademe bu yasak meyveyi havva annemizin teşvik ettiği söylenir ama genellikle bu israiliyat kaynaklıdır.çünkü kuran da bu konuya ilişkin ne bir temas ne bir ima vardır.

Eylülcüm, Mehmed Bey ......



İhvanımı canı gönülden alkışlıyorum.

Ne oldu şimdi? Mehmed Emin Bey de mi feminist oldu

Estağfirullah

Tebrik ve alkışımın sebebini uzun uzun yazmaya gerek duymuyorum, ama şu var ki doğruyu bilmek ayrı meziyet bunu ifade edebilmek çok ayrı ve güzel bir meziyet...

Yok Deniz kardeşim. Sizin söyledklerinize karşı yazmadım son söylediklerimi. Sacede kadın haklarından bahsetmekle feminist olunmuyor işte, onu ifade etmeye çalıştım. Beylerin haklarından da bahsetmekle anti feminist olunamayacağı gibi...

mağdur kadını desteklemek femiznizm değildir aslında esas kızdığım feminizm erkek aleyhtarı daha doğrusu erkeklere düşmanca bakış açısı oluşturmaya çalışan bir anlayışın buna karşı kadınlara birşey vermeyen anlayıştır feminizim ve buda çok boş bir düşüncedir.

Feminizstlere biz de kızıyoruz, beylerin düşmanı falanda değiliz. Arada feminist falan diyosunuz ya bize, hoş olmuyor, tüm derdim bu

kimseye feminist demedim,yukardaki yazı feminizm kokuyor dedim.tamamen feministçe bir bakış açısı ile yazılmamış ama bazı emarelerde vardır hani.

Bu olaya şu yönden açıklık getirmek istiyorum. Bazen Eylül hanım haklarımızı savunuyor ama bu feminizm gibi anlaşılıyor. Bu çok yanlış. Kadın haklarını savunmak feminizm demek değil ki. Kimse erkeklere antipati duymuyor sonuçta.