Prof. Dr. Es'ad Coşan Hocaefendi'den Güzel Sözler

Başta hocaefendilerimiz olmak üzere büyük zatların tasavvuf tanımları, tasavvufun inceliğine dair yazılar, vs...
Post Reply
GARİP
Posts: 47
Joined: 12 Jan 2008, 23:11
Kan Grubu: 0 (-)
Location: YÖNETİCİ

Prof. Dr. Es'ad Coşan Hocaefendi'den Güzel Sözler

Post by GARİP »

DÜNYA HAYATI

"Dünya çok kısa... Ahiret sonsuz olunca, sonsuzun yanında asırlar bile kısa kalır. Çok kısa küçük hayırcıklar, az bir şey. Asıl hayır ahiret hayrı..." (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


"Ömürler rüzgar gibi geçiveriyor, bir göz yumup açıncaya kadar geçiveriyor. Evet 60 yıl, 70 yıl, 80 yıl yaşıyoruz. Bir kısmı çocukluk, bir kısmı ihtiyarlık, bir kısmı gece uykusu, bir kısmı da gündüz koşuşturma, telaş... O günlerin içinde de bir kısmı sevinçli, bir kısmı üzüntülü, heyecanlı, dertli, gamlı, kederli, ağlamalı, sızlamalı... Ne olacak, kıymeti yok! (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


AHİRET HAYATI

Yâni dünyada insan bazı hayırlara erse de, ahirette hayra ermese, mahvoldu demektir. Kâfirler böyle olacak, Firavunlar, Nemrutlar, kâfirler, müşrikler, münafıklar, zalimler, fasıklar böyle olacak. Dünyada biraz telezzüz etmeleri, biraz tena'um eylemeleri, nimetlere dalmaları, zevkleri tatmaları mühim değil, önemli değil... Asıl önemli olan ahiretin hayrı, ahiretin rahatı, ahiretin saadeti.

Dünyadaki küçük menfaatler, faydalar, zevkler hiç mesabesindedir. Mü'min ona aldanmaz, takılmaz, kapılmaz, şaşırmaz. Onlara kapılıp da ahiretini mahvetmez, berbat eylemez. Ahiretini kazanmağa çalışır. (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


İBADETLERİN KARŞILIĞI

Allah ibadetleri yapanları sever, çok çok mükâfatlar verir. Namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, hacca giden, sadaka veren, hayır yapan kimsenin, azına çok mükâfatlar vererek çok memnun ediyor, çok taltif ediyor, çok büyük mükafatlar bahşediyor. (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


İbadetleri yapanı Allah sever; ibadet yaparak sevgisini kazanmaya çalışacağız. Günahlardan, haramlardan uzak olanı Allah sever; haramlardan, günahlardan kaçıp, gene sevgisini kazanmaya çalışacağız. (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


GÜZEL AHLAK

"İyi huylar hangileri, kötü huylar hangileri; bunları güzelce ezberleyeceksin, öğreneceksin, uygulayacaksın ve çoluk çocuğuna da öğreteceksin. Güzel huyu çocuğuna öğretmek için, üzerinde duracaksın; kötü huydan kurtarmak için üzerinde duracaksın... Takip edeceksin, çalışacaksın, uğraşacaksın, onaracaksın." (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


İMTİHANIN SIRRI

"Elbette bizler de sıkıntı çekeceğiz. Bunlar imtihan. Yâni müslümanlığa bağlılığımızın kuvvetini ve samimiyetini, sağlamlığını anlamak için, isbat etmek için, denemek için, imtihan etmek için, Allah bu sıkıntıları getiriyor ki; "Bakalım benim mü'min kullarım sıkıntıların karşısında da imanlarına sımsıkı sarılıp iyi müslüman olarak yaşayacaklar mı?" diye müslümana böyle çeşitli sıkıntılar, imtihanlar gelir gelir gelir gelir... Mühim değil. Sabredeceğiz, mükâfat alacağız.Ama sabrın sonunda da Allah zafer ve saadet ve selâmet veriyor. Misal: İşte İslâm tarihi, işte müslümanların ilk devirleri, ondan sonraki devirleri, bütün cihana hakim olmaları... Evet, ne zaman insanlar Allah'a yardım ederse, yâni Allah'ın dinine yardım ederse... Allah yardımdan müstağni ama, lütfen ve keremen ve lâtife olarak öyle buyuruyor Cenâb-ı Hak. "(02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


"Allah'ın iyi kulları en çok sıkıntıları çekerler, en çok musibetlere uğrarlar. Ağrılar, sızılar, hastalıklar, dertler, üzüntüler, onlara sabrederler Allah'tan geldiğini bilirler, kaderin cilvesi olduğunu bilirler, dünya hayatının imtihan yeri olduğunu bilirler, sabredip büyük mükafatları alırlar." (Prof. Dr.Es'ad Coşan 19. 12. 2000, Tefsir Sohbeti)

"Hatta Hadis-i Şeriflerden biliyoruz ki; musibetlerin, belaların, sıkıntıların, üzücü olayların, dertlerin en ağırları en yüksek şahıslara gelir. Önce peygamberlere gelir, en çoğu peygamberlere gelir. Ondan sonra derecesi çok yüksek kullara gelir, ondan sonra daha aşağıda, daha aşağıda böyle derecesine göre. Sonra da karşı tarafın da işin olumsuz, eksi tarafında da Allah'ın azılı, zalim, fasık, facir, korkunç, sevimsiz kullarına da bir baş ağrısı bile vermez Allah." (Prof. Dr.Es'ad Coşan 19. 12. 2000, Tefsir Sohbeti)


ALLAH’IN DİNİNE YARDIM ETMEK

"Allah'ın dininin yardıma ihtiyacı var. Allah'ın yardıma ihtiyacı yok, müslümanların yardıma ihtiyacı var... Mâlî yardıma ihtiyacı var, iktisadî yardıma ihtiyacı var, askerî yardıma ihtiyacı var, siyasî desteğe ihtiyacı var, ilim irfan öğrenmeye, tâlim ve terbiyeye ihtiyacı var... Her şeye ihtiyâcı var. Hepimizin çalışması lâzım!.." (02. 02. 2001 - Avustralya, Esat Coşan Hocaefendi)


"Yani verirsiniz keseniz yine dolar, verirsiniz bütçeniz gene zengin olu, verirsiniz ambarınız gene dolu olur. Verirsiniz eviniz gene zengin olur, eksilmez. Çünkü Allah fazlasını verir". (Prof. Dr.Es'ad Coşan,. 05.12.2000, Tefsir Sohbeti)


İSLAM’A HİZMET HER MÜSLÜMANIN GÖREVİDİR

"İslâm'a hizmet her müslümanın görevidir; sadece hocaların, müftülerin, vaizlerin, hafızların değil... Her mü'min, kendi meslek alanında ve kendi eğitim birikim, imkan ve müktesebatı miktarınca, elinden geldiği kadar İslâm'a ve müslümanlara faydalı işler yapmağa çalışmalıdır, bu ağır yükün bir kısmını üzerine almalıdır ki, İslâm payidar olsun, gelişsin, yayılsın, güçlensin. Bunun şerefi, sevabı, mükâfatı çok büyüktür. Rabbim cümlenize bu mazhariyeti nasib eylesin! Dr.Es'ad Coşan (İslam Dergisi, Mart 1998, Halil Necatioğlu)

"Dünya üzerindeki bazı çok büyük teşkilatlar ve devletler, İslâm ve müslümanlarla amansız, kesintisiz, korkunç, sinsi bir savaş içindedirler. Müslümanlar bunu iyi görmelidir, bu savaşın perde arkasını, asıl müsebbiblerini, maşaları, aracıları, ajanları iyi teşhis ve tespit etmelidir; televizyonları, radyoları, gazeteleri, kitapları, iç ve dış siyaseti ibret ve dehşetle, irfan ve basiretle izlemelidir, döndürülen dolapları desiseleri, hileleri, oyunları tam anlayabilmelidir; çünkü müslümanların gaflet ve cehaletinden büyük kayıplar doğmakta, İslâm ülkeleri harap olmakta, servetler sömürülmekte, devletler yıkılmakta, milyonlarca müslüman ölmekte, sefalet ve ızdırap çekmektedir. Buna hamiyetli bir mü'minin gönlü razı olmaz, bu facialara yürek dayanmaz; bu konudaki ihmal ve vurdumduymazlıkların hesabı verilmez, günahının altından kalkılmaz. Dr.Es'ad Coşan (İslam Dergisi, Mart 1998, Halil Necatioğlu)

"Halis ve muhlis müslümanların her sahada çalışma yapması son derecede önemli ve gereklidir. Dr.Es'ad Coşan (İslam Dergisi, Mart 1998, Halil Necatioğlu)

Bu günlerimiz çok önemli, çok zorlu, çok sıkıntılı, çok muhataralı, çok tehlikeli günlerdir, düşman çevremizi sarmış, içimize sızmıştır, hoşgörü ve merhametimizden nice maraz hasıl olmuştur. Kardeşlerimiz öldürülüyor, yurtlarımız yakılıp yıkılıyor, kadın ve kızların ırz ve namusları payımal ediliyor. Nerede kaldı insanlık, medeniyet, merhamet, diyanet, İslâmiyet, mesuliyet! Onun için topyekün uyanmalı, kendimize gelmeli, seferber olmalı, her türlü meşru tedbiri basiretle almalı ve uygulamalıyız. Kesenin ağzını açmak, hizmete koşmak, her türlü fedakarlığı yapmak zorundayız."Dr.Es'ad Coşan (İslam Dergisi, Mart 1998, Halil Necatioğlu)


ALLAH’IN DİNİNE SARILMAK

"Bu devirde de bir zalim çıkıyor şurada zulüm yapıyor, başka zalim çıkıyor burada zulüm yapıyor. İnsanların dinlerine bir baskı yapıyor, zulüm oluyor, dinini bırak, dinini bırakırsan rahat edeceksin, bırak dinini diyorlar. Bırakırsa imtihanı kaybediyor Müslüman dinini bırakmayacak, imanını bırakmayacak, Allah'ın yolunu bırakmayacak, Allah'a güzel kulluğunu bırakmayacak, şeytanın yoluna sapmayacak, zalimin dediğini tutmayacak, doğru yoldan ayrılmayacak, yanlış yola sapmayacak. (Prof. Dr.Es'ad Coşan 19. 12. 2000, Tefsir Sohbeti)


ALLAH’IN YARDIMI ÇOK YAKINDIR

(ela) "Dikkat edin ki" (inne) "Muhakkak" (nasrallahi) "Allah'ın yardımı" (karib) "Yakın, gelecek" Yani çok yakın. Biliyorsunuz, (elemneşrah leke) suresini. (feinne meal usri yusran inne meal usri yusra) "Hiç şüphe yok ki, zorluğun yanında bir kolaylık var, zorluğun yanında bir kolaylık var" Yani sıkıntının, zorluğun yanından, arkasından Cenab-ı Hakk kolaylığı ihsan eder. Sabredenlere büyük mükafatlar var. Zaferin İslam'da, Kur'an-ı Kerim'de. Müslümanlara tavsiye edilen zafer kazanmak için edinilmesi gereken iki şartı nedir? Sabır ve takva. (in tesbiru ve tettegu) "mü'minler eğer sabrederseniz, takva ehli olursanız zafere erersiniz" deniliyor Kur'an-ı Kerim'de. (Prof. Dr.Es'ad Coşan 19. 12. 2000, Tefsir Sohbeti)

"Demek ki; acele etmeyeceğiz. Cenab-ı Hakk mü'min kullarına yardımını gönderir. Bu devirde de öyle, bizim ülkemizde de öyle. Dünyanın her yerinde böyledir. Sıkıntı çeken Müslümanlar sabretsinler, takvaya sarılsınlar, muttaki kullar olsunlar. Allah'ın yardımı yakın. (ela inne nasrallahi karib) Allah'ın rahmeti, yardımı, lutfu, keremi hepinizin üzerine olsun, aziz izleyiciler ve dinleyiciler. (Prof. Dr.Es'ad Coşan 19. 12. 2000, Tefsir Sohbeti)
Post Reply

Return to “Tasavvuf Yolu Nedir?”