Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Başta hocaefendilerimiz olmak üzere büyük zatların tasavvuf tanımları, tasavvufun inceliğine dair yazılar, vs...
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Şeyh Semadâni Bayezid-i Bestami
(Kaddesallahü sırrah-ül aziz)

Ol sultanların arifi, burhan-ül muhakkıkîn, keramet ehlinin dolunayı idi.Kurbiyyeti "vuslat" makamında idi. Cüneyd-i Bağdadi onun hakkında: <Bayezid bizim içimizde, feriştehler içinde Cebrail gibidir> der idi.
Şeyh ebu-l Hayr der ki:
"Bayezid 'in babası ululardan, dedesi kafirlerden idi" der.

Bayezid'in anası der ki:
-Hamileyken ne zaman şüpheli bir yemek yesem, Bayezid karnımın içinde beni tepelerdi.Lokmayı ağzımdan çıkarana kadar bu devam ederdi.

Annesi mektebe verince ,Lokman suresine geldiğinde 13.ayeti okuıyunca içine bir ateş düşerek annesine gelerek:
-Bir ayet işittim (Hakk Teala buyuruyor ki:-Bana anne ve babana kulluk eyle) bu fermana karşılık iki yere nasıl kulluk edeceğim diye sorunca , anası:
-Ben hakkımı sana bağışladım.Var Allah'a kulluk eyle dedi.

Bayezid'e falan yerde bir büyük zât var dediler, yanına gidince gördü ki ; kişi kıbleye kaşı tükürür.Bayezid bu hali görünce:
-Bu zât ulu olsaydı kıbleye karşı tükürmezdi deyip,geri döndü.


Bayezid on iki sene de Kâbe'ye vardı.Her bir adımında durur ve ikirekat namaz kılardı. Kâbe'ye ulaştığı yıl içeriye giremedi."Lâyık değilim diye"

Hatem Ahmed, Bayezid h.z nin müridlerine verdiği bir nasihati nakl etmiştir:
-Hangi müridim cehennem kapında durup da günahkârların yerine kendisini ateşe atıp, azap görecek kimseyi cennet koymağa vesile olmazsa o müridden bîzârım.

Bayezid h.z. buyuruyor ki:
Kul için kendile lâzım olan kendini yok bilmektir.İlimde, amelde zühd de bunsuz olur.
hak sevgisi nişanı 3 nesne ile belli olur:
1-Sehavette Deniz e benzer,
2-Şevkatte Güneş e benzer,
3-Tevazu ve meskenette Toprağa benzer.

Hz. Bayezid'i kabre konulduktan sonra bir mürüdi olan kadın rüyasında, "Arşı rahmanın altını gördüm.Orada bir yazı vardı ki eni -boyu ve uzunluğunun sınırı yoktu,o yazı hap gül ve reyhan yaprakları ile bezenmişti ,yazıda "Bayezid veliyullah" yazılı idi.

Allah ondan razı olsun .Şefaatlerine nail eylesin Amin.
Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Şeyh Abdullah İbni Mubarek
Kaddesallahü sırrah-ül Aziz

Abdullah İbni Mubarek r.a 'ha "şehinşanı ulema" delerdi.İlim ve şceat,hüner ve sahavet içinde eşi yok idi.Tevbe ederek bu yola revan olanlardan idi.Tevbesinin sebbebine gelince: Bir kadına aşık idi.Kışın bir soğuk gecede kadının evinin çevresinde dolaşır idi.Müeezzin sabah ezanı okurken o yatsı ezanı sanmış idi.Gün doğmasıyla anladı.Kadın O'na dedi ki:
-Ey mubarek oğlu tüm gece (sabaha kadar) nefsin için ayakta durursun.Meğer ki imama uymuş olaydın.
Abdullah İbni Mubarek bu sözleri işitince içine bir ateş düştü.Tevbe ederek dervişlik yoluna girdi.

Abdullah İbni Mubarek der ki:
Her kimde edeb yoktur,sünnetten mahrum olur.
Her kim sünnet beklemez,farizadan mahrum olur.
Her kim farizabeklezse,ma'rifetten mahrum olur.
Her kim Ma'rifeten mahrum olur,tevhidden mahrum kalır.
Her kim tevhidden mahrum oldu,kafir oldu.

Allah Teala Şefatlerine erdirsin..
Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Şeyh Süfyan-ı Sevri
(kaddesallahü sırrah-ül aziz)

Hz. Şeyh Süfyan Sevri k.s, meşayıhın kibarından olup, halifeliği kabul etmedi.Makam ve mevki bakımından zahir ve batın içinde naziri yoktu. Birgün mescide evvela sol ayağı ile girdi,bir avaz işti:
-Ya Sevr!Niçin sağ ayağını basıpta girmezsin?!Süfyan Sevri k.s o sözü işitince orada düşüp bayıldı. Aklı başına gelince ak sakalına yapışarak yüzüne bir tokat attı.Bir sünneti terk edip edepsizlik etmenle adını sığır koydular.Daha ziyade edepsizlik edersen kıyas eyle ki ne derler. (Sevr= erkek sığır, öküz demektir.)

Bir gün ayağını ekin için bastı.Avaz geldi:
-Ya Sevr! Kaçan kim kula Hakk’tan inayet erişse onun ayağını ve cemil endamını yaramaz işlerden saklaya.
Süfyan Sevri k.s tam 20 yıl kadar gece uykusu uyumadı. Birgün halife mescide namaz kılıyordu.Eliyle sakalı karıştırıp oynardı. Süfyan Sevr k.s ded ki:
-Bu kıldığın namaz değildir.Yarın kıyamet gününde yüzüne vururlar.Halifeye bu söz çok güç geldi.Sarayına gelince:
- Süfyan’ı getirin, hakkından geleyim dedi, adam gönderdi.Süfyan Sevri k.s o zaman yatıryordu.
Süfyan Sevri k.s :
- Ne haldir bu deyince
- Halife seni istemiş…Gözlerinden yaş aktı ve dedi ki:
- Bari Hüdavenda! Halifeyi sana havale ettim.
Bu söz ağzından çıktığında halife tahtı üzeinde oturuyordu, o anda zelzele oldu ve cem’i kavmini helak etti.Yanındakiler taaccüb ederek:
-Duanın bu kadar tez mstecab olduğunu gördüğümüz yoktur demişlerdir.

Süfya Sevri k.s ‘a bir gün biri hadiye getirdi.Kabul etmedi.
-Niçin kabul etmediniz? diye sorduklarında;
-“Senin kardeşin benden hadis okur. Korkarım ki senin hediyen yüzünden ona meylim artar” dedi.
Süfyan Sevri k.s buyuru ki şu 4 haslet insana kâfirlik getirir:
1-Bir kişiyi görmeden gıybetini eylemek.Zira kişin ayıbını görmek gıybetini söylemektir, gayba hükümdür. Gayba hüküm de küfürdür.
2- Müslümanın malına hased etmektir, Allah ‘ın verdiğine razı olmamak küfürdür.
3-Haram mal devşirmektir, kıyamet hesabına inanmamaktır.Her kim kıyamet hesabına inanmazsa kâfir olur.
4-Günahım çoktur diye Hakk rahmetinden ümid kesmektir.Bu da Küfürdür.
Allah Teala şefaatlerine erdirsin.(amin)
Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Şeyh Şakik El- Belhi
(kaddesallahü sırrah-ül azim)

Hz. Ali şakik k.s aziz ömrünü tevekkül içinde geçirmiştir.H.z hatem-i Esam’ın üstadı idi.Şeyh İbrahim Edhem tarikini turtardı.Derdiki:
-Bin yedi üstada şakirdlik eyledim.Kırk deve yükü kitap okudum.İllâ,Allah’ın yolunu 4 nesnede buldum;
1-Rızk için emin olmak,
2-Her işte ihlâslı olmak,
3-Şeytan a düşman olmak,
4-Ölümü yakın bilip tedarikli bulunmak.

Şakik Belhi h.z bir gün Semerkant’ta vaaz verirken şöyle buyurdu:
-Ey Kavm!Ölü iseniz kabre,deli iseniz tımarhaneye,çocuk iseniz mektebe gidiniz.Eğer kul iseniz kuluk şartlarını yerine getiriniz.

Şakik El-Belhi birgün Hicaz’a vardı.İbrahim Bin Ethem’e uğradı.Dedi ki:
-Ya Edhem oğlu! Birlik nicedir? İbrahim Edhem k.s cevapladı ki:
-Elime nesne girerse yerim, eğer girmezse sabr ederim. Şakik Belhi k.s buyurduki:
-Bizim Belh’in itleri de bu senin ettiğini ederler.İbrahim Bin Edhem sordu:
-Siz nasıl edersiniz? Şakik Belhi k.s buyurdular ki:
-Benim elime girerse isâr ederim, girmezse sabr ederim. İbrahim Bin Edhem yerinden kalktı ve Şakik Belh’i k.s öptü.
-“Üstadım sensin” dedi.

Allah onlardan razı olsun , şefaatlerine nâil eylasin.
Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
Eylül

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by Eylül »

deniz wrote:Şakik Belhi h.z bir gün Semerkant’ta vaaz verirken şöyle buyurdu:
-Ey Kavm!Ölü iseniz kabre,deli iseniz tımarhaneye,çocuk iseniz mektebe gidiniz.Eğer kul iseniz kuluk şartlarını yerine getiriniz.
Günümün sözü.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z İmam Ebu Hanife El-Kûfi

(kaddesallahü sırrah-ül aziz)

Ebu Hanife-i Kûfi r.a Sufiliklte maharetini ve saltanatını bilmeyen yoktur.Vasıfları yüce, ömr-ü azizinde çok sevilen bir zattır.Riyazet ve mücahedesinin ve halvetlerinin sonu yoktur.Çok meşayıh görmüş olan zat , Cafer-i sadık ile üstadı ilim içinde hammad-ı fazl sahibi idi.(çok ça hamd ederlerdi)
İbrahim Edhem r.a, Bişr-i Hafî r.a ve Davud-i Tai hz. Onun yâranı idi.
Nakildir ki: Bir gün Hz. Peygamber S:A:V ‘in Ravza’sına geldi ve selam verdi. (Ve aleykumusselam ya imamel müslimin) avazı işitti.Uzlete heves eyleyib, halvete girdi.
Nakidir ki: Ebu Hanife h.z geceleri 300 rekât namaz kılardı.Bir gün yoldan geçen bir kadın:
-Bu kişi gecede 500 rekât namaz kılar deyince, kadın yalancı olmasın diye beşyüz rekât kılmaya başladı.
Başka bir gün bir müridi:
-Geceleri 1000 rekât namaz edâ ederler der.Ondan sonra her gece 1000 rekât edâ etmeye başladı.
Bir başka şakirdi ise:
-Sizi geceleri uyumaz dediler deyince:
-Artık geceleride uyumayayım dedi.
-Niçin? Dediler.
-Halk yalancı olmasın dedi.Ondan sonra tam otuz yıl uyumadı.Sabah namazı abdesti ile yatsı namazını kılar oldu.

Bir gün yolda giderken bir öküz ile karşılaşır, ve hemen yolunu değiştirir.Neden böyle yaptığını soranlara ise:
-Benim aklım var; onun boynuzu buyurdu..

Bir gün nehir kıyısında elbisesindeki bir miktar necaseti yıkadığını görenler:
-Ya İmam! Necaset dirhem mikdarı olunca namazı bozmaz… Dediler ki:
-O fetvadır ,bu takvadır.

İmamı Azam H.z buyuruyorlar ki:
-Cenab-ı Rabbi İzzeti rûyamda 99 defa gördüm.Yüzüncü defa tekrar gördüğümde , halkın kıyamette azabdan kurtulmasına ne vesiledir ? soruma:
-Bir kimse sabah akşam bu tesbihi okursa, necat bulur diye ferman-ı ehadiyyet şefer sadır oldu. Arzu eden ( bu tesbih mutludur) arar bulur.
İmamı azam Ebu Hanife,(Numan bin sabit el-kûfi) hicreti seniyyenin 80.yılında doğmuş, 150 tarihinde Bağdat’ta azimi dar-ı bekâya irtihal eylemiştir.


Allah O’dan razı olsun, şefaatlerine nail eylesin.
Lillah-il Fatifa.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z İmam Şafii

(Kaddesallahü sirrah-ül aziz)

Ol sultanı şeriat ve tarikat, ol burhanı hakikat ve ma’rifet, ol müftii esraı ilahî,H.z İmamı Şafii k.s aziz onun kemalatı, fadaili, riyazeti hadden taşradır. Nübüvvet ağacının budağıdır. Onüç yıl Harem-i Şerif içinde oturmuşlardır.Ve avaz ederlerdi ki:
-Dilediğinizi bana sorun derdi. 15 yaşında fetva verilerdi.Ahmed Bin Hanbel ki cihanın imamı idi, üçbin hadis ezberlemişti, bu derece ilmi fazlıyle İmam şafii’ye şakird oldu.Niceler derdiki:
-Ahmed Bin Hanbel ak sakalıyla geldi , bir oğlana şakird oldu.Ahmed Bin Hanbel dedi ki:
-Ben ne ki ezberledimse anın mânasını Şafii’den öğrendim.
-Fıkıh kapısı halk üzere bağlı idi.Hâk Tealâ Şafii’yi kapıyı açsın diye verdi.
Evvelki yüzyıl içinde Ömer Bin Abdülaziz, ikinci yüzyıl içinde Şafii geldi.Bilal Havas der ki:
-Ben Hz.Peygamber’den (s.a.v) sordum.Şafii hakkında ne dersin? Sualine:
-Şafii kutuplardandır .Buyurdu.
Nakildir ki: İmam Şafii buyurur:
-Bir gece rüyamda Efendimiz (s.a.v.) ‘i gördüm,
-Sen kimsin ? dediler, ben de:
-Ya Resulullah! Senin bölüğündenim.
-İleri gel dedi.Vardım.
-Ağzını aç buyurdular.Açtım; ağzıma mübarek dili üzerinden bir miktar naklettiler, şöyle ki ağzımın içi dopdolu oldu.
-Var şimdi işin tamamdır dediler.. O saat Ali Keremmallahü veche Efendimiz’i gördüm ki, parmağıma bir yüzük geçirdi ve dediler ki:
-Peygamber ilmi ve benim ilmim sana kutlu olsun.
Nakildir ki: Gençliği halinde Mekke’de mücavir olduğu zaman bir gece ay aydınlığında mum yandırğı halde aya karşı kitap mütalağa edelerdi.Dediler ki:
-Mum yanarken niçin aya karşı oturur mütalea edersin? Cevaben:
-Ol mum Kâbe için yanar, mütalea için değil.
Nakildir ki:
-İmam Şafii H.z bir gün rüyasında ,Adem (A.S) ölmüş, haklıda onun cenaze namazını kıldıklarını gördü ve uyandı.Bu rüyayı tabirciye sordu.Tabirci:
-Adem’den murad ilimdir,nitekim Kur’an-ı Kerim, Süre-i Bakara’nın 31. Ayetinde bu husus buyrulur:Bir ulu kişi dünyadan gidecek dedi.İmam Şafii rüyayı kendisine yordu.3 gün geçmeden vücudu şerif-i Hâkk’a ulaştı.
H.z Rebî Bin Süleyman der:
-Ben Şafii h.z lerini düşümde gördüm.Ve sordum ki:
-Hâk Teala sana ne ile muamele eyledi?
-Hâk Teala beni altın tahta geçirdi.Üstüme cevahir ,inci saçtı ve buyurdu ki:-
-Her kim seni severse ,kıyamet gününde yağrılayayım ve sana komşu edeyim dedi.
Vefatı H.204 senesidir. Rahmetullah, radiyallahü Teala anh.

Allah sevdiklerine sevdirsin, sevdiklerini sevmeyi nasib eylesin.Biz O’nu sevdik YaRabi!

Lillah-il Fatiha
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z İmam Ahmed Hanbeli

(Kaddesallahü sırrahül aziz)

İmam Hanbel R.a vera’, takva, riyazet ve keramet içinde acaib haller sahibi idi ve duası müstecab idi. Zunnun Misrî , Bişr-i Hafi, Marur’u Kerhi ve Sırrı Sakati (k.s ervahahüm) ile sohbet ederlerdi.

Nakildir ki: Bir gencin annesi kötürüm oldu. Oğluna:
-Benim senden hoşnut olmamı dilersen var imam Ahmed’e yalvarda dua etsin. Ben de senden hoşnut olayım.Genç kalkıp Ahmed hanbel’in kapısına gelerek çalar .Ahmed Hanbel:
-Kimdir o? Dedi.
-Hacetim vardır dediyse de Ahmed Hanbel kapıyı açmaz.Hacetini Allah bitirsin der.Genç geri döndüğünde annesinin kötürümlüğünün gitmiş olduğunu gördü.

İmam bir gün ırmaktan abdest alıyordu. Bir kişi de onun yukarısında abdest almaya durdu. Ahmed Hanbeli görünce yerinden kalkıp aşağısında abdest almaya yöneldi. Bu durum edebe muhaliftir dedi.
Kişi ahirete irtihal edince, onu rüyasında görenler Allah sana nasıl muamele eyledi? Dediler.
-İmam Ahmed’e eylediğim hürmet sebebiyle rahmet eyledi ve ağrıladı, dedi.

Ahmed Bin Hanbel’e sordular:
-Tevekkül nedir?
-Allah’ı bilmek ve Rezzak olduğuna itimad edip inanmaktır dedi.
-Rıza nedir?
-Kendisinin bütün işlerini Hakk’ka ısmarlayıp, hayr yada şer ne gelirse razı olmaktır.
-Muhabbet nedir?
-Onu Bişr-i Hafi’ye sorun, bu soruya cevap veremem. O diridir, ondan utanırım… dedi.
-Zühd nedir dediler?
-Üç türlüdür:
1-Haramı terk etmek, bu avamın zühdü,
2- Helalinde çokluğunu terk etmektir, bu hasların zühdü,
3-Nesneleri terk etmektir ki seni Allah’tan alıkoyan budur; bu da ariflerin zühdüdür.
Muhammed Bin Cerir h.z der ki:
-Bir gece hazreti düşümde gördüm.Hızlı gidiyordu. Bu ne gitmektir? deyince, uçmaya gidiyorum buyurdu. Allah Teala sana nasıl muamele eyledi dedim?
-Rabbim beni yağrıladı. Başıma tac , ayağıma altın nalın geydirdi, ve buyurdu ki Ya Ahmed bu onun içindir ki Kur’an ‘a mahlûk demedin. Vefatı: 241.

Allah Teala şefaat ve muhabbetlerine erdirsin.
Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

Hazreti Davud-i Tai

(kaddesallahü sırrah-ül aziz)

Ol alemi tarikat, arifi hakikat ve Allah adamı velisi idi davud-i Tai h.z.Ulum içinde eksiksiz idi. Yirmiyıl kadar Ebu Hanife’ye şakirdlik eylemiş, Fudail ve İbrahim Edhem hz. Görmüş idi. Habibi Rai’nin şeyhi idi ve gençliği halinde içi korkulu idi. Halka hiç karışmazdı. Tövbesinin sebebi, bu idi ki: bir gün giderken bir avaz işitti,<<dünya fena, ahret bekâ evidir>>.Bu sözün tesiri ile gayrete geldi Dünya gözünden çıktı.
-Davud suyu niçin güneşten kaldırmazsın dedim.?
-Ben bardağı oraya güneş yokken koymuştum, Şimdi güneşten ötürü kaldırmaya utanırım dediler.
“Bir kişi geldi ve hazrete uzun uzun baktı.Hazret:
-Nasıl çok söylemek ziyan getirise, çok bakmakta dahi öyledir buyurdular”.

Tarikat sultanı dünyadan ayrıldığı gece annesinden sordular ki:
-Hiç hastalanmadı mı?
-Bu gece sabaha değin namaz kıldı. Vitir namazını tamam edip secdeye vardı. Secde halinde iken can verdi.
Sağlığında vasiyet eylemişti ki:
-Beni şehir içine koymayın. Yalnız yerde kabre koyun. Zira hayatta iken halktan kaçar idi ölümünde de kaçmış oldu.
Bir ulu rüyasında gördü ki Davud Tai hz. Havada uçar ve:
-Elhamdülillah zindandan kurtuldum der.
Allah şefaatlerine erdirsin.

Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

Hazreti Haris El Muhasibi

(kaddesallahü sırrah-ül aziz)

Şeyh Haris El Muhasibi k.s zamanının şeyh-ül meşayıhı idi.Ferasetinde eşi yoktu. Şeyh Abdullah-ı Hafif der ki:
-Ululardan 5 kişiye iktida ettik, onlar da: Haris-i Muhasibi, Davud-i Tai, Cüneyd-i Bağdadi, İbn-i Ata ve Ebu Osman-ı Mekki ks esrarahümlerdir.
Haris El-Muasibi’ye annesinden 30.000 altın kalmıştı. Babası Sünni olmayıp kaderi mezhebinden idi. Kalan bu malı beyt-ül mal’e verdi, sultanın olsun dedi.
H.z Peygamber S:A:V buyurdular ki: “ Kaderi mezheb olan bu ümmetin mecüsileridir.”Haris El-Muhasibi buyuruyorlar ki:
Allah ‘a lâyık olan kimselerin şu 12 hasleti saklaması lâzımdır:
1- Ne yalan , ne de gerçek yere yemin etmemeleri gerek
2- Yalandan sakınmak,
3- Va’dinden dönmemek,
4- Mahlûka lanet etmemek,
5- Hiç kimseye beddua kılmamak,
6- Zulüm görse dahi tahammül etmek,
7- Haramlardan sakınmak,
8- Kendisini hiç kimsen ulu görmemek,
9- Hiç kimsenin hatırını kırmamak,
10- Müridi incitmemek,
11- Kaza gelirse sabır ve şükür etmek,
12- Allah’ın farizalarını yerine getirmek.
Ve der ki, her kim cennet ehl-i olmayı dilerse dervişler sohbet eylesin.
Ölürsen Allah için öl, O nun için ölmezsen hiç ölme. Sadık odur ki, halk O' na rağbet etmedi diye hiç kaygı çekmez. Sıdk Hakk kılıcıdır.

Allah Teala şefaatlerine erdirsin.

Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
dergah
Posts: 318
Joined: 30 Nov 2007, 23:53
Kan Grubu: B (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by dergah »

ESSELAM ALEYK


MEHMET EMİN KARDEŞİM BİR SUAL ETMİŞ.HADDİM VE HAKKIM OLMASADA BU KONUDA BİLGİ SAHİBİ OLDUĞUM İÇİN CEVAB VERMEK GEREĞİ DUYDUM.MEHMET EMİN KARDAŞ :BU KONUYU BEN ÇOK CİDDİ BİR DEĞİL İKİ KAYNAKTAN BİZZAT BU KULAKLARIMLA DUYDUM...MUHAMMED ZAHİD BURSEVİ VE MAHMUD ES'AD COŞAN HAZRETLERİ BU KONUYU SOHBETLERİNDE ANLATIYOR VE ANNESİNİN SÖZÜNÜ DİNLEDİĞİNİ GÖRMEDEN GERİ DÖNDÜĞÜNÜ SOHBETLERİNDE BELİRTİYOR.BU KONUDA TEREDDÜTÜNÜZ OLMASIN.... :x
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Şeyh Ebu Süleymani Darani

(kuddise sirruh-ül aziz)

Şeyh Süleyman Darani k.s yegane-i vakik idiler. O na “ Reyhan-ül Kulüb” derlerdi.Riyazet, kanaat, açlık içinde meşhur idi. Daran köyünden idi.
Süleyman Darani der ki:
-Bir gece düşümde bir huri geldi.Ne yatıyorsun , ben sana gerekmezmiyim? Beşyüz yıldır Cennet içinde beni senin için bezerler, sen uyuyorsun. Uyandım ağladım.Abdest aldım. Gece sabaha kadar namaz kıldım. Güneş doğunca yine bana uyku geldi.Düşümde yine aynı huri geldi. Evvelkinden daha güel olmuş, yüzünün nuru artmış.Sordum ki:
-Cemalinin nuru artmış, nedendir? Huri:
-Çok ağladın.Gözünün yaşını alıp benim yüzüme sürdüler.Bu güzelliğim ondandır.
Yine buyurmuşlardır ki:
- Her nesnenin pası vardır. Gönlün pası da çok yemektir. Her kim çok yemek yerse, ona 6 bela gelir:
1-Kıldığı namazın tadını bulamaz.
2-Unutkan olur.
3- Kendisinin tokluğundan şefkati az olur.
4-Taat yapmaya gayreti az olur.
5- Şehveti galip gelir.
6-Her Müslüman mescide varırken o helaya varır.
Arifin gönlü açılınca, gaflet gözü yumulur. Mü’min odur ki zikir onun gıdası ve rahatı ve ünsü olur. Her kim dünyayı terk ederse, gönlü münevver olur.

Hak Teala buyurdu ki:” –Ey benim kullarım! Siz dünyada benden utanırsanız, ben de ahrette sizden utanır, ayıbınızı yüzünüze vurmam ve günahlarınızı mahv eylerim.
Nakildir ki: Süleyman Darani k.s dünyadan göçünce bir büyük zat onu rüyasında gördü ve sordu:
-Rabbin sana ne kıldı?
-Rahmet eyledi velakin halk içinde olan şöhretimden dolayı hitab eyledi. Zira zamanında parmakla gösterilen biri idi. (Rahmetullahi aleyh.)

Allah Teala şefaatlerine erdirsin.

Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Muhammed Bin Semmâk

(kadessallahü sırrah-ül aziz)

H.z Muhammed Bin Semmâk k.s imam ve vaizül müslimin idi. Maruf-i Kerhi’nin keşfi onun sözlerinden oldu.Harun Reşid ona gayet mutekit olup, azim ve hürmet ederdi. Ahmed Hevvari h.z nakl eder ki:
-Bir gün İbn –i Semmâk hasta olduBir Yahudi tabibe Semmâk ‘ın vaziyetini sula etmeye giderken,yolda gayet güzel yüzlü bir zat a denk geldik.Nereye gittiğimizi sordu:
-Subhanallah! Allah dostuna, Allah düşmanından istifade dilersiniz reva mıdır? Geri dönün!..İbn-i Semmâk’a varın deyin ki elini ağrıyan yer üzerine koysun ve şu ayeti okusun: (Sûre-i İsra,105. Ayet) Geri dönüp İbn-i Semmâk’e haber verdiler.Ayeti okuyunca Allah izni ile şifa buldular, ve o kişinin H.z Hızır olduğunu beyan ettiler.
Vakti geldi eceli başına kondu:
-İlahi! Sen bilici padişahsın, ol vakit ki ben günah ederim ama, taat ehlini severdim.İlahi! Onlara olan sevgimi günahlarıma kefaret eyle ve bana rahmet kıl. Onu düşünde gören biri:
-Allah sana ne kıldı? Cevaben:
-Rabbim bana rahmet eyledi, günahlarımı yüzüme vurmadı, dedi.

Allah şefaatlerine erdirsin.

Lillah-il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
User avatar
deniz
Posts: 449
Joined: 06 Dec 2007, 13:33
Kan Grubu: A (+)

Re: Tezkiretü'l-Evliyâ / Ferîdüddin-i Attar

Post by deniz »

H.z Şeyh Mehmed Bin Eslem İt –Tusî

(kuddise sirruh-ül aziz)

Şeyh Mehmed Bin Eslem k.s yegane-i cihan, müktedi ruzigar idi. O ‘na Allah Rasulü’nün dili derlerdi. Sohbeti müsessir, nefesi gayet mubarek idi. Bir vaazında 50 kişi birden tevbe eyledi.
Bir vakit tutup zindana koydular:
-Kur’an mahluktur diye söyle, yoksa seni zindanda çürütürüz dediler. Bir yıl zindanda kaldı. Her Cuma günü gusül abdesti alır, zindan kapısına gelir, mescide çıkmak için izin ister, zindancı destur vermez geri döner, yüzünü dergaha dönerdi.
-Eğer beni kılıçla parça parça ederlerse de Kur’an mahluktur demem derdi.Sonra zindandan salıverdiler.
Bir gün bir Yahudi gelerek:
-Sen de hakkımvar dedi. Mehmed Bin Eslem h.z:
- Şu hasırın altında altın vardır, geç al dedi.
O gün kendisi kalem yontmuş, kalem kırıntılarını hasır altına koymuşlardı. Yahudi hasırı kaldır ki kalem kırıntıları altın olmuş. Taaccüb eyledi ve dedi ki:
-İçinde bunun gibi kişinin dini batıl olamaz.Şehadet getirerek Müslüman oldu. Kavmide onunla beraber Müslüman oldular.Dediler ki:
-Biz Tevrat içinde şöyle okuduk:
“-Hangi din Hâktır, o dinde kişler ola, kalem yontalar, kalemlerinden düşen altın ola” İşte bu Hâkk dinidir.

Mehmed Bin Eslem H.z Nişabur şehrinde vafat eyledi.

Allah şefaatlerine erdirsin.

Lillah –il Fatiha.
...Eğer bir mü'minin kalbin kırdıysan,
Hâkk'a eylediğin secde değildir.
Post Reply

Return to “Tasavvuf Yolu Nedir?”