Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Beden ve ruh sağlığı...

Moderator: Leyla Hanne

Post Reply
Zeyneb Büşra
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Posts: 872
Joined: 28 Jul 2007, 18:09

Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by Zeyneb Büşra »

Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Image

C.Paşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Aydın, sütün, çok faydalı bir içecekken pastörizasyon ve homojenizasyonla çok zararlı bir ürün haline geldiğini söyledi.
13 Ocak 2008 00:58
Yazı boyutunu büyütmek için

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Aydın, sütün, çok faydalı bir içecekken pastörizasyon, yüksek ısı uygulaması (UHT) ve homojenizasyonla çok zararlı bir ürün haline geldiğini söyledi.

Prof. Dr. Ahmet Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sütün raf ömrünü uzatmak için yapılan pastörizasyon ve UHT'nin bazı hastalık yapan bakterileri ortadan kaldırırken, faydalı bakterileri de yok ettiğini söyledi.

Sütün içindeki faydalı bakterilerin hastalık yapmadıkları gibi, birçok hastalığı da önlediğini, sütün kesilmesini ve ekşimesini sağladığını ifade eden Aydın, ''Süt, çok faydalı bir içecekken pastörizasoyon, UHT ve homojenizasyonla çok zararlı bir ürün haline geliyor'' görüşünü dile getirdi.

Ahmet Aydın, pastörizasyonun, sütün vitamin ve mineralle zenginleşmesini engellediğini, sindirim enzimlerini tahrip ettiğini ileri sürerek, ''Tahrip olan ve sindirilmeyen protein parçacıkları, bağırsaktan kanımıza geçiyor, vücut da bunları düşman olarak algılıyor ve bağışıklık sistemini tahrip ediyor. İnsan vücudu tahrip oluyor ve alerjik hastalıklara, bağışıklık sistemi hastalıklarına, romatizmal hastalıklara neden oluyor. Çocuklarda görülen kronik orta kulak iltihabının altında da süt kullanımı vardır'' diye konuştu.

Homojenizasyon sırasında uygulanan basıncın süt proteinlerinin moleküler yapısını büyük ölçüde değiştirdiğini kaydeden Aydın, molekül yapısı değişmiş proteinlerin immün sistemini aşırı uyardığını ve çocuğun ileride diyabet, astım ve multiplskleroz gibi ''otoimmün-kendi dokularını tahrip edici'' hastalıklara yakalanmasına yol açtığını iddia etti.

Prof. Dr. Aydın, sütün iyi bir kalsiyum kaynağı olmadığını savunarak, ''Bizim gibi ülkelerde laktaz eksikliği çok fazladır. Bu nedenle bizim gibi ülkeler yoğurdu bilir, yoğurt ihtiyaçtan doğmuştur. Batı ülkeleri yoğurdu bilmez, çünkü onlar süt şekerine daha eğilimlidirler'' dedi.

SÜT, KEMİKLERİ SAĞLAMLAŞTIRI MI?

Aydın, ''Süt, sağlam kemiklere neden olur'' yargısının da kırılması gerektiğini belirterek, sütün kemikleri sağlamlaştırmadığını, tahrip ettiğini savundu.

Sütün kalsiyum miktarının yüksek olduğunu, ama iyi emilebilmesi için yeterli kalsiyum-fosfor dengesini tutturamadığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu:

''Çünkü kalsiyumun emilebilmesi için fosforla belli bir oranı tutturması gerekiyor. Maalesef sütte bire bir gibi oran vardır ve kalsiyum, fosfor iyi emilmez. İyi emilmediği zaman da kana geçmez. En çok süt tüketen ülke ABD'dir, yılda kişi başına 130 litre süt tüketimi vardır. Ve en çok da kemik kırıkları ve kemik erimesi burada görülür. Meksikalı ve siyahlar fazla süt tüketmezler, bunlarda kemik kırıkları son derece derece azdır.''

Dereotu ve rokada, sütten daha fazla kalsiyum bulunduğunu anlatan Ahmet Aydın, ''Kalsiyum pek çok yeşil yapraklıda var. Bunlar ayrıca bir yığın vitamin sağlıyor. Hele de bunları taze taze tüketirseniz. Emilim açısından kalsiyum, fosfor oranları da çok iyi. Yeşil yapraklılar kemiklerin kuvvetlenmesi için gerekli olan potasyum, magnezyum açısından da zengin. Kemiklerin güçlü olması için yeşil yapraklıların tüketilmesine önem verilmeli'' dedi.

SÜT ÜRÜNÜ TÜKETİN

Sütü süt olarak değil, süt ürünü olarak kullanmanın daha doğru olacağını dile getiren Aydın, şu önerilerde bulundu:

''Mümkünse günlük mandra sütü tüketilmelidir. Sütü alınan hayvanın meralarda otlamasına ve suni yem yememesine dikkat edilmeli. Temiz olduğuna güveniliyorsa, sokak sütçüsünden de süt alınabilir. Şehirdeki en iyi seçenek, günlük pastörize şişe sütleridir. Uzun ömürlü homojenize kutu sütlerini kesinlikle kullanmayın. Sadece ekşiyen veya kesilen süt ve yoğurtları yiyiniz. Sütü süt olarak değil, mayalanmış olarak yoğurt, kefir, peynir olarak kullanın. Böylece olunca kaynatmaktan dolayı kaybedilen vitamin, mineral ve enzimlerin bir kısmını geri kazanılır.''

TGDF GÖRÜŞÜ

Türk gıda ve içecek sektöründe faaliyet gösteren 23 ayrı sektörel derneğin bir araya gelerek oluşturduğu Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Başkanı Şemsi Kopuz da sütün, ''bileşimindeki protein, karbonhidrat, mineral ve vitaminler açısından dengeli beslenmede önemi tartışılmaz doğal bir gıda olduğunu'' bildirdi.

Topuz, pastörizasyon ve UHT işleminin, ''çiğ sütte bulunan 'patojen-hastalık yapıcı' mikroorganizmalardan kaynaklanacak olası sağlık risklerini ortadan kaldırmak amacıyla, sütün besin değerlerini en yüksek derecede koruyacak sıcaklık ve sürede optimize edilmiş ısıl işlemleri olduğunu'' anlatarak, ''UHT tekniği ile üretilen sütlere uygulanan bu ısıl işlemlerin aksine sokak sütlerine evde uygulanan geleneksel kaynatma işleminde sütün içerisindeki mikroorganizmalar tam olarak yok edilemediği gibi sütün içerisindeki besin değerleri de kayba uğramaktadır'' dedi.

Homojenizasyonun, ''süt içerisinde bulunan yağ damlacıklarının sütün her tarafına homojen bir şekilde dağılmasını sağlamak ve üst yüzeyde toplanmasını engellemek'' amacıyla uygulandığını kaydeden Topuz, homojenizasyon işlemi ile süt yağının homojen dağılımının sağlandığını, süt yağ globüllerinin daha küçük parçalara bölünmesiyle süt yağının sindiriminin kolaylaştırıldığını bildirdi.


Evet yahu ne yiyeceğimi şaşırdım ben süt ürünlerini çok severim ama temiz olduğuna inandığım taktirde birde ben pastorize sütü çok severdim ya :oops: artık içmesem iyi olacak ama sokaklarda satılan sütlerinde içinde ne var ne yok sonra boşaltması kirli eller falan ayh neyse ben unutup o kısımları artık yoğurt, peynir falan yiyeyim en iyisi. :?
User avatar
konevi
Posts: 28
Joined: 06 Jan 2008, 16:59
Kan Grubu: A (+)

Re: Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by konevi »

yaw herkes bir şey diyor. ve bu denilenlerin çoğunun kaynağı yada araştırmasını yabancılar yapıyor.onlar ne dese o oluyor.tamam bu konularda bizden daha üstünler kabul ediyorum da... mesala 10- 15 sene evvel anne sütü yerine mama dediler :o , mama şöyle ii böyle ii diye Allah cc. nın verdiği nimet olan anne sütü ile karşıllaştırdılar :evil: ama sonra çark ettiler.Anne sütünü en az 6 altı ay(eğer aksi bir durum ,hastalık,anne ağır psikoz tablosunda değilse vs.) verilmesi söyleniyor şimdi....
İnşaalah bizimde böyle geniş çaplı lab .larımız olur ve yabancının ağız kokusunu çekmeyiz :cry:
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by Abdüllatif »

Anne sütünü en az 6 altı ay
Anne sütünün 2 yıl verilmesi hadis-i şeriflerle tavsiye edilmektedir.
Bilim de şimdilerde 2 yıl diyor, 6 ay değil.
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Zeyneb Büşra
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Posts: 872
Joined: 28 Jul 2007, 18:09

Re: Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by Zeyneb Büşra »

Kendi fikrimce bu yiyeceklerde hassasiyet noktasında çok fazla abartmamalıyız diye düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın, doğal beslnemeye karşıyım, yiyeceklerimize dikkat etmeyelim demiyorum ancak gözlemlediğim kadarıyla bunu çok abartanlar da vardı. Örneğin benim bir arkadaşım vardı tostun üzerine sürülen yağı yemez, yağlara aşırı derecede hassasiyet gözterir, lokantalardan pide, lahmacun vs. yemez, ayran haricideki hiçbir içeceği içmezdi, kasaptan et almazdı ve tüm bunları bağlı olduğu cemaatin önerisi olarak yaptığını, bunun takva olduğunu söylerdi. Ben işte bu görüşte değilim. İçerisinde katkı maddesinin olmadığının bilindiği, doğal olan yiyeceklerde aşırı derecede şüphe abatıdan başka birşey değil zannımca. Mesela yukarıda koymuş olduğum haberde bir ayrıntı da var. Eskiden de pastörize edilmemiş sütün bursellaya neden olduğu konusunda birçok uyarı vardı. Gerçekten bu beslenme konusunda ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Fikrimce orta yoldan ayrılmayalım, bilinçli olmayı da ihmal etmeyelim.
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by Abdüllatif »

tüm bunları bağlı olduğu cemaatin önerisi olarak yaptığını, bunun takva olduğunu söylerdi.
İnsanlar bazen kendini şaşırabiliyor. Hocamız doğal beslenin diye bir tavsiyede bulundu diye; ben kalkıp mesela ne bileyim, bir ketçap yediğimde yahut mısır cipsi yediğimde vs. doğal olmayan bir ürün tükettiğimde, mürid-i mürted mi olacağım yan?
Eskiden de pastörize edilmemiş sütün bursellaya neden olduğu konusunda birçok uyarı vardı.
Çocukluğumdan beri kapımıza gelen sütçünün sütünü içiyorum, ne brusella oldum, ne de bağırsaklarım bozuldu. :lol:
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
User avatar
konevi
Posts: 28
Joined: 06 Jan 2008, 16:59
Kan Grubu: A (+)

Re: Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by konevi »

Abdüllatif wrote:
Anne sütünü en az 6 altı ay
Anne sütünün 2 yıl verilmesi hadis-i şeriflerle tavsiye edilmektedir.
Bilim de şimdilerde 2 yıl diyor, 6 ay değil.
Değerli Abdüllatif Kardeşim. :?:

Bende zaten en az altı ay diyerek 6 aydan sonra kullanma demiyorum :cry: . Yani bilim en az altı ay diyor ve iki yıla tamamlanabilir diyor. Kesin 2 yıl emzir demiyor.

Neyse herşey gönlünüzce olsun :x
Last edited by Leyla Hanne on 30 Jan 2008, 23:47, edited 1 time in total.
Reason: Cümle başlarına büyük harfle başlıyalım lütfen!
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Hangi sütü içmek daha tehlikeli

Post by Abdüllatif »

konevi wrote:
Abdüllatif wrote:
Anne sütünü en az 6 altı ay
Anne sütünün 2 yıl verilmesi hadis-i şeriflerle tavsiye edilmektedir.
Bilim de şimdilerde 2 yıl diyor, 6 ay değil.
Değerli Abdüllatif kardeşim. :?:
bende zaten en az altı ay diyerek 6 aydan sonra kullanma demiyorum :cry: .yani bilim en az altı ay diyor ve iki yıla tamamlanabilir diyor. kesin 2 yıl emzir demiyor.
neyse herşey gönlünüzce olsun :x
Eyvallah canım kardeşim!
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Post Reply

Return to “Afiyet Olsun”