Aşure gününü değerlendirme

Kaçırılmaması gereken fırsatları kaçırmamak dileğiyle...
Post Reply
User avatar
andelib
Posts: 162
Joined: 10 Jan 2008, 19:11
Kan Grubu: B (+)

Aşure gününü değerlendirme

Post by andelib »

Aşure Gününe daha bir hafta var ama oruç tutacağımız için işlerimizi ona göre planlamamız gerekeceğinden bu yazıyı bugün göndermek istedim.

(Büyük çoğunluğu Akradyo.net sitesinin geçen sene yayınladığı Aşure Gününü Değerlendirme mesajından alınmıştır.)
************************************************************************************************************************************
İçinde bulunduğumuz Muharrem ayı hicreti esas alan kameri takvimin birinci ayıdır. Bir sünneti ihya etmek isteyenler, bir peygamber tavsiyesine uymayı arzu edenler için Peygamber Efendimiz (s.a.s.), 10 Muharrem’e denk gelen güne (bu sene 19 Ocak 2008 Cumartesi) hiç olmazsa bir gün daha ilave ederek oruç tutmayı tavsiye etmiştir.

Ayrıca, Aşure günü olan 10 Muharrem’de aile efradına ikramda bulunana, senenin diğer günleri Allahu Teala’nın bereket ihsan edeceği bildirilmiştir.

Muharrem; savaşın yapılmadığı, sulhun hakim olduğu mübarek, muhterem aylardandır.
Bu mübarek günde komşulara, dostlara aşure ikram etmek, yoksulu doyurmak infak medeniyetinin güzel hatıralarındandır.

Muharrem aynı zamanda bir hüznü hatırlatır. Peygamber Efendimizin, “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim. Allah’ı seven Hüseyin’i sever!” buyurduğu torunu, cennetteki gençlerin seyidi Hz. Hüseyin 10 Muharrem’de şehid edilmiştir.

Ebu Hureyre (Ra)’in rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (SAS) şöyle buyurmuştur:
“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruçlar, Allah'ın Muharrem diye adlandırdığı ayında tutulan oruçlardır; farz namazlardan ve geceleyin kılınanlardan sonraki en faziletli namaz da Aşure gününde kılınandır.”

Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rh.A.) Hocaefendi, İslam Mecmuası’nın Haziran 1995 tarihli nüshasında şu tavsiyede bulunmaktadır:

“Aşure gününde, eve bol bol yiyecek, giyecek getirmek, çoluk çocuğu sevindirmek, fakirlere çok çok hayır yapmak, sadaka vermek, gusül abdesti almak, gözleri ismid'le sürmelemek, dostlara ziyafet çekmek, gündüzü oruç tutmak, gecesini namaz ve zikirle ihyâ etmek, hasta ziyaret etmek... gibi sevaplı işler işlemeğe dikkat ve gayret ediniz; önünüzdeki bütün senenin ve hatta tüm mütebaki ömrünüzün bu minval üzere hayır ve hasenat ile; ibadât ü tâat ile geçmesini Allah-u Taâlâ Hazretleri'nden temennî ve niyaz eyleyiniz!”

Ayrıca bir başka sohbetlerinde de şu hadisi naklediyor: "Kim zînet günü orucunu tutarsa, senenin öteki oruçlarından tutamadıklarını telâfi etmiş olur. Zînet günü, Aşûre günü demektir."

Meselâ Zilhicce'nin oruçları vardı, Arafe gününün orucu vardı, Şevval'in oruçları vardı. Aşûre günü oruç tuttu mu, senenin öteki günlerinde oruç tutulsa sevap kazanılacak olan oruçlardan, yolculuğu, mâzereti, hastalığı sebebiyle kaçırdığı oruçlar varsa, onları da telâfi etmiş oluyor. Yâni onların sevaplarını da yakalamış oluyor. O bakımdan bu gün oruç tutmak uygundur diye Efendimiz beyan etmiş oluyor.”

Muharrem Nureddin Coşan Hocaefendi, 3 Nisan 2001 tarihli Aşure günü özel mesajında şu tavsiyelerde bulunmaktadır:

“Hadis-i şeriflere göre hareket edelim; bu günü en güzel şekilde değerlendirelim. Farz ve nafile ibadetlerimize dikkat edelim. Oruç tutalım. Her halimizle çevremize bu günlerin güzelliğini yansıtalım. Dostlarımızı, komşularımızı, camilerimizi, büyüklerimizin kabirlerini, ana-babalarımızı, akrabalarımızı ziyaret edelim. Atalarımızın bize miras bıraktığı aşure tatlılarından bolca yapıp eşe-dosta ikram edelim. Sevgi ve dostluk bağlarımızı geliştirelim. Ayırım yapmadan herkese iyilik yapmanın, faydalı olmanın, güzel ahlakı geliştirmenin yollarını arayalım. Hayırlar yapmayı, dualar etmeyi, fakir fukaranın yardımına koşmayı unutmayalım. Sadakalar verelim. Birbirimize hayır dualar edelim.”

Aşure gününde Cenâb-ı Hak'ın peygamberine değişik ikram ve ihsanlarda bulunduğu rivayet edilmektedir. Bunlar şöyle sıralanmaktadır:

Allah Teâlâ arşı, melekleri, gökleri, yeri ve Hz. Âdem Aleyhisselâmı bu günde yarattı.
Hazret-i Âdem Aleyhisselâm’ın tevbesi bu günde kabul edildi.
Hazret-i Nuh Aleyhisselâm’ın gemisi Cûdî dağına bu günde demirledi,
Hazret-i Yûnus Aleyhisselâm balığın karnından bu günde çıkarıldı.
Hazret-i İbrâhim, Hazret-i Mûsâ ve Hazret-i Îsa Aleyhimüsselâm bu günde doğdu.
Hazret-i İbrâhim Aleyhisselâm Nemrut’un ateşinden bu günde kurtuldu.
Hazret-i Ya’kub Aleyhisselâm’ın oğlu Yûsuf Aleyhisselâm’a bu günde kavuştu.
Hazret-i Eyüp Aleyhisselâm’ın hastalıktan bu günde şifâ buldu.
Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm’ın kavmi, Fir’avun’un zulmünden bu günde kurtuldu ve Fir’avun bu günde denizde boğuldu.
Hazret-i Dâvud Aleyhisselâm’ın tevbesi bu günde kabul edildi.
Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm’a bu günde mülk verildi.
Hazret-i Îsa Aleyhisselâm bu günde gökyüzüne yükseltildi.
“Engin deniz, taş atmakla bulanmaz. Gücenen bir arif, henüz sığ sudur...”
–Sadi-i Şirâzî
Post Reply

Return to “Önemli Gün ve Geceler”