Download-KUL HAKKI

Post Reply
seyir

Download-KUL HAKKI

Post by seyir »

Esselamualeyküm kardeşlerim.

İnternetten indirilen ve lisans/telif hakkı barındıran dosyalar (müzik,program,kitap..vs) ile ilgili olarak, kul hakkına girmiş olma durumu sözkonusu.

İndirelen nesnelerden bazılarının hak sahipleri, dosyalarının nette karşılıksız yayınlanmasına izin vermekte hatta teşvik etmekte; fakat birçoğu sahibinden izinsiz bir şekilde yayınlanıp kullanılmakta.

Konu ile ilgili olarak şöyle bir açıklamaya da denk geldim.
"Ticaret maksadı ile yapılmadıkça bir sakıncası yoktur. Fakat tavsiye etmiyoruz"

Konu hakkında görüşü veya doğru bir kaynağa dayalı bilgisi olan var mı?

Esselamualeyküm
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: Download-KUL HAKKI

Post by Leyla Hanne »

A.S

Aslında bu konuyu bende çok merak ediyorum ama şu an araştıracak pek vaktim yok yani sahih bir de bir kaç hocamla görüşmem gerekecek inşallah araştıran kardeşlerimiz vardır çünkü bir çok şeyi indiriyoruz netten. :cry:
seyir

Re: Download-KUL HAKKI

Post by seyir »

Esselamualeyküm.
Soru-cevap sistemiyle çalışan bir sitenin bu konuyla ilgili yazısı.
Teyp, video kasetlerinin, mp 3 ve cd lerin de telif hakkı vardır. Bunlarda eser olduklarına göre, eser olmaları bakımından bunlar için de telif hakkı vardır.

Ancak ticaret kastı olmaksızın tek bir kaset, video, cd veya vcd çekimi söz konusuysa, iş değişir. Örfen buna bir şey denmez.

Ticaret yapmak maksadıyla külliyetli bir miktarda çoğaltma olmuşsa telif ücreti ödemeye tabi olur.

Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar – 1, s.372

Ticaret kastı olmaksızın bir tane kopyalamak dinen haram değildir. Ancak kanunlarına göre yasaklanmışsa kanunlara uymak gerekir. Bu sebebten tavsiye etmiyoruz.

Ticaret kastı olmaksızın Cd kopyalamak neden caiz görülüyor?

Korsan cd ile alakalı cevabımızda video ve cd lerin de telif hakkı olduğunu bunun ticaretini yapan insanların bunun telif ücretini ödemesi gerektiğini ve aksi halde bunun ticaretini yapan şahsın mesul olduğunu ifade etmiştik. Ancak ticaret kastı olmaksızın bir tek cd çoğaltan kişi bundan mesul olmaz. Çünkü malın ticaretini yapmamaktadır.

Ayrıca çalıntı malı almakla bu aynı değildir. Mesela birisi bir kitabı çalıp satması başkadır. O kitaptaki bilgileri satın aldığı bir kağıda yazıp satması başkadır. Siz o çalıntı mala değil kişinin kendi parası ile aldığı kağıda para vermektesiniz. Ayrıca devletin yasakladığı her şey haram olmayacağı gibi yasaklamadığı her şey de helal olmaz.

Zaten bu tür konular suistimale açık olduğu için korsan cd lerin alınmasını tavsiye etmiyoruz.

Telîf, her hangi bir yazarın kendi görüşlerini yazmak veya başkalarından iktibaslar etmek ve kendinden de bir şeyler eklemek suretiyle bir eser meydana getirmesidir. Burada eserden kastettiğimiz, uzun veya kısa, geniş ya da dar hacimli bir metin veya ibaredir.

Tercüme ise, herhangi bir eseri bir lisandan başka bir lisana çevirmek, aktarmak mânâlarına gelmektedir. Tercüme edilen eserde, sadece lafız mütercime mânâ ise müellifine (yazarına) aittir. Telif edilen eserdeyse, lafız ve mânâ müellife aittir, ancak müellif eserini meydana getirirken başka kimselerin eserlerinden iktibaslar etmek yoluyla yararlanmış da olabilir.

Ancak ben, diğer sorulara geçmeden önce İslâm'da telif hakkı var mıdır, yok mudur; bu konuda İslâm hukukçularının görüşleri nelerdir, onu kısaca bir mukaddime şeklinde vermek isterim.

İslâm hukukuna göre alışverişin rükünleri beştir:

1) Bayi, yani satıcı,
2) Müşteri, yani alıcı,
3) Müsmen, yani satılık mal,
4) Semen, yani satılan malın bedeli,
5) Sîga, yani îcâb ve kabul.

Bu beş rüknün veya bunlardan birkaçının ya da birinin eksik olması halinde yapılan bir alış veriş, İslâm hukukuna göre sahih değildir. Bu rükünlerden her birinin de kendine has birtakım şartları vardır. Burada bu şartları tek tek açıklamaya kalkışacak olursak söz çok uzar.

Bunun için sadece sorunuzu gayet yakından ilgilendiren üçüncü rüknün, yani müsmen dediğimiz satılık malın üzerinde birazcık durmak istiyorum. Satılık mal demek, Hanefi fıkhına göre elle tutulan, gözle görülen yararlı bir meta demektir. Şayet bir şey elle tutulup gözle görülmüyorsa, faydalı da değilse fıkhen buna mal denilmez. Ed-Durru'l-Muntekâ, İbnu Abidîn ve diğer Hanefi fıkıh kitaplarının tümü bunu böylece ifâde etmektedirler.

Şuf a Hakkı bunlardan birisidir. Meselâ birinin bir arsada sizinle ortaklığı veya komşuluğu vardır, sizin kendi hissenizi ya da arsanızı satmaya kalkışmanız halinde o ortağınızın veya komşunuzun müdahale edip sattığınız arsanın bedelini vererek onu satın alma hakkı vardır ki buna Şuf a Hakkı denir. İslâm'a göre Şuf a hakkı satılamaz.

Yani Şuf a Hakkına sahip olan bir kimse, bu hakkını bir başkasına satamaz. Çünkü hukuku mücerrededendir, elle tutulup gözle görülmeyen bir haktır. İşte telif hakkı da bu kabil haklardandır. Elle tutulup gözle görülmeyen bir haktır. Bir kitap, satılabilir. Ben başkasının yazdığı bir kitabı veya kendi yazdığım bir kitabı, elle yazmak suretiyle kopye etsem, istinsah etsem; o kopyeyi, o nüshayı başkasına satabilirim. Burada satış sözkonusudur. Çünkü orada elle tutulan gözle görülen bir mal vardır. Ama telif hakkı dediğimiz şey, yukarıda tarifi geçen hukuku mücerrededendir ve onun satışı olamaz. Çünkü bu, mal tarifi içine giren birşey değildir.

Buna göre ben, elimde bulunan herhangi bir eserin fotokopisini çektirebilir veya tab ettirebilirim. Çünkü benim elimde bir kitap vardır ve ben o kitabın maliki olduğum için kendi malım olan bu kitabı istediğim usulle çoğaltıp satabilirim. Yalnız zamanın âlimleri malın tarifini genişleterek elle tutulmayan ve gözle görülmeyen şey faydalı olduktan sonra malın şümulüne almışlar, tercüme ve icad gibi şeylerin haklarının satışını caiz görüyorlar. Şafii kitapları da menfâati mal sayıyorlar.

Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar I.
telbis
Posts: 35
Joined: 26 Oct 2007, 16:55

Re: Download-KUL HAKKI

Post by telbis »

Açıkçası verilen bu cevaptan tatmin olmadım. Ticaret maksadıyla çoğaltmamak istediğimiz şeyi kopyalayabileceğimiz anlamına geliyor. Fakat eser sahipleri buna izin vermiyorlar. Eğer sahibi izin vermiyorsa ben nasıl kopyalayabilirim ?

Ayrıca çalıntı kitap ile ilgili verilen örnek bana komik geldi. Biz kitabın kağıdına para vermiyoruz ki. Biz kitabı içindeki bilgiler sebebiyle alıyoruz. Daha doğrusu bilgiyi alıyoruz, kağıdı değil. Eski zamanda bu sadece kağıtla aktarılabilirken şimdi teknoloji sayesinde diğer formatlarla da olabiliyor. Tamam burada ilim öğrenmek için caiz görülmüş olabilir. Kitabı istersin kendin için, notunu alırsın, bir kaç sayfa fotokopi çektirirsin belki. Kaldı ki yayinevleri belli bir oranı geçerse fotokopiye dahi izin vermiyorlar. Önceleri yazar kitabı yazdıktan sonra isteyen çoğaltırmış. Yazar bunu bu işten para kazanmak için yapmazmış. Öyle bile olsa onun ücretini sultanlar verirmiş. Sonrasında kim çoğaltıyorsa onun satma hakkı olurmuş. Neden ? çünkü yazarın ne o kadar kitabı çoğaltacak zamanı var ne de kudreti. Hem zaten onlar ilime faydası olsun diye eserler verirmiş. Günümüzde bu böyle değil ki artik.
Binlerce kitap basılıyor. Bu işten yüzlerce kişi ekmek parası kazanıyor. Simdi herkes kendi için bir tane dahi kopya etse bu insanlar nasıl kazanacak ? Kazanamayınca yeni kitap basabilecek mi ? Onlar yapamayınca sen yeni kitap kopyalayabilecek misin ? Pek tabii ki hayır. O zaman ne oluyor ? Kitabı kopyalayanlar kopyalamayıp parasını ödeyenlerin sayesinde yeni kitap kopyalayabiliyorlar.

Bir kere elle tutulmayıp gözle görülmeme ifadesi mal için belki eski zamanda yeterli idi ama artık günümüzde değil maalesef. Simdi kulağa hitap edenler mevcut. Belki ileriki dönemlerde sadece beynimizde bir takım aktiviteler, reaksiyonlar sayesinde iş görecek mallar olacak. Malın tarifini kısıtlamamak gerek diye düşünüyorum.

Son olarak yine aynı sitede sorulan başka bir soruda deniyor ki arkadaşımın izni olmadan onun eşyasını kullanmam kul hakkına girer mi ? ve ya başkasının kablosuz internetinden bağlansam kul hakkına girer mi ? Cevap olarak evet kişilerin izni olmadan yapılıyorsa ve bundan rahatsızlık duyuyorlarsa girer deniyor. Açıkçası ben bu cevaplar arasında çelişki görüyorum. Simdi adamlar onlarca saat uğraşıp kod yazacaklar, program yapacaklar, eser meydana getirecekler ve bunun hepsini ekmek parası icin yapacaklar ben de kalkıp kendi kullanımım için kopyalabileceğim ve bu kul hakkına girmeyecek. Ama bir arkadaşımın bardağını izinsiz kullansam ve bundan hoşnut olmasa kul hakkına girecek. Peygamberimizin (sav ) hadislerinden birisinde diyorlar ki “Müftüler sana fetva verse de sen yine de fetvanı kalbinden al” (Ahmed b. Hanbel, I, 194).

Konu çok hassas. Mutlaka herkes bir şekilde ¨download¨ etmiş, fotokopi kitap almıştır. Ama bunun caiz gösterilmesi ve kopyalanmasına adeta teşvik edilmesi ne kadar doğrudur. Biz zaten üreten bir toplum olmaktan uzağız. Üretenlerin de önüne engel koyuyoruz böylece. Sonra niye bu avrupalılar ilerde diyoruz, müslümanın tatili bile çalışma olmalı diyoruz. Ben bunu anlamıyorum.
nakş-ı berab
telbis
Posts: 35
Joined: 26 Oct 2007, 16:55

Re: Download-KUL HAKKI

Post by telbis »

Anlaşılan arkadaşlar bu konuya önem vermiyorlar. Ben yine de bir kaç yazı eklemek istiyorum. Belki okumak isteyen bulunur.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=847798
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=849982
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=852435
nakş-ı berab
Post Reply

Return to “Fıkıh”