GENÇLİĞE HİTABE

Moderator: Leyla Hanne

Post Reply
User avatar
muhteremnur
Posts: 289
Joined: 19 Oct 2007, 03:48
Kan Grubu: B (+)
Contact:

GENÇLİĞE HİTABE

Post by muhteremnur »

GENÇLİĞE HİTABE
Necip Fazıl Kısakürek

Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...

"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik...

Devlet ve milletinin büyük çapa ermiş yedi asırlık hayatında ilk ikibuçuk asrını
aşk, vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici; üç asrını kaba softa ve ham yobaz
elinde kenetleyici; son bir asrını, Allah'ın Kur'an'ında "belhüm adal" dediği
hayvandan aşağı taklitçilere kaptırıcı; en son yarım asrını da işgal ordularının
bile yapamayacağı bir cinayetle, Türkü madde plânında kurtardıktan sonra ruh
plânında helâk edici tam dört devre bulunduğunu gören... Bu devirleri yükseltici
aşk, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve şimdi, evet
şimdi... Beşinci devrenin kapısı önünde dimdik bekleyen bir gençlik...

Gökleri çökertecek ve yeni kurbağa diliyle bütün "dikey"leri "yatay" hale
getirecek bir nida kopararak "Mukaddes emaneti ne yaptınız?" diye meydan yerine
çıkacağı günü kollayan bir gençlik...

Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı
bir gençlik...

Halka değil hakka inanan, meclisinin duvarında "Hakimiyet hakkındır" düsturuna
hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti Hakka kölelikte
bulan bir gençlik...

Emekçiye "Benim sana acıdığım ve yardımcı olduğum kadar sen kendine acıyamaz ve
yardımcı olamazsın! Ama sen de, zulüm gördüğün iddiasiyle, kendi kendine hakkı
ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanı kaptırmakta
başıboş bırakılamazsın!", kapitaliste ise "Allah buyruğunu ve Resul ölçüsünü
kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın!",
ihtarını edecek... Kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin aşkına, vecdine,
diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik...

Birbuçuk asırdır yanıp kavrulan, bunca keşfine ve oyuncağına rağmen buhranını
yenemeyen ve kurtuluşunu arayan Batı adamının bulamadığını, Türkün de yine
birbuçuk asırdır işte bu hasta Batı adamında bulduğunu sandığı şeyi, o mübarek
oluş sırrını çözecek ve her sistem ve mezhep, ortada ne kadar hastalık varsa
tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin İslâm'da olduğunu
gösterecek ve bu tavırla yurduna İslâm âlemine ve bütün insanlığa numunelik
teşkil edecek bir gençlik...

"Kim var!" diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "Ben
varım!" cevabını verici, her ferdi "Benim olmadığım yerde kimse yoktur!"
duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik...

Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak
kadar gözü kara ve o nisbette strateji ve taktik sahibi bir gençlik...

Büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak
kılı farkedecek kadar gözü keskin bir gençlik...

Bugün, komik üniversitesi, hokkabaz profesörü, yalancı ders kitabı, çıkartma
kağıdı şehri, muzahrafat kanalı sokağı, fuhş albümü gazetesi, şaşkına dönmüş
ailesi ve daha nesi ve nesi, hasılı, güya kendisini yetiştirecek bütün cemiyet
müesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden silkip atabilecek, kendi öz
talim ve terbiyesine, telkin ve telbiyesine memur vasıtalara kadar nefsini
koruyabilecek, tekbaşına onlara karşı durabilecek ve çetinler çetini bu işin
destanlık savaşını kazanabilecek bir gençlik...

Annesi, babası, ninesi ve dedesi de içinde olsa gelmiş ve geçmiş bütün eski
nesillerden hiç birini beğenmeyen, onlara "Siz güneşi ceketininzin astarı içinde
kaybetmiş marka müslümanlarısınız! Gerçek müslüman olsaydınız bu hallerden
hiçbiri başımıza gelmezdi!" diyecek ve gerçek müslümanlığın "ne idüğü"nü ve
"nasıl"ını gösterecek bir gençlik...

Tek cümleyle, Allah'ın, kâinatı yüzüsuyu hürmetine yarattığı Sevgilisinin
âlemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunacak, O'ndan başka hiçbir tutamak,
dayanak, sığınak, barınak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını ancak kubur
farelerine denk muameleye lâyık görecek bir gençlik...

Bu gençliği karşımda görüyorum. Maya tutması için otuz küsür yıldır, devrimbaz
kodamanların viski çektiği kamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek
yırtındığım, kıvrandığım ve zindanlarda çürüdüğüm bu gençlik karşısında uykusuz,
susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür Allah'a hamd etme
makamındayım. Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim, manevî babanın tabutunu
musalla taşına, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır.

Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!

Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!..
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: GENÇLİĞE HİTABE

Post by Leyla Hanne »

Akradaki gençlik programının girişi hep bana bir heyecan bir mutluluk bir azim kararlılık vermiştir bu sözler. :) Ben paylaşmayı düşünüyordum bugün sen benden önce davranmışsın ablacım :D Allah razı olsun.
Post Reply

Return to “Makaleler”