Dini Kadınlarla Bozmak

Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Dini Kadınlarla Bozmak

Post by Halil Necati »

M. Şevket Eygi - Milli Gazete

Dini Kadınlarla Bozmak


ÜLKEMİZDEKİ Müslümanların çok büyük kısmı günlük namazları terk etmiştir. Camiler bilhassa sabah namazlarında boştur. Din alimlerinin, fakihlerin, iman ve İslam hizmetkarlarının yapması gereken işlerin başında halkı namaz kılmaya çağırmak gelir.

Bazı Diyanet mensupları ise ne yapıyor?

Camiye gelmesi, cemaate katılması gereken erkekleri bırakmışlar, ibadet yerlerine kadınları doldurmaya uğraşıyor.

Bazı ilahiyatçılar ve Diyanetçiler aşırı Feminist kesildi.

Her işi bıraktılar camilere kadın doldurmak için çırpınıyorlar.

Evvelce böyle bir şey yoktu. Nereden çıktı bu?

Diyanet kadrolarına binlerce kadın müftü yardımcısı, kadın vaize, kadın öğretmen tayin edildi.

Hattâ büyük bir şehrimizde genç vaizelerden ve Kur'an kursu öğretmenlerinden oluşan bir ilahî korosu yapıldı.

Geçen Ramazan'da Ankara Hacı Bayram Camii bir yatsı namazında erkeklere kapatıldı, içeriye sadece kadınlar alındı.

Birileri İslam'ı bir Amazonlar dini haline mi getirmek istiyor?

Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) hadis-i şeriflerini AB standartlarına ve normlarına göre ayıklamaya teşebbüs ettiler.

Feminizme uymayan hadisler varmış...

Fesubhanallah!.. Feminizm sapık ve bozuk bir ideolojidir. Dinimizin ikinci ana kaynağı olan hadisler böyle bir ideolojinin ışığında (karanlığında) ayıklanabilir mi?

Evet Feminizm Darvinizm, Marksizm gibi bozuk ve sapık bir ideolojidir.

Elbette yeni bir hadis kitabı hazırlanabilir ama böyle bir çalışmada ayıklama keleme kavramının yeri olamaz.

Resulullah Efendimiz ismet sıfatıyla sıfatlıdır ve onun mütevatir ve sahih hadisleri de bir tür vahiydir. Kur'an onun için "O kendi hevasından konuşmaz" diyor.

Efendimizden bize ulaşan bütün sahih hadisler hikmet kaynağıdır.

Hadisler çağdaşlığa, Feminizme, AB normlarına, Batı medeniyeti ölçü ve kıstaslarına, resmî Kemalist ideolojiye ve diğer şu veya bu beşerî sistemlere göre ayıklanamaz.

Böyle bir ayıklama büyük cür'et ve cinnet olur.

Birtakım dış güçler ve onların içimizdeki işbirlikçileri yeni bir İslam türetmek istiyor.

BOP İslamı, ılımlı/light İslam, ayıklanmış İslam...

Gerçek İslam münzeldir, yani indirilmiştir. Reformcular, yenilikçiler, değişimciler, Fazlurrahmancılar uydurulmuş bir İslam çıkartma çabasındadır.

Dinimizi Feminizmle bozmak istiyorlar.

Henüz fazla cesur değiller, taqiyye yapıyorlar.

Allah'ın Kur'anda erkek çocuklara bir hisse, kız çocuklarına yarım hisse verilmesi hükmüne karşıdırlar.

Kur'anın ve Şeriatın kesin ve zarurî bir hükmüne, emrine, yasağına karşı çıkanlar, muhalefet edenler dall ve mudildir.

Kadınları kullanarak dinimizi bozmak isteyen müfsidlerin oyunlarına gelmeyiniz, onlara kanmayınız.

Onlar gerçekten kadın haklarına, hürriyetlerine, haysiyetine taraftar iseler devletin resmî TC vesikalarıyla fahişe çalıştırılmasına, genelev işletilmesine, fuhuştan KDV ve gelir vergisi alınmasına, günah evlerinin kapısında resmî polis bekletilmesine karşı çıksınlar.

Evet bu Feminist İlahiyatçılar ve Diyanetçiler ilhamlarını nereden alıyor?

Bu ilhamlar Rahmanî midir, şeytanî mi?

Muhterem İslam hanımları ve kızları!.. Bunlara alet olmayınız...

* (İkinci yazı)

Niçin Geldi?

ABD Başkan yardımcısı ülkemize geldi, birtakım görüşmeler yaptı, biraz gezdi ve döndü.

Böyle önemli ziyaretlerin amaçları vardır. Dünyanın süper gücünün ikinci adamı gelmişse, mutlaka çok vahim, çok önemli meseleleri müzakere etmek için gelmiştir.

Ortadoğu kazan gibi kaynıyor.

Suriye ne olacak?

İsrail, ABD ve AB Türkiye'yi taşeron olarak kullanmak istiyor.

Amerika'nın ülkemizdeki radar tesisleri ve füze üsleri dolayısıyla İran tehdit ediyor, Türkiyeyi vururuz diyor.

Rusya da tehdit ediyor.

PKK, kurtarılmış bölgelerde kullanılacak Kürt parasını piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Acaba ABD Başkan yardımcısı devlet ve hükümet adamlarımızla neler konuştu?

Böyle ziyaretler büyük krizler, savaşlar öncesi yapılır.

İsrail ve ABD Türkiye ile İran'ı savaştırmak konusunda kararlı.

Ülkemizde medya, yazmak çizmek, haber vermek, haber almak hürriyeti var ama halk olup bitenleri, dönen dolapları bilmiyor.

İsrailin kurtuluşu ve selameti Türkiye ile İran'ın savaşmasına bağlı.

Çok büyük karışıklık var.

Türkiye halkı dedim. Aslında Türkiye halkları demek daha uygun olur.

Ülkemizde birbirinde kopuk halklar var.

Büyük fikir adamlarımız, büyük sosyologlarımız, derin kültür sahibi gerçek aydınlarımız Türkiye'nin toplum yapısı hakkında niçin çok ciddî analizler, makaleler yazıp insanlarımızı aydınlatmıyor, uyarmıyor?

Yoksa bizde büyük düşünür, gerçek aydın kalmadı mı?

ABD Başkan yardımcısı şu kış günlerinde ülkemize tatil yapmaya, çiçek toplamaya gelmedi elbette.

Merak ediyorum, neler oluyor...

Neler görüşüldü?

Gelecek hangi önemli ve vahim hadiselere gebedir?

* (Üçüncü yazı)

Öğrencilerden Sadaka Toplamak

İSTANBUL'da devlete ait yatılı bir okul. Okulun yeni müdürü bütün öğrencilerden ayda 10 lira, 20 lira para topluyor. Ne için?.. Teşkilat için... Çocukların bazısı çok fakir, belki içlerinde yetimler de var, evlerinden harçlık gelmiyor, 10 lira bir şey değil ama bazısının onu da verecek hali yok. Müdür bey aman zaman dinlemiyor, vereceksiniz diyor...

Bu haberi duyunca doğrusu çok üzüldüm.

Müdür beyin yaptığı mürüvvetsizliktir.

Teşkilat için zenginlerden alıyorsunuz, bari fakir fukaradan, hele bîçare öğrencilerden almayın.

İslam'da sadaka ikiye ayrılır: Verilmesi farz-ı ayn olan sadaka yani zekat.

Nafile ibadet olarak verilen sadakalar.

Zekatların kimlere verilebileceği Kur'an-ı Kerim'de çok açık ve seçik olarak bildirilmiştir.

Zekatlar gerçek şahıslara verilir, tüzel kişilere yani cemaatlere, cemiyetlere, derneklere, vakıflara, kurumlara verilmez.

Dimizde Allah rızası için cami, medrese ve mektep binası, hastahane, düşkünler evi, çeşme ve diğer hayırlı binalar ve işler yaptırmak ve yapmak teşvik edilmiştir ama zekat parasıyla cami ve yukarıda saydığım diğer hayır işleri yapılmaz.

Kur'ana göre cihad fi sebilillah yapanlara zekat verilebilir ama cihad kelimesi eam (genel mânada) alınamaz. Şu veya bu yazar yazılarıyla bir tür cihad yapıyor, o da zekat alabilir denilemez. Alırsa haram olur.

Diyanet'in bundan elli altmış yıl önce verilmiş bir fetvası vardır: Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Hava Kurumu gibi derneklere zekat verilemez mealinde.

Bazı reformcu ilahiyatçılar derneklere zekat verilebilir diye yeni bir ictihad yaptılar. Bunun dinen kıymeti yoktur.

Diyanet'in eski hocaları Osmanlı medreselerinde yetişmiş icazetli ulema ve fukahadandı. Onların dedikleri doğrudur. Onların dediklerirne aykırı olan ictihad ve fetvalar yanlıştır.

Zekatını Kur'ana, Sünnete, Şeriata uygun şekilde vermeyen, aykırı şekilde veren Müslümanlar mâlî ibadetleri yerine getirmiş olmaz, zekat borcu üstlerinden kalkmaz.

Hakketmediği halde zekat alan zalimdir ve bir tür hırsızdır.

Cenab-ı Hak cümlemizi, namazlarını dosdoğru kılan, dosdoğru kılamıyorsa yine kılan, fakat bu haline üzülen, zekatlarını Kur'ana, Sünnete, Şeriata, fıkha göre veren vicdanlı ve insaflı kullarından eylesin.

Fakir okul çocuklarından zorla, baskı ile Teşkilata yardım toplayanlara Cenab-ı Hak vicdan nasip eylesin.

Fakir öğrencilere harçlık vereceğimize onlardan para istiyoruz.

Olur mu böyle şey...
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”